| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının Görüşülmesi (1/914) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 22 .02.2018 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, şimdi güzel bir konuşma yaptınız. Neden bu 14 fabrikayı özelleştirdiğinizi açıklamadınız ama nasıl özelleştireceğinizi açıkladınız ama nedenini açıklamadınız. Şunu isterdim: Yani bu 14 fabrikayı biz özelleştiriyoruz çünkü bu 14 fabrikanın gelirleri bu, giderleri bu, devlete yükü bu ama bu 14 fabrikanın bir sosyal ve ekonomik boyutlarıyla, çevrelerine verdiği yararla değerlendirildiğinde -ki böyle değerlendirilmesi gerekir- getirileri şunlar -istihdamla ilgili sosyal yönden biraz önce Kadim Bey güzel anlattı- sporla ilgili, ekonomiyle ilgili, çevreyle ilgili her alanla ilgili bir şeyler getirmiş. Bunlara karşı sizin de rakamlarla bu 14 fabrikayı özelleştirme gerekçelerinizi duymak isterdim, doğrusu bu olurdu. Siz de güzel bir konuşma yaptınız, gerçekten tebrik ediyorum ama anlattığınız nasıl yapılacağı. İşte şuna zarar vermeyeceğiz, buna zarar vermeyeceğiz. Peki, bu neden özelleştiriliyor, ona değinmediniz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bilgi vereyim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın, ben bir ara gittim geldim ya aşağıda Erzurum'la ilgili Milliyetçi Hareket partisinin verdiği bir önerge vardı, Erzurum'un sorunlarıyla ilgili. Erzurum bu 14 fabrikanın bir tanesi de Erzurum'da.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Erzurum'a çalışıyoruz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Erzurum yapılan yaptırımlarla, şeker fabrikasıyla, üniversiteyle 1970'lere kadar Türkiye'nin en büyük şehirlerinden bir tanesiydi, ilk 7-8 şehirden bir tanesiydi, ondan sonra kamu yatırımı yapılmadı. 2008'de Sayın Bakanım, İngiliz Maliye Bakanı dedi ki: Hani bundan sonra liberalizm kuralları geçerlidir, bundan sonra kamunun tek bir kuruş yatırımı söz konusu olmaz. Ertesi gün bankaların iflasları başladı, o iddialı cümleden sonra, bugün bütün gelişmiş ülkelerde kamu yatırımları yapılması kabul edilmiş vaziyette, yapılıyor. Bizde de böyle olması lazım, biz devreden çıkardık. Biz yakın zamana kadar orta vadeli planda kamu yatırımı yapılmayacaktır diye yazan yani geçen yıla kadar bu cümleyi yazan bir anlayışa sahibiz, hâlbuki bunun değişmesi lazım artık.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Biz öyle demedik.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır var, OVP'lerde gösterebilirim. Bu sene çıktı, evet bu sene çıkarıldı bu cümle benim uyarım üzerine; geçen seneye kadar var, geçen senekinde de gösteririm. Bu anlayışın değişmesi lazım. Türkiye'de bakın, Maliye Bakanısınız, yatırımların çoğu, yap-işlet-devretle olan yatırımları dikkate alırsak, İstanbul ve çevresine yapılıyor. Siz, özellikle, geri kalmış taşra bir vilayeti temsil ediyorsunuz burada. Bu taraflara daha fazla yatırım yapılması lazım, bölgesel kalkınmayı düşünmemiz lazım. İnanın, DAP Projesi'nde ya da diğer projelerde ayrılan ödenekler bile kullanılmıyor, onda 1 oranında kullanılmıyor, bu vaziyette. Yani bunları tutup gerekçe gösterilmeden bu yatırmaları kaldırmamızın, yerine yeni yatırımlar koymamamızın bir gerekçesi olması lazım, bilmemiz lazım, Meclise bunu izah edebilmeniz lazım. Bu şekilde devam ettirebilmemiz mümkün değil.
Şimdi, kaldırıyoruz, 14 fabrikayı satıyoruz. Niçin? Bakın, bugün hemen gazetelerin internet sitelerine düşmüş bir haber var, bir tanesinin talibi belli olmuş, bir döküm şirketi devreye girmiş, "Ben fabrikaları alacağım, ihaleye gireceğim." diyor. Döküm şirketi bu işleri yapacak değil ama kendi alanında kullanmaya çalışacak. Siz ne kadar "Biz iyi niyetle yapıyoruz, şu şartlara bağladık vesaire." derseniz deyin olmayacak bu iş, sıkıntılar getirecek.
Bir yatırımın çarpan etkisi vardır, sosyal etkileri vardır. Bunların bu tarafını da düşünmemiz lazım. Bunları konuşalım, getirin, anlatın, "Biz kaldırıyoruz, satıyoruz, şu sebepten satıyoruz, şöyle bir yatırım yapacağız yerine. Daha faydalı olacak, toplum için daha yararlı olacak." deyin, anlarım. Ama bakın, bütün yatırımların yüzde 60'ı İstanbul ve çevresine yapılıyor. Yap-işlet-devretle beraber bakın yüzde 60'ı İstanbul'a. Bu dönemde, sizin döneminizde yapılıyor. Tutuyoruz, bir de bu fabrikaları satıyoruz.
Anadolu ne hâle geldi görüyor musunuz? Herkes göçüyor. Türkiye'de 20 tane temerküz merkezi var, insanların toplandığı yer var. Memleketinden kopuyor, geliyor büyük şehirlere, orada yeniden ev yapılıyor, park yapılıyor, kafeterya, restoran, biz de onları yatırım kabul ediyoruz, gelişme kabul ediyoruz, değil. Zaten bir evi bırakmış, gelmiş bu tarafa. Ondan sonra da iş yok, üretim yok. Bunları görmemiz lazım Sayın Bakanım. Bunlar için "Hayır, öyle değil." diyorsanız da izah edebilmeniz lazım.
Teşekkür ediyorum.