| Komisyon Adı | : | (10 / 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Şurada kısaca Sayın Hasan Ören'in konuşmasındaki tavzihi yapayım, düzeltmeyi yapayım. Bu madenlerde çalışanlar zaman zaman bazı partilerin mitinglerine gitmişler. Biz bunları sorduk kendilerine, maden kazası olduktan sonra işçi arkadaşlara. Orada şunu söylediler: "Evet, biz zaman zaman mitinglere gittik. Bizim yevmiyemiz verildi. İşveren tarafından gönderildik. Yevmiyemizi aldıktan sonra isteyen mitinge gitti, isteyen de gitmedi, canımıza minnet bildik, gittik. Mitingden sonra da ocağa inmedik, evimize gittik, kahvehaneye gittik, gezdik, pazarımıza gittik." dediler. Bu aynı zamanda daha önce de ELİ'de de henüz orada özelleştirme olmadan önce, ELİ'de çalışan sendika kanalıyla, sendikanın tuttuğu otobüslerle başka bir mitinge, yani cumhuriyet mitinglerine de gidilmiş.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sordunuz "Yok öyle bir şey." dediler. Tutanak öyle.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Yok şöyle.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yani sizde öyle bir bilgi var ama tutanağa geçiremediniz, sordunuz "Yok öyle bir şey." dediler.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sordum, arkadaşlar, şunu söylediler.
HASAN ÖREN (Manisa) - Güzel cevap verdi kayıtlara iyi ki geçti.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Şunu söyledim: Burada "Arkadaşlar, sizler cumhuriyet mitinglerine gittiniz mi?" dedim. Daha sonra araştırmam neticesinde ELİ'de sendika mensupları, sendika tarafından cumhuriyet mitinglerine gönderildiğini öğrendim. Bu tür şeylerde hangi parti kimi organize ettiyse onu söylememiz gerekir.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Siyasi partiler mi organize etmiş?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - "Şu parti organize etti ve şu otobüsleri parti tuttu veya şu şekilde yaptı" diyerek bilgi ve belgeli konuşmamız gerekiyor. Yani burada partileri suçlarken herhangi bir parti ismi vermiyorsanız, buradan diğer partiler muhalefet partileri de töhmet altında kalır. Burada siyasete seviye getirmek mecburiyetindeyiz. İşçilerin hangi partinin mitingine gideceğine işçiler karar verirler veya işveren herhangi bir işveren başka bir mitinge gönderiyorsa bu işverenin sorunudur. İşverenle siyaset arasında bir ilişki varsa bunu ispat etmemiz lazım. Yani işvereni falan milletvekili aradı, falan bakan aradı, falan il başkanı aradı ve dedi ki: "Şu mitinge gelir misiniz", "Onlar da geldiler." demimiz lazım. Eğer bunlar elimizde belge olarak yoksa bunu söylemek doğru değil. Yani hangi partinin mitingine kimler kimin teklifiyle gitmiş, bunu söylememiz gerekiyor. Bu doğru bir yaklaşım değil.
HASAN ÖREN (Manisa) - Yapmasalardı o zaman. Burada var işte.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Ne var orada?
HASAN ÖREN (Manisa) - Yani oradaki işçilerin söylediği konular var. Diyorlar ki: "Bizi alıp götürdüler." Siz de söylediniz, iyi ki kayıtlara geçti... Pardon ben de şimdi kayıtlara geçireyim.
BAŞKAN - Bir saniye, sırayla gidelim şimdi.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Efendim, burada işçi arkadaşlarımız. "Evet biz bazı mitinglere gittik." dediler. İşveren bize dedi ki: "İzinlisiniz, isteyen mitinge gider, isteyen gitmez." dedi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Öyle bir şey yok. Tutanak öyle değil.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - 30 lira para verdiler, yevmiyemizi verdiler gittik...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Arabalarına benzin paraları konulmuşlar.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Hatta şunu söylediler. Bir dakika ben konuşayım, sizler konuşurken sözünüzü kesmedim, lütfen. Ben sizi sükûnetle, uhuletle ve suhuletle dinledim. İşçiler hatta şunu da söylediler orada, dediler ki: "Bu mitinglere isteyen gitti, isteyen gitmedi." Hatta sorularda şu ifade verildi... Burada çalışan 15 bin işçi var, 15 bin özel sektörde çalışan işçi var. Bir tanesi dedi ki: "Efendim, soru soruldu, oylamada oy verirken siz cep telefonunuzda resmini çekip getiriyormuşsunuz?" Ben de orada müdahale ettim. Acaba 15 bin kişinin fotoğrafını mı kontrol ediyorlar. Öyle olsaydı, biz belediyeyi çok farkla kazanırdık orada, çok az bir oyla kazandık. Hatta son Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz sadece 400 oy arttırabildik. Yani bunlar doğru şeyler değil. Yarın bir başka partinin mitingine gider işçiler... Çünkü burada çalışan işçilerin bir kısmı AK PARTİ'liyse, bir kısmı CHP'li, bir kısmı MHP'li, bir kısma HDP'li bir kısmı partisiz, bir kısmı bu seçimde A partisine veriyor, öbür seçimde bir başka partiye verebiliyor. Bunlar hakkında 15 bin kişiyi töhmet altına almaya gerek yok. 15 bini de AK PARTİ'li demek, 15 bini de CHP'li demek, 15 bini de HDP'li, BDP'Li, demek doğru değil, MHP'li demek doğru değil. Bu işçi kardeşlerimize karşı da bir saygısızlık yapmış olabiliriz. Bugün gelirler yarın gelmezler ama özellikle benim partimden kim -isim vererek- hangi işvereni aradıysa ve "Şu mitinge gelin." dediyse bunun ispat edilmesi lazım. Ben bunu da doğru bulmuyorum. Eğer böyle bir şey yapılmışsa bunu ispat edeceksiniz. Eğer böyle bir şey yapılmadıysa siyaset kurumuna bühtanda bulunmaya gerek yok. Sizler de siyasetçisiniz, bu siyasetin seviyesini yükseltmemiz lazım. Zaten milletvekili denildiği zaman bir algı problemimiz var. Maaşımıza zam yapmadığımız hâlde... Emeklilere zam yapıldı. Geçen gün Soma'dayım "Bizim kanunumuzu altı ayda çıkardınız ama size geldiği zaman bir gecede maaşınıza zam yapıyorsunuz." dediler. "Ben ispat eder misiniz?" dedim. Biz maaşımıza hiç zam yapmadık. Yani şu algı problemini ortadan kaldırmamız gerekir, pozitif bir algı oluşturmamız icap ediyor. Onun için doğru bulmuyorum, lütfen biraz daha dikkatli konuşursak iyi olur diye düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum.