HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Dünkü toplantıya katılamadık Değerli Arkadaşımız Sayın Murat Bozlak'ın vefatı nedeniyle.

Ancak şunu ifade etmek istiyorum: Avrupa Birliğiyle ilgili, bu Konseyin yenilenmesi, bu Avrupa Birliğinin üyelik süreciyle ilgili, bu Ekonomik ve Sosyal Konseyin yeniden yapılandırılması gibi bir çalışma olarak önümüze geldi. Bu çalışmanın bir alt komisyonda görüşülmesi gerektiğine gerçekten biz de inanıyoruz çünkü buradaki öngörülen Konseyle Avrupa Birliğinin öngördüğü Konsey bileşenleri, bileşen sayısı, çalışma tarzı, tavsiye kararları mı, istişarî mi, alacağı kararlar birbirinden çok farklı. Böyle olunca da şöyle bir sıkıntı doğuyor: Avrupa Birliğinde Ekonomik ve Sosyal Konseyin bir direktörlüğü var. Yani, izdüşümlerine göre burada genellikle kanunlar çıkarılıyor. Bunun verimli bir çalışmaya dönmesi için bu önergede, arkadaşlarımız uygun görürlerse, burada, Avrupa Birliği daimî temsilciliği de dâhil olmak üzere -yani bu bir ilk olacak- Avrupa Konseyiyle ilgili olan bu çalışmada daimî temsilciliği var Türkiye'de. Buradan, bir uzmanın da ilk kez bizim Parlamentoda dinlenmesi gibi bir durum doğar. Onun sağlanmasında yarar var.

Diğer bir konu: İşçi sendikaları ile işveren sendikalarının yoğunluklu katılımı söz konusudur diğer örneklerde. Burada da ayırım gözetmeden, konfederasyonların, hem işçi hem işveren kesiminin katılmasında yarar görüyoruz ve onlara da kendilerini hazırlamak için bir süre verilmesi gerekiyor. Yani, bire bir telefonla da bağlantı kurulabilir. Bu Ekonomik ve Sosyal Konseyin amacına uygun oluşturulması, Başkanlık Divanının sağlanması, amaca uygun duruma getirilmesi G-20 zirvesi nedeniyle de önemli çünkü Türkiye 77 milyon nüfus ve dünya ekonomileri içinde çok önemli bir yeri var. Bir bu yanı var.

Bir de diğer bir yanı var tabii. Bu biraz iktidar partisini ilgilendiriyor. Siz üç dönemliklere yer ayıracaksanız buradaki sayı yetmez; yani, onu söyleyeyim. Yani, hadi, yeni Köşkte de başkanlıklar kuruluyor, biliyoruz. Yani 76 tane üç dönemlik var sizde. Çok ciddi bir rakam. Yani, bir kısmı tabii ki çalışır, bir kısmı çalışmak istemez bu yaştan sonra, ayrı bir konu. Ama Avrupa Birliğinin sadece gerekleri değil, Türkiye'nin bu krizin beşli kırılganı içinde olması nedeniyle de önem arz eden bir kurum. Bu kurumun Hükûmete tavsiye kararlarının yılda iki toplantıyla amacına ulaşması mümkün değil. Bunu biraz daha işlevsel hâle getirmek için sivil toplum kuruluşlarının da etkin katılımıyla bir alt komisyon çalışması yapılmasında yarar görüyoruz. Sayın Bilgiç de -burada örneklerini de göndermiş işveren çevreleri, hangi kesimler bu Konseyde yer alıyor- önergelerine bir ek yaparlarsa, bu kesimlerin de alt komisyonda kapsamlı bir şekilde dinlenmesi veya bir karar olarak Başkanlık Divanı alırsa sağlıklı olacak diye düşünüyorum.