| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/914) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .02.2018 |
HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, bu 69'uncu ve 70'inci maddeleri birlikte düşünmek gerekiyor, aslında ikisi bir bütün. 69'uncu maddeyi tek başına değerlendirirsek daha yanlış bir sonuç olur. Ama 69'uncu madde ve 70'inci madde ikisi bir arada düşünüldüğü zaman da zaten durum daha da sıkıntılı hâle geliyor. Evet burada asıl amaç belki de yirmi yıldır dünyada tartışılan bir konu. Ama bu konuda Sayın Başkanın söylediği gibi dünyada bir mevzuat birlikteliği yok, zaten böyle bir mevzuat da yok. Burada temel mantık şu: Bir: Enerji tasarrufundan neyi kastettiğinizi mutlaka bir şekilde tanımlamanız gerekiyor. Bu tanımlama olmadığı için buradaki anlatımların hepsi çok ciddi savrukluklara sebep olabilir. İkincisi: Bizim çoktan beri söylediğimiz kamunun enerji piyasasına müdahalesinin daraltılması yani Hükûmetinizin de zaten temel politikası bu, bu iddiayla özelleştirme yapıldı. Dediniz ki: "Serbest rekabeti yükselteceğiz, o serbest rekabet içerisinde fiyatlar oluşacak ve kamu buna mümkün olduğu kadar müdahil olmayacak." Ama burada bu düzenlemeleri yaptığınız zaman ortaya çok daha vahim durumlar çıkabilir. Mesela bir örnekle anlatmak isterim size. Sayın Başkanın verdiği örneğin tam tersi bir örnek de ben vereyim. Mesela Türk Hava Yollarına ben de bir proje sunabilirim, hemen de çok büyük para kazanabiliriz. İstanbul'dan Ankara'ya uçarken 40 dakikada uçuyoruz, Ankara'dan İstanbul'a uçarken 50 dakikada uçuyoruz. 10 dakika uçağımız havada kalıyor, dakikasına aşağı yukarı 75 dolar para ödüyoruz, yakıttan kaynaklanıyor. Mesela ben projeyi sunayım, "İstanbul'a da 40 dakikada ineceksin kardeşim." diyeyim, mesela ciddi para kazanabiliriz. Onun için buradaki düzenleme gerçek anlamda tanımlamaları yapılmadığı için, sektörel ayrımlar yapılmadığı için, bu çok ciddi bir teknik çalışmayı gerektiren konu olduğu için çok açık ve çok da sıkıntılara açık. Bir örnek daha vereyim isterseniz Sayın Bakanım.
Şimdi, çok zamanınızı almadan bir şey söyleyeyim, Rekabet Kanunu'nun 2'nci ve 4'üncü maddelerine bakıldığı zaman buradaki düzenleme Rekabet Kanunu'nun temel felsefesine de aykırı. Böyle bir şey olmaz, hem ihaleyi ortadan kaldıracaksınız hem de burada bir garantili alım söz konusu olacak. İşte söylüyor burada diyor ki bakın: "4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi değildir." Şimdi, örneği isterseniz çoğaltabilirim. Mesela diyorsunuz ya özel sektöre ilişkin de: "İletim hattı kayıplarının tasarruf için de bir proje götürebilir." Evet, gerçek bu projedir o da. O zaman iletim hattını da ben değiştireceğim, o iletim hattını da ben yapayım, o yaptığım iletim hattını da bu projenin içerisine sokabilir miyiz? Sokabiliriz. Yani devletin temel şebekesine de bir özel sektör mantığıyla müdahale yetkisi veriyorsunuz. Bu, gerçekten çok özensiz. Bu konuda dünyada da yerleşik bir mevzuat yok. Bence iyi düşünülmesi gerekiyor. Bu hâliyle sürdürülebilir bir durum değildir, çok ciddi sıkıntılar yaratır. Rekabeti engelliyor Sayın Bakanım, serbest piyasayı ortadan kaldırıyor ve temelde oluşması gereken bu konudaki tasarrufları, kamu yararı beklentisini tartışır hâle getirir. Doğru değildir, bu düzenleme iki maddeyle birlikte yeniden gözden geçirilmelidir diye düşünüyorum.