KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkan.

Şimdi, cezaevlerinde bir de şu var: Tabii, kanal sayısı sınırlı ancak burada muhalif ses anlamında TELE1 TV, KRT TV, ARTI TV maalesef izletilmiyor. Benim sizden istirhamım, cezaevlerinde her yapıda insanlar var, insanların farklı seslere farklı kanallardan, farklı bilgilere ulaşma ihtiyaçları var. Bilgiye ulaşmak, öğrenmek, bunlar ekmek, su, hava gibi ihtiyaçtır. Cezaevi idaresinin TELE1 TV, KRT TV, ARTI TV programlarını alıp oradaki vatandaş izlemek isterse izleme imkânı sunmasını sizden istirham ediyorum.

Bir başka sorun: Evet, Sayın Başkanım, kütüphaneyi ben dolaştım, kütüphanenin listesi de bende var. Kütüphane listesinde kitaplar güncel değil. Kitapların sürekli bence güncel olması lazım. Nasıl bizim buradaki kütüphaneye geliyorsa, Millî Kütüphaneye de gidiyorsa, bildiğim kadarıyla cezaevlerine gidiyor. Bu kitapların güncel olması lazım. Bir tutuklu, cezaevinde bulunan bir kişi en fazla neye ihtiyaç duyar? Herhâlde en fazla ceza kanununa ihtiyaç duyar, infaz kanununa ihtiyaç duyar. Cezaevlerinde güncel ceza kanunu, Anayasa, infaz kanunu yok arkadaşlar. Gidin bakın, kaç tane tutuklu var, cezaevinde kaç hükümlü var, kaç tane ceza kanunu var güncel, kaç tane infaz kanunu var güncel, yönetmelik kaç tane var. Yani orada ne kadar fazla bunları verirsek oradaki tutuklu veya hükümlü kendi haklarını öğrenmiş olur. Cezaevi idaresiyle mücadele yolunu öğrenmiş oluyor. Bunu öğrenmemeleri için koymuyorlar oraya. Yani istirham ediyorum ben cezaevi idaresinden, bu tür şeylerin de konulmasında yarar var.

Bu, kitap dergiler dışarıda serbest Sayın Başkanım, gidin gayet rahat Kızılay'da tüm yayınevlerinde satışı serbest ama cezaevinde diyor ki: "Bunun girişi yasak." Yani şimdi oradaki, aslında bizim tutuklu veya hükümlüyle ilgili sadece seyahat özgürlüğü kısıtlanmış durumda, bunun dışında dışarıdaki insanlar hangi özgürlüklere sahipse aynı özgürlüklere de onlar da orada sahip. Yani ben dışarıda bir dergiyi, bir kitabı alıp okuyabiliyorsam burada gönderildiği zaman da, dışarıdan gönderildiği zaman da cezaevi idaresi, tamam, kontrolünü yapacaksa yapsın ama dışarıda satılan bir kitapsa yani "Bunu ben uygun görmedim." Uygun görmedin, dışarıda serbest, yasal. Bu anlamda, dışarıda yasal olan, satılan haftalık, aylık dergi ve kitapların da bence konulması lazım.

Bu süngerli odanın da aslında çözümü var. Süngerli odanın gerekçesi ne? Kendine güya zarar veren tutuklunun oraya konulması, gerekçe bu. Peki, gerekçe buysa, ya arkadaş, orada kamera kaydını niye açık tutmuyoruz? Koyun oraya açık kamera kaydını. Kendisine zarar verebilecek durumdaysa müdahale edin bari. Aslında orası, yani kurusa bakmasın kimse, kötü muamelenin yapıldığı odadır. Her tarafa kamera kaydını koyacağız, orada kamera kaydı olmayacak!

SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Hayır, orada kamera var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Var da gözetlenmiyor ki. Bakın, biz onu yaşadık. Maltepe Çocuk Cezaevinde -Sayın Metiner'in Başkanlığında gitmiştik- orada çocuk cezaevinde nasıl öldürüldü: Kör noktaya geliyor, yan taraftan vuruyor, kafası duvara değiyor.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Kör nokta neresiydi?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kör nokta neresi? Dolaşıyorlar şeyin etrafında.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Hayır, yatakhaneydi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yatakhane değildi, mescitti, lütfen, mescitti.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Siz oraya da zaten kamera...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Olur mu? Kamera orada var, mescitte. Artı bir de orada şu var: Yani kamera kayıtlarıyla ilgili... Kamera kayıtlarına gelip düğümleniyoruz ama yeteri kadar cezaevi idaresinde kamera kayıtları izleyecek personel de yok, yetersiz. Yani kamera kaydını almışsınız, personeliniz yoksa kamera kaydı orada ne yapacak Sayın Başkanım? Yani ben buradayım, bak, bugün bu oldu diyemez ki kamera kaydı. Onu inceleyen yeteri kadar personel de yok.

Teşekkür ediyorum.