İLHAN CİHANER (İstanbul) - Tam demek istediğim buydu aslında. Yani şu anda herhangi bir bürokrata, herhangi bir alanda herhangi bir eleştiri getirdiğinizde o bürokrat kendi alanındaki sorunları çok objektif olarak söylemeyebilir. Şu tartışma oldu, hemen mahşerin dört atlısından birine girdim, ilk çıkan haber: "İzmir'de uyuşturucu operasyonunda 2'si polis, 6 tutuklama." Yüzlerce böyle haber var. Kuşkusuz, emniyet büyük mücadele veriyor ama sızan bile oluyor arkadaşlar yani bir Fetullahçı yapılanma gerçeğiyle... Burada eğer olayı resmî kurumları aklamaya çevireceksek hiç gerek yok ama şu 2'si, şu 2 polisin o dinamiği nedir? Tabii ki tonlarca uyuşturucuyu yakalıyor, çatışmalarda yaşamını kaybediyor ama şimdi, bunu en azından bir şerh olarak görelim. Yani Türkiye sahiden -bu uyuşturucu kartelleri belki o boyutta hedef değil ama- hem bir geçiş ülkesi ve artık, yavaş yavaş hem de hedef ülke yani bir pazar hâline dönüşmüş durumda ve biz biliyoruz ki bunun birçok yöntemi var, işte, önden bir başka araba gönderir, arkadan asıl yükü getirirler, işte, o görünür, her yerden adamlar bulmaya çalışırlar.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Onu yakalatırlar.

İLHAN CİHANER (İstanbul) - Tabii, her yerden adamlar bulmaya çalışırlar. Bu yapılar devlet başkanlarını satın alıyor, Noriega'yı unutmayın, işte, Arjantin'deki büyük kartelleri unutmayın. Tabii ki Türkiye o boyutta değil ama biz bir kere objektif olarak yaklaşalım, "Kesinlikle şurada olmaz." demeyelim. Yani AMATEM'de -ben hatırlıyorum- çalışanlarca uyuşturucu ticareti yapıldığına dair defalarca soruşturmalar var, ortaya çıkıyor. Bir objektif olarak bakalım. Yani sahiden, tabii ki emniyetin birincil amacı mücadeledir ve dünyadaki birçok benzerlerine göre uyuşturucuda önemli ölçüde başarılı da olmuştur. Eğer bu kadar azsa bunun bir boyutu var ama böyle bir gerçekliği de göz ardı etmeyelim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, tabii, her kurumda yanlış insanlar olabilir...

İLHAN CİHANER (İstanbul) - Hah, böyle diyelim, bunu diyelim. Onu nasıl daha azaltırız üzerine kafa yoralım.