BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - İzninizle söyleyeyim, soru da yok zaten.

Sadece şunu söyleyeceğim, Sibel Hanım tekrardan efradını cami ağyarını mâni bir şekilde yaşananların hepsini anlattı, teşekkür ediyorum ama tanıma ve tenfiz üzerinden bu alt komisyonu bu kadar da değersizleştirmeye hakkınız yok diye düşünüyorum.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Biz değersiz kılmadık, KHK değersiz kıldı.

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Şöyle: Bizim 65'inci Hükûmet Programı'mızda zaten bu konuyu çözeceğimize ilişkin taahhüdümüz var, seçim beyannamemizde de var, dolayısıyla biz bunu çözmüş olduk. Bu, tamamen buraya denk gelmiş, ne diyelim?

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Bakan, çözülmesi önemli ama değersiz kılmak...

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Dolayısıyla, bunun dışında yapılan bütün çalışmaların burada çok fazla değeri var.

BAŞKAN - Başbakan Yardımcım, değerli arkadaşlarım; hepimizin çabası sorunları çözmek. Bu sorunun çözülmüş olması vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmış olmamız önemli, bunu kimin yaptığı da önemli değil, önemli olan sonuca ulaşmamız ama yapacak ve çalışılacak çok alan var, muhakkak başka bir alanda da Komisyonumuz, belki bu alt komisyon, belki diğer alt komisyonlardaki çıktılarla birlikte bunu hayata geçireceğiz, Komisyonumuzu daha da güçlendireceğiz. Hassasiyetiniz için teşekkür ederiz.

Daha önce...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Çok özür dilerim, soru olarak -Sayın Bakan "Soru yok." diyor ama- sadece şunu sormak istiyorum: Bu aile birleşimlerinde dil şartıyla ilgili, dil şartının kaldırılması noktasında somut bir adım atıldı mı? Yani diplomatik bir görüşme ya da...

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Şimdi, saygıdeğer milletvekilim, şöyle söyleyeyim: Biliyorsunuz, bu Adalet Divanının kararlarına aykırı bir husus ama bu, aynı zamanda da ülkelerin kendi iç hukukuna ilişkin bir mesele. Dolayısıyla, biz, bunu resmî temaslarımızda dile getiririz, diğer yargısal platformlarda dile getiririz, yanı sıra açılan davalara destek veririz. Bu konuda açılan davalar var, onlara hukuki destek veriyoruz hatta mali destek de veriyoruz ama dediğim gibi, burada, bu iç hukuk meselesi. Esasen yapılması gereken oradaki algı meselesi, öyle söyleyelim çünkü ne yazık ki -biraz evvel örnek verdim- Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan bir kişi Türk bir kişiyle evlendiğinde onun için aranmayan bir şartın Türk vatandaşı için aranması tamamen bir çifte standart, bu da Avrupa Birliğinin ve Avrupa'da yaşayanların, Avrupa ülkelerinin bakış açısını göstermesi açısından önemli. Hani, Avrupa'dan zaman zaman hep bize yönelen eleştiriler olur biliyorsunuz, buradaki hak ve hukuka ilişkin, temel özgürlüklere ilişkin. Çok basit bir örnek -ki bu en temel insan haklarından bir tanesidir ailenin bütünlüğünün korunması- buna rağmen, böyle bir hukuk sistemi olması değerlendirme bakımından da önemli.

Peki, teşekkür ederim.