| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türk Standartları Enstitüsü ç) Türk Patent ve Marka Kurumu d) Türk Patent Enstitüsü e) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu f) Türkiye Bilimler Akademisi g) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ğ) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2017 |
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Son on beş yılda çevre ve şehircilik alanında birbirinden değerli çalışmalar yapıldı. Vizyoner bir bakış açısıyla şehirlerimiz birçok kıymetli hizmete sahne oldu.
İzninizle şehirlerimize, çevre ve insanımıza yapılan bu hizmetleri yer yer karşılaştırmalar da yaparak aktarmak istiyorum.
AK PARTİ iktidarı öncesinde ülkemizde manzara şöyleydi: Maalesef, çöp dağlarıyla, çöp alanlarında biriken gazlar nedeniyle oluşan, hava kirliliğiyle ve daha da acısı maalesef bu vahşi depolama sahalarında gerçekleşen patlamalar sonucu kaybettiğimiz canlarla anılan bir Türkiye manzarası vardı. Ülkemizde AK PARTİ iktidarları öncesinde katı atık düzenli depolama tesisi sayısı sadece 15'ti. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde İstanbul'da başlayan çevrecilik anlayışından alınan güçle bugün tesis sayısı 5,5 kat artırarak 84'e ulaştırdık. Türkiye'nin her yerinde hayata geçirme hedefiyle inşa edilen bu tesislerimiz yaklaşık 53 milyon vatandaşımıza hizmet vermektedir. Bugün de çevrecilik konusundaki İstanbul ruhunu ve modelini Türkiye'ye yayma inancına sahip bir bakanımız ve kadroları bulunmaktadır. Gururla ifade ediyorum ki ülkemiz tıbbi atıktan yakma tesislerine, sterilizasyon tesislerinden ileri teknoloji tesislerimize kadar çok çeşitli alanlarda hizmet veren, çöpünden bile elektrik üreten tertemiz bir ülke olmuştur. O eski manzaralar tarihe gömülmüş olsa da daha yapacak işimiz var. 2023 yılına geldiğinde inşallah 80 milyon insanımızın tamamına bu hizmetleri verecek konuma geleceğiz.
Başka bir başarı hikayesinden bahsetmek istiyorum. Bu atık su arıtma tesislerimiz konusunda daha önceden ülkemizde belediye nüfusunun yüzde 35'ine atık su arıtma hizmeti veriliyordu, bugün bu oran yüzde 81'e ulaşmıştır. Sayın Bakanımızın da birçok toplantıda ifade ettiği gibi, hiçbir atık suyun arıtılmadan doğaya deşarj edilmemesi hedefi son derece önemlidir. Artık nehirlerimiz temizleniyor ve tüm havzalarımıza yönelik kapsamlı bir yönetim planları hazırlanıp bir bir hayata geçiriliyor. Atık su arıtma tesisleri yapılıp bırakılmıyor, yönetimleri hibelerle, yardımlarla çeşitli ödeme yollarıyla destekleniyor. Atıklar temizlenip, dezenfekte edilip ayrıştırıldığında doğa sizi de ödüllendiriyor. Nasıl mı? Bakın, mavi bayraklı plaj sayımıza. 2002 yılında 151 tane olan mavi bayraklı plaj sayımız bugün 454 adede ulaşmıştır.
Ülkemizde dönem dönem çevre meseleleri konuşulmuş ancak bunlar ya az bir grup insan tarafından spekülasyon malzemesi ya da işin felsefesini yapanların gündemi olmuştur. İş icraata gelince, maalesef, aynı derinlikte hassasiyet gösterilememiştir. Daha birçok örnek gösterebiliriz ancak sadece deniz ve atık meselesini söyleyeyim. 2002 yılında gemilerden atık alım hizmeti bu ülkede yoktu. 2017'de 277 limanda atık alım hizmeti harıl harıl işlemekte, düzenli bir şekilde hizmet verilmektedir. Deniz kazaları hesap edilmekte, kıyı tesislerinin riskleri değerlendirilmekte ve acil müdahale planları hazırlanmaktadır. Gürültü, hava ve hatta görüntü kirliliği gibi konularda izleme, değerlendirme ve iyileştirme çalışmaları en aktif şekilde sürdürülmektedir. Dünyanın en iyi çevre laboratuvarlarından birine sahip olmanın da ayrıca gururunu yaşamaktayız.
Dünyayı en az kirleten ülke olmamıza rağmen, gerek tarihimizden aldığımız ilham gerekse daha güzel bir dünya olabileceğine dair taşıdığımız inanç nedeniyle iklim değişikliği meselesinde de ön saflarda yer almaktayız.
Değerli milletvekilleri, maalesef, şehirlerimiz cumhuriyet tarihi boyunca, bilinçsiz mimarlık, modern mühendislik hizmetlerinden yoksunluk, göç, nüfus baskısı ve çeşitli ideolojik politikalar nedeniyle büyük bir tahribat içerisinde kalmıştır. Âdeta bir deprem coğrafyası olan ülkemizde kimliği, estetik ve güvenliği öne alan bir şehircilik anlayışı artık elzem hâle gelmiştir. Geçmişten bugüne bu ülkede şehircilik konusunda birçok yasa çıkarılmış, mevzuatlar hayata geçirilmiştir. Son dönemde kentsel dönüşüm ve imar mevzuatına yönelik yeni kritik ve yapıcı dokunuşlarla şehircilik âdeta şahlanış dönemine girmiştir. Bu izlenimi de artık milletimiz takdir etmektedir. Son dönemde çevre ve şehircilik alanında gelenek üreten, inisiyatif alan proaktif bir çözüm ortağı olan bir anlayış hâkim olmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız müşavir bir Bakanlık gibi davranmayıp inisiyatif alan, risk alan bir görünüme kavuşmuştur. 15 Temmuz süreci bunun en güzel örneğini teşkil etmektedir. Darbe gecesinin karanlığı sabaha döndüğünde Bakanlığa bağlı Tapu ve Kadastro Genel Müdürüne talimat verilmiş, hain FETÖ örgütüne ait ne kadar gayrimenkul varsa bunlara ait tüm işlemler dondurulmuştur. Belki de darbecilere karşı verilen bu müdahale, milletimizin takdirini kazanmıştır.
Ben de bir kez daha partim ve milletim adına, başta Sayın Bakanımız olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Bir iki mühim çalışmayı da aktarmak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayesinde başlayan ve ülkemizdeki tüm kurum ve kuruluşlarda hayata geçirilme hedefiyle yola çıkılan Sıfır Atık Projesi, israfa ve tüketim çılgınlığına savaş açmanın bir numunesi olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye'nin tüm şehircilik üstatlarını, akademisyenlerimizi ve yerel yönetim temsilcilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı ve bürokratlarımızı buluşturan şehircilik şûrası da fark yaratan işlerden olmuştur. Akıllı, estetik ve kimlikli şehirlerin icrası ve ihyası için Türkiye'nin marka projelerinden olan Şehir 2023 Projesi başlatılmıştır. Tüm bunlarla beraber, çevre konusundaki bilinçlendirme faaliyetleri, çocuk ve gençlik projeleri de milletimizin yüreğinde yer etmiş, desteğini almıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlar, Bakanlık bütçemizin de hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.