KOMİSYON KONUŞMASI

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Öncelikle, teşekkür ediyorum hem Meclis Başkanımıza hem de bu Komisyonun Başkanı olarak sizlere. Yani, böyle bir gezi sayesinde farkındalık yarattık.

Şimdi, ben kendi konuşmalarıma da bakıyorum, gündelik konuşmalarım içerisinde de bu gezide gördüklerimiz ve yurt dışına kaçırılan tarihî eserlere bire bir orada şahitlik etmenin dışında, gündelik konuşmamıza da yansıdı. Bana göre en önemli artılarından bir tanesi farkındalık yaratmaktı. Bunu ben öncelikle başta kendimde olmak üzere herkeste yarattığını düşünüyorum ama bir Muğla Vekili olarak da özellikle o müzelerde Knidos'tan kaçırılan eserleri hep beraber gördük, Bodrum'daki Mausoleum'dan kaçırılan eserleri gördük, hakikaten kendi adıma üzüldüm çünkü tarihin bir değeri. Hakikaten çok önemli objelerin orada... Onların da başyapıtları falan yani. Öyle bir şey ki müzeyi geziyorsunuz, müzenin içerisinde birçok eser var ama müzenin en önemli figürleri bizim ülkemizden kaçırılan eserler. Buradan giderken bir dosya verdi bize arkadaşlar, dosyanın içerisinde belli eserler vardı. Kendi kendime sormuştum uçakta incelerken dosyayı "Ya neden bu kadar az?" diye ama yurt dışına gittiğim zaman gezince olayın biraz daha farklı olduğunu hissettim. Yani, gezdiğimiz yerlerin, eserlerin birçoğunun bizim ülkemizden kaçırılmış -siz kaynak eser diyorsunuz ama- eserlerle dolu olduğunu görmek hem içimi acıttı hem de onların orada sergileniyor olması da artı, binlerce, milyonlarca insan gelip görüyor ve bizim kültürümüzün nerelere kadar dayandığını, işte bugün söylediğimiz o ulus devletin ne kadar gerçekçi bir tavır olduğunu dünyanın görmesini sağlıyor oradaki şey. Ama bu eserler oraya nasıl gitti ve bunlarla alakalı teknik bir şey var mıdır, onu da bilmiyorum. Elimizdeki dosyada 3-4 parça, 5 parça vardı ama karşımıza binlerce parça çıktı. Bunlarla alakalı da hukuki bir durum mu vardır, özel izinler mi vardır ve bunlarla alakalı bir şey yapabiliyor muyuz? Yani verirler vermezler ama orada oranın kilit meselesi... Sizin vurguladığınız şey çok önemliydi orada toplantıda. Mesela, Knidos, tamam Knidos da oranın Datça, Muğla bölgesi olması...

BAŞKAN - Anadolu'nun bir parçası olduğunu.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Anadolu'nun bir parçası olduğunu...

Şimdi, Knidos'a herkes bir tarihî obje olarak bakıp geçiyor ama oranın Türkiye'nin bir parçası olduğunu, Anadolu'nun bir parçası olduğunu orada vurgulamıyorlar ve onu sizin orada söylemiş olmanız bana göre en önemli şeylerden bir tanesiydi çünkü orayı geziyor insanlar ama orada tamam, İslam eseri, Eski Roma döneminden eserler diye bakıp geçiyorlar ama eğer altında ufak bir not olsa bunun farkındalığımızı biraz daha artıracağımızı düşünüyorum ben.

BAŞKAN - Belki o parçayı gören insanda gelip o antik şehri görme hissi uyandırır.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Zaten amacım da o. Onu görse turizme de etkisi olacak.

Şimdi, bir Muğla Vekili olarak, ben Muğla'nın bir açık hava müzesi olduğunu zaten hep söylüyorum. "Muğla" dediğiniz zaman akla hep Bodrum, Fethiye, Marmaris; deniz, kum, güneş geliyor ama benim bildiğim ve gördüğüm, Seydikemer'den tutun da Bodrum'a kadar birçok tarihî kazı alanlarımız var. Milas'ta o yıllar önce bulunan tarihî mezar bile orada gördüğümüz, gezilen müzelerin birçoğundan etki alanı, tesir alanı daha yüksek bir alan. Bizim bence raporun içerisine bunların da girmesi lazım. Yani, evet belki orada sergiledikleri 3-5 parçayı gördük ama bunlardan daha çoğunun benim ülkemde olduğunu bilmek de ayrıca beni rahatlattı. Bunların, en azından kendi ülkemizdeki ürünlerin farkındalığını biraz ortaya çıkarmamız lazım. Yani, orada gezdik, gördük, eyvallah ama benim ülkem de şu an bir kültür hazinesi, kültür mirası müzelerimizde de var ve onların da farkında değiliz. Yani, depolarda bekleyen şeylerle belki orada gördüğümüz müzelerden kat kat daha fazla müzeler açma durumumuz da var.

BAŞKAN - Belki değil, yüzde yüz, yani ben resmî yetkili olarak söyleyeyim.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Oraya Uzakdoğu'dan gelen insanların sayısı 8 milyon, 8 milyon sadece Louvre Müzesini gezen Uzakdoğulu vatandaş olduğunu söylediler. Biz, 1 milyon, 2 milyon kişi gelsin oradan diye uğraşırken, sadece Paris'te bir müzeyi gezen sayısının bu kadar olması... Ya biz değerlerimizin farkında değiliz ya anlatamıyoruz. İnşallah hep birlikte, bu Komisyon buna vesile olur.

Ben ilk başlangıçta "Yani tamam, biz gideceğiz; getiremeyeceğimizi biliyorum ama nasıl faydalı olabiliriz?" diye düşünüyordum. Gezi sonrasında bana en büyük katkısı, kendi içimde bana katkısı o farkındalığın yaratılmış olması ve devamında da... Muğla'da bunu söylüyorduk ama içi boş, tam dolduramıyorduk. "Evet, Muğla turizm bölgesi, sadece denize, kuma gelmeyin, burada bir tarih var; Likyalılar var, önceki dönemde birçok uygarlığa başkentlik yapmış, kazılarımız var." diyorduk ve boşta kalıyordu ama şimdi bunun içerisini daha dolu dolu bir şekilde insanlarımıza anlatacağız.

Bir de gelmişken, orada yapamadık, Serdal Ağabey söyledi, doğru, basın toplantısının o şekilde olması bana da uygun değildi ama burada en azından sizin ağzınızdan hem Almanya ve Danimarka gezisi hem de İngiltere, Fransa gezisinin biraz daha burada vurgulanıp içinin doldurulması bize artı değer katar diye düşünüyorum.

Diğer, siyasi kısımla ilgili de evet, çok ciddi görüşmelerimiz oldu. Biraz daha belki komisyon, turizm komisyonu... Fransa'daki fena değildi, o bayanla görüşmemiz ama İngiltere'nin siyasi ayağında biraz daha boşluk olduğunu düşünüyorum. Bunun da biraz daha, bir dahaki sefer üst düzeyde doldurulması ve Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza buradaki şeyle beraber bunun... Adamlar bir gazetecilerine sahip çıkıyorlar bakın, bir Alman gazeteci, Türk uyruklu bir Alman gazeteci -ki yaptığı bir sürü, Türkiye'de işlemiş olduğu suça rağmen- ona bir seneden beri sahip çıkıyorlar. Bizim de bu eserlere, benim Cumhurbaşkanımın, benim Başbakanımın, benim bakanlarımın, diğer muhalefet parti liderlerinin de dâhil olmak üzere herkesin bu eserlerin ülkeye gelmesi noktasında bunu bir ödev gibi alıp bunun üzerinde çalışması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum. Hakikaten güzel ve faydalı bir geziydi. Hem Meclis Başkanlığımıza hem Komisyon Başkanımız olarak size teşekkür ediyorum.