KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Benim aslında çok itirazım yok bu konuya. Aslında, meseleyi anlatmaya çalıştım ben yani özellikle tam uç noktasını söylemeye çalıştım çünkü en büyük problemi orada yaşayacaksınız. Çok net söylüyorum.

BAŞKAN - İyi bir noktayla başladınız, tartışma imkânı oldu.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yoksa tarlanın başına suyu kimin getirdiği önemli değil. Kaldı ki şu anda zaten sizin yönteminizle hangi bakanlık olursa olsun sonuçta müteahhide veriyorsunuz yani özel sektör götürüyor, burada bir denetçi mekanizması olarak görev yapıyorsunuz, yoksa bizzat Devlet Su İşleri ya da bir başkası yapmıyor bunu. Bunu denetlemek lazım. Ama mesela Diyarbakır'da bir problem var, yaklaşık on yıl oldu, ben Meclis gündemine de taşıdım. Aslında yeri değil burası, bunu da içermiyor, orada hakikaten çok kıymetli bir arazinin öbür taraftakiyle değiştirilmesi, arazilerin toplanması, hiç alakası olmayan birinin diğerinin arazisine gelmesi ama onlar başka şeyler, onlara girmiyorum.

BAŞKAN - Çok sayıda örnek verilebilir.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Benim derdim şu: Ben kırdan gelen biri olduğum için en uzaktaki çiftçinin yaşayabileceği sorunları öngörüp burada ortaya çıkarmaya çalışıp tartışılması gerektiği konusunda iddiam var yoksa...

BAŞKAN - Tarım, Orman Komisyonumuzun da en önemli özelliği bu.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Vekilim, bu safhada sizin de tecrübelerinizden istifade etmek istiyoruz eğer uygunsa, memnun oluruz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette, elbette.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Biz de katılımcı anlayışla çalışıyoruz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bu konuda üzerimize düşeni yaparız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bu konuyla hatta bizzat ben ilgileniyorum bir mühendis olarak, hatta bir yazılım programı konusunda bir çalışma yaptık, onu gerekirse sizlere de sunarız. Burada adil bir şekilde... Öyle olmayacak kati surette yani bir yerdeki kıymetli araziyi dağın başına atalım... Öyle bir program hazırlıyoruz ki adil olacak, çok önemli bir...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - İşte bütün mesele bu, biz de tam da ondan bahsediyoruz. Yaygın, erişilebilir, hakkaniyetli ama adil olmalı.

Bir örnek vermek isterim, kendimden dolayı örnek vermek isterim: Bir arazi var 284 dönüm -Sayın Bakan, yerini, mevkisini, parselini falan söylerim- bir toplulaştırma geçmiş, tek arazi, hiç ayrı yok. Bu arazide yüzde 12, yüzde 13 kesinti yaparak, yolları falan yapmışlar ama araziyi tam 3 parçaya bölmüşler. Bunun adı da toplulaştırma olarak geçiyor ve onaylanmış, geçmiş. O yüzden, kim, hangi firma, hangi kurum, hangi anlayışın yaptığı çok önemli değil, önemli olan aslına, özüne, doğruluğa uygun, tam da sizin ifade ettiğiniz gibi adil, adaletli olması ve ulaşılabilir, erişilebilir, en kırdaki yoksul çiftçiyi yalnız bırakmamak üzerine bunu söyledim.