KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Evet, çok teşekkür ediyoruz, gerçekten mükemmel bir sunumdu, eksiksizdi. Başarılı çalışmalarınızdan ötürü de tebrik ediyoruz.

Bugüne kadar Komisyon faaliyetlerimizde edindiğimiz bilgiler şöyle: Arzla mücadele var; Emniyet boyutu, güvenlik boyutu, İçişleri Bakanlığı bunu başarıyla ilgili kurumlarla birlikte yürütüyor. Talebi kısma yönünde koruyucu önlemler var -esas ana unsur bu, sonra döneceğim- tedavi boyutu var, onu konuştuk; AMATEM'leri, ÇAMATEM'leri irdeliyoruz. Tedavi boyutunun önemli kısmı rehabilitasyon. Siz özellikle gördüğüm kadarıyla ağırlığınızı buraya vermiş durumdasınız, sunumun sonlarında bunu tespit ettik ama genel anlamda tedavide, Avrupa'da da Türkiye'de de AMATEM'de, ÇAMATEM'de başarı oranı yüzde 10, 15, 20'lerde olduğu ifade ediliyor. Yani, bu, Türkiye'ye mahsus değil, konuştuk bunları. Rehabilitasyon, tedavinin sonuç vermesi açısından yani "relapse"lerin olmaması açısından çok önemli, bunda da hemfikiriz ama biz bunun bir beyin hastalığı olduğunu da öğrendik Komisyonda aldığımız sunumlar neticesinde. Bu hastalığa yakalanmamak için koruyucu, önleyici tedbirler, Millî Eğitimle çalışmalarınız var, bu konuda eğitimden geçiriyorsunuz öğrencileri, öğretmenleri, ilgilileri, velileri. Başarılı bir çalışma ama Yeşilay çok da önemli bir işlev görüyor; önleme ve koruma noktasında biraz daha farklı neler yapabiliriz? Bu konuya dair düşünceleriniz nelerdir? Rehabilitasyon tamam ama o yüzde 15, 20'nin, tedavi olan kişinin geri gelmemesi için, "relapse" olmaması için bu konu düzenleniyor ama bu hastalığa yakalanmamak için, özellikle Millî Eğitimle veya kendi başınıza veya Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulunun kararları doğrultusunda daha farklı neler yapılabilir, daha etkin nasıl mücadele edebiliriz yakalanmamak için bu hastalığa?

Teşekkür ediyorum.