| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .01.2015 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, ben de yeni yılın bütün Komisyon üyesi arkadaşlarımıza, bütün bürokratlarımıza, bizi izleyen basın mensubu arkadaşlarımıza, ülkemiz açısından mutluluk, huzur, barış ve kardeşlik getirmesini diliyorum. Herkese başarılar diliyorum.
Dün itibarıyla bir milletvekilimizi toprağa verdik, merhum Murat Bozlak'ı. Kendisine de bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına baş sağlığı dileklerimi burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, sonu baştan belli bir iş yapıyoruz. Kendi kendimizi de hiç kandırmanın bir anlamı yok. Bu düzenleme bu yasama döneminde çıkmaz yani bu çok açık ve net bir şeydir, siz de burada hemfikir değilsiniz.
Şimdi, Sayın Bilgiç'in dediği uzlaşı olmuş olsaydı elbette ki bir iki gün içerisinde bu tasarının, bu düzenlemenin yapılması mümkündü. Ancak, mesela, siz oluşturulan konseyin görev ve yetkilerini hiçleştirecek bir tasarıyla buraya geldiğiniz zaman uzlaşı ararsanız uzlaşı bulamazsınız. Örnek veriyorum mesela ben size: "Konseyin görev ve yetkileri" maddesi, neler çıkarılmış ona bakayım. "Toplumdaki ekonomik ve sosyal birimlerin, Hükûmetin ekonomik ve sosyal politikalarının oluşturulmasına katılımlarını sağlamak..." Bu cümleyi siz çıkarırsanız, gelip burada da uzlaşı aramaya kalkışırsanız uzlaşı bulamazsınız çünkü bu konseyin özü bu cümledir, kuruluşunun özü bu cümledir. Bir sonraki çıkardığınız cümleler: "Oluşturduğu görüş, öneri ve raporları Hükûmete, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Cumhurbaşkanına ve kamuoyuna sunmak, görüş bildirirken uzlaşılan ve uzlaşılamayan hususları ayrı ayrı belirtmek." Bütün Avrupa'da bu konsey niçin var? Toplumdaki gelir eşitsizliğini, adaletsizliğini ortadan kaldırmak, sınıflar arasındaki farkı minimize etmek için vardır. Bu konseyin bütün Avrupa ülkelerindeki kuruluş gerekçesi budur Sayın Bakan, sadece eş güdüm sağlama konseyi değildir bu. İşveren Sendikası da eş güdüm sağlayan bir konsey olarak ifade etmiş, o da doğru değildir. Bu konsey eğer gerçekten iş yapacaksa şunu yapar: Bingöllü bir vatandaşın gayrisafi millî hasıladan aldığı 3.470 dolar ile İstanbul'da yaşayan bir vatandaşın gayrisafi millî hasıladan aldığı 27.800 dolar arasındaki uçurumun kapatılmasına dönük politikaları izler. Bu konsey bunun için vardır, özü itibarıyla bunu yapar. Siz bu konseyin bu görevini birinci cümlede ortadan kaldırıyorsunuz, sonra gelip diyorsunuz ki "Biz uzlaşı arıyoruz." Burada uzlaşı çıkmaz.
BAŞKAN - Sayın Zozani, 1'inci maddeyle ilgili görüşmelere başlamadık. 1'inci maddeyle ilgili görüşmelere başlamışız gibi bir hâlimiz var da.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, ben şeyi söylüyorum, yapılacak olan çalışmanın özüne ilişkin görüşlerimizi ifade ediyorum. Dolayısıyla, bir önerge üzerinden de konuştuğumuzu dikkate alın. Bu bir usul tartışması değil Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tabii ki.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Burada bir süre sınırlaması da yok.
BAŞKAN - Hayır, ben sadece, 1'inci maddeden başladınız...
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İkinci mesele: Şeyi getiriyorsunuz, bir yerde diyor ki: "Diğer toplum kesimlerinden 12 kişi..." Ya, bu diğer toplum kesimleri kim? Bu "öteki" kavramının içerisinde kim var? Burada belirlemezseniz, adını koymazsanız bir sonuç alamazsınız. Şimdi, görev ve yetki meselesinde aldınız, koydunuz. Burada bir şey daha var, diyorsunuz ki: Hükûmetin talebi üzerine -Hükûmet lütfederse- bu konsey görüş bildirecek. Hükûmetin talebi üzerine koşulunu koyuyorsunuz buraya, yasada olmayan, Hükûmetin talebi üzerine komisyon görüş bildirebilecek. Hükûmet talep etmezse bu komisyon hiç talep dile getiremeyecektir, hiç görüş dile getiremeyecektir. Geride bıraktığımız beş yıl boyunca da zaten Hükûmet hiç lütfetmedi ki. Şeyde diyor ki: "Hükûmetin talebi üzerine görüş bildirecek." Bakın, kanunlarla ilgili bir şey yok Sayın Bakan orada. Cümleyi okuyun bir, koyduğunuz cümleyi okuyun. "Hükûmetin talebi üzerine, ekonomik ve sosyal yaşamı etkileyen kanun tasarıları, plan ve politika belgeleri hakkında görüş bildirmek." "Plan ve politika belgeleri" dediğiniz zaman burada sadece kanun değil, her türlü görüşü sınırlıyorsunuz burada. Hükûmet talep etmediği sürece... Bu Hükûmetin adı siz olmayabilirsiniz, haziranda seçim olacak, bir başka hükûmet pekâlâ kurulabilir Türkiye'de. Her türlü hükûmet, kim olursa olsun, burada lütfederse bu konsey çalışacak, lütfetmezse, talepte bulunmazsa bu konsey işlevsizdir. Geride bıraktığımız beş yıl boyunca da bu konseyin işlevsiz kalmasının bir sebebi de bu değil mi zaten? Fiilen bu uygulandı. Beş yıl boyunca bu konsey toplanamadı. Burada eleştirdik, dedik ki: "Altı ayda bir toplanacaktı bu konsey, niye toplanamıyor?" Burada oturan bir değerli bürokratımız, ismini tartışma konusu olmasın diye telaffuz etmeyeceğim, "Sayın Başbakanın yoğun programları dolayısıyla konsey toplanamadı." dedi. Neye gerekçe getirdi bunu? Biz geçen seneki torba düzenlemesinde bu yılda 2 defa toplanma zorunluluğunu yılda 1'e indirdik. Değişiklik yapıldı bu yasada, yılda bir defa toplanacak diye. Gerekçesini sorduk, burada bize aynen şu cümle sarf edildi: "Sayın Başbakanın yoğun programı dolayısıyla toplanamamış olmasından kaynaklı olarak biz bu değişikliği gerekli görüyoruz." Şimdi, beş yılda toplanamamış bir konseye siz bir de böyle bir bağlayıcı hüküm koyarsanız tamamıyla şekil şartını yerine getiren bir düzenleme olur, bir kurul olur. Kimin içinde yer alıp almayacağı artık bir anlam ifade etmeyecektir. Bu konsey, eğer 8 Bingöllü vatandaş, 1 İstanbullu vatandaş kadar devletin hizmetlerinden pay alır adaletsizliğini ortadan kaldıramayacaksa, bu konuda hükûmetleri eleştiremeyecekse, görüş ve öneri geliştiremeyecekse bu konseyin hiçbir anlamı olmaz. Özü itibarıyla getirilen düzenleme bir iyileştirmeyi değil, bir geriye gidişi beraberinde getirdiği için itiraz ediyoruz.
Dolayısıyla, bütün bunların masaya yatırılması neticesinde ortaya çıkan sonuç şu: Biz, Türkiye'yi ilerletecek, Türkiye'deki gelir eşitsizliği, adaletsizliği makasını biraz daraltacak bir konsey yapılanmasının mevcut düzenleme içerisinde olmadığını görüyoruz. Bir alt komisyonda tek başına bu eksiklik giderilebilir mi? Evet, iktidar partisinden bu konseye katılacak üyeler de bu perspektifle meseleye bakarlarsa, evet, böyle bir tasarı çıkar bu Komisyondan ama bu yapılamazsa, mevcut tasarı üzerinden birbirimizle zaman kaybı üzerinden bu işi sürdüreceksek buradan iyi bir iş çıkmaz. Bu, Türkiye'nin geleceği açısından, herkes açısından önemli bir tasarıdır, herkesi ilgilendiren bir tasarıdır. Dolayısıyla, teferruatlı bir değerlendirmenin ve tartışmanın olması gerekir.
Bizim, Hasip Bey'in talebine nezaketen Sayın Bilgiç'in olumlu bir karşılık koymasını önemsiyorum, ancak her defasında biz ille de unutulan kurumları hatırlatmak durumunda olmayalım. Komisyon Başkanlığı, Komisyon Divanı lütfen fihristini genişletsin. Bizim de görüşlerine başvurulmasını talep ettiğimiz kurumları her defasında burada tekrar tekrar ifade edeceğimize konuyla ilgili kurumlar, kim varsa, Divan da artık bunlardan haberdar olsun, bunları davet etsin. Bizim tekrar tekrar burada bir hatırlatmada bulunmamızın bir anlamı yok diye düşünüyoruz. Divan bunu yaparsa bizi de rahatlatır, biz de bu konuda zaman kaybına sebebiyet vermemiş oluruz.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.