BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, ben tekrar demin söylediklerimi söyleyeceğim. 5018'in mantığında yani bizim kamu maliyesi mantığında beş tür bütçe var da 12'nci maddede bunları üçe ayırıyoruz. Genel bütçe tanımlanmış. Genel bütçeyle ilgili olarak siz zaten tek hazine hesabını uyguluyorsunuz gereken tasarrufu yapıyorsunuz değil mi, nakit yönetimini yapıyorsunuz zaten. Şimdi burada bakın tanımlanmış: "Özel bütçe bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen -özellikle gelir, gelir nedir; nakittir aslında- bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen ve bu kanuna ekli 2 sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir. Sonra düzenleyici denetleyici kuruluşları, sonra mahallî idareleri ve Sosyal Güvenlik Kurumunu da tanımlamış. Bunların bütçeleri ayrı ayrı denilmiş.

Şimdi, biz genel bütçeye dâhil olanlarla ilgili bu tek hazine hesabını uyguluyoruz, uygulayalım; ben de destekliyorum ama özel bütçeli idarelerde, mahallî idarelerde, Sosyal Güvenlik Kurumunda bunu yapmamız, bundan sonra Sayıştay denetimi yapmamız, denetim yapmamız, kurumların başarısını ölçmemiz konularında hiçbir anlam getirmeyecektir ve 5018'in mantığına tamamen aykırı olacak; bunu yok etmiş olacağız. Bundan sonra denetim yapmamız, bu kurumların başarısını gözetmemiz, bunların mali tablo çıkarmasının, performanslarının ölçülmesinin hiçbir anlamı kalmayacaktır.