| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .11.2017 |
ERKAN AYDIN (Bursa) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve çok değerli bürokratlar; öncelikle Orman Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.
Benim özellikle üzerinde durmak istediğim konu, hâlen gündemdeki yerini koruyan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı. Kamuoyunda "tabiatı bozuk yasa" olarak da tanımlanan düzenleme yasalaşırsa Türkiye'de yürürlükte olan doğa korumayla ilgili yasalar tek bir çatı altında toplanacak, Millî Parklar Kanunu ise yürürlükten çıkartılacak. Millî Parklar Kanunu iptal edildiği zaman pek çok korunan alanın statüsü de değişecek; kimilerinde, değişmeyenlerde de değişme öngörülüyor.
Şimdi, Hükûmetin istediği düzenleme genel olarak değerlendirildiğinde, iddia edildiği üzere koruma-kullanma dengesinin gözetilmediği, bu dengenin kullanılması yönünde bozulmasına yol açacak hükümlerin yer aldığı görülmekte. Bunlar başta turizm olmak üzere, doğanın özellikle, HES, RES, madencilik amaçlı kullanımlara açılmasının altyapısını hazırlamakta. Korunan alanlar, turizm yatırımları başta olmak üzere enerji, sanayi, inşaat yatırımlarına açılacak ve o koruma statüsünü yitirmiş olacak. Yani aslında bu koruma anlayışına toptan bir bakış açısıyla da yıllardır, yüzyıllardır korunan bölgelerimiz koruma altından çıkacak. Özellikle de kendi bölgem olan Uludağ'ın da bundan çok büyük bir özellikte nasibini alacağını görüyoruz.
Geçen sene gene bu Plan ve Bütçe Komisyonunda size sormuştuk "Uludağ'da madencilikte yeni ruhsatlar verecek misiniz? Madencilik alanında neler yapacaksınız?" diye. Ancak bununla ilgili herhangi bir yeterli cevap -daha sonra yazılı göndereceğinizi söylemiştiniz- maalesef gelmedi. Yöre halkı bununla yıllardır mücadele ediyor ancak sizden de bu konuda bir destek istiyoruz.
Bu tasarı yasalaşırsa Uludağ'ı tamamen kaybetmiş olacağız. Uludağ'ın zaten sorunu -sizin Bakanlığınızın da dâhil olduğu, birçok bakanlığın dâhil olduğu- karmakarışık bir konu. Eğer bunda gerçekten kararlıysanız, taş ocakları ve maden ocaklarının açılmasıyla buradaki sorunların nerelere gidebileceğini bize de açıklarsanız sevinirim. Buralarda son bir yıldır -bir daha sorayım- kaç tane taş ocağına tekrardan izin verildi? Gene burada geçen sene sizinle konuşmuştuk, Uludağ Millî Parklar girişine HGS koyulacağı yönünde biz bir duyum almıştık, siz de o konunun olmayacağını söylediniz ama bu, Plan ve Bütçeden birkaç ay sonra koyuldu. En azından o köylerin, işte Soğukpınarı, Kirazlısı, bölge köylerin kışın üç beş aylık bir geçim kaynağı. Köylülerden ücret alınmamasını istemiştik. Biraz önce, konuşmadan önce muhtarları aradım, "Alınıyor." dedi. Siz koymuşsunuz. Kim geçerse geçsin, ticaret yapan, muhtarlar, orada günübirlik satış yapan ve işte üç beş kuruş gelir elde eden kesimden de para aldığınızı söylediler. Biraz önce sordum, sonra gündeme getirdim. Bu konuda o gün talimat vermiştiniz, ama hâlâ alındığını söylediler. Bir ilgilenirseniz tekrar...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Üzerine kayıtlı değilse alınır, alınmıyor şu anda.
ERKAN AYDIN (Bursa) - O zaman tekrar bir ilgilenirseniz.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Eğer alınıyorsa... Ben pazar günü oradayım, buyursun gelsin.
ERKAN AYDIN (Bursa) - Tamam, ben söyleyeceğim muhtarlara, sizi orada bir sıkıştırsınlar, en azından bu konu da kökten çözülsün.
Şimdi, gene, cuma günü Osmangazi ilçesinin Aksungur köyündeydim. Biliyorsunuz, iki yıl önce orada bir yangın oldu -Aksungur, Göynüklü, Nilüferköy- 54 hektar alan yandı ve buraların imara açılacağıyla ilgili çok büyük bir spekülasyon yapıldı, 50 bin konutluk alana açılacağı söylendi. Daha sonra Valilik geldi, bu sene nisanda bir ağaçlandırma yaptı ama şimdi, gene Aksungur köyünün hemen üstünde son kalan ormanlarda Orman Müdürlüğü tarafından kesilmeye başlanmış ağaçlar. Muhtar söyledi, neden kesildiğine yönelik bir cevap da verilmiyor köylüye. Onların da tabii aklına bu yanan alanla birlikte imar alanı açılacağı... Zaten son kalan biraz orman var, onların da kesilip oraların tamamen imara açılacağı... Bu konuyla da bir ilgilenirseniz çok sevineceğiz.
Tabii, süre çok az. Gene Keles'in Dağdibi barajı, Epçeler, Pınarcık barajı. 9 tane köyü... Baraj yapılmış ancak sulama kanalları yapılmadığı için köylü baraja bakıyor, baraj köylüye bakıyor. Hatta Başbakan yardımcısıyla yazın o köyde karşılaştık. Onları anlatacağına gitti; doğudaki, güneydoğudaki başka işlerle ilgili bir konuşma yaptı. Ardından biz de bunu gündeme getireceğimizin sözünü verdik. Oradaki sulama barajının da eğer bu sulama hatları çekilirse... O da çok önemli bir konu...
Yine Büyükorhan'ın Düğüncüler, Bayırdüzü, Güney köylerinde gene büyük miktarda ağaç ve orman kesimi oldu. "Gençleştirme" deniliyor ama oraya gidip gördüğünüzde bunun gençleştirmeyle ya da seyreltmeyle bir alakası olmadığını -köylüler orada yaşıyor- bire bir görüyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Evet, toparlar mısınız.
ERKAN AYDIN (Bursa) - Bunların hepsini bize de en azından yazılı olarak gönderirse arkadaşlar, biz de orada anlatırız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Aydın.