OSMAN KAHVECİ (Karabük) - Evet, Türkiye enerji üretiminde yeni bir süreci yaşıyor. Nükleer enerjiye geçiş sürecinde düğmeye basıldığını görüyoruz. Özellikle, bir tanesi Rusya'yla, bir tanesi Japonya'yla yapılan anlaşmayla birlikte Türkiye nükleer enerjiye geçiyor. En çok tenkit ettiğimiz veya kaçtığımız şey enerjide dışa bağımlılıktır. Az önce arkadaşımız da işaret etti. Yüzde 75 dışa bağımlı bir enerji politikamız var. Hızlı bir şekilde yerli kaynakları harekete geçirmek, bizim ana politikamız da bu.

Ancak, iki tane burada sorum var. Bir: Nükleer enerji teknolojisini ithal edeceğiz, bundan kaçışımız yok ama biz ithal ürünlerden, ithal enerji kaynaklarından kaçalım derken acaba bu nükleer enerjide kullanacağımız -ki ana maddesi de uranyum- bu uranyum kaynakları itibarıyla yine biz nükleer enerjide dışa bağımlılığa devam mı edeceğiz? Türkiye'deki uranyum kaynaklarını yani bu nükleer enerjide kullanacağımız uranyum kaynaklarını harekete geçirebilecek bir potansiyelimiz var mı? Yani, eğer böyle giderse bu uranyumun, bir nükleer tesisteki ithal kaynağın payı ne? Yani, doğal gaz gibi, diğer yakıtlar gibi yine biz dışa bağımlı bir enerji politikasına mı gideceğiz? Bunların payı nedir? Özellikle, uranyum kaynakları açısından geldiğimiz durumu öğrenmek istiyorum.