| Komisyon Adı | : | AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .12.2014 |
AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Anlayışınız için teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çok kısaca ifade edip ben de izin isteyeceğim sizden.
Öncelikle Avrupa Birliği Bakanlığımızdan yazılı görüş almayı arzu ederiz. Yazılı görüş alabilirsek, bunların da tarihe not olarak düşüleceğini biliyoruz ve bu tasarıda, Avrupa Birliği müktesebatı açısından sorunlu bir yön olmadığının ben yazılı olarak da elimde olmasını arzu ederdim.
BAŞKAN - Kayıtlara geçiyor zaten.
AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Tamam, kayıtlara bu vesileyle geçmiş olsun.
İkincisi, şunu arzu ederdim Sayın Müsteşar Yardımcımdan: Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri'nin eleştirileri var. En azından bize bilgi verebilirsiniz diye düşünüyorum, Human Rights Watch'un bazı eleştirileri var. Hani şu anlamda: Eğer Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyeleri, Avrupa Birliğinden ve dünya ve insan hakları kurumlarından gelen eleştirilere sizin aracılığınızla da haberdar olurlarsa Avrupa Birliği temaslarında şaşırmazlar. Çünkü, şu anda Komisyonumuz, "Bu Avrupa Birliğinin en ilerici yasasıdır." şeklinde Strasburg, Brüksel'de temaslar gerçekleştirip orada sonra gelen eleştiriler karşısında çok şaşırabilirler ve derler ki "Biz böyle bilmiyorduk." Oysa ki bu eleştirileri bilmek faydalı olabilir diye düşünüyorum.
Üçüncüsü, uygulamadan doğan sıkıntılar zaten ilerleme raporlarının ve AİHM kararlarının zaten omurgasını oluşturuyor. Hani bu da uygulamadan doğan yeni sıkıntılara yol açabilecek bir mevzuat aslında. Buna ilişkin de sanırım üzerinde durmamız gerekiyor.
Son olarak ben bir noktanın altını çizeyim, gözden kaçabilir. Zaten diğer milletvekillerimiz diğer noktalara dokunacaktır. 3'üncü maddede "Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine, kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen bez vesaire unsurlarla örterek katılanlar..." diyor. Burada Türkiye yeniden amaç ve niyet okumaya dönüyor. Çünkü, biliyoruz ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 23 Şubat 2010 tarihli bir kararı var. Ali Aslan ve 26 arkadaşının başvurusunda ve burada kıyafetin, kendi inançlarını giydikleri elbiselerle ifade eden kişilerin bir temel hak ve özgürlüğü olduğu ifade ediliyordu, yani bugün itibarıyla eğer bu yasa geçerse, Türkiye'de inancı gereği ya da kültürü gereği çarşaf, peçe, burka işte çador, yemeni, poşu ya da kış giysileri giyen kişilerin niyet okunarak yani kimliklerini gizleme amacı niyeti okunarak iki yıldan dört yıla kadar, cezalandırılabileceğini görüyoruz.
Bugün, diyebilirsiniz ki: "İktidar partisi açısından bir sorun yok., bizim tabanımızda daha ağırlıklıdır bunlar." Ama ben çok somut örnekler de vereyim: Bugün Türkiye'de Caferilerin, Şiilerin yapacağı bir görüntüde çarşaflı kadınların bu maddeyle dört yıla kadar ceza alması mümkündür. Geçtiğimiz günlerde ağırlıklı olarak başörtülülerin katıldığı bazı basın organlarının önünde gösteriler vardı. Buradaki bazı vatandaşlarımızın ceza alması mümkündür. Yine aynı şekilde poşu, yemeni, işte yüzünü örtecek şekilde yemeni takan gösterici kadınların ceza alması mümkündür. Bu, ağırlıklı olarak belli kültürel ve inançsal kesimleri hedef alacak ayrımcı bir yasadır.
Son olarak da, yine uyuşturucu maddelerle ilgili olarak, özellikle bonzaiyle ilgili olarak, ibadethanelere yakın satışlarda ağırlaştırıcı cezalar geliyor. Bu, bizim hukuk sistemimizdeki bir ayrımcılıktan dolayı yalnızca kilise, sinagog ve camilere karşı bir koruma sağlayacak, cemevlerini bu noktada da tercih edilir satış mekânları hâline getirecek. Yani siz bir bonzai satıcısıysanız, caminin yanında kilisenin, havranın, sinagogun yanında sattığınızda ağırlaştırıcı hükümlere maruz kalıyorsunuz ama bir cemevinin ya da ibadethane statüsü taşımayan işte bir Yehova Şahidinin, bir Bahai'nin ibadethanesinin yakınında sattığınız zaman aslında bu ağırlaştırıcı cezaya maruz kalmıyorsunuz. Burada gayriihtiyari olarak, yani amaç bu olmamasına rağmen belli inanç kesimlerinin bonzai satışına daha uygun çevreler, mekânlar, mahalleler hâline getirilmesi söz konusu olabilecek, bu uyarıda bulunmak istiyorum.
Çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.