MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, şimdi, bu yardımcı doçentliğin kaldırıldığı yanılsaması doğru değil. Ne zaman gündeme geldi, önce ondan bahsetmek isterim.

Biliyorsunuz, AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, 26 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleştirdiği İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı'nın açılış konuşmasında, cümlelerini söylüyorum: "Ülkemdeki rektörlerimizden ricam var. YÖK Başkanımızla da bunu konuşuyorum. Allah aşkına, şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben, araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu, birileri, birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor, bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum." Bunu dediği toplantıyla başladı.

Sayın Başkan, şimdi getirilen düzenlemeyle yardımcı doçentliğin kaldırılmadığını sabahleyin de konuşmamda ifade ettim. Bizim daha önce var olan akademik yükselmedeki üçlü hiyerarşik yapı öğretim üyeliğinde korunuyor. Daha önce yardımcı doçentti, doçentti ve profesördü; şimdi yardımcı doçenti doktor öğretim üyesi yapıyoruz yani üçlü olan mekanizma korunuyor. Sonuçta bir değişiklik yok ve Sayın Cumhurbaşkanının konuşmasında söylediği gibi birilerinin önü kesiliyor, engelleniyor, paravan oluyorsa, o zaman yapılması gereken şeyin, savunulması gereken şeyin şu olması lazımdı: Üçlü hiyerarşik yapının çoğu yerde olduğu gibi ikili hiyerarşik yapıya yani doçentlik ve profesörlüğe döndürülmesi gerekiyordu.

Değerli arkadaşlar, bir de şuna dikkatinizi çekmek istiyorum, bu konuyu ne zaman konuşuyoruz? OHAL'in yürütüldüğü, OHAL'in işletildiği bir dönemde konuşuyoruz.

Peki, OHAL döneminde üniversitelerde ne yapılmış? Kısaca sizinle paylaşmak isterim. OHAL'in ilanıyla beraber, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının Türkiye'deki üniversitelerde görev yapan, 1.577 fakülte dekanı yani tüm dekanların bir kez istifası istendi Sayın Başkanım.

İkincisi, darbe girişiminin hemen ardından, üniversitede 4.225 akademisyen, 1.117'si ise idari personel olmak üzere, 1.342 kişi hızla görevinden uzaklaştırıldı. İhraç edilen akademisyenlerin pasaportlarına el konuldu, özellikle imzacı olan yabancı uyruklu akademisyenlerin çalışma izinleri hukuksuz bir şekilde iptal edildi. Vakıf üniversiteleri kapatılarak bu kurumlarda çalışan 2.808'i öğretim elemanı olmak üzere yaklaşık 6 bin kişi bir gecede işsiz kaldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Türkiye'deki üniversitelerde görev yapan -biraz önce söyledim- 1.577 dekanı bir gecede istifa ettirdi.

18 Ekim 2016 tarihinde, 2016-2017 akademik yılı açılışı sarayda, Beştepe'de yapıldı, orada rektörler cüppeleriyle Sayın Cumhurbaşkanının önünde ayağa kalktılar.

Disiplin Yönetmeliği'ne yeni suçlar ihdas edildi, 12 Eylülden daha da ağırlaşan maddeler konuldu. YÖK'e, rektöre istediği kişiyi herhangi bir soruşturma olmaksızın atama yetkisi verildi 667 no.lu KHK'yle. Disiplin soruşturmalarındaki süreler kısaltıldı 669 no.lu KHK'yle. ÖYP'li araştırma görevlilerinin kadrosu üniversitelerde güvencesizliğin cisimleşmiş olan hâli 50/(d) kadrosuna dönüştürüldü yine 674 sayılı KHK'yle. Görevden uzaklaştırılan uygulamadaki üç aylık süre sınırı kaldırıldı 675 no.lu KHK'yle. Rektörlük seçimleri kaldırılarak rektörlerin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanması sağlandı 676 no.lu KHK'yle. 683 sayılı KHK'yle, hakkında terör örgütü irtibatı olduğu iddiasıyla adli soruşturma ya da kovuşturma yürütülen doçent adaylarının doçentlik başvurusu yargı süreciyle durduruldu.

Darbe girişiminin hemen ardından üniversiteden 5 bine yakın akademisyen ihraç edildi. 15 vakıf üniversitesi kapatılarak -biraz önce söyledim- 6 bin çalışanı işsiz bırakıldı.

Kurulan Yükseköğretim Kalite Kuruluyla üniversitelerin şirketleşmesi, öğrencilerin müşterileştirilmesi, akademik ve idari personelin işçileştirilmesi hızlandırıldı.

Meslek liselerindeki dönüşüme paralel biçimde gençlerin işçileştirilmesini hızlandırmak amacıyla yükseköğretim alanının ikinci YÖK'ü Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu kuruldu.

Organize sanayi bölgelerinde, organize sanayi bölgesi veya devlet üniversiteleri tarafından kurulan meslek yüksekokullarında öğrenim gören her bir öğrencinin işçileştirilmesi için, "eğitim desteği" adı altında kaynak aktarılmasının önü açıldı.

BAŞKAN - Sayın Toğrul, bakın, 1'inci maddeyle ilgili konuşuyoruz, bu konuştuklarınızın maddeyle hiçbir alakası yok.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ama bakın, yardımcı doçent...

BAŞKAN - Bakın, öğleden önce üç saat, tam üç saat herkes burada konuştu, herkes bu yasa teklifiyle ilgili görüşünü açıkladı, siz de açıkladınız. Eğer böyle her aklımıza geleni konuşursak bizim saatlerce, günlerce oturmamız lazım.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, her aklıma geleni söylemiyorum. Böyle bir düzenlemenin ne zaman gündeme getirildiğini anlamaya çalışıyorum.

BAŞKAN - Ama bakın, onu genelinde söyleyebilirdiniz, bunun 1'inci maddeyle bir alakası yok Sayın Toğrul.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Biraz önce söylediklerimin yani...

BAŞKAN - İç Tüzük gereği, Genel Kurulda da bu aynı şekilde var "Hatip maddeyle ilgili konuşmaya çağırılır." diyor.

Ben, şimdi, sizi bu maddeyle ilgili konuşmaya çağırıyorum.

Siz maddeyle ilgili söyleyeceklerinizi sözünüzün başında söylediniz.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Peki.

Dolayısıyla başında da söylemiştim Sayın Başkan, üçlü hiyerarşik yapı korunuyor. Burada, Sayın Cumhurbaşkanının kastettiği düzenleme yapılmıyor. Aslında, bir yerde bir aldatma -yanlış kelime de kullanmak istemem ama- bir aldatılma durumu, bir yanılsama durumu söz konusudur. Dolayısıyla bu maddeyle ilgili... Yani öğretim üyeliğinin üçlü hiyerarşik yapısı korunması isteniyorsa yardımcı doçentliğin olduğu gibi kalması gerekir. Eğer gerçekten kaldırılmak isteniyorsa da ikili hiyerarşik yapı olan doçent ve profesörlüğün korunması, yardımcı doçentlik ve benzeri aşamaların tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.