| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın (1/914) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .02.2018 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, siz geldiniz, size hitap edeceğim, kusura bakmayın. Sizin de tabii, sonuç olarak bir bakan olarak bu tasarının altında imzanız var. Bu tasarıyla getirilen yük -biraz önce Cemal Bey söyledi- 18 milyara yakın. Bu hafta içerisinde yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili Başbakan Yardımcısı Sayın Recep Akdağ'ın getirdiği bir tasarı vardı, Komisyondan çıktı, onda da herhâlde bir etki analizi yapılmadı ama birkaç milyar da onda vardır. Dolayısıyla bu sene için vazgeçilen vergi miktarı 20 milyarı falan buluyor, en az 20 milyar lira görünüyor.
Sayın Bakan, 2018 için vazgeçilen vergi miktarı nedir, biliyor musunuz? Bize Maliye Bakanlığının verdiği bilgiye göre vazgeçilen vergi miktarı 132 milyar lira. "Biz 132 milyar liradan vazgeçtik." diyorlar Maliye Bakanlığı yetkilileri, Sayın Müsteşar size söylesin. 132 milyar lira, bunun gelir vergisi 54 milyar lira, kurumlar vergisi 17 milyar lira. Şimdi, biz getirdik, bu 132 milyar liranın üzerine bir 20 milyar lira daha ilave ediyoruz, vazgeçiyoruz bu vergilerden diyoruz. Peki, bu böyle midir yani gerçek midir, kendimizi mi kandırıyoruz? 132 milyar liradan vazgeçiyoruz. Bizim zaten vergi olarak aldığımız para gelir ve kurumlar vergisine bakarsak nedir, ben onu size söyleyeyim. Cemal Bey, bakın şu istatistiklere, 2017'de beyana dayanan gelir vergisi 4 milyar 700 milyon lira, 108 milyar lira gelir vergisi var, gerisi tevkifat, bunun çoğu da yüzde 90'ı da kamudan alınan tevkifat. Yani bir cepten diğer cebe giriyor. Kurumlar vergisi 46 milyar. Bu sene için biz bunu 60-65 milyar lira yaptık. Bunun da aynı şekilde... Bu ikisini yani kurumlar vergisi ve gelir vergisini dikkate alsak 2018 için 70 milyarı geçmeyecek beyana dayanan bir vergi var zaten, gerisini biz sudan, otobüsten, akaryakıttan vesaireden alıyoruz yani vatandaştan alıyoruz doğrudan doğruya. Şimdi, bu teşvikler doğru mudur sizce? Biraz önce söyledim, 54 gelir vergisi, kurumlar vergisi de 17, buna ilave olarak bir 20 milyar daha getiriyoruz. Bu, ne kadar gerçek anlamda bir vergi teşvikidir yani bunu bir düşünmek lazım, bu ne kadar gerçekçidir?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yani maliye politikası olarak bir politika izleyeceksiniz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, izleyeceksiniz ama gerçekçi olacak yani yaptığınız işin bir mantığı olması lazım.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Mantığı o işte, piyasayı sıkmıyorsunuz.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Attığın taş, ürküttüğün kurbağaya değecek.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, tam tersine, bakın, geçen sefer de söyledim Sayın Bakanım, bilmiyorum size geldi mi rakamlar ama bir yabancı kuruluşun araştırmasına göre 6 bin 2017'de, 2016'da da 6 bin dolar milyoneri hesaplarını yani en az 1 milyon dolarlık hesabı olan 6 bin kişi 2017'de ve 2016'da Türkiye'yi terk etmiş, paralarını almış gitmişler. Şimdi, biz bu yatırım ortamını iyileştirmeye çalışıyoruz, güya güven vermeye çalışıyoruz, yatırımları artırmaya çalışıyoruz, bunlara dikkat etmiyoruz. Niye bu insanlar gidiyor? Bu vatandaş Türk vatandaşı. Neden dolar hesabını, döviz hesabını kapatıyor yurt dışına gidiyor? Bu araştırmaya göre ilk sırada Çin var, 2'nci sırada Hindistan var, 3'üncü sırada Türkiye var. Ama Çin ve Hindistan'ın nüfuslarına bakarsanız, ekonomilerinin büyüklüğüne bakarsanız bizimle mukayese edilmez. Biz nüfusa göre 1'inci sıradayız. Neden böyle oluyor? Neden Türk vatandaşı, parası olan terk ediyor ya da -siz akademisyensiniz bir taraftan- beyin göçü yaşıyoruz? Dil bilen yurt dışına gidiyor. Bunları düşünmesi lazım Hükûmetin, bunları gerçekçi olarak ele alması lazım.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Amerika dolar faizlerini yükseltiyor.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yatırım ortamını gerçekten teşvik etmek istiyorsak bunlar yetersiz şeyler. Sayın Bakanım söyledi, siz yoktunuz konuşmasında. Biz buradaki 82 maddenin 6-7'sine muhalifiz, onun dışında hepsine de "evet" diyoruz, "evet" diyoruz, bunlar hakikaten... Sayın Bakanım, söylediği için söylüyorum, o 6-7 maddeyi çıkaralım, biz herhangi bir şekilde muhalefet şerhi yazmadan geçirelim bunu. Ama bunun gerçek anlamda ekonomiye bir etkisi yok, onu söylemek istiyorum. Rakamlara bakarsanız net olarak ortada; bir.
İkincisi, bunların bir kaynağı olması lazım, bu harcamaların. Şimdi, bunu tutup da İşsizlik Sigortası Fonu'na yaslarsak Sayın Bakanım, bu da çok büyük bir yanlışlık olur. Vereceğimiz teşvikleri İşsizlik Sigortası Fonu'ndan veriyoruz, bu yasal değil, hukuki değil, bu da ayrı bir yanlışlık, bir de o tarafı var. Evet, biz sıkıntılı bir dönemdeyiz, ekonomi için çok sıkıntılı bir dönemdeyiz, önümüzü göremiyoruz ama şöyle: Gerçekçi tedbirler almak zorundayız. Her defasında biz burada ekonomiyle ilgili sayın bakanlara şunu söylüyoruz: "Yapısal reformlarla ilgili yasaları getirin." Bakın, bu sene için en az 135 milyar lira ki 150 milyara çıkacaktır, Sosyal Güvenlik Kurumuna Maliye, hazine para aktaracak, 150 milyar lira, geçen sene 135-136 milyar lira oldu, Sayın Müsteşarım biliyor, çok büyük bir para. Yani emekli maaşlarını karşılayamıyoruz, sosyal güvenlik giderlerini karşılayamıyoruz, çok büyük bir rakama çıkmış, bunun altında eziliriz biz, önümüzdeki yıllarda çok daha fazla artacak. Şimdi, bunları hiç dikkate almadan bunlar getiriliyor, kaynağı belli değil, etkisi belli değil. Buna ben şimdi seçim yatırımı desem, haksız mıyım? Sadece bu seçimler düşünülerek yapılmış bir yatırım. Bu maddeler, bu 82 madde ve bundan önce getirilenler seçimler düşünülerek yapılmıştır, başka bir şey değil, piyasada bir etkisi olmayacaktır, bir canlanma söz konusu olmayacaktır, üretimi artırmayacaktır, geçici, palyatif tedbirler bunlar. Siz bunu çok daha iyi anlarsınız diye söylüyorum, sizin de bu konuyla ilgili bir sorumluluğunuz yok ama maalesef bu şekilde.
Yatırımlara bakıyorsunuz, "yatırımları canlandırmak" dendi yani yatırımlar... Bu hafta içerisinde Maliye Bakanlığı Avrasya Tüneli'nde katma değer vergisini yüzde 18'den 8'e indirdi. Maliye Bakanlığı açısından bakarsanız -ben de Maliye kökenliyim- çok kötü bir iş yapılmış oldu. 18'den 8'e neden indiriyorsunuz? Oradaki bir gelirden nasıl vazgeçer? Özel bir yer için spesifik olarak belli bir yerin gelirinden vazgeçiyor. Neden vazgeçiyoruz? Oradan daha fazla kişi geçsin diye vazgeçiyoruz. Peki, o yatırım neden yapıldı? Biz kalkınmaya inanıyoruz, kalkınma olması lazım. Öncelikli olarak yapılması gereken yatırımlar var. Siz Anadolu'yu çok iyi biliyorsunuz, birçok yerde yapmanız gereken daha fazla yatırım var, başarılı bir Bakansınız, tecrübelisiniz. Görüyorsunuz Anadolu'da çok fazla altyapıya ihtiyaç var, çok daha fazla suyla ilgili yatırımlara ihtiyaç var, ormanla ilgili yatırımlara ihtiyaç var. Bunlar böyleyken bizim yatırımlarımızın, özellikle yap-işlet-devret modeliyle olan yatırımlarımızın ki Kalkınma Bakanlığı 131,5 milyar dolar olduğunu 2017 fiyatlarıyla açıkladı, 131,5 milyar dolar yani aşağı yukarı 500 milyar liraya geliyor. Bütçe gelirlerimize yakın bir rakam, bu, 2018'de daha da artacaktır. Bunların çoğunu, yap-işlet yatırımlarının çoğunu biz İstanbul'a Marmara Bölgesi'ne yapıyoruz, Anadolu'ya yapmıyoruz bu ölçüde. Neden böyle yapıyoruz? Bakın, ondan sonra da KDV indirimi ya da ilk defa bu sene bütçeye 6,5 milyar lira para koyduk bu yap-işlet-devret modeli yatırımlar için... Diyoruz ki: Devletten para çıkmıyor. Çıkmaz olur mu, bakın, katma değer vergisini 18'den 10'a indirdik, 6,5 milyar da para koyduk 2018 için. Demek ki iyi bir sıralama yapamamışız yatırımlarımız için, öncelik sıralaması yapamamışız, yanlış bölgelere yatırım yapmışız, hem bölgesel bazda hem de sektörel bazda yanlış yatırım yapmışız, onun için böyle bir maliyet çıkmış ki yap-işlet-devret modeliyle yapılan yatırımlar da devlet bütçesinden yapılan yatırımlardan çok fazla maliyetli oluyor, çok fazla maliyetli oluyor; 2 misli, 3 misli olabiliyor maalesef.
Bizim rakamlar konusunda da ekonomi artık sadece, işte büyüme rakamı şöyle -biraz önce Sayın Maliye Bakanı söylediği için söylüyorum- efendim, bu sene 5,5'u hedefledik de 6 olacak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)
BAŞKAN - Bir dakika ek süre veriyorum.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Böyle bir şey yok, artık bütün dünyada ekonomik rakamlar insana göre değerlendiriliyor. İşsizlik, bir ülkede işsizlik oranı nedir, ona bakılıyor. Türkiye'deki işsizlik oranı yanlış, eksik değerlendirilmesine rağmen çok yüksek. Bu işsizliği önlememiz lazım ama daha gerçekçi tedbirlerle, üretimi artırarak, hizmet sektöründe yalancı bir şekilde kendimizi kandırarak değil, sadece güvenlikte, temizlikte insanları çalıştırarak değil; daha gerçekçi bir şekilde üretime sevk ederek bu işsizliği önlememiz lazım kalıcı olabilmesi için.
Enflasyonu önlememiz lazım. Enflasyon demek, sonuçta, halkın gelirinin azalması demek, halkın sıkıntıya girmesi demek. Bizim özel sektörümüz ve hane halkımız çok borçlu, bunları azaltmamız lazım. Bu yönde tedbirler almıyoruz. Bu yapılanlar da maalesef seçime yönelik. Dolayısıyla, bunları halledecek şekilde yapısal reformları getirmemiz lazım. Sosyal Güvenlik Kanunu'nun, vergi kanunlarının gelmesi lazım. Bilmiyorum, şu anda nedir ama... Sayın Müsteşarım ya da Gelir İdaresi Başkanımız bilir, KDV iadesi nedir şu anda, ne kadar birikti, bilmiyorum. Geçen sene 500 milyar liranın üzerindeydi. Şimdi, ödememiz gereken KDV iadesi ne kadardır? En az o civardadır yine. Bunları net olarak görmemiz lazım.
Sayın Bakanım, tekrarlardan kaçınarak söylüyorum, bakın, genel gerekçede şöyle denmiş: "Ülkemiz gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır." Keşke öyle olsa, pozitif yönde ayrışma olsa. Bir ayrışma var ama maalesef negatif yönde. Bunları görmemiz, anlamamız lazım. Bu tasarıyı maalesef seçim yatırımı olarak görüyoruz. Daha gerçekçi yapısal reformlara yönelik, Türkiye'nin sorunlarının gerçek anlamda temelden çözümüne yönelik tasarılar bekliyoruz Hükûmetimizden.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.