KOMİSYON KONUŞMASI

GAYE USLUER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Şimdi gerekçeye baktığımızda çok genel bir gerekçe yani bir ihtiyaçtan hasıl olan bir gerekçe yok veya bir eksikliği gidermek üzere bir gerekçe yok. Buradaki gerekçenin tamamı bir özel varlığın kendisini üniversiteye dönüştürmek istemesi, tek gerekçe bu aslında, özet olarak baktığımızda.

Tabii ki gerekçede vakıf üniversiteleri için şöyle bir tanımlama var: "Kazanç amacı gütmeden kanunla kurulan..." diye devam ediyor. Aslında burada aslolan kazanç amacı zaten. Özel üniversitelerin kurulmasındaki esas amaç, kazanç. Yani buna "kazanç amacı güdülmeden" denilmesi, çok boş bir gerekçe diye düşünüyorum. Özel üniversitelerin her biri çok yüksek bedellerle özel öğrenci alan ve özel konumda insanları yetiştiren üniversiteler.

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hocam, özel değil, vakıf üniversitesi. Vakıfla özel ayrı.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Fark etmiyor, bedava mı oluyor vakıf üniversitesi? Vakıf üniversitelerine öğrenciler ücretsiz mi gidiyorlar Sayın Hocam?

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hayır, ama yani teknik bir ayrım var.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Hayır, onu söylemeye çalışıyorum, fark etmez, tamam, yanlış kullanmış olabilirim. Teknik ayrım ama sonuç aynı. Vakıf üniversiteleri de ücretli, özel üniversiteler de ücretli ve kâr amacı da vardır, düzelterek devam ediyorum.

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Özel üniversite aynı kavram zaten, ne farkı var?

GAYE USLUER (Eskişehir) - Yani, "vakıf" adı altında kurulanlar manasında diyorlar herhâlde. Yoksa, temel mantık aynıdır ve devlet üniversiteleri bir taraftaysa bir tarafta da bunlar bir arada bulunuyorlar.

Şimdi, 2009 yılında İstanbul'da İstanbul Medipol Üniversitesi kuruluyor. Aslında "medipol" deyince hepimizin aklına hastaneler zinciri geliyor. Hakikaten çokça para kazandıran, kâr getiren kuruluşlar, özel hastaneler. Her türlü kârın en yüksek olduğu yerler ve sonuçta da şöyle bir yol ortaya çıktı: Her özel hastane bir şekilde kendini üniversite durumuna getirerek kârına kâr katmaya çalıştı.

Kim kurmuş İstanbul Medipol Üniversitesini? 2009 yılında Türkiye Eğitim, Sağlık ve Araştırma Vakfı. Şimdi, bu mantıkla baktığımızda, vakıfların Türkiye'nin her tarafında özel hastane açabilecekleri veya yanlış söylüyorum, özel üniversite, vakıf üniversitesi açabilecekleri gibi bir sonuç çıkarabilir miyiz? Çıkaramayız. Ne yapmışlar? Yeni bir vakıf kurmuşlar görünürde ama aslında eski vakfın ismine bir kelime eklemişler yani hüllecilik var burada, kusura bakmazsanız bunu kullanmak istiyorum. İstanbul Medipol Üniversitesini kuran ya da arkasında olan vakıf, Türkiye Eğitim, Sağlık ve Araştırma Vakfı iken Ankara Medipol Üniversitesini kuran vakıf, Türkiye Eğitim, Sağlık -ekleme yapıyoruz- Bilim ve Araştırma vakfı. Yani arkasında kimler var, vakıf üyeleri kimler, 2 vakfın üyeleri arasındaki örtüşme ne oranda? Bunların hepsinin aslında daha net, daha açık, burada belli olması, daha sonra kamuoyunda, medyada da şaibelerin ortaya çıkmasını engellerdi. Artı, gerekçeye baktığımızda, Ankara'da kaç tane tıp fakültesi var? Ankara'da kaç tane diş hekimliği fakültesi var? Tüm bunlara baktığımızda, Ankara'da "Ankara Medipol Üniversitesi" adı altında bir üniversiteye ihtiyaç var mıydı? Ankara'da yeni bir tıp fakültesi barındıran üniversiteye ihtiyaç var mıydı?

Değerli arkadaşlarım, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 15 vakıf üniversitesi kapatıldı, cemaate ait vakıf üniversiteleriydi. Biz şimdi bu cemaatten alıyoruz öteki cemaate veriyoruz ki vakıfların arkasında büyük oranda cemaatlerin olduğunu biliyoruz ki yine medyada, 2009 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi kurulduğunda, bu üniversitenin, bu vakfın arkasında da Coşan grubunun yani İskenderpaşa cemaatinin olduğu çokça yazıldı çizildi. İşte üniversiteye tahsis edilen alana ait bir sürü şeyler yazıldı çizildi, şaibeler ortada dolaştı.

Bence yeni bir üniversite açmadan önce, gerçekten o şehirde o üniversiteye ihtiyaç var mı, birinci sorunun ve cevaplanması gereken sorunun bu olduğunu düşünüyorum. Böyle bir yola gidilmesi, bundan sonra vakıfların kendilerine yeni kelimeler ekleyerek yeni vakıflar türetmeleri ve ardından da işte Ankara bitti, İzmir; İzmir bitti, işte nerede çok gelir varsa benzer zincirlerin yani üniversite zincirlerinin... Çünkü "medipol" adı aslında bir "trademark" yani herkes canının istediği gibi bir Medipol Üniversitesi kuramaz, başına Ankara da eklese başına İzmir de eklese... Sonuçta bunların birbiriyle ilintili olduğu, vakfın adının ne şekilde değiştirilirse değiştirilsin ilintili olduğu çok açık.

Bu, yeni bir yolun açılması demek. Böyle bir üniversitenin kurulmasına izin vermemiz ve onaylamamız, bunun yasasının çıkartılması demek, bundan sonra benzer vakıf üniversitelerinin benzer şekilde şehirlerde zincir üniversiteler olarak açılacağı sonucudur. Hepimizi bu konuda sağduyuyla düşünmeye davet ediyorum.

Teşekkür ederim.