| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Maliye Bakanlığı b) Gelir İdaresi Başkanlığı c) Kamu İhale Kurumu, ç) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı d) Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .11.2017 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokrat arkadaşlarım ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, bizi, beni yetiştiren öğretmenlerimizin, bugünlere getiren öğretmenlerimizin ellerini öpüyorum, Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.
Sayın Bakanım, son günlerde gazetelere baktığımızda olumsuz birçok haber var. Bir tanesini siz bugün tekzip ettiniz, ona memnun oldum gerçekten fakat biraz önce arkadaşlarımın bahsettiği Paradise Belgeleri, Malta Belgeleri konusu var ki Maliye Bakanlığının hemen bu konuyla ilgili bir girişimde bulunması gerekir, bilmiyorum ne yaptınız.
FITCH'in dün, Türkiye'nin Zarrab soruşturması nedeniyle Türk bankalarını negatif not baskısı altında bırakabileceği uyarısı ve yine, 2018 büyüme tahminini 4,1'den 3,9'a çekmesi gibi böyle arka arkaya benzeri olumsuzluklar geliyor. Bunlara üzülmemek mümkün değil fakat bütün bunların sebebi sadece dışarıdan gelen etkiler değil. Bunların geçmiş yıllardan, Hükûmetinizin politikalarından kaynaklanan sebepleri de var. Bu Maliye Bakanlığıyla da doğrudan ilgili değil, Maliye Bakanlığıyla ilgili olanları var, onları da konuşacağım ama Hükûmetin genel politikasıyla ilgili, dış politikasıyla ilgili, enerji politikasıyla ilgili.
Şimdi, siz komşularınızla, NATO'yla, Avrupa Birliğiyle, Araplarla, Hristiyanlarla, Müslümanlarla -bir Musevilerle sorunumuz yok şu sırada- Amerika'yla, belediye başkanlarıyla, il başkanlarıyla, hepsiyle sorun yaşarsanız içeride dışarıda, güven veremezsiniz. Yani kavgalı olan eve kız verilmez ya, kavgalı olan, sıkıntısı olan, gerginliği olan ülkeye de yatırım yapılmaz. Sizi yine de tebrik ediyorum, bu şartlar altında çalışıyorsunuz, güzel bir sunum hazırladınız. Biraz önce Faik Bey arabaya benzetti, arabanın kaportasını çok güzel göstermişsiniz ama içeride hakikaten sıkıntılar var. Şimdi, bakın, geçmiş yıllardaki konuşmalarınızı almıyorum ama sadece geçen yılki konuşmanızı alayım. "Sorunları biliyoruz, bunlarla ilgili gerekeni yapıyoruz." diyorsunuz. Mesela, kayıt dışıyla ilgili... Kayıt dışı bu sunumunuzda var, buradaki rakamlar, Sayın Bakanım, yeni seriye göre midir, eski seriye göre midir?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kaçıncı sayfa?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 144'üncü sayfada, Kayıt Dışı Ekonomi... "2002'de yüzde 32'yken, 2016'da yüzde 26,8'e düştü." Şimdi, bunlar eski seriye göre.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar diyorlar ki: "Uluslararası çalışmalardan alıntı."
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kayıt dışı istihdam yüzde 52'den yüzde 35'e ağustos 2017 itibarıyla düşmüş. Bunlar eski seriye göre.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok, uluslararası çalışmalar, kendi çalışmalarımız değil.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kendi çalışmalarımız.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İstihdam, SGK verileri.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sizin kendi çalışmalarınız var, ifade ettiniz, kayıt dışıyla ilgili eylem planlarınız var, "Bu konularla ilgili çalışıyoruz, bunları düşürüyoruz." dediniz. Hatta bir Avusturyalı bir profesörden bahsettiniz "Onun doğrultusunda çalışıyoruz." dediniz, unutmadım onları. Bu çalışmalar, bunların hepsini Hükûmetinizin dış politikası vesaire etkiliyor tabii ama sizin bunları sonuçlandırmanız lazım. Özellikle kayıt dışıyla ilgili yapılması gereken çok önemli işleriniz var. Bu yeni seriyle kayıt dışı ne oldu, arttı mı azaldı mı Sayın Bakanım? Bir çalışma yaptınız mı? Kayıt dışı ekonomi büyüdü mü küçüldü mü? Yani yeni seriyle artışı tümüyle kayıt dışına mı vereceğiz, yoksa bir kısmını mı vereceğiz yoksa hiç mi kayıt dışıyla ilgisi yoktur diyorsunuz? Hiçbir çalışma yapılmadı mı bu konuda? Yapılması lazım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Cevap vereceğim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Lütfen verin.
Bu konuyla ilgili şimdiye kadar hiç cevap alamadık, hiç bilmiyoruz, yeni seriyle kayıt dışı ne oldu, nasıl tahmin ediliyor, fikir yürütemiyoruz.
Biraz önce Sayın Bakanım sunumunda anlattı. Eğer kayıt dışı en azından şimdiki oranlardaysa, o zaman bizim açıkla ilgili orada burada bir şeyler aramamıza gerek yok, demek ki bir kayıt dışılık var, bu yeni seriden doğan en az 150 ile 250 milyarlık bir gelir var, buradan kapatılabilecek bir fon var yani bunu bir an önce kullanıma geçirmemiz lazım, bir vergi reformu yaparak bu açığımızı kapatmamız lazım.
Çok önemli bir konu, değinmediniz, geçen sefer değinmiştiniz, kamu-özel iş birliği. Şimdi, kamu-özel iş birliğiyle ilgili sözleşme tutarı 131,4 milyar dolara ulaşmış. İşletme aşamasında olan 54,5 milyar dolarlık bir iş var. İlk defa 2018 bütçesinde buna fon ayırdık. Bunun yüzde 10 bile riski olsa, çok önemli bir rakam yapacak, çok çok önemli. Bunu görmemiz lazım, bunun konu edilmesi lazım, sizin sunumunuzda da bunun konu edilmesi lazım gelir diye düşünüyorum.
Kamu-özel iş birliğinde en fazla proje enerji sektörü için söz konusu. Biliyorsunuz, enerji sektörüyle ilgili kış saati uygulaması var torba kanunda, kış saatini kalıcı hâle getirebilen bir düzenleme yaptık.
Sebebi ne biliyor musunuz Sayın Bakanım? Siz girmediniz o konuya ama Enerji Bakanlığı yetkilileriyle konuştum, Bakanla da konuştum ben, bunu da anlattım.
Yapılan kamu-özel iş birliği projeleri nedeniyle üretim fazlası vardı geçen sene ve bu sene. Üretim fazlası, tüketimden fazla. Eğer kış saati uygulansa tasarruf söz konusu olacak, bu sefer üretim fazlası için köprülerde olduğu gibi ilave bütçeden para ödeyecektik. Bu, hem siyaseten herhâlde uygun görülmedi hem de devlet bütçesine daha fazla sıkıntı gelmesin denildi, bu sefer kış saatine geçilmeyerek tasarruf yapılmadı, vatandaşın üzerine, sırtına bindirildi bu meblağ. Birkaç milyar liradır en azından, ne kadardır hesaplayamadık çünkü tarifeler farklı, bölgeler farklı vesaire ama bu vatandaşın sırtına yüklenmiş vaziyette. Bu, geçen sene için de, bu sene için de böyle maalesef. Kamu-özel iş birliğinin, maalesef, böyle uygulamada sıkıntıları var ki bu sadece parayla ilgili değil, bir de çocuklarımızın o sabahın köründe, daha doğru körü de değil gecenin karanlığında okula gitmeleri, okullarına ulaştıklarında da okullarının karanlıkta olması söz konusu, özellikle İstanbul bölgesinde.
Diğer bir konu, değinmediniz, geçen sefer de konuştuk, sosyal güvenlik açıkları. Bakın, devlet desteği var. Bu, hâlâ sanki dünün sorunuymuş, dünün sorunu dünden bugüne taşınıyormuş gibi, bugün çözülmesi gereken acil bir sorun değilmiş gibi konuşuluyor, siyaset yapılıyor; Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan bunları konuşuyor. Ya, çok acil.
Bakın, bu sene, 2017 için 116 milyar bütçelendi. Dedim ki "Bu az." 127 milyara çıktı. Kayıtlarda var. 120 milyarı aşacaktır diye düşünmüştüm, 127 milyara çıktı yıl sonu itibarıyla. Gelecek sene için 135 milyarlık bir transfer var. Bunun tümünü açık bile kabul etmesek... Bakın, devlet katkısı ilk defa konuldu, açık, geçmişteki açıklarla mukayese edilince, ilk defa biz devlet katkısı veriyoruz, geçmişte devlet katkısı yoktu. Toplanan primin dörtte 1'i kadar siz devlet katkısı koyuyorsunuz. Geçmişte yoktu bu, olsa açık olmayacaktı. Şimdi, 200 milyar prim topluyor, dörtte 1 kadar, siz 50-51 milyar bu sene için devlet katkısı veriyorsunuz, bu da aslında açık. Yani bunları tartışmaya da gerek yok aslında.
Sonuç olarak, Sosyal Güvenlik Kurumuna gelecek sene 135 milyar aktaracak mısınız? Aktaracaksınız. Bu, gelecek sene bütçenizde öngördüğünüz 66 milyarlık açığın iki mislinden fazladır. Bu, Türkiye için büyük bir sıkıntı getirecek, bu konuda bir reform yapmamız lazım. Demin kayıt dışını onun için konuştum. Bu kayıt dışılığı çok iyi araştırmamız, bilmemiz lazım, ona göre bir reform yapmamız lazım.
Bakın, "yüzde 35, yüzde 36" diyorsunuz kayıt dışı istihdamla ilgili olarak, o da SGK'nın rakamları, yüzde 36. Bu bile bunu kapatabilir; bir reform yapılır, kapatabilir ama bir an önce yapmamız lazım, bu açığın birikmemesi lazım. Birikimli, çok hızlı bir şekilde gidiyor, niye bunları bekletiyoruz? Bu böyle devam ederse, bir süre sonra biz emekli maaşlarını ödeyemeyecek duruma geliriz, yatırım yapamayacak duruma geliriz. Çok önemli şeyler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, lütfen son cümlelerinizi alayım.
Buyurunuz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunları tartışmamızın bile lüksü içerisinde değiliz, bir an önce bunlara tedbir almak zorundayız. Yok efendim, 15 Temmuz olduğu için böyleymiş, şöyleymiş. 15 Temmuz öncesi başladı sıkıntılarımız. Onun da önemi yok, bir an önce yapmamız lazım.
Siz, daha bu sene içerisinde kurumlar vergisinin düşeceğiyle ilgili açıklama yaptınız; bakın, birkaç ay sonra kurumlar vergisini yüzde 10 artırmak zorunda kaldınız. Maliye Bakanı olarak ister misiniz böyle bir şeyi yapmayı? Muhakkak ki istemezsiniz ama yapmak zorunda kaldınız. Benzeri durumlar sosyal güvenlik için, kamu-özel iş birliği için söz konusu olabilir.
Geçen sefer söylediniz, devlette denetim yok, hiçbir kurumda denetim yok. Biraz sonra göreceğiz, Bakanlığınızda da özellikle iç denetim yok. Denetim yokken, ne yapıldığı edildiği belli değilken katlanılacak sonuçları da bilemeyiz, öngöremeyiz, maalesef, gerçekten büyük sıkıntılar var.
Taşeron işçileriyle ilgili yine gündeme getirmediniz, geçen sene de "Bu çalışmamız devam ediyor, en kısa zamanda sonuçlandıracağız yılbaşı günü." falan dediniz ama hâlâ devam ediyor aynı şekilde taşeron işçileriyle ilgili durum. Anlıyorum ama bu şekilde devam ederse, bu açıklar, bu reform çalışmaları, vergi reformu, sosyal güvenlik reformu, bunlar yapılamazsa, kayıt dışılıkla ilgili gerekenler yapılamazsa, bunları yapmamız da mümkün değil, hakikaten yatırım yapamayacak duruma geliriz, 2002'deki duruma döneriz maalesef. Sayın Bakanım hep anlatır ithal bakanlar getirmek zorunda kalabiliriz Allah korusun.
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, toparlayalım lütfen.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, epey konum var ama Sayıştay raporlarına geçeyim o zaman doğrudan.
Sayın Bakanım, Maliye Bakanlığıyla ilgili Sayıştay denetim raporu 2016, şartlı görüş vermiş. Siz de söylediniz, aslında Sayıştay denetimlerini çok önemsiyorsunuz. En fazla da bu konuda hassasiyet göstermesi gereken bakanlık Maliye Bakanlığıdır, birlikte çalışılması lazım aslında. 6 denetim görüşünü etkileyen, 11 de etkilemeyen bulgu var ama ben bir tanesini gündeme getireyim, 11'inci bulguyu "Kanun tasarılarının mali yüklerinin strateji geliştirme birimleri tarafından değerlendirilememesi." diyor. Bu konuyla ilgili bulgulardan bir tanesi, Maliye Bakanlığıyla ilgili, "Kanun tasarılarının mali yüklerinin strateji geliştirme birimleri tarafından değerlendirilememesi." diyor.
Bu konuyla ilgili verilen cevapta da "Bakanlığımız hizmetler birimlerince hazırlanması hususunda bir hüküm yer almadığı, dolayısıyla hazırlanmakta... Ee, o zaman Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü var bu işi yapacak ve de yapması gereken. Bilmiyorum birimler arasında bilgi alışverişiyle ilgili bir eksiklik mi var? Bunu önemsediğim için diğer 17'sini gündeme getirmiyorum ama bunu önemli gördüm, sizin açınızdan önemli, gündeme onun için getirdim.
Gelir İdaresi Başkanlığıyla ilgili olarak da şartlı görüş var; 3 artı 3 bulgu söz konusu. Önemli olan 2'sini kayıtlara girmesi açısından okuyayım: "Vergi Dairesi ve Mal Müdürlüğü gelir servislerinde gerçekleştirilen tecil işlemlerinin ilgili alacak hesaplarında muhasebeleştirilememesi." Böyle bir eleştirisi var Sayıştayın ve "satın alınan taşınırların doğrudan giderleştirilmesi." bizim tarafımız yani bizim derken Maliye Bakanlığı tarafından yapılmaması gereken...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir iki örnek mi acaba?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Detayına girmeyeyim ama var yani ben de önemli olarak gördüm.
Elektronik haciz işlemlerinde mevzuata aykırı uygulamalarda bulunulması, elektronik hacizlerde.
Sayın Başkan müsaade ederse, son bölümde aslında bunları tekrar gündeme getirirsek iyi olacaktır.
İç kontrol sistemi yapılandırma çalışmalarının tamamlanmaması bir diğer konu.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığıyla ilgili olarak da şartlı görüş verilmiş.
Özellikle başlık olarak, müsaade ederseniz Sayın Başkanım, onları kayda geçireyim.
BAŞKAN - Hızlı bir şekilde rica edeyim lütfen.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, kayda geçireyim sadece.
Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımları kapsamında istihdam edilen işçiler için kıdem tazminatları karşılığı ayrılmaması var.
Doğrudan temin ve pazarlık yöntemiyle yapılan mal alımları toplam tutarının bu amaçla bütçeye konulan ödeneklerin yüzde 10'unu Kamu İhale Kurumunun uygun görüşü olmaksızın aşması söz konusu.
İdareye ait taşınmazların kiraya verilmesi işinin, dayanağı olmayan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı İhale Yönetmeliği'ne göre yapılması var.
Bir de Özelleştirme Fonu'yla ilgili 5 eleştiri var. Bunlar da önemli eleştiriler. Özelleştirme işlemlerine ait değer tespit sonuçlarının kamuoyuna duyurulmamasını önemli gördüm. Bir de istihdam fazlası personelin başka kurum ve kuruluşlara naklinin kanunda belirtilen usul ve sürelerde yapılmaması diye bir eleştiri var. Bu, hep öteden beri vardır, bunları biliyorsunuz.
Kamu İhale Kurumu ve kamu gözetimiyle ilgili olarak da sorular bölümünde bir iki sorum olacak.
Bütçemiz hayırlı uğurlu olsun.
Teşekkür ediyorum.