| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/926) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .03.2018 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının değerli temsilcileri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, otuz üç yıldan beri uygulanan bir çağdaş vergiyle ilgili reform niteliğinde bir düzenleme yaptığınızı söylüyorsunuz. "Otuz üç yıldır uygulanan bir kanunda reform niteliğinde -kendi cümleniz- bir değişiklik yapıyoruz." dediniz. Bundan memnuniyet duyuyoruz, uzun zamandan beri bu konuyu bekliyorduk zaten, siz de ifade ediyordunuz. Fakat reform niteliğinde bir düzenleme yapıyorsanız sizden beklentim -inanın, bu samimi olarak ifademdir- bu konuyla ilgili rakamları da veriyor olmanızdır. Şu anda mesela ne kadarlık bekleyen iade var? Bir rivayete göre 160 milyar, 166 milyar yani 150 milyarın üzerinde bir rakam; hangi tarih itibarıyla, onları da tam olarak bilmiyoruz. Kaç işletmeyi ilgilendiriyor bu, bunların kaçı ihracatçı, bunların kaçı üretim safhasında bu alacağını bekliyor.
Sayın Bakanım, madem reform niteliğinde bir düzenleme yapıyoruz, bu sadece iadelerle ilgili olmaz. Bakın, geçen yılın vergi tablosunu alıyorum, birçok vergide hedeflerin üzerindesiniz, daha doğrusu hemen hemen hepsinde hedeflerin üzerindesiniz; gelir vergisi, kurumlar vergisi, dolaylı vergilerin yüksek olmasından dolayı eleştireceğim şeyler çok fakat sadece dâhilde alınan katma değer vergisinde hedefin altındasınız, 57 milyar öngörmüşsünüz, 55 milyar toplamışsınız, hedefin altında kalmışsınız katma değer vergisinde, sadece bunda. Şimdi, bunun nedeni nedir? Burada, bunu izah etmenizi, bu neden üzerinden düzenlemeleri de ona göre yaptığınızı söylemenizi, ifadenizi beklerdim. Sadece tek bir vergide geri kalıyorsunuz, hedeflerin arkasındasınız ve bununla ilgili hiçbir ifadeniz olmadı. "Biz katma değer vergisinde hedefimizin gerisinde kalıyoruz, yıllardan beri bu böyle. Katma değer vergisini toplayamıyoruz." Ki toplayamıyorsunuz, biliyorsunuz, şu afla ilgili düzenleme sırasında da katma değer vergisiyle ilgili -bayağı birikmiş- vatandaşın işletmelerin ödenmeyen borcu vardı. Tam tersine, siz de ödeyemiyorsunuz, birikmiş olan iadeleri yapamıyorsunuz yani iki taraflı bir ilişki söz konusu. Bir tarafta, Maliye Bakanlığı, devlet iadeyi yapamıyor, bir taraftan da katma değer vergisini toplayamıyor. Her ikisinde de katma değer vergisiyle ilgili böyle bir sorun var, sıkıntı var. Öbür taraftan, mükellef sayısına bakıyoruz, mükellef sayısı -otuz üç yıldan beri- bir ara 2 milyon 900'e çıktığı hâlde şu anda 2,5 milyon civarında. Bir yükselme yok, artış yok. Nedir bunların sebebi, nedir sıkıntı? Yani işin ekonomik bir boyutu olur; vergi keyfî olarak alınmaz, verginin alınma sebepleri vardır, alınma şekli vardır. Katma değer vergisi çağdaş bir vergidir, menşesinden itibaren tüketici safhasına kadar olan zincir belgeleme düzeniyle aslında bir kontrol sağlar, çağdaş bir vergidir. Siz katma değer vergisi alamıyorsanız Maliye Bakanlığı olarak, zaten vergi alamıyorsunuz demektir, zaten alınamıyor da. Doğrudan vergilerle ilgili büyük bir sıkıntı var, bunun kaynağı da katma değer vergisi. Katma değer vergisini ne toplayabiliyorsunuz ne iadesini sağlayabiliyorsunuz. Nedir bunun sebebi? Bunlara girmeden, bu katma değer vergisiyle ilgili bir reform yapmak mümkün müdür? Tek bir rakam verdiniz sunumunuzda, "70 bin KDV iade talebi var yıllık, bu 500 bine çıkacak." dediniz. Neye dayanıyor, nedir bu 70 bin iade talebi? Hangi bölgelerdedir, hangi sektörlerdedir? 500 bin olduğunda ne olacak, ne değişecek, niçin öyledir; hiç bunlarla ilgili bir bilgi vermiyorsunuz, tek bir rakam vermiyorsunuz. Böyle bir reform çalışması olabilir mi Sayın Bakanım? Rakama dayanmayan, bilgiye dayanmayan bir reform çalışması olabilir mi? Olmaz, hakikaten olmaz. Sizin bunları vermenizi bekliyoruz. Sizin "staff"ınız, sizin kadronuz, sizin yapılanmanız senelerden beri geleneği olan bir kadro, yapı bunları verebilecek düzeydedir. Sizin bunları çok iyi bildiğinizi de biliyoruz, bunları verebileceğinizi düşünüyoruz, farz ediyoruz. Ona göre bu çalışmayı yapalım, yürütelim yani işin ekonomik boyutu ayrıca var. Kaç işletmeyi ilgilendiriyor vesaire, biraz önce söylediğim bütün rakamları verebiliyor olmanız lazım.
Çağdaş tıpta şöyle bir hata var: Nerede sorun varsa, nereniz ağrıyorsa, nerenizde sıkıntı varsa oranızla ilgileniyor. Ya oraya ilaç verir ya orayla ilgili bir operasyon yapılmasını öngörür çağdaş tıp. O sorunun, o sıkıntının nedenlerini araştırmaz, o sorunun, o sıkıntının nedenlerini gidermeye çalışmaz. Sizin yaptığınız da bir anlamda ona benziyor Sayın Bakanım. Bu, katma değer vergisiyle ilgili sorunlar nelerdir, neden tahsilat yapamıyoruz, neden yaygınlaştıramıyoruz, neden iade yapamıyoruz? Bunların nedenlerini araştırmamışsınız, cevabını da vermeniz mümkün değil bu durumda. Dolayısıyla benim buna reform demem şu aşamada mümkün değil, sizinle aynı duyguları, sonuçları paylaşmam mümkün değil. Bununla ilgili rakamları verebiliyor olmanız lazım belli tarihler itibarıyla.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Kuşoğlu, merak etmeyin, size her türlü temin ederim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, hep öyle söylüyorsunuz da vermiyorsunuz bu bilgileri.
Bakın, piyasada perakende satışlarda bir artış söz konusu değil son senelerde, bir sıkıntı var, katma değer vergisiyle ilgili dolayısıyla bir sıkıntı var, piyasada bir durgunluk var. Şimdi, böyle bir zamanda bunu getiriyorsunuz, hakikaten bunun çok iyi irdelenmesi lazım; bir sıkıntı yaratmaması lazım, piyasa içinde bir sıkıntı yaratmaması lazım.
Esnafla ilgili olarak dediniz ki: "İki ay uzatıyoruz." İki ay uzatılması ne kadar esnafı ilgilendirecek? Bunları falan da çıkarabilirseniz çok memnun olurum.
Bir de bazı konular var, maddelerde, maddelere geçince bunların detayına gireceğim ama bu grup şirketleriyle ilgili bir belirsizlik var. Bu yüzde 50 payı olan grup şirketleriyle ilgili bir zorunluluk var mı? Yani muhakkak bu usulü seçecekler mi?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, ihtiyari.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İhtiyari ama o, ihtiyari olup olmadığı belli değil tam olarak.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Talepleri üzerine.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama net bir ifade yoktu, maddede onu tartışırız.
Bir de hangisi bunlardan sorumlu olacak, bir ceza durumu söz konusu olması lazım, müteselsilen bir sorumluluk da olacak ama esas sorumlu olan, sorumlu tutulan kim olacak, onlarla ilgili bazı sorunlar, sıkıntılar var.
Bir de TÜRMOB en nitelikli, en disiplinli, en iyi çalışan meslek örgütü. Bu örgütle ilgili olarak da, bu mesleğimizle ilgili olarak da bir sıkıntı olmaması lazım. Yapılan düzenlemelerin mesleğe bir sıkıntı da getirmemesi lazım çünkü size en fazla yardımcı olan, Türkiye'deki işletmelerin ayakta kalabilmesini sağlayan meslek örgütüdür. Burayla ilgili olarak da -maddesi geldiğinde tartışırız ama- herhangi bir sıkıntı getirilmemesi lazım, daha hassas davranılması lazım diye düşünüyorum bu konuyla ilgili olarak.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Mesleği güçlendiriyor merak etmeyin.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Maddelerde tekrar konuşuruz.
Bir de bu Risk Analiz Merkeziyle ilgili biraz daha ayrıntılı bilgi verebilirseniz memnun olurum, çok önemli bir konu. Nasıl bir merkez öngörüyorsunuz, ne tür bilgiler alabileceğiz oradan, kimler bilgi verecek ya da hangi mevzuata göre oraya bilgi verilecek, onlarla ilgili de bilgi alabilirsek memnun olurum.
Bu arada Sayın Başkanım, değerli arkadaşımız, Komisyon üyemiz Musa Çam Bey'in de aramızda olmamasından duyduğum üzüntüyü de ifade etmek istiyorum burada.
Çok teşekkür ederim.