KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Öncelikle ben de aynı dönemde il başkanlığı yaptığımız Yavuz Karan'a -aynı zamanda parti meclisi üyemiz- Allah'tan rahmet diliyorum. Ben Gaziantep İl Başkanı iken o dönemde Yavuz Karan da Trabzon İl Başkanıydı. Birlikte çalışma fırsatı yakaladığımız kıymetli bir arkadaşımızdı. Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve tüm camiamıza başsağlığı diliyorum.

Sizin de yeni olan evladınıza uzun ömürler diliyorum Sayın Başkan, analı babalı, uzun ömürler versin Allah.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Değerli arkadaşlar, bu yasayı tartışmaya başlamadan önce şunu bir söylemek istiyorum: Anayasa değişikliği sırasında AKP'nin üzerinde önemle durduğu bir konu vardı, koalisyon dönemi bitti deniyordu. Koalisyon ayıp değil arkadaşlar, ben bugün koalisyon kurduğunuz için sizi kınamıyorum yani koalisyon ayıp bir şey değil ki. Yani tek başına hükûmet olamayan, tek başına hükûmeti kuramayan, tek başına bir şeyi başaramayan bir araya gelir, başarır; tek başına hükûmeti kuramaz, iki parti bir araya gelir, hükûmet kurar, bu ayıp bir şey değil ama burada doğru olmayan şu: O Anayasa değişikliği referandumunun ana argümanı olan koalisyonlar döneminin bittiği anlayışının doğru olmadığı, yine seçmenlerin, yurttaşlarımızın yanıltıldığı açık ve net şekilde meydanda. Üstelik bunda peşin peşin koalisyon kuruluyor, istikrar için söylenilen tek parti anlayışı daha seçimlerden önce ortadan kalkıyor ve bunun bir daha olabileceği gibi bir ihtimal de görünmüyor, tek parti anlayışının.

Şimdi, burada demek ki yanıltılmış yine yurttaşlar, vatandaşlar. Koalisyona ihtiyaç duyuluyor, bu ayıp bir şey değil Başkan, yine söylüyorum. Dünya siyasi tarihi, Türkiye siyasi tarihi koalisyonlarla dolu. Ama özellikle, ısrarla yönetimde istikrar için "Koalisyon olmayacak, koalisyon olmayacak, koalisyonlar dönemine son." dendi ama bugün gelip görüyoruz ki daha seçimlere bir buçuk, iki yıl kala koalisyon kuruluyor ve sizin on altı yıldan beri tek başına yönetme anlayışınız burada son buluyor. Koalisyon yoktu on altı yıldan beri, tek başınızaydınız. Şimdi bunu peşin peşin yapıyorsunuz, bu yanılgıyı vurgulamak zorundayım; yurttaşların bu konuda iradelerini yanıltmışsınız.

Değerli arkadaşlar, seçimler, bir ülkede iktidarların değişmesi için en meşru yol ve herkes de buna çok güvenmeli, herkes demeli ki: "Seçimler olur, bu seçimlerde millî irade, milletin iradesi, halkın iradesi şöyle yansır ve bu yansımanın sonucu da şöyle bir hükûmet modeli çıkar." Şimdi seçim güvenliği olmazsa, insanların buna ilişkin güveni kalmazsa ve bir ülkede seçimlerle iktidarın değişmeyeceği gibi bir algı yerleşirse bunun altından kimse kalkamaz değerli arkadaşlar; hiçbirimiz, hiçbirimiz kalkamayız. O nedenle, seçim güvenliği yapılan her düzenlemenin ana temeli, ana maddesi olmalı; seçime güvenmeli herkes. Ama şimdi görüyoruz, daha 1'inci maddede seçimin güvenliğiyle ilgili yoğun tartışmalar var. Sayın Parsak açıkladı, Sayın Parsak dedi ki: "Şu şu tarihte Yüksek Seçim Kurulu şöyle şöyle kararlar almış." Yine alabilir, buna engel bir şey var mı? Hem alt komisyonda hem bu Komisyonda bu maddeyle ilgili dünya tartışma yapılıyor, dünya şey anlatılıyor ve seçim güvenliğiyle ilgili ciddi endişeler dile getiriliyor, e, kaldırın çekin bunu. Yine yapsın Sayın Parsak, Seçim Kurulu yine yapsın. Hiçbir itiraz da yoktu o dönemlerde, olduğunda bir itiraz oluyor muydu?

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Arada anlatayım.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Yok, hayır ama anlatmanın bir şeyi yok.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Ama böyle anlatmadım ki size yani.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Olur mu siz şu dönemde, "Her sandıkta 320-400 kullanılacak." ben şu anda söylediğiniz şeyleri söylüyorum. "320-400, 300-320; şu seçimde böyle, bu seçimde böyle." Yine Seçim Kurulu yapsın. Bu kadar yoğun güvenliği tetkik ettiği söylenen bir maddede neden bu kadar ısrar ediliyor ki neden?

BAŞKAN - Sayın Gökdağ, toparlar mısınız.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Evet, toparlayayım.

Bu, açık ve net bir gizli ajandanın ortaya konulmasıdır yani bunun altında başka bir şey var, o da nedir? Gerçekten, arkadaşlarımın hep söylediği gibi, tekrara girmek istemiyorum, orada seçmenlerin, aynı binada oturan insanların birbirini denetlemesinin, oluyordu çünkü bu, seçmen listesi asıldığında bize ihbarlar geliyor, "Bizim binada böyle biri oturmuyor, bizim binada şöyle biri oturmuyor." falan gibi bunun önüne geçmek için...

ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Gene aynısı olacak aynısı, değişen bir şey yok.

BAŞKAN - Sayın Gökdağ, toparlar mısınız.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Toparlıyorum Başkanım.

Evet, bu 1'inci maddeden başlayarak bu düzenlemeyle yapılacak seçimlerin güvenilir olmadığını ortaya koyuyor değerli Başkanım.

Öte yandan, ya ittifaklar da olabilir.

BAŞKAN - Sayın Gökdağ, lütfen toparlar mısınız.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Hemen bitiriyorum, iki cümle, hemen bitiriyorum.

İttifaklar da olabilir, bunlar da siyasette olur şeyler. O zaman ittifakları hiç değilse adil, eşit yapın. Bir parti ittifaka girecek yüzde 2 oy alacak, milletvekili çıkaracak, diğeri yüzde 9,5 alacak, 9,9 alacak, milletvekili çıkaramayacak. Böyle bir eşitsiz sistem olur mu? Madem bu ittifaklara girenlerin baraj sorunu yok, e, şu yüzde 10 barajını kaldırın.

Değerli arkadaşlar, kısaca söyleyeyim, hukuksuzluğun kimi ne zaman yakacağı hiç belli olmaz. Bakın, herkes, hepimiz hukukun içinde kalmaya özen göstermeliyiz, hukuku kalıcı kılmalıyız, seçim güvenliğini kalıcı kılmalıyız. Ne zaman bunun altında kalırız, kim kalır belli olmaz. Bundan bir süre önce, tekrar etmek istemiyorum, hakikaten polemik konusu da yapmak istemiyorum, bir cemaat kendisine gücün hiç yetmeyeceğini düşünüyordu, bugün ne hâllerde?

BAŞKAN - Sayın Gökdağ, lütfen toparlayın.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Herkesin hukukun içinde kalmasını diliyorum Değerli Başkanım. Yapılan seçimlerin meşruiyet kaynağı olan güvenilirliğinin de tam sağlanması gerekir. Bu kanun, bu düzenleme seçim güvensizliğini birlikte getiren bir düzenleme.

Teşekkür ediyorum.