KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, Komisyonumuzun değerli üyeleri; tabii "banka ve kredi kartları" ya da "borçlanma" deyince birçok şeyi hafızamızda şöyle bir yenilememiz gerekiyor. Ülkemizde kaldırımlara stant kurarak kredi kartlarının satıldığını, sonradan da bunun bir faciaya dönüştüğünü hep beraber yaşadık.

Yine, esnafın müşterilerine primle kredi kartı sattırılmasını, bunların hepsini, bu işleri yaşadı ülkemiz. Yurttaşın bilgisi dışında kredi kartlarının limitleri artırılıyor ama bankaları bağlayıcı hiçbir şey yok altına atılan imzadan ötürü. Bunun çok ciddi olarak bir görüşülmesi gerektiğine inanıyorum.

Yine, bankaların önceliği, alacağının garantisidir. Senin varlığının ya da verdiğin teminatın ya da o ailenin, insanın kıymetinin hiçbir karşılığı yoktur.

Yakın zamanda hep birlikte içimiz acıyarak Musul ve Kerkük'ün işgalinde gördük arkadaşlar. Peşmerge askerleri ilk defa gitti, nüfusu yaktı, yıktı; en sonunda da tapuyu tarumar etti. Bir ülke için, devlet için olmazsa olmaz kadim kuruluşlardan biri tapu. Tapudaki müdürler, amirler, çalışanlar mahkeme ilamı okur gibi -arkadaşlarım da ifade ettiler- insanın başına gelebilecekleri tane tane izah ediyor. Ama bu bankaya geldiği zaman ne olacak? Banka alacağını garanti edebilmek için uzunca borcu söylemeden, birçoğu yerelde de tanıyan kişinin alacağını ya da banka alacağını kurtarmak için masumane bir tanıdığını getirecek, oradan aldığı imzayla sonuçta yeni facialar çıkacak.

Yine, çıkarken ne olacak? Arkadaşlar, birçok banka yabancı ülkemizde. Bu bankalara devletimizin uzunca boylu yaptırım gücü yok, dilediği kadar banka şubesi açabiliyor, dilediği zaman da dilediği kadarını kapatabiliyor. Ülkemizde ekonomik göstergeler iyi olmadığı için de bugünlerde bu bankalar küçülüyor ve daha çok kârlılık adına hizmet boyutunu kenara bırakıp bazı yerlere çekiliyorlar.

Şimdi, Tokat'ın bir ilçesinde bir banka kapandı, vatandaşlar ipotek vermişti. Hadi bakalım, nereye gidecek, nereden şey yapacak? Bana göre, bunun yeniden üzerinde çalışılıp eğer bankalar bu hizmeti verecekse tapudaki bir memur sorumluluğu gibi bir kişinin özellikle yetkilendirilip sorumluluğu ve devlet tarafından yasal bir taahhüdünün bireysel olarak o kişiye verilerek böyle bir şeyin yapılması... Buradan kısaca anladığımız şu: Her bankada, tapudaki takrir verecek birer tane görevli var. Devlet bu yetkiyi buraya veriyor ama bağlayıcılığı noktasında endişelerimiz var diyorum. Tekrar ama biraz daha üzerine çalışılıp düşünülmesinde fayda var diyorum. Bu, tapu ve mülkiyet meselesi arkadaşlar.

Teşekkür ederim.