| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Mülteci Hakları Alt Komisyonunun hazırladığı Göç ve Uyum Raporu'na ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .03.2018 |
SERAP YAŞAR (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Aslında ben Komisyonunuzun bir üyesi değilim, Sayın Başkan beni davet etti ve ben de çok büyük memnuniyet duydum bu raporun tartışılması sırasında burada olmaktan. Öncelikle teşekkür ediyorum.
Ayrıca, bir teşekkürüm de Atay Bey'e. Raporun bütününü okuyamadım, dün akşam elime geçti rapor ama büyük bir dikkatle okuyacağım inşallah süreçte. Kapsamlı bir çalışma olduğunu görüyorum ve tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum bu rapor için.
Ben de Avrupa Konseyinde Göç Komitesinin bir üyesiyim, daha çok yeni Göç Komitesine Başkan Yardımcısı seçildim ve orada bir de raportör olarak seçildim. Raporun başlığı "Avrupa'da Kayıp Göçmen Çocuklar." İki senedir açıkçası bu konuları hep orada da tartışıyoruz. Yapılan sunumlarda hiçbir veri yok. Yani verilen rakamlar, 15 bin ile 25 bin arası çocuk kayıp. "15 bin ne? 25 bin ne? Bu bir veri mi, rakam mı?" diye biraz önce siz söylediğiniz için Fikri Bey aslında bunu söylemek istiyorum. Yani dünyanın diğer ülkelerinde de aslında bu neviden büyük güçlükler var; bir sayı yok, bir rakam yok ortada ki çözüm ona uygun üretilsin.
Bir konunun altını çizmek istiyorum. Ben İstanbul Milletvekiliyim, kendi seçim bölgemde de aslında şehirlerde yaygın biçimde çok sayıda göçmen var. Şu anda ülkemizde 3 milyon, 4 milyona yakın mülteci, göçmen olduğunu söylüyoruz ve bunların sadece 250 bini kamplarda. Aslında muadillerini değişik ülkelerde de gördüm Filistin'de, Osetya'da, Almanya'da, değişik ülkelerde. Sahiden mukayese edilmeyecek kadar bizim kamplarımızın koşulları iyi. Bunu iddialı biçimde söyleyebiliriz ama bence şehirlerde yaşam çok kötü ve yeni süreçteki Komisyonun bir süreklilik arz etmesini ben de memnuniyetle karşılıyorum çünkü bu mesele ortada olduğuna göre, bitmediğine göre en azından böyle bir Komisyonun bu konuda bir projeksiyon yapması, bir değerlendirme yapması, bir araştırma yapması çok önemli.
Dolayısıyla şehirlerde asıl yani eğitim, sağlık, birçok sorun var. Dükkân gibi küçücük yerlerde üç beş aile 30-40 kişi bir arada yaşıyor. Ee, bunların tabii geri dönüşü; mahremiyetinden tutun da işte, ne bileyim, taciz, tecavüz, yani aklınıza ne kadar kötülük gelirse bu olumsuz koşullardan bir geri dönüşü olacaktır. Dolayısıyla, bence yeni süreçte inşallah Komisyonumuzun kendi ülkemizle ilgili yapacağı çalışmalarda bu şehirlerdeki göçmenlerin durumunu da daha fazla ele alacağını düşünüyorum.
Söyleyeceklerim bunlar aslında. İnşallah, süreçte de benim sözünü ettiğim komisyon ve raportörlükle ilgili bana önereceğiniz bir şey olursa her türlü önerinize de açığım, Avrupa'da kayıp göçmen çocuklarla ilgili ola ki elinize bir veri ulaşır, bir bilgi gelir.
Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.