KOMİSYON KONUŞMASI

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Ben de çok fazla ayrıntılara girmeden konuşmalar çerçevesinde tasarıya bakış açısı itibarıyla genel bir değerlendirme yapacağım.

Öncelikle, gerçekten her türlü fikrin serbestçe, rahat bir ortamda ifade edilmesi son derece önemli yani sonuç itibarıyla bu düzenleme birçok kesimi ilgilendiriyor, birçok tarafı ilgilendiriyor. Bütün taraflar da bizim taraflar sonuç itibarıyla yani Türkiye'nin tarafları, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, firmaları, neyse. Yani dolayısıyla herkes kanaatini, düşüncesini, kendi durduğu yerden bakış açısını ortaya koyması daha doğru bir düzenleme yapılması için son derece önemli.

Şimdi, burada bu tasarının bir özelliği var. Şu anda sektörde mevcut bir durum var, mevcut bir uygulama var, defakto bir durum söz konusu. Bu durum esnaf ve sanatkârın lehine değil. Neden? Çünkü eşit şartlarda yarışmıyor, birçok arkadaşımız belirtti çünkü sermaye güçlü, doğal olarak, yani esnafın karşısında her zaman güçlü pozisyonda. Dolayısıyla bu tespitin önce yapılması gerekiyor. Mevcut durumun muhafazası ve yürütülmesi, şu andaki fiilî durumun devamı, esnaf ve sanatkârın lehine değil, biraz önce söylemeye çalıştığım nedenle yani eşit şartlarda olmadıkları için. Bu getirilen, şu andaki tasarıda getirilen tüm düzenlemelerin hepsi esnaf ve sanatkârın lehine, yeni olan düzenlemeler esnaf ve sanatkârı bulunduğu yerden daha ileriye götürecek olan düzenlemeler. Bir başka ifadeyle, sermaye olarak güçlü perakendeci lehine mevcut duruma göre, nispi olarak lehine hiçbir düzenleme bu tasarıda yok. Lehine hiçbir düzenleme yok mevcut durumu dikkate alarak karşılaştırdığınızda bir tane örneği yok bunun burada. Hepsi, bütün düzenlemeler esnaf ve sanatkârın, küçük işletmenin, korunması gereken işletmecilerin ve esnafımızın lehine. Öyle de olması gerekiyor, korunması gerekiyor. Pozitif ayrımcılığın bu işin doğasında olması gerekiyor esnaf ve sanatkâr lehine. O mantıkla hazırlandı bu tasarı zaten, tamamen o mantıkla hazırlandı. Her getirilen yeni düzenleme esnaf ve sanatkârın lehine, ileriye götürüyor ama bir tane alışveriş merkezi, büyük sermaye sahibi perakendecileri ileriye götüren, onların lehine -şu andaki durum itibarıyla kıyaslandığında- olabilecek bir tane düzenleme yok burada. Hepsi için geçerli. Hatta, çalışma saatleri için de geçerli, diğerleri için de geçerli.

Şimdi, bu genel tespiti yaptıktan sonra, tabii, doğal olarak arkadaşlarımız diyorlar ki: "Bu pozitif ayrımcılığın seviyesinin daha ileri götürülmesi gerekir." Bunlar tabii konuşulabilir, değerlendirilebilir, herkes kanaatini ifade edebilir, ancak bir yapı var şu anda, yani arkadaşlarımız da, bütün arkadaşlarımız da yine ifade ettiler, bir yapı var, bir reel durum söz konusu, bir gerçek var. Yani alışveriş merkezi de var, şu andaki lokasyonlar var ve ayrıca şunu da belirtmekte fayda var: Bugün zincir mağazalar, alışveriş merkezleri büyük oranda yapılaşmalarını tamamlamış vaziyetteler Türkiye'nin her yerinde. Benim kendi ilim, seçim bölgem Giresun küçük bir il, bırakın ili, ilçelerinde dahi, hatta kendi ilçem 4.400 nüfuslu bir ilçe, 2 tane ucuzluk mağazası gelmiş durumda.

Yani büyük oranda şu ana kadarki yapılaşmalarını tamamlamış durumdalar, bundan sonra artık yeni gelişmeler, ilave nüfus artışı ya da ekonomik iyileşme durumunda ortaya çıkacak olan talebe göre yeni pozisyon alacaktır. Ama büyük oranda -oran olarak tabii veremiyorum elimde yeteri kadar data olmadığı için ama- gözlemsel olarak yüzde 90'ın üzerinde sektörün yapılaşmasını tamamladığını söyleyebiliriz. Ve esnafımız -bunu siyaseten söylemiyorum, bakın, çok gerçek durumu yansıttığı için söylüyorum- dimdik de ayakta. Bugün sayı itibarıyla son yıllarda bir azalma söz konusu değildir esnafımızda, fiktif düzeltmeler, Mehmet Ali Bey, yapıldıktan sonra esnafımızın sayısında bir azalma yok. Yani o 3 milyonlar falan...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Bakan...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hayır, hayır, bakın söyleyeyim: O zaman yanında çalışanlarla birlikte öyle. Rakam şu anda, en son düzeltilmiş... Eski tarihlerde maalesef, hatta 2005'ten önce çok sağlıklı rakamlar yok, hatta 2006'dan önce diyebiliriz. Nedeni şu: Biliyorsunuz, çok iyi biliyorsunuz, yani bazı esnaflarımız korunuyordu. Yani fiilen faaliyetini tamamladığı hâlde özellikle oda seçimlerinde vesaire. Bunu biliyoruz, yani ben girmek istemiyorum, sadece bir olayı anlatmak için ifade etmeye çalışıyorum. Fiktif olmasına rağmen bazı odalar bunların şeylerini ödüyordu, aidatlarını vesaire, devam ediyordu. Sonra, ESBİS'ten sonra hepsi reel durumu dönüştü ve şu andaki rakamlar reel rakamlar, kesin rakamlar, yani 1 milyon 500 bin-1 milyon 600 bin civarında şu anda esnaf sayımız var. Bu sayı azalmıyor. Bu çok önemli bir şey, yani baktığımız zaman bu sayı azalmıyor, dimdik ayakta. Korumamız gerekir, desteklememiz gerekir, bu haksız ve eşitsiz rekabet ortamında en azından eşit seviyeye getirecek kadar onları desteklememiz gerekiyor. Bunun çok, sosyal, ekonomik başka nedenleri de var. Yani...

ALİM IŞIK (Kütahya) - "Dimdik" demeyelim de "Ayakta durma çabasında." diyelim. "Dimdik" derseniz...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yani şimdi, karşılıklı konuşmayalım diye cevap vermedim ama şunu söyleyeyim...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Yo, yo...

BAŞKAN - Çok naziksiniz Sayın Susam.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Dimdik ayakta olan esnaf yok yani.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yani hanımefendi de aynı yanlış üzerinden gitti, "Piyasanın, perakende piyasasının yüzde 50'si esnafın elinde, yüzde 50'si bizim elimizde, 2020'de de bu böyle olacak." dedi. Ben size çok somut bir şey söyleyeyim: Oturduğunuz mahallede kapanan esnaf dükkânlarına, kiralık dükkânlara bir bakın bakalım. Yani ben esnaflık yaparken "Şu caddede dükkânım olsun." dediğim caddelerde hava parasıyla dükkân kiralarken şimdi kiralık dükkân diye gidin, bakın kentlerin şeylerine.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi, Sayın Susam, bakın, bugünkü oran nedir? Yüzde 43'e 57. Sektör büyük oranda yapılaşmasını tamamlamış ve hâlen bu oran söz konusu, yani yüzde 57'si esnaf ve sanatkâr, yüzde 43'ü büyük alışveriş merkezleri ve zincir mağazaları payı şu anda bu alandaki oran olarak bakıldığında. Bu, dimdik ayakta olmanın göstergesidir, ben o şekilde tanımlıyorum. Yani saygı duyuyorum sizin kanaatlerinize, düşüncelerinize ama bunun göstergesi de bu rakamlardır. Büyük oranda tamamlanmış bütün bu yapılaşmaya, diyelim, acımasız dönüşüme rağmen bu oranlar bugün hâlen gerçek, reel oranlar.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - İki yıl önce kaçtı? Getirsinler arkadaşlarda var o rakamlar.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Yani burada şu var, şunu da tabii hesaba katmak lazım, onun da farkındayız: Yani ticaret büyüyor, ekonomi büyüyor, elbette yani onlar, yeni, ilk defa, sıfırdan giriyor, bir pay alıyor piyasadan. Bunlar kırk yıl önce yüzde 80'di belki, bilemiyorum yani tam oranlar...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yani bu yüzde 43 bu esnaftan alınan payla yüzde 43 oldu.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi, bakın, başka bir şey söylüyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek için müdahale etmek zorunda kaldık, kusura bakmayın.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, Alim Hocam, ekonomi büyüyor, genişliyor, bu büyümeden dolayı pozisyonlarını koruyabiliyorlar esnafımız.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakanım, tek bir şey istirham ediyorum: Yarınki toplantımıza icra dosyalarındaki esnafın ve sanatkârın payını da lütfen arkadaşlar getirsinler, beraber bakalım.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bende bu konuyla ilgili şu rakamlar var. Tabii, en önemli husus şu esnaf ve sanatkârımıza: Ayakta kalabilmesi için ucuz finansal kaynaklara ulaşabilmesinin yollarının açılması gerekiyor. Destek bu alanda olacaktır esas itibarıyla çünkü en önemli maliyet unsuru ve sermaye karşısındaki en zayıf konumu, pozisyonu, yumuşak karnı esnafımızın yeterli sermayesi olmaması. Dolayısıyla, verilecek olan desteğin bu noktada olması gerekir, yani ucuz finansal kaynaklara ulaşabilmesinin önünü açmak lazım. Bu rakamlar var bizde şu anda, bununla bağlantılı icra rakamları var onu paylaşabilirim sizinle.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Tamam, yani paylaşalım...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şöyle, bugün itibarıyla 313 bin esnafımız -stok olarak söylüyorum, kümüle değil, bugünkü stok olarak- yüzde 4 ve 5 faizli, yarısı aşağı yukarı sübvanse edilen faiz oranıyla finansman kullanmıştır. Miktar olarak bakıldığında da yaklaşık...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Bütçe görüşmelerindeki rakamınız farklıydı. 300 bin değil, kefalet kooperatiflerinden kredi kullanan esnaf...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - 600, hayır, o şöyle, kümüle. Onu söyledim özellikle, kümüle değil.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - 600 sizin ayırdığınız fon, 600 milyon.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hayır, hayır, şöyle Sayın Susam: Bugüne kadar kullanan, yani kümüle olarak 600 küsur ama bugün stok itibarıyla 313 diye kalmış, yani o civarda rakamlar, belki birkaç bin değişebilir ama rakamlar bu rakamlar. Öyle, rakamlar bu esnaf kefalet kooperatiflerinde.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Esnaf kefalet kooperatiflerinden şu an kredi kullanan üye sayısı 120 bin.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, toplam, en son yapılandırmaya konu edilenle beraber 90 bin de dâhil...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yeniden yapılandırma yapanlar ayrı olay.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, ama şu anda kullanan bunlar, kullanan, hepsi. Hangi yapılandırma?

İzin verirseniz bir tamamlayayım, o zaman rakamlar daha iyi anlaşılacaktır.

Onu çıkardığımız zaman, 90 bini çıkardığımız zaman yani yapılandırma kapsamındaki 90 bini çıkardığımız zamanki rakamdır. Belki o şeyde o rakamı kullanmış olabilirim ama evet, buna 90 bin ilave etmeniz gerekiyor.

Dolayısıyla, rakam miktar olarak da yaklaşık olarak 12,3 milyar liralık şu anda bir finansman desteği söz konusudur. Sübvanse edilen rakam da -yani AK PARTİ Hükûmetleri dönemi itibarıyla söylüyorum, sadece karşılaştırmalı rakamlar için söylüyorum, başka bir amacım yok bunda- yaklaşık 2,4 milyar liradır, sadece sübvanse edilen faiz rakamı ve devlet tarafından gider yazılarak bütçeden finanse edilen rakam itibarıyla söylüyorum.

Şimdi, bugün, tabii, esnafımızın... Burada şu an itibarıyla 90 bin civarında esnafımız vadesinde kredisini geriye ödeyememişti ve takibata geçilmişti. Yalnız, takibata geçen banka değil, ödenmeyeni TESKOMB ödüyor ve o takip ilişkisi artık TESKOMB ile esnafımız arasında yürütülüyor, hâlen de o şekilde yürüyor ve on son yaklaşık bir ay önce -yanlış hatırlamıyorsam- bir yapılandırma yapıldı. Yani bu kapsamda haciz tatbikatına uğrayan bir kişi yok. Kredi kartından olabilir.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan, bakınız...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, Hocam...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Varlık şirketlerinin eline düşen esnafların durumunu lütfen siz de araştırın.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, tekrar söylüyorum, başka bankalardan kredi kullanımı...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Bankadan kredi almış, varlık şirketinin eline düşmüş.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, başka bankalardan...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Rakamları öğrenin...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hocam, başka bankalardan kredi kullanmış olabilir, onu söylüyorum. Bakın, söylediğim sadece, ucuz, Halk Bankası kanalıyla ve Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifleri kanalıyla...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yani sadece banka kredisi olarak bakmayın olaya...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Onu söylüyorum bakın.

BAŞKAN - Ama onu söylüyor Alim Hocam, onu söylüyor.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ama şöyle: Şimdi, esnafımız söz konusu olunca doğal olarak bu esnaflıkla alakalı mekanizmalar üzerinden konuşmamız gerekiyor çünkü esnaf olması hasebiyle verilen destek bu kapsamda verilen destektir. Ama özel durumları, ev almıştır, başka şeklide ya da kredi kartından olmuştur. Yani...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan, esnaf oradan aldığını krediyle düzeltememiş, gitmiş, özel bankadan almış veya devlet bankasından almış. Yani bunların hepsi esnaf ama.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hocam, o olabilir. Bakın, onu söylüyorum ama şu yok: Yani esnaf, kefalet kredi kooperatifine borcunu ödeyemediği için, ödemek amacıyla banka kredisi kullanımı söz konusu değil, böyle bir şey yok. Mekanizma gerçekten çok iyi çalışıyor ve bu mekanizmanın, yine, ben çok iyi hatırlıyorum -kendi ilçemden hatırlıyorum, onun için biliyorum- 2003 yılı başları -yanlış hatırlamıyorsam- 402 tane kredi kooperatifi felç olmuştu, akmıyordu, kanallar daralmıştı.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - İsterseniz Başkanım, bunu beraber konuşalım. Bu konuda, işin içinde olan biri olarak size sonra anlatırım.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Neyse yani, Hocam sorduğu için söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bu konuda Alim Hocam dertli, o zaman sonra konuşalım bunu.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi özetlersek, getirilen düzenlemelerin istisnasız tamamı esnafımızın lehine olan düzenlemeler. Çok daha başka şeyler de olabilir, çok daha başka talepler de söz konusu olabilir, bunlar doğaldır ama reel şartlar, mevcut durum, bütün bu kriterleri, faktörleri dikkate aldığınızda, şu an itibarıyla verilebilecek olan ya da -pozitif ayrımcılık olarak söylüyorum- esnafımız açısından vermemiz gerekir bir şey değil bu yani bir ulufe dağıtmıyoruz, esnafımızın hakkı, korunması gerekirdi, Anayasa kuralı. Çok doğru söylediniz. Yani devletin, hükûmetlerin bunu yapması gerekiyor. Bu noktada bu şartlar altında şu an itibarıyla gerçekten iyi bir düzenleme. Yani sınırı yok. Elbette daha da iyi olabilir ama çok iyi bir düzenleme. En çok tartışılan iki konu açısından da iyi bir düzenleme. Şimdi, şu anda çalışma saatlerinin nasıl yürüdüğünü hepimiz biliyoruz ve kimin lehine? Diyelim, daha güçlü pozisyonda olan alışveriş merkezleri ve zincir mağazalar lehine işliyor, yürüyor. Ama orada inanın, yani güzel bir, felsefi bir düzenleme yapıyoruz ve bunlar valiliklere veriliyor. Bu ne demektir? Bu artık hükûmetlerin, Hükûmet değil, hükûmetlerin bu konudaki politikasını uygulayabilecekleri bir kanal açılmaktadır, bir alan oluşturulmaktadır valiler kanalıyla. Şu andaki yapı buna müsait değildir. Bu kanunla verilmektedir.

Ayrıca kanuna bana göre çalışma saatleriyle ilgili bir kural, bir düzenleme konulamaz. Neden konulamaz? Çünkü bu da esnek bir olay. Yani ne yapmak istiyorsanız çalışma saatleriyle ilgili, bölgesel olabilir, il bazında olabilir, tür bazında olabilir, farklı çalışma saatleri düzenlenebilir ve bunlar zamanla değişebilir, değişiklik ihtiyacı ortaya çıkabilir. Kanuna koyduğumuz zaman tekrar değiştirmeyi düzenlemeyi yeniden kanunla yapmanız gerekir. Bunun da ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla, bunlar dünyanın her yerinde de öyle, esnek yapılar marifetiyle yürütülmesi gereken hususlardır. O nedenle buraya bu açıdan da ayrıca çalışma saatleriyle ilgili net bir şey konulmaması gerekir bana göre. Yarın bir değişiklik olduğu zaman, bir acil bir durum, bir ihtiyaç hasıl olduğunda o çalışma saatlerini tekrar değiştirme ihtiyacı söz konusu olduğunda bunu değiştiremeyebiliriz. Dolayısıyla...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Hafta sonu da dâhil mi Sayın Bakan?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi, o da dâhil.

Bakın, konuşuldu, biraz önce gündeme geldi. Şimdi, olayı sadece iç tüketim olarak düşünmeyin. Ben mesela hatırlıyorum, bölgem olduğu için söylüyorum: Trabzon'da bir alışveriş merkezi var, o da çok eski değil, bildiğim kadarıyla dört beş yıl önce açıldı. Buraya komşu ülkelerden, başta Gürcistan olmak üzere hafta sonları, cumartesi pazar, özellikle bu amaç için insanlar geliyor, katkı sağlıyorlar, alışveriş yapıyorlar, döviz bırakıyorlar. Sadece burası için geçerli değil. İstanbul başta olmak üzere, Ankara ve de alışveriş günleri, Antep, Diyarbakır hatta, yani Van, benim aklıma gelenler. Yani diğer ülkelerden sadece bu iş için geliyorlar. Bu ekonomiye katkıdır, bu ihracattır, bu güzel bir şeydir. Yani dolayısıyla, şunu anlatmaya çalışıyorum: Bütün bunları hesaba katarak, bütün bunların böyle bir karar aldığımızda ortaya çıkaracağı bütün sonuçları ayrıntılarıyla ortaya koymamız, değerlendirmemiz, hesap etmemiz, datalara dökmemiz, ondan sonra bu kararı almamız gerekir. Yani o nedenle, hafta sonu gibi bir kararı burada bugün, yarın öbür gün veremeyiz yani kanuna koyamayız. Daha geniş bir zamanda, daha farklı çalışma prensipleriyle, içerikleriyle bunun yapılması gerekir. Yani ve bu kanallar açık, bu kanallar kapalı değil, kanun bu kanalları kapatmıyor.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Bakanım, bu Pazar... Bir gününde yapılması... Bakın, deminden beri söylüyorsunuz ya "Esnafın lehine bütün bu kanun." diye. Bir gün yapılması esnafın bir gün nefes almasıdır. Bir günlük ciro onların iki günde biz 23 milyar yapıyoruz dediği bir günlük ciro esnafın ayakta kalmasına bir katkıdır. Bir gün pazartesi yapın, ne var?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakın, burada paylaşmak... Şöyle bir şey olsa, yani -ki biraz önce de bazı arkadaşlar söyledi- o hafta sonu cirosu, kapattığımız zaman bütünüyle ya da büyük oranda aynen esnafımıza yansıyacak olsa, bakın...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Aynen yansımaz, ben aynen yansıyacak demedim.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Aynen ya da büyük oranda.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Önemli bir katkıdır.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi, bir defa biraz önce ifade etmeye çalıştığım o yurt dışından gelen bu talep tamamen ortadan kalkar, bir. İkincisi: Bu tür yerlerde sadece ticaret yok, ilk açılış konuşmamda da söyledim, yani sadece mal alışverişi yok, başka şeyler de var. Dolayısıyla, diyelim ki atıyorum, 30 milyarsa yıllık bunun, hafta sonunun cirosu ne kadar bilemiyorum, 10 milyarsa, bunun belki kapattığımız zaman -tabii, afaki konuşuyoruz, şu anda bir çalışma yapmadan yani bilimsel bir şeyler ortaya koymadan- belki onun yüzde 5'i, yüzde 10'u kayacaktır, yüzde 80'i, 90'ı kaybolacaktır, kayıptır bu. Bilmiyorum, yani benim gibi...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - İhtiyat payı...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - İhtiyat payını bırakıyorum. Sayın Susam, ihtiyat payını bırakıyorum, tekrar söylüyorum. Yani çünkü veriler bilimsel olmalı, bilimsel konuşabilmeliyiz ama şu anda... Fakat, oranı ne olur bilinmez ama bunun kaybolacağını, bir kısmının, ne kadarı bilemiyorum ama görmemek mümkün değil. Dolayısıyla, böyle bir karar alırken... Önemli bir karar sonuç itibarıyla, çok şeyi etkileyecek. Millî gelirden tutun da işte ciddi anlamda diyelim bir ticaret hacminde azalmaya yol açacaksa bunun çok ayrıntılı bir şekilde kesin, bütün boyutlarıyla emin olacağımız sonuçları görene kadar bu çalışmayı sürdürmemiz gerekiyor. Ama şu anda...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Hiç korkma. O parayı bu piyasaya giren harcar, hiç merak etme.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Dolayısıyla, yani pozitif ayrımcılık zaten bu tasarıya ruhunu veren ana mantık. Yani ve burada...

ALİM IŞIK (Kütahya) -Onların kesesinden hiçbir şey almazsınız ama orada çalışanlara ve AVM sahiplerine de bir...

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ya, elbette, tabii.

Sayın Palandöken, bakın, çok önemli bir şey. Ben tebrik ediyorum, takdir ediyorum. "Yani bir an önce bunun çıkması lazım yoksa benim de söyleyeceğim çok şey var. Yoksa yani bu her şey değil. Bütün taleplerimizi karşılamadığını ben de biliyorum." diyor ama bir an önce, bakın, bunun çıkarılması lazım, bir an önce bunun çıkması lazım, gecikmeden çıkması lazım. Önemli bir şeyi tespit ediyor. Çok da bu konuyu fazla açamıyorum, ben de açmak istemiyorum yani ama kendisi farkında. Ben de aynen bu konuda katılıyorum. Elbette yani alt komisyona sevgi saygı duyarız. Sonuçta Komisyonumuzun takdirinde...

BAŞKAN - Ona yemekten sonra karar vereceğiz Sayın Bakanım.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ona nasıl karar verirse biz elbette ona uyarız. İnşallah hayırlara vesile olur.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.