ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yani, neden, niye temkinlisiniz, tedirginsiniz? Zamanında girmiyorsa bunun çok büyük bir kıymeti yok.

BAŞKAN - Yani Orhan Bey diyor ki: "İktidara niye muhalefet etmiyorsunuz?"

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Efendim?

BAŞKAN - "İktidara niye sürekli muhalefet etmiyorsunuz bizimle beraber?" diyor.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hayır, yani TMO'nun sektöre zamansız müdahale etmesinin...

BAŞKAN - Arkadaşlar, daha önceden değiştirilen...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - ...bir kıymeti yok.

BAŞKAN - Sevgili Orhan Beyciğim, daha önceden çıkarılan bir kanunla TMO'nun da böyle bir yetkisi yok, herhangi bir kurumun da. Bu bir eksiklik olabilir. Bunun düzeltilmesini talep etmek de mümkün olabilir.

NECİP KALKAN (İzmir) - İyi bir şeydir.

BAŞKAN - Elbette. Ama "Niye muhalefet etmiyorsunuz, niye eleştirmiyorsunuz?" yönünde telkin ve tavsiyeler...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Demiyorum, hayır...

BAŞKAN - ...Komisyonun çalışma ahengine uyum anlamında bir katkı sağlamaz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Şeye geçsin, özellikle söylemek isterim, siz açtığınız için söylemek isterim.

Burada bir birlik temsilcisi var. Zamansız... TMO var mı ortada? Ben bugün bu saate kadar herhangi bir şey söylemedim, aslında TMO'yu eleştiririm bu konuda. Eğer siz iktidarı eleştirmek gözüyle bakıyorsanız TMO'yu tümüyle eleştiririm. TMO'nun görevi ne üzüm almaktır ne fındık almaktır. TMO'nun asıl kuruluş amacı hububatı regüle etmektir, hububatla ilgili Türkiye'nin sorunlarını çözmektir. TMO'nun fındıkla ne işi var, söyler misiniz, üzümle ne işi var? Eğer devlet TMO üzerinden üzüm meselesini, fındık meselesini çözmek istiyorsa Fiskobirliği ve TARİŞ'i destekler. 40 bin ton alması gereken bir kuruma 19 bin ton aldırıp atıl bırakmaz, çaba sarf eder. Ama ben bu gözle bakmıyorum. Var olan bir şeyi daha iyiye götürmek için bir çaba sarf edeceksek...

BAŞKAN - Yanlış yöndesiniz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hayır, yanlış yönde değilim.

BAŞKAN - Yanlış yöndesiniz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Size göre öyle. Ama burada mesela...

BAŞKAN - "Özerk bir kuruluşa devlet neden destekleme yapmıyor?" diyorsunuz. Bakın, karşımda da Ticaret Borsası oturuyor, o da diyor ki...

MANİSA TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI SADIK ÖZKASAP - Katılmıyorum ben sayın vekile, katılmıyorum kati suretle.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette katılmazsınız yani çünkü...

MANİSA TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI SADIK ÖZKASAP - TMO çünkü para kazanıyor, TMO zarar etmiyor. TMO mısırı da 700'den aldı, 850'ye sattı.

BAŞKAN - İzin verin, ben sözümü bitireyim.

TMO'nun görevi para kazanmak değil, tamam mı?

MANİSA TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI SADIK ÖZKASAP - O zaman bize de vereceksiniz destek. Biz de destek istiyoruz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette versinler.

MANİSA TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI SADIK ÖZKASAP - Ne kadar veriyorsanız bize de verin.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette versinler.

BAŞKAN - Tüccar da ihracatçı da...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Ama ben birinci derecede çiftçiyi korumak zorundayım.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Üretim yoksa satış yok. Kusura bakmayın. Önce çiftçiyi korursak...

BAŞKAN - Sayın Sarıbal...

MANİSA TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI SADIK ÖZKASAP - Satış yoksa...

BAŞKAN - Sadık Beyciğim, lütfen...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bakın, önce çiftçiyi, toprağı korursak onun üzerine sizin eksikliklerinizi giderelim, size de destek verelim ama çiftçiyi korumuyorsanız, kusura bakmayın, bütün buğdayı da satın alırsınız.

Çin'i hiç konuşmuyorsunuz, en büyük üretici Çin. Yarın Çin sizin çeşidinizi alıp kuruya çevirirse burada toplarsınız.

TARİŞ ÜZÜM TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ RIZA TÜRKER - Sayın Başkanım, ben sayın milletvekilime cevap verebilir miyim?

BAŞKAN - Hayır. İzin verirseniz...

TARİŞ ÜZÜM TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ RIZA TÜRKER - Yok, şeyle ilgili bilgilendirme bakımından.

Tabii, Buldan, taze üzümde ilk önce Denizli bölgesi erken çıkaran bir bölgedir. Temmuz ayında açıklanırsa bizim...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Erken girsin diyorum, zamanında girsin. Bir şey demedim.

BAŞKAN - Erken girsin talebinize itirazım yok.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - O kadar. Ben başka bir şey söylemedim.

BAŞKAN - Bakın, çok şey söylerim. Benim heybemde çok şey var Sayın Sarıbal.

Bu TARİŞ'i bu hâle getiren, TARİŞ'in batmasını, piyasadan çekilmesini, Pamuk Birliğinin iflas etmesini, gayrimenkullerini satışa çıkarmasını, Zeytin Birliğinin hiç müdahale alımı yapmamasını hep oturur, konuşurum.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette.

BAŞKAN - Buraları arpalık olarak kullanan geçmiş siyasi iktidarları konuşurum. TARİŞ'in yağmalandığı yerleri konuşurum.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Olur, konuşuruz.

BAŞKAN - İşçi hareketleri bahanesiyle ülke ekonomisine neler yapıldığını, hangi zararların verildiğini, bu ihracatçı kurumların nasıl...

NECİP KALKAN (İzmir) - TARİŞ İplik olayları.

BAŞKAN - Evet.

...milletin ve ülkenin menfaati aleyhine kullanıldığını hep tek tek sayarım.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette sayılır.

BAŞKAN - Partinizin yöneticisinin burada genel müdür olduğu dönemlerde TARİŞ'in ne kadar zarara uğratıldığını, ne kadar yandaş personel sokulduğunu çok çok konuşur, anlatırım. Heybemde kırk yıllık bir birikim var. Benim amacım burada üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bakın, ben bugünden bahsediyorum ama bunun sonucu şu olmamalı: "Biz bu kurumları lağvedelim, bu kurumları özerkleştirelim, çiftçiyi serbest piyasaya, tüccara, şuna buna teslim edelim. Günü geldiğinde ufacık tefecik alımlarla da bu işi yapalım." deyip üreticiyi üretimden Türkiye tarımını da ithalata endeksleyemeyiz. Bu da başka bir bakış açısı. Elbette o günü oturur tartışırız ama bunların sonucunda değil.

BAŞKAN - Bakın, 40 kişilik işi 600 kişiyle yapmanın mantığını izah eder misiniz bana?

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bakın ben öyle bir şey demiyorum, zaten savunmuyorum ama onun karşılığında bu kurumları yok etmek, çiftçiyi serbest piyasaya katmak değildir.

BAŞKAN - Burada müstahsile çare bulmak, çare olmak.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette, onun için söylüyorum ben de zaten.

BAŞKAN - Ya, iktidara neden muhalefet etmiyorsunuz, biraz da şöyle şöyle söyleyin, eleştirin... Elbette varsa eleştirir...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Öyle bir şey demedim, sadece TMO'nun zamanında müdahale etmesini neden talep etmiyorsunuz dedim, çok önemli.