DURMUŞ ALİ SARIKAYA (İstanbul) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Özellikle Eti'ye bu duyarlılığı için, 2002 yılından itibaren başlayan, bu çölyaklı ailelerin hissiyatına ortak olmakla birlikte, onların derdine sosyal sorumluluk çerçevesinde yaptığı hizmetlerden dolayı hem ailelerimiz hem tüm çölyaklılar hem milletim adına teşekkür ediyorum. Gerçekten çok önemli bir görevi ifa ettiniz. Sadece ürün üretmekte değil, aynı zamanda sunumunuzdan da anlıyoruz ki bilinçlendirmeye, hatta doktorlarımızı bilinçlendirmeye kadar varan çalışmalar yapmışsınız, bunun için özellikle teşekkür ediyorum.

Ben de bir çölyak ailesiyim, kızım çölyak ve sizin Eti Pronot kekiniz bizim için hayat kurtarıcı olmuştu. Okul zamanı sabahları kahvaltımız oydu. Diğer markalardan çok daha kaliteli, çok daha çocuğumun yiyerek zevk aldığı bir ürün ürettiğiniz için de özellikle teşekkür ediyorum.

Bu yerli ürünlerle birlikte, yabancı ürünler arasındaki tat ve lezzet farkı... Burada ailelerimizin de ortak kanaati, çok tartıştık, makarnacılarla konuştuk, diğerleriyle konuştuk, sizin de bu ürünlerinizde yakaladığınız kaliteyi AR-GE çalışmalarınızla diğer alanlarda da çeşitlendireceğinize inancımız tam. Biliyoruz ki buradan kâr etmiyorsunuz, hatta dediğiniz gibi, eksidesiniz. Biz de devlet olarak, Meclis olarak, sizin bu sunduğunuz öneri listesindeki, işte vergi muafiyeti olsun, diğer konulardaki çalışmaları hem iktidar hem muhalefet vekilleri olarak ortak çalışma kararı aldık yani onu da söyleyeyim. Onun için, sizin bu getirdiğiniz somut öneriler için de size ayrıca teşekkür ediyorum.

Tek bir sorum var. Ürünleri söylerken çölyak, glüteni ayırdıktan sonra, "Proteinde şu kadar düşürdük." dediniz. O bilinçli bir düşürme mi yoksa protein, bir çeşit protein amino asidi olduğu için glüten, mecburen mi düşüyor? Çünkü çölyak zaten başka yerden çok gıda almıyor, bir de oradan hani fenilketonüriye de uyuyor diye, ikisine de uysun diye özellikle mi düşürüyorsunuz? Ben daha önce de toplantılarda söylemiştim, Türk Hava Yolları uçaklarına biniyorduk, glütensiz menü istediğimiz zaman, kalp hastası gibi, şeker hastası gibi bilmem ne, topluyorlardı, bir ürün sunuyorlardı. Dolayısıyla hani çocuk veya işte çölyaklı diğer vitaminleri ve diğer gıdaları alamıyordu. Sizde de böyle bir kaygı mı var, yoksa mecburi bir şey mi?