KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkanım, çok değerli Anayasa Komisyonu üyeleri, değerli bakanlık temsilcileri ve çok değerli basın mensupları ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bu mühürle ilgili çok şey söylendi ama özellikle ülkemizdeki en esaslı kurumlardan ve gerçekten bugüne kadar birçok seçimden sonra da hepimizin sandıktan çıkanı kabullenmiş olduğumuz kurumlarımızdan, göz bebeklerimizden bir tanesi de Yüksek Seçim Kuruludur. Yani bu, tarihsel süreç içerisinde, özellikle 1946 seçimlerinden sonra Türkiye'de demokrasiye geçişle beraber 50 yılında Yüksek Seçim Kurulu kuruluyor ve arkasından seçimler yapılıyor ve o gün bugündür de buna benzer şeyler hiçbir zaman, belki lokal bazda bazı köylerde, bazı mezralarda denetimin olmadığı yerlerde tartışılmıştır ama sandıktan çıkan her zaman bu ülkede kabul görmüştür.

Tabii, demokrasi için en önemli şeylerden bir tanesi sandık. Fakat, acizane, uzun yıllardır seçim hukukuyla ilgilenmiş ve birçok seçimde de bizzat bulunmuş birisi olarak yani bugün, şu anda, Özgür Bey'in ve diğer birçok arkadaşın söylediklerinin gerçekle uyuşmadığını hepimiz biliyoruz. Niye biliyoruz? Bakın, çok sağlam bir sistem oluşturulmuş. Önce sandık kurulları oluşturulmuş ve bu sandık kurullarında kamu görevlilerinin yanı sıra her partiden temsilci var, üzerinde ilçe seçim kurulları var ve onların üzerinde de seçim kurulu başkanları var ve bu başkanlar da aynı zamanda hâkim. Bir de biliyorsunuz, Ankara'da Yüksek Seçim Kurulu var. Şimdi, buradaki sürekli, az önce Parsak'ın söylediği gibi bir algı oluşturmaya yönelik çaba olduğunu hissediyoruz. Oysa bunu iddia eden arkadaşlar buna kendileri bile inanmıyorlar. Şayet böyle bir şey var idiyse lütfen sandık kurullarından "Bu sandıkta fazladan şu kadar oy çıkmıştır." ya da "Başka filigranlı, işte Adana'nın bilmem neresindeki matbaadan basılmış oy gelmiştir." diye ben henüz bir tane tutanak görmedim.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, ilçe seçim kuruluna giden -sandık başkanları ki burada polis nezaretinde gidiliyor- çuvallar mühürlü olarak gelir. Ben hiçbir tane çuvalın mühürsüz olduğunu görmedim, bağlıdır ve mühürlüdür. Mühürlü olarak gelen çuval, sandık kurulu oluşmadan açılmaz. Önce sandık kurulu oluşur. Çünkü o sandığı sandık başkanı teslim almıştır; sandık bölgesine gider, sınıfına girer, çuvalı koyar, sandık kurulunu oluşturur ve onun tutanağını tutar. Arkasından, herkesin huzurunda çuvaldaki mühür kırılır ve açılır. Çuvalın içindekilerin tamamı dışarıya çıkarılır ve ne çıkmışsa tutanakta sayılır. Ne çıkar? Oylar, zarflar, tutanaklar, seçmen listesi ve mühür. Hepsine sırayla arkasından görev dağılımı yapılır, sandık mühürleri basılır ve oy kullanmaya geçilir. Şimdi, burada sizin bahsettiğiniz gibi bir şeyin olması için bunu yaptığınız zaman burada sabahleyin sayılan, ilk yapılan şey... Ha eğer tutanak tutulmayıp oylar sayılmamışsa o zaman orada başka bir şey iddia edilebilir. Eğer sizin iddia ettiğiniz gibi bir durum varsa, sabahleyin sayılan, diyelim ki ortalama 400 oy kullanılıyor, 400 tane zarf, 400 tane de oy var. Eğer sizin dediğiniz gibi şey gelirse mutlaka bunun eksilmesi ve artması lazım. Bakın, nasıldır bu?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bana verdiler ben geldim, dışarıdan gelen şeyi attım, bana verileni götürdüm. Nasıl sayı değişsin ya?

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Bakın, Özgür Bey bunun tek istisnası şudur...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bunu anlamazdan gelmenize şaşırıyorum ya.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Bakın, sonuçta akşam olduğu zamanda da, sandıktan çıkan zarflar da sayılır, kullanılmayan oylar da sayılır, hepsi sayılır ve eğer sehven bir tane fazla çıkmışsa zaten onunla ilgili de o tutanağa yazılır.

Şimdi, burada kalkıp da seçim sonuçları açıklanmadan, bazı sandıklarda sehven, bazı sandıklarda bilerek yapılmış ve gerçekten seçmenin iradesini... Ki burada seçmenin hiçbir günahı yok. Çünkü seçmen, zarfın, oy pusulasının, sandık kurulunun mührünün taşınıp taşınmadığına bakmaz. Burada sandıklar açılmadan hangi partiye ait olduğu ya da hangi konuda kullanıldığı belli olmayan konuda, seçimin sonucunda çıkan duruma göre hemen bir algı operasyonu yapmak çok doğru değil ve bu yanlış bir tutumdur. Lütfen bu tutumdan da vazgeçiniz, gecenin bu saatinde ben çok...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben sana bak bir şey gösteriyorum bak, ben Fatma Kaplan Hürriyet'e oy verilmiş olarak işaretledim.

BAŞKAN - Bir dakika, bir dakika.

Sayın Özel, söz vermedim kimseye.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu kadar basit bir şeyi anlamazdan gelmeyin artık ya.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Hocam bir cümle söyleyeceğim.

BAŞKAN - Buyurun.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Burada, gerçekten özellikle sandık kurullarımız birçok eksiğine rağmen iyi çalışıyor. Özellikle sandık kurulu başkanları ve hemen hemen her partiden gelen temsilciler ki uzun yıllardır hepimiz seçimlerde bulunduk. Bakın arkadaşlar, sizin partinizin bir temsilcisi olmayabilir ama başka partinin temsilcisi olaya mutlaka refakat ediyor ve şu ana kadar da ben hiçbir tane "Bu sandıkta şu kadar fazla oy çıktı..." Başka yerden...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Allah Allah, anlamıyor ya.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Bakın, başka yerden gelen...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başka bir şeyden bahsediyoruz arkadaş.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Hala aynı şeyi diyorsun ya. Dışarıdan geliyor zarflar.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Ya, zaten dışarıdan gelen oy da...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ya, Allah aşkına şuna bak ya!

BAŞKAN - Arkadaşlar... Bir dakika Sayın Özel, ya sizin istediğinizi mi konuşmak zorunda? Siz talep üzerine mi konuşuyorsunuz, istek konuşması mı yapıyorsunuz?

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Değerli arkadaşlar, arkadaşlar...

BAŞKAN - Sayın Birkan bitirsin, müsaade edin.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Arkadaşlar, şu ana kadar da bu yönde "Dışarıdan oy getirilip de filan sandık bölgesinde bulundu, kullanıldı." diye ben bir tane tutanak görmedim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Göremezsin zaten, "Görme:" diye tedbir var.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Bakın, varsa zaten o aynı zamanda tutanağa geçer çünkü orada her partinin elemanı var. Ama arkadaşlar, bu, özellikle...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben artık organize olduğunuzu düşünmeye başladım yani bunu anlamamanız mümkün değil.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Özellikle bir algı üzerinden, hâlâ anlamamakta ısrar etmeyi de ben anlamıyorum. Ama gecenin bu saatinde...

Hocam, ben teşekkür ediyorum.