| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 27 .02.2018 |
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri ve çok değerli milletvekillerimiz, basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Başbakanımız ve Genel Başkan Vekilimiz Sayın Binali Yıldırım ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin ilk imzacısı olduğu kanun teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım. AK PARTİ ve MHP milletvekilleriyle birlikte benim de imzacıları arasında yer aldığım bu teklif metniyle ilgili genel mülahazalarımızı paylaşmak isterim.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin demokrasimiz ve siyasi partilerimiz için şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Teklifin medeni bir müzakere ortamı içerisinde burada daha da olgunlaşmasını ve Türk demokrasi hayatına çok önemli katkıda bulunmasını temenni ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demokratik rejimin temeli serbest seçimlerdir, demokratik yarışın özgür ve eşit şartlarda sürdürülmesi esastır. Serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimler bunun bir gereğidir. Söz ve karar milletindir, millî egemenliğin asli sahibine aittir. Millet iradesinin üstünlüğü millet iradesine saygıyı gerektirmektedir. İşte, seçimlerin güvenliğini sağlamak, gizlilik ve dürüstlük ilkelerine sadakatle katılımı artırmak, millet iradesine sahip çıkmak adına Komisyon gündemindeki teklifle bu şartlar tahkim edilmektedir.
Bir taraftan, seçimlerin güvenli ve tarafsız biçimde yürütülmesini sağlayacak, katılımı artıracak ilave tedbirler geliştirilmektedir. Diğer taraftan, mahallî idare seçimlerine ilişkin hükümlere ve en önemlisi, bugüne kadar kanuni bir çerçevesi bulunmayan seçim ittifaklarına ilişkin düzenlemeler öngörülmektedir. Teklifle öngörülen düzenlemeler genel itibarıyla bu üç başlık altında toplanmaktadır.
Teklif, demokratik tecrübemizde önemli bir dönüm noktası olacaktır. Siyasi partilerin ortak amaçlar ve ortak ilkeler doğrultusundaki ittifakları elbette yeni değildir. Az önce Değerli Mustafa Bey'in açıklamaları tarihî konjonktür itibarıyla, kronoloji itibarıyla yaşanmışlıkları bizlere hatırlatmıştır; ittifaklar her zaman olmuştur. Dilde birlik, fikirde birlik, işte birlik siyasetin matematiği içinde her zaman ve her koşulda mümkün değildir. Yine de bu birliği sağlayacak araçlara her dönem ihtiyaç duyulmuştur ancak mevzuattaki kısıtlayıcı, yasaklayıcı hükümler partilerin siyasi varlıklarını koruyarak iş birliğine gitmelerini bugüne dek engellemiştir. Teklif bir yönüyle bu ihtiyacı karşılamaktadır, ittifakları hukuki zemine taşımaktadır. Teklifle öngörülen bu yeniliğin diğer bir boyutu da 16 Nisan halk oylamasında milletimizin mührünü vurduğu tarihi reformla ilgilidir. Milletimiz kendisini idare edecekleri doğrudan ve öngörülebilir biçimde seçme hakkını elde etmiştir, artık hükûmetleri bizzat kendi iradesiyle belirleyecektir. Garantörü bürokrasi aygıtı değil bizzat millet olan bu sistem daha güçlü bir toplumsal destek demektir. Elbette her sistem kendi yeniliğini de beraberinde getirmektedir. Kabul edilen bu sistemin temel dinamiği de siyasetteki birleştirici etkisidir. Ülkeyi beş yıl boyunca idare edecek olan hükûmetin yüzde 50'den daha fazla oyla belirlenecek olması önemli sonuçları da beraberinde getirecektir. Siyasetin dili ve üslubu artık toplum ortalamasına ayarlanacaktır; iktidar iddiası olan herkes politikalarını buna göre belirleyecektir. Kutuplaşma siyaseti değil kucaklaşma siyasetinin önü açılacaktır. Toplumun ortak heyecan ve beklentilerine hitap edenler de doğal olarak güç birliği, iş birliği yapacaktır. İşte, ittifak arayışları bu yeni tarzda siyasetin doğal bir sonucudur.
Evet, koalisyonlar dönemi kapanmıştır. Yönetim istikrarını sağlamanın garantisi olmayan parçalı siyaset tarihe karışmıştır. Milletin oy ve tercihi artık siyasi pazarlık konusu olmayacaktır. Siyasi çıkarların siyasi ilkeleri bastırdığı koalisyon dönemleri artık yaşanmayacaktır. İttifak ve koalisyon bambaşka iklimlerin kavramıdır. Koalisyon sonuçlar, ittifak da sebepler üzerinden ilerler. Koalisyonda zorunluluklar öne çıkar, ittifakta ise bir tercih vardır. Koalisyon üzerinde seçmenin söz ve tercih hakkı yoktur. İttifak ise milletin tercihine onay ve kabulüne sunulur. İktidarın patronu, belirleyicisi, inşa edicisi yalnızca ve yalnızca millet olacaktır. Hiç kuşkusuz siyasi ittifaklar halk temayülünü sandığa, oradan da Meclise yansıtan demokratik meşruiyeti daha derin bir yasama tablosuna hizmet edecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin öngördüğü siyasi ittifak formülü AK PARTİ ve Milliyetçi Hareket Partisi arasındaki müzakerelerle olgunlaştırılmıştır. Ancak partilerimiz arasındaki cumhur ittifakından hareketle bugün tartışımız formülü basit bir oy ve seçim hesabı olarak görmemek lazım. Bu, bir millî dayanışma hattıdır. Özellikle 15 Temmuzla ortaya çıkan ülkemize yönelik tehditler karşısında kararlı bir mücadele çizgisi millî mutabakat hattına dönüşmüştür. İttifak düzenlemesi iki partinin değil, Türkiye'nin geleceğine yatırımdır. Demokrasimiz için kurumsal bir kazanımdır. Bu teklif ve ittifak iradesi AK PARTİ ve MHP'ye özgü bir ayrıcalık olarak da tasarlanmamıştır. Bütün partiler değerlerine, prensiplerine, vaatlerine ve siyasi önceliklerine uygun olarak başka partilerle ittifak yapma veya yapmama tercihine sahip olacaktır. Elbette, konjonktürel ya da iki partinin geleceği değil, Türk demokrasinin geleceği adına önemli bir teklif olarak Komisyonun gündemindedir.
Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; kanun teklifinde ittifak modeli dışında yine birçok yenilik söz konusudur. Sayın Başkanımız ve Mustafa Bey de ifade ettiler, arkadaşlarımızın da katkılarıyla burada seçim güvenliğini, seçimlere katılımı, demokratik katılım ve meşruiyeti daha da güçlendirecek öneriler bulunmaktadır. Örneğin, birçok ülkede görülmesine rağmen ülkemizde bulunmayan seyyar sandık uygulamasıyla hastalığı veya engelli nedeniyle yatağa bağımlı olan seçmenlerin de anayasal bir hak olan seçme hakkını etkin bir şekilde kullanabilmesine imkân tanınmaktadır.
Yine, seçim güvenlikleriyle ilgili sandık birleştirmeleri, seçim bölgelerinin değiştirilmesine ancak hâkim kararıyla, Yüksek Seçim Kurulu kararıyla bir ihtiyaç duyulması hâlinde kararların alınabileceği teklifte yer almaktadır.
Sandık kurulu başkanlarının yine kamu görevlileri arasından kurayla belirlenmesi de siyasi partilerin önerdiği sandık başkanları arasından değil, tüm kamu görevlileri arasından sandık görevlisi, sandık başkanı seçilmesi de ayrıca önemli bir yenilik olduğunu düşünüyorum. Okuryazar olması gibi bir kriterden ziyade büyük çoğunluğu üniversite mezunu olan ve kamu görevlisi olan sandık başkanlarıyla yine seçim hukukunun ve disiplininin daha da demokratik, daha da mevzuata, yasalara uygun gerçekleşeceğine inanıyoruz.
Yine, tek zarf uygulamasıyla ve sandık çevresindeki güvenliklerle de vatandaşımızın seçme hakkının haleldar olmaması yönünde tedbirler burada değerli Komisyonumuzun huzuruna gelmektedir.
Yine, gençlerin mahallî idarelerde -18 yaşı- muhtar, belediye meclis üyesi, belediye başkanı olmasına yönelik de yine Anayasa değişikliğiyle uyumlu olarak Mahallî İdareler Kanunu'nda bir düzenleme söz konusudur.
Teklifte yer alan belli başlı noktalara ana hatlarıyla temas etmekle yetiniyorum. Elbette Komisyon çerçevesinde ve Genel Kurul müzakerelerinde çok değerli katkılarınızı, öneri ve eleştirilerinizi beraber, hep birlikte değerlendirme imkânımız olacaktır. Ben bu düzenlemenin partilerimiz, siyasi hayatımız ve demokrasimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.