KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de herkesi saygıyla selamlıyorum.

Bu dönemin bütçe çalışmalarının hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Bakan, ben idealist bir insanım. Öğrenciliğimden beri de bu konu pek değişmedi. Ama, burada, gerçekten umutsuzluğa kapıldım bu Mecliste. Dört senedir burada hemen hemen her bütçe döneminde aynı şeyleri konuşuyoruz, hakikaten aynı şeyleri konuşuyoruz. İşte raporlar geldi gelmedi, denetim yapıldı yapılmadı... Bu sene de buna benzer şeyler konuşacağız maalesef.

Çok önemli bir iş yapıyoruz aslında. Çok çok önemli bir iş yapıyoruz. Ama bilmiyorum ne kadar farkındayız arkadaşlar bu önemin. Yani demin arkadaşlarımız bahsetti, bu Ermenek'teki ciğerlerine çamur girerek korkunç bir şekilde ölen -inşallah ölmemişlerdir ama- arkadaşlarımız, işçilerimiz ya da Soma'da gazdan zehirlenen, ciğerleri patlayan işçilerimiz, bunların hepsinden sorumluyuz. Ya da asansörün 30'uncu katından düşüp parçalanan insanlar, bunların hepsinden bizler sorumluyuz. Burada biz görevimizi yaparsak, kurallara bağlı olursak o insanların da aynı şekilde kurallara, oradaki sorumluların da kurallara bağlı olacağını ve o hayatların çoğunun kurtarılacağını düşünüyorum. Ama burada bizler bu kurallara bağlı olmaz isek bu tür olaylar her zaman olur.

Kurallar çok önemli. Bütçe hakkı çok önemli bir toplum için, demokrasi için, özgürlükler için. Bunlar çok önemli şeyler. Böyle geçiştireceğimiz şeyler değil. Biz burada 40 milletvekili boşuna toplanmadık. Anayasa'da Plan ve Bütçe Komisyonu anayasal bir kurum olarak boşuna düzenlenmedi. Bir anlamı olması lazım. Yani Maliye Bakanlığı hazırlıyor, devletten bütçe geliyor her sene, biz de şurada laf olsun diye bazı konuşmalar yapıp göndereceğiz Genel Kurula, bitti... Böyle bir şeyin söz konusu olmaması lazım. Yani belki hepimizin payı çok küçüktür ama çok önemlidir. Bunun farkında olmamız lazım. Bunu bilmemiz lazım diye düşünüyorum ve rahatsız oluyorum her sene aynı işleri yapmaktan.

Şimdi, Sayıştayın çok önemli bir sorumluluğu var. Bütün dünyada bütçeleri Sayıştay denetler. Sayıştay tarafından bu denetim yapılır. Sayıştay mevzuatı yeni değişti. Kamu Malî Kontrol Kanunu yeni değişti. Bunlarla ilgili olarak bizim üzerimize bir sorumluluk düşüyor. Bizim düzenlememiz gereken, uygulamayla ilgili gelenekler -ilk konuşmamda da söylemiştim- oluşturmamız gerekiyor. Bütün bunları yapmıyoruz, göstermelik işler yapıyoruz maalesef.

Şeyi kastetmiyorum -arkadaşlarım belirtti- orta vadeli mali plan gecikti, Sayıştay raporlarında önemli eksiklikler var, performanslarını ölçmüyor işletmelerin ya da kurumların, sadece mali tabloları üzerinde bazı denetimler yapılıyor, düzenlilik denetimi yok. Bunlara girmek istemiyorum. Geçen seneler bu konularla ilgili olarak çok şey söyledik.

Geçen yıllar, yine, söylediğimiz bazı şeyler var. Bunlar tekrarlanıyor.

Bakın, Sayın Bakan, yedek ödenekler tertibi 35 milyar 912 milyon, 36 milyar liralık yedek ödenek tertibinde bir aktarma var.

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, isterseniz geçelim tekrar size söz verebiliriz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok yok, idare edebilirim herhâlde. Boğazımda bir şey var.

BAŞKAN - Siz bilirsiniz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 949 milyon lira başlangıç ödeneği yedek ödenek tertibinden konuyor, bu 35 milyar 912 milyona çıkıyor, sonra sıfırlanıyor. Bu ne demektir? Bu, yeni bütçe yapılması gerekiyordu yapmadık demektir. Bu, Maliye Bakanlığı yeni bütçe yapmaya gerek görmedi, yeni bütçeyi, ek bütçeyi Meclise getirmeye gerek görmedi, tamamlayıcı ödenek almaya gerek görmedi, kendi içerisinde bazı şeyler yaptı demektir. Yani Meclisin yetkisini kullandı demektir. Bu çok önemli. Bütçe hakkının Maliye Bakanlığı tarafından alınması demektir elimizden. Milletin elinden alınması demektir. Değil midir? Bu anlama gelmez mi arkadaşlar? Ek bütçe yapılması gerekiyor ve yaptırmıyorsunuz. Hâlbuki bir Meclis çoğunluğu var. Bütün sene de biz burada uğraştık. Torba kanun diye, ramazan ayı boyunca bütün iftarları ve sahurları burada yaptık. İki gün daha çalışırdık bunu çıkarırdık. Ek bütçe neden yapılmaz? Yani ek bütçe diye de bir müessese var. Neden gerek görülmez?

Biliyorsunuz mevzuata göre en fazla yüzde 2'sini aşabiliyor Maliye Bakanlığına verilen. Bütün bunlardan sonra, bakın, Sayıştay -daire başkanları ve başkan burada olsaydı, burada başkan yardımcıları da var, onlara da söylüyorum- sonuçta, her sene tekrarlanan bu önemli yanlış için şöyle diyor: "5018 sayılı Kanun'un 'Yedek Ödenek' başlıklı 23'üncü maddesi gereğince mali yıl içinde yedek ödenekten yapılan aktarmaların tür, tutar ve idareler itibarıyla dağılımı, Maliye Bakanlığınca yıl sonu gerçekleşmelerini de içerir şekilde ilan edilmelidir. Konu Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgilerine arz olunur." Çok önemli bir konu bu. Sadece bilgiye arz ediliyor. Ama bununla ilgili yapılması gerekenler var. Bu konu çok önemli...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Hakkını sonra kullan.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet.