KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sayın bürokratlar; hoş geldiniz.

Ben güzel sunumunuz için teşekkür ederim. Tabii, biz akademisyen olduğumuz için önce pozitif eleştiri yapıyoruz ama sonra negatif eleştirileri de mecburen yapmak zorundayız çünkü bu Komisyonun çok değerli olduğuna inanıyorum.

Şimdi, Hocam, yapılan bu dört yıllık programla... Yani anladığım kadarıyla 2014 yıllarında falan başlamış ve bu dört yıllık programla ilgili geri bildirim aldınız mı? Yani sizin uyguladığınız bu programda başarı oranı nedir? Ne yaptınız yani?

Şimdi, eğer yaptıklarınız yeterliyse ve bu içeriklerin hepsi başarılıysa o zaman ben şöyle anlıyorum: Bu Komisyonun, o zaman, tekrar kurulmasına niçin gerek duyuldu? Çünkü çok detaylı hakikaten. Teorik olarak çok mükemmel. Ama bizim yaptığımız hata şu Sayın Müsteşar Yardımcım: Hep teorikten gidiyoruz, pratik yani uygulanış ve geri bildirim almıyoruz. Yani en büyük sorunumuz o diye düşünüyorum. Mesela insanlara "İletişim nedir?" diye sordukları zaman herkes şöyle diyor: "Ben kendi düşüncemi karşı tarafa ilettim." Bu iletişim değildir Hocam. Karşı tarafa ilettiğiniz konuyu siz tekrar geri alabiliyor musunuz? Yani uyguladığınız yöntemlerde dört beş yıl içerisinde ne yaptınız da geri başarı oranını elde ettiniz? Ne oldu yani? Çünkü bu kadar kişiyi eğitmişsiniz, 2 milyon öğrenci, veliler, öğrenciler falan... O yüzden bu Komisyonun -eğer gerçekten başarı oranı yüksekse- hiç kurulmasına bile gerek yok. Bu kadar yoğun, çok yoğun program, her hafta toplanıyoruz sabahtan akşamlara kadar, gerek yok o zaman bu Komisyona diye düşünüyorum.

İkincisi, farklı hatlar var. Mesela jandarma için 156'yı arıyoruz, polis için 155, acil 112, çocuk istismarı 183, uyuşturucu 191. Bunu gerçekten vatandaşlarımız nasıl biliyorlar, yani nasıl akıllarında tutuyorlar? Mesela Sağlık Bakanlığıyla ilgili tek bir hat kullanılamaz mı? Ben mesela çok ilgilenmesem 191'i -uyuşturucu- bilmem vallahi.

Ben geçen Komisyonda da söyledim, köprü altında uyuşturucu kullanan birisini gördüm, 191'i bilmiyordum, direkt polisi aradım. O polis yönlendirme yaptı gibi. Yani dolayısıyla bunun daha kolay bir yolu...

Ayaktan 240 bin, yatarak 13 bin hastamız AMATEM'lerde tedavi almış. Burada rehabilitasyon ne durumda Hocam? Rehabilitasyon nerede yani? BAHAR Projesi diyorsunuz, Recep Bey de sundu ama sonuç ne? Sonuçlarda şöyle diyorsunuz: Şu yapılacak, bu gelecek ama dört yıl geçmiş. Yani ben sizin için söylemiyorum. Yani uygulanan program çerçevesinde, bu hep böyle. Geçen bürokratlar sundu, gene aynı. Hep "Yapacağız, edeceğiz." gibi. Dolayısıyla ben özellikle rehabilitasyon istiyorum. Ayaktan rehabilitasyonu Sağlık Bakanlığının kurma zorunluluğu olduğuna inanıyorum çünkü rehabilitasyon olmadan siz istediğiniz kadar AMATEM'leri artırın, başarı gelmez diye düşünüyorum.

Bir ikincisi de, benim kendi, şahsi düşüncem, şurada bir hata var: "20-24 yaşlarına odaklandık." diyorsunuz. Bu eksik; yanlış değil ama eksik. Niçin? Çünkü ergenlik çağına gelen insanlarda doğru, artıyor, 20-24'te sorunlar başlıyor, işsizlikten, diğer tüm sorunlara ama bunun esas sebebine inmemiz lazım. Esas sebebi ne? Ta çocukluk dönemindeki olaylar. Yani önceden eğitim vermemiz gerekiyor. İşte, ne eğitimi vereceksiniz? İşte, iletişim eğitimi vereceksiniz, ondan sonra diğer eğitimleri vereceksiniz, farkındalık yaratacaksınız, bunlar gibi. Dolayısıyla ben özellikle Bakanlığımızın pratiğe ve geri bildirime yönelmesini ve hızlı davranmasını talep ediyorum.

Çok teşekkür ederim.