| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Mülteci Hakları Alt Komisyonunun hazırladığı Göç ve Uyum Raporu'na ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .03.2018 |
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Öncelikle, raporu hazırlayan ve bu konuda görev yapmış olan bütün arkadaşlara teşekkür etmek isterim. Çok iyi bir çalışma olduğu belli ama herhâlde zaman yetersizliğinden dolayı da bazı şeyleri görmenin mümkün olmadığını da söylemek isterim. Aslında insan haklarına sahip çıkan bir ülke olarak Türkiye gerçekten dünyada önemli bir örnek konumunda. Ama bunun neyin pahasına olduğunu da, biz de, ülkeyi yöneten insanlar olarak da görmeliyiz ve gelecekle ilgili de ona göre de adımlar atmalıyız.
Ben teşekkürlerle birlikte birkaç soru sormak istiyorum. Gördüğüm, gözlemlediğim bazı konuları da aktarmak isterim. Ben Mersinliyim. Dolayısıyla göçün en etkili olduğu yerlerden bir yerde yaşıyorum. Göçle gelen insanlar ile yerleşikler arasındaki sıkıntıları yakından takip ediyor ve dolayısıyla büyük sorunlar yaşandığını da dile getirmek istiyorum. Yani, herkesin söylediği gibi her şey güllük gülistanlık değil, bir çok yerde, özellikle ekonomik, sosyal ve kültürel çatışmaların olduğu ve gelecekte de daha da ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağımızı söylemek isterim. Bu nedenle bazı şeylerin net olarak bilinmesi gerekiyor. Raporda 3 milyon 424 bin olarak belirlenen göçmen sayısı, sayın vekilimizin söylediği gibi, "Şimdi 4,5 milyon." dedi, arada aşağı yukarı 1 milyon var. Hangisi doğru? Bu sadece sayın vekilimizin veya bizim değil, aslında mülki amirler de bunu bilmiyorlar. Yani Mersin Valisine gidip sorduğunuzda, "Mersin'de kaç göçmen yaşıyor?" dediğinizde size "Yaklaşık şöyle." der: Emniyet Müdürüne sorduğunuzda, "Yaklaşık bu kadar." der.
BAŞKAN - Orada bir düzeltme yapabilir miyim? Raporda da geçiyor da... Suriyeliler 3,4, diğer göçmenlerle birlikte 4,3.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Ben ama... Bunu biliyorum, yani bir şey olarak söylemiyorum ama mülki amirlerin de aynı şekilde açıklamalar yaptığını size dile getirmek istiyorum. Yani, Vali "103 bin" diyor ama diğer yetkililer "250 bin" diyor. Hangisi doğru? Eğer siz sayıyı bilemezseniz gelecekle ilgili hazırlığınızı yapamazsınız, özellikle eğitim konusunda. "250 bin çocuk doğdu ülkemizde." dedik. Doğan 250 bin çocuğun yurttaş olma hakkı var. Siz dediniz ki: "Son altı ay içerisinde 30 bin vatandaş olmuştu, 10 bini de evlenerek." Peki, toplam kaç tane vatandaş oldu bu son altı ay?
BAŞKAN - Altı yıl.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - İzin verirseniz, doğanların da vatandaş olmasıyla ilgili talepler de bulunuyor. Dolayısıyla, şimdi ne kadar? Bu rakamların burada, İnsan Hakları Komisyonunda, insani haklarının zayi olmaması açısından bizlere net bilgilerin verilmesi, eğer net bilgilere ulaşılamıyorsa, net bilgilere ulaşmanın yollarının hep birlikte aranması gerektiğini söylemek istiyorum.
Buradan bir başka meseleye daha geçmek isterim. Şimdi özellikle Adana, Mersin, Hatay, Antep gibi yerlerde ve hatta Türkiye'nin diğer şehirlerinde en önemli sorunlardan bir tanesi emek sömürüsü. Yevmiye üzerinden, çalışma üzerinden göçmenlerin çok ucuz çalıştırılması. Bu bir insan hakkı ihlali, çok açıklıkla bir emek sömürüsü. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ama bu ucuz emek bir başka insanı da işsiz bırakıyor. O da başka bir sorunu beraberinde getiriyor. Dolayısıyla buna çare bulunması gerekiyor.
"Şimdi eskisi kadar köşe başlarında görünmüyor insanlar." deniliyor. Peki, bu insanlar nerede? İş kuranlar var, iş kuranların yanında çalışanlar var, ama diğerleri nerede? Herkes ekonomik anlamda yeterli mi? Kamplarda kalan göçmenlerin devlet tarafından ne kadar yardım yapıldığının belirlenmesi gerekiyor. Orada da sorunlar olduğunu söylüyorlar. Kilis'te benzeri. Verilen aylık kaynağın sadece bir yerden alışveriş yapılmasıyla yönlendirildiği, o yerin de daha önceden belirlendiği söyleniyor. Bunların hepsi üst üste geldiği zaman sorun yumağına dönüşüyor.
Benim bir iki sorum da var Sayın Başkanım izin verirseniz. Bir tanesi, biraz evvel söylediğim gibi, kaç göçmen vatandaş olmuştur? Bunların illere göre dökümü nedir? 30 milyara yakın bir harcama yapıldığını söylediniz, bu söyleniyor. Bunun açılımı son derece önemli. Nereye harcama yapılmıştır? Zatıaliniz aracılığıyla bu bilgileri almak isterim.
Ve asıl önemlisi, benim üzerinde durmak istediğim, eğitim. Mersin'de 8 bin Suriyeli göçmen çocuğun kendi ana dilinde ve kendi müfredatına göre eğitim yaptığı biliniyor. Şimdi bu çocukların uyum sağlaması mümkün olacak mı? Biz eğitim kurumlarımızda bu çocuklara eğitimi nasıl vereceğiz? Bunlarla ilgili bir çalışma, detaylı bir bilgi aktarılırsa bundan büyük mutluluk duyacağımı belirtmek istiyorum.
Tekrar, raporu hazırlayan ve bu doğrultuda çalışma yapan bütün arkadaşlarıma teşekkür etmek isterim.
BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.
Zabıtlara doğru geçmesi açısından şunu, başta belirttiğiniz hususu tekrar bir zikretmek isterim. Son altı ayda değil, benim sunuşlarda ortaya koyduğum son altı yılda 30 bin Suriyelinin vatandaşlığa geçişi yapılmış, 10 bin kadarı da Türk anne veya babadan olduğu için. Yani toplamda altı ayda değil, altı yılda. Onu tashih etmek istedim.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Altı yılda, 40 bin oluyor.
BAŞKAN - Evet, 40 bin.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Yine de bunları arkadaşlar, görevliler bildirirse bize.