ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Bakan, siz "İşletme bakım ve yönetim sorumluluğu özel sektöre devredilmiş sulama tesislerinde alınacak ücretlerin işleten tarafından tahsil edileceği, ödemeyenlere İcra ve İflas Kanunu'nun uygulanacağı düzenlenmiştir." diye sunumunuzda bize anlatmıştınız. Bu biraz evvelki sayaç olayı da bununla doğrudan ilişkiliydi. Adalet ve Kalkınma Partisi on beş yıllık iktidarında kamu mallarının neredeyse tamamına yakınını sattı, şimdi şeker fabrikalarındaydı sıra ama bu düzenlemeyle görülüyor ki su kaynaklarının da özel sektöre devri amaçlanıyor. Eğer bu madde geçerse sulama birlikleriyle ilgili yapılacak bundan sonraki düzenlemeler de çok anlamlı olmayacak. Çünkü buradaki amaçlanan suyun özel sektöre devri, o zaman sulama birlikleri fiilen ortadan kalkmış oluyor. Özel sektör işin kaymak kısmını alacak, sulama birliklerine de külfet kalacak, o kalan yerlerde de doğru dürüst tahsilat gerçekleşmediği için, o maddedeki düzenlemeyle sulama birlikleri de işlevsiz kılındığından... Bu belki de getirilen kanun tasarısının ruhunu en açık biçimde hissettiren bir madde. Bu maddenin mutlak surette çekilmesi gerekiyor. Suyumuz olsun, özelleştirmeyelim. Bu anlamda sulama birliklerinin bugüne kadar üstlendikleri fonksiyonları buradaki düzenlemelerle güçlendirelim, tahsilatlarda yaşanan problemleri ortadan kaldıralım ama özel sektöre bunu açarsak yine gelir yurt dışından... Nasıl ki Nestle'yi, Erikli'yi, Hayat'ı yabancılar aldı, yarın Allah muhafaza bizim sulama sularımız da yabancı firmaların eline geçer, ondan sonra sayaç da ellerinde, sahiplenirler, gelecekte -tarımımızı zaten bitirdik- suyumuzu da bu yolla bitirirler. Su az diye yaparken veya... Sizin iyi niyetle düşündüklerinizin yarın nereye gideceğinin burada açık bir tanımı yok, onun için şu özelleştirme mantığını bu maddeyle birlikte çekerek ortadan kaldıralım diyorum.

Teşekkür ederim.