İLHAN CİHANER (İstanbul) - Tabii, birçok arkadaş değişik cephelerden değerlendirdi, önemli ölçüde katılıyorum Murat Bey'in şerhine de. Belki de mesleğim olduğu için sanki yargı boyutuna da özel bir başlık açmak gerekecek gibi hem önlenmesi soruşturmalar bakımından hem de bu denetimli serbestlik tedbiri çok kritik. Denetimli serbestlik büroları var yani Türkiye'de teori kuruluyor, birtakım önlemler düşünülüyor ama pratiğe geçirilmesi çok zor oluyor yani bu, genel, yapısal bir sorun. İşte 2008 raporundan bahsediyoruz, muhtemelen o rapor orada kaldı, ona dair bir şey yapıldığını zannetmiyorum. Biz işte yasa dışı dinlemelerin önlenmesi, işte ona dair bir araştırma komisyonu kurulmuştu, çok önemli tespitleri oldu, o rapor daha Mecliste bile gündeme alınmadı, Türkiye'nin sonrasında geldiği durum da ortada. Bir kere onun için işte bir tarafında kişisel özgürlükler var, özellikle sigara, alkol deyince bir tarafında bağımlılık var. İnternet bağımlılığının bir tarafında teknolojiye, bilgiye ulaşma var, bir tarafında bağımlılık var yani böyle çok... İşte Enç bahsetti, bir reklam var, farkındalık yaratma var, böyle çok boyutlu bir şey, onun için sahiden çok dikkatli olunması gereken...

Avantajı Komisyonun şu: Hangi siyasi görüş, hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun herkesi ilgilendiren, kaygıları en azından ortak olan çözüm yolları farklı olsa da onun için önemli.

Ben sahanın biraz bu planlanan şekliyle ihmal edilme gibi bir durumunu gördüm. Genellikle resmî şeylere dayanıyoruz. Örneğin bonzaiyle çok çok farklı bir dünya var. Meltem Yılmaz diye bir gazetecinin "Boş Tarlalarda Ölü Bedenler." diye bir kitabı var; belki onu da önerebilirim dinlenilmesi için.

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Neydi kitabın ismi?

İLHAN CİHANER (İstanbul) - Bonzai bağımlılığıyla ilgili bir kitabı vardı.

BAŞKAN - İsim neydi?

İLHAN CİHANER (İstanbul) - Meltem Yılmaz, kitabın tam adı sanırım "Boş Tarlalarda Ölü Bedenler"di. Özellikle bonzai bağımlılarıyla bire bir yani kişisel olarak da görüşerek yazdığı bir şey çünkü Türkiye'deki hemen hemen her sorunun tespiti ve çözümüne ilişkin fikir oluştururken görünen dünya, resmî dünya ile gerçeklik arasındaki o uçurum bir sürü iyi niyetli girişimin boşa çıkmasına neden oluyor. Burada da örneğin bu istatistikleri -sanırım siz bize ulaştıracaksınız- bile ben biraz şüpheli gördüm yani örneğin işte mali durum, sosyoekonomik durum yükseldikçe düştüğü gibi bir tablo var; bu çok açık bir yalan yani istatistiğe yansımıyor demek ki, hepimiz biliyoruz. Tamam, bonzai kullanmıyor ama yani Türkiye'ye giren, tüketilen kokain miktarı az çok kestirilebiliyor, yani bu anlamda...

BAŞKAN - Ama istatistikler yalan söylemez.

İLHAN CİHANER (İstanbul) - Söyler, çok güzel yalan söyletilir. Yani bunu diğer tartışmalara çekmeyelim de o kadar çok yalanlar... Tam tersi "İstatistik yalan söylemenin aritmetik şeklidir." falan diye laflar da var, onun için biraz sahaya da yer ayırmak lazım. Yani bire bir, gerekirse mahrem ortamlarda kullanıcılarla, tedavi edenlerle, alternatif şeylerle falan mutlaka görüşmek lazım diye düşünüyorum.

Ben de kimlerin dinlenilmesi, ne yapılması gerektiğine dair çok kısa sürede yazılı bir şey iletirim Başkanım.

Teşekkür ediyorum şimdilik.