KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Sayın Başkan, şimdi bakın, arkadaşımız bir şey söylüyor, böyle karşılıklı diyalog şeklinde olmasını istemiyorum ama söylediği şeye mutlaka yanıt vermem lazım; izin verirseniz, hemen küçük bir şey söylemek istiyorum.

Şimdi, bakın, hiçbir iğneleme kastım yoktur. Bak arkadaşım, ben bütün samimiyetimle söylüyorum, bütün yüreğimin titrediği bu ülkenin çocukları ve geleceğidir, asla iğneleme değil ama rejim değişikliğini bir iğneleme olarak alıyorsanız bu yanlıştır.

MURAT BAYBATUR (Manisa) - Rejim değişikliği yapmıyoruz ki Sayın Vekilim.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Rejim değişti, bakın değişti, rejim değişti fiilen. Ben demiyorum yani o gün, 16 Nisandan sonra bu ülkede siz diyorsunuz ki: "İşte başkanlık hükûmet sistemine geçtik, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtik." Dolayısıyla bu bir rejim değişikliğidir. Bunun iğneleme veya şey olarak almanız doğru değil.

ÖMER ÜNAL (Konya) - Vekilim, sistem değişikliği ile rejim değişikliğini karıştırmayalım, cumhuriyet devam ediyor.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Cumhuriyetle ilgili bir şey konuşmuyorum Ömer Bey, söylemek istediğim şeyin ne olduğu anlaşılıyor zaten.

Yani burada kimseyi iğneleme falan kastım yok, açık söylüyorum. Yani benim değil, işte Nihat Bey'in söylediği "Saat 01.20'de oteli terk ettik." O otelin basılış saati 03.20. Önemli değil, bakın, oradaki başka bir şeyi söylemeye çalışıyorum yani bir büyük kaos yaratılarak bu kaosun sonunda bir olağanüstü hâl ilan edilmiş ve...

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Orada bile saat, sözünü keseceğim ama...

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - ...bu olağanüstü hâl düzeninde çıkan kanun hükmünde kararnameler... Yani ben burada yapılan toplantıları falan biliyorum, bunlar Komisyona gelmedi bilmem ne, ama neticede bu kanun hükmünde kararnamelerle... Arkadaşımız diyor ki: "Ne mahzuru var Sağlık Bakanlığına vermenin?" Yani tam bir yıl ne okuduğumuzu, neyin eğitimini aldığımızı ben biliyorum. Yani şimdi siz "Olur, ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim." diyorsanız, ederseniz, yani benim hiçbir itirazım yok, edersiniz, sonuçlarını da yaşarız, görürüz, ne olduğunu görürüz. Yani ben sadece gerçekten bu yapılanların büyük kısmının çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Dünyada kendi subayını yetiştirmeyen bir ordu yoktur. Yahu 1770'te kurulmuş Deniz Lisesini kapattınız kardeşim "Buradan darbeci ürüyor." diye, böyle bir şey olabilir mi ya? Osmanlı da mı yani bu işi bilmiyordu? Kuleli Askerî Lisesi Osmanlı'dan kalmadır, Gülhane Askerî Tıp Akademisi Osmanlı'dan kalmadır ya. "Gülhane'ye FETÖ'cü dolmuş..." Dolduysa temizlersin kardeşim, bu hain ve hakikaten analarından emdiği sütü haram ettirmiş hainler GATA'ya doldu da Allah aşkına başka hiçbir yere dolmadı mı ya? Yani öyle bir şey söylüyorsunuz ki hiçbir kastım olmayan, asla düşünmediğim... Ya ben buradaki bütün AKP'li kardeşlerimi seviyorum kardeşim ya, yok böyle bir derdim, gerçekten yok. Benim bütün derdim, oturalım konuşalım, neyi nasıl daha iyi yapabiliriz... Yoksa ben, lütfen, yani gerçekten üzülüyorum; yok, arkasından iğneliyormuşum, niye iğneleyeyim be güzel kardeşim? Yani sonuçta hep beraber yaşadık bu süreci, yapmayın, gözünüzü seveyim.

BAŞKAN - Peki.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Hep beraber yaşadık. Doğrudur yani Adalet ve Kalkınma Partili kardeşlerimizin daha hassas olmaları işte Cumhurbaşkanına karşı, şudur budur, bunları anlıyorum ama neticede bu ordu hepimizin, bu ülke hepimizin. Bakın, devletin işleyişinde çok ciddi değişiklikler oldu, bizim yani neden bunları tartışmadığımızı sordum. Yoksa olur yani, yapılmıştır, bitmiştir. Zaten ben burada ne konuşursam konuşayım, siz ne konuşursanız konuşun, bu kararnameler yürürlükte. Anayasa Mahkemesinin Başkanı olacak zat da çıktı, "Biz bunlara bakmayız." dedi. Yani bugün yarın pekâlâ bir olağanüstü hâl kararnamesiyle "Bütün belediyeleri kapattık." dese kim bakacak? Bana söyleyin, kim bakacak? Olmaz, yapılmaz ama de ki çıktı sabahleyin bir kararname, "Bütün belediyeleri kapattım kardeşim, bundan sonra valiler ve kaymakamlar belediye başkanıdır." diye bir KHK çıksa buna bakacak bir merci var mı Türkiye Cumhuriyeti devletinde? Sayın Başkanım, dürüstçe soruyorum: Anayasa Mahkemesi "Olağanüstü hâl kararnamesine bakmam." demiş. Ne yapacaksınız? Kararnamelerin kaçı geldi Meclise de kanunlaştı? Yapmayın, bunları konuşuyorum, yoksa yemin ediyorum yani ne AKP'li kardeşlerimi burada rencide etmek gibi bir kastım asla söz konusu değil...

BAŞKAN - Anayasa değişikliğinden sonra...

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - ...ne de iğnelemek istiyoruz.

BAŞKAN - Hüsnü Bey, Anayasa değişikliğinden sonra bütün KHK'lar buradan geçmek zorunda biliyorsunuz yani.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Yani Başkanım, kararname buradan geçmek zorunda demedim yani bunları keşke oturup konuşabilseydik, keşke bu konuda fikirlerimizi beyan edebilseydik. KHK'larla ilgili, ben 669'la ilgili Mecliste de konuştum, orada da söyledim, duymuşsunuzdur; bu orduya yaptığınızın vebalini çocuklarımız ödeyecek dedim, hâlâ da aynı kanaatteyim. Bakın, bu Komisyon yani gerçekten ya, samimi söylüyorum ya... Şimdi kardeşimiz diyor ki: "Sağlık Bakanlığına devrinde ne mahzur var?" Ya, olmaz kardeşim, değil ya, askerî hekimlik başka bir disiplindir kardeşim, ben bunu şimdi nasıl anlatayım size yani?

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Bizde gayet güzel oldu, Aksaz'da çok güzel oldu ya. Aksaz'da bir tane hastane vardı, millet giremiyordu -ben dâhil olmak üzere- şimdi aslanlar gibi bütün askerler de giriyor...

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Ha, iyi güzel, anladım, anladım!

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - ...benim hanımım da giriyor, benim çocuklarım da hastaneye giriyor kardeşim.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Anladım, böyle bakıyorsanız zaten hiç konuşmayalım, anladım ben.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Siz askerleri ayrı bir yere koymuşsunuz, ayrı bir kefeye koymuşsunuz, koymayın ya.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Yani gerçekten ben hepinizden özür diliyorum.

BAŞKAN - Evet, neyse ,neyse, karşılıklı konuşma...

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Dediğimden bu çıkıyorsa ben özür dilerim.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Aynen bu çıkıyor ağabey.

BAŞKAN - Karşılıklı şey yapmayalım.

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - "Askerî hastaneye girilmiyormuş." da, bu mudur Allah aşkına ya?

BAŞKAN - Peki, evet...

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Şunun söylemem lazım Başkanım, bakın, yine yanlış bilgi var.

BAŞKAN - Arkadaşlar...

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Şimdi, saatin ayrıntılarına bakın, bu önemli bir ayrıntı çünkü bunu FETÖ'cü hainler ve askerler de o duruşmada kullandı. Sayın Bozkurt, üst üste "AK PARTİ'lileri seviyorum tarzında konuşuyor, ben yanlış bir şey söylemek istemiyorum." diyor ama verdiği bilgi mesela, üçüncü kez tekrarladı, "Saat biri yirmi geçeyi Nihat Bey de söyledi." Dedi: Evet biri yirmi geçe Marmaris'ten, otelden gitti, Muğla'dan gitmedi ki...

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - İyi tamam, ben otelin basılma saatinin 03.20 olduğunu söylüyorum ya.