KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Değerli Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bir soruyla başlayayım ben; Elon Mask ile görüştünüz mü geldiğinde?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT ALBAYRAK (İstanbul) - Çok istiyorduk görüşmek için ama maalesef yurt dışı seyahatim oldu son dakika Sayın Başbakanla ama arkadaşlar görüştüler, pozitif bir ajandamız oluştu, takip ediyoruz.

Sizin nereye gitmek istediğinizi anladım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, özellikle uzay konusunda, enerji konusunda, internet konusunda, bizim ihtiyacımız olan otomotiv konusunda falan çok güzel düşünceleri ve yatırımları var. Bizim Bor Enstitüsüyle falan bir tanışması, bizim yatırımlarımızı bilmesi çok çok iyi olurdu diye düşünüyorum, onun için söyledim.

Zaten bir de enerji konusunu artık devletler meselesi olarak değil de bir kent vizyonuyla da düşünmek lazım. Yani 1980'lerde 5 milyonluk bir İstanbul tasavvur ediyorduk şimdi 15 milyona çıktı. Onun enerji ihtiyacı, vesaire o tür konular, yani bakışın da çok farklı bir şekilde olması lazım.

Sayın Bakanım, geçen yıl bize enerji konusunda çok umut verdiniz, çok güzel bir sunum yaptınız, sunumumuzdan sonra bizim sorularımıza cevabınız falan çok iyiydi; gerçekten umutlandık. Ama geçen yıldan bu zamana çok fazla gelişme de olmadı. Yani enerji arz güvenliğiyle ilgili olarak da durumumuz çok fazla değişmedi; bu konularda biraz adım atılması lazım.

Bakın, 2018 Kalkınma Programı'nda "Birincil enerji kaynakları içerisinde doğal gazda yüzde 98, petrolde yüzde 91 oranında arz güvenliği riski taşıyoruz." deniliyor; yüzde 98 doğal gazda, yüzde 91 petrolde. Bu, çok önemli tabii, yani bu noktadan kurtulmamız lazım. Bunun için de çözümlerden biri olarak -siz bunları gayet iyi biliyorsunuz- "Mevsimsel talep dalgalanmaları doğal gaz depolama kapasitesinin artırılmasını zorunlu kılmıştır. Avrupa ülkelerinin depolama kapasitelerinin yıllık tüketimi karşılama oranı ortalama yüzde 20 düzeyinde olup ülkemizde bu oran yaklaşık yüzde 6 seviyesindedir." deniliyor. Bizde de bu LNG tesislerinin -siz üzerinde duruyorsunuz- FSRU tesislerinin gelişmesi lazım. Bilmiyorum, o dokuz ayda rekor bir düzeyde yaptığımız tesisten nasıl bir verim aldık, onunla ilgili bilgi verebilirseniz sunumunuzda memnun olurum.

Tuz Gölü'yle ilgili olarak ne yapıyoruz, orada bir gelişme var mı? O da çok önemli, zaten "Tuz Gölü'nün tamamlanması durumunda Türkiye'nin toplam doğal gaz depolama kapasitesinin 9,3 milyar metreküpe ulaşması öngörülmektedir." deniliyor.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT ALBAYRAK (İstanbul) - 10 milyarın üzerinde.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Burada, kalkınma planında bu şekilde yer almış.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT ALBAYRAK (İstanbul) - Yeni güncelledik onu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bilmiyorum, aslında biz geçmiş yıllarda -Haluk Bey daha iyi bilecektir- bu kalkınma programlarından doğru rakamları hep alabiliyorduk; daha doğru rakamlar, daha standart rakamlar ama son yıllarda biraz sekteye uğramaya başladı.

Sayın Bakanım, özellikle bu Maden Kanunu'yla ilgili torba kanunda -Sayın Bakanım Temizel de belirttiler- Maden Kanunu'nda yapılmaya çalışılan o ÇED'le ilgili değişikliği gerçekten size yakıştıramadık, onun olmaması lazım. Yani belli bir süre içerisinde, üç ay içerisinde cevap verdin verdin, vermedin olumlu cevap vermiş sayılırsın gibi bir mantık hukukta yok. Yani iyi olmadı, Sayın Müsteşarımızla onları tartıştık, Allah'tan geri çekildi daha sonra ama hakikaten doğru değildi o.

Bir diğer konu da BOTAŞ'la ilgili. BOTAŞ, 2016'da rekor kırdı şirket olarak, kârlılık rekoru kırdı fakat bir kamu kuruluşu olmasına rağmen adını açıklamadınız önce. Niye adını açıklamıyoruz? Bir kamu kuruluşu rekor kırmış. Sonradan baktık, 2015'te satılan malın maliyeti 33 milyar lirayken 2016'da 20 milyara düşmüş ama bu düşüşü siz vatandaşa yansıtmamışsınız, onun olması lazımdı. Yani 33'ten 20'ye düşüyor, 13 milyarlık ve 10 milyara yakın bir kâr elde ediyor BOTAŞ, 9 küsur milyar lira, rekor kırıyor, o kârın... Tamam, sonuç olarak vatandaş sırtından yapıldı yani o maliyetin vatandaş sırtında olmaması lazımdı, düşmesi lazımdı fiyatların. Enflasyona olan etkisini hesaplayınca, vatandaşın üstüne sıkıntı getirdiğini düşününce, istihdama olan etkisini, ekonomik etkilerini vesaire düşününce olumlu olduğunu pek düşünmüyorum yani devlet açısından olabilir ama doğru bir iş yapılmadı.

Bir diğer konu da kış saatiyle ilgili olan uygulamanız. Yine, bunu burada torba kanun sırasında görüştük. Şimdi, önce siz de geçen yıl sorduğumuzda dediniz ki: "İTÜ'nün bir raporu var, biz de oradan yararlanıyoruz." İTÜ'nün raporunu aldık, şimdi bu İTÜ'nün raporu değil Sayın Bakanım. Bu, bazıları İTÜ'lü olan, bazıları Yıldız Teknik Üniversitesi hocaları olan 6 kişilik bir grubun raporu, çalışması. Yani resmî bir üniversite raporu değil, akademisyenlerin raporu. Fakat sorumuza da cevap vermiyor, yani bir yığın yeni kavram, şu, bu, bunlardan bahsediyor, özellikle de Kasım-Aralık 2016 ile Ocak-Mart 2017 dönemini karşılaştırıyor. Ya sonuç olarak dedik ki: Bu nedir? 2016'da kış saatine geçilmemesi nedeniyle biz ne kazandık, ne kaybettik? Bir türlü o rakam yok, bu raporun içerisinde de böyle bir rakam söz konusu değil. Onun üzerine, EPDK'dan rakamları aldık -zaten sitesinde de var- 2012'de EPDK rakamlarına göre, 242,4 milyar kilovatsaat; 2013'te 248; 2014'te 257; 2015'te 263; 2016'da 278 milyar kilovatsaatlik bir tüketim var. Normal olarak tüketim, bu yıllarda ortalama 7 milyar kilovatsaat artıyor, geçmiş yıllarda daha da düşük ama 2016'da kış saatine geçmiyoruz, artış ne kadar? 15 milyar kilovatsaat. Şimdi, Sayın Bakanım, burada tasarruf nerede? 15 milyar kilovatsaat, bir önceki yıl 6 milyar kilovatsaat artış var. Geçmiyoruz, kış saatine geçmiyoruz, 15 milyar kilovatsaat.

Şimdi, üretime baktık, üretim 274. Demek ki dedik şöyle yani olay şu: Al ya da öde programı nedeniyle herhâlde bir fazla üretim söz konusu. Bu fazla üretim, bu şekilde, kış saatine geçilmeyerek tüketimin artırılması, artırılan tüketimin de vatandaşın üzerine yıkılmasıyla hâlledilmiş yani kamunun üzerine değil. Siyaseten belki doğru yaptınız, siz suçlanmadınız, köprülerde olduğu gibi bir fiyat farkı ödememiş oldunuz Bakanlık olarak ama sonuçta bunun bedelini vatandaş ödemiş oldu, tüketim artmış ama vatandaş bedelini ödemiş oldu. Bu iki yıl için böyle görünüyor, görüntü böyle, evet. Bununla ilgili konuşmamız lazım.

Bu iki konu için, BOTAŞ konusu, BOTAŞ kârlılığının vatandaşa yüklenmesi, buradaki üretim artışının vatandaşa yüklenmesi, bir de Maden Kanunu'nda yapılmaya çalışılan değişiklik konusunda üzüldüğümü söyleyeyim.

Ha bir de bu kış saatiyle ilgili olarak şöyle bir efsane de oldu: Yani bu böyle yapıldı da işte namaz kılanlar falan düşünüldü. Sabah namazına kalkanın böyle bir derdi yoktur bir kere, böyle bir beyanınız olmadı ama bu şekilde yazan çizenler oldu, böyle bir derdi yoktur, kimse öyle bir talepte bulunmaz diye düşünüyorum.

Sayın Bakanım, yine biraz önce Sayın Bakanın da söylediği gibi, yatırımlar düşük, kamu yatırımları olarak Enerji Bakanlığı daha fazla yatırım yapmak durumunda ama mevcut durumda da başlangıç ödeneklerini yine tam olarak kullanmıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Mesela özellikle Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünde başlangıç ödeneğiniz 15.532 iken 7,5; yarısını kullanmışsınız. Yani demek ki araştırmaya, yatırıma çok fazla para ayıramıyoruz, herhâlde çok fazla proje bulunamadı. Bunun geliştirilmesi lazım, onun için Elon Musk'ı başlangıçta o nedenle sormuştum. Diğerlerinde de aşağı yukarı benzeri durumlar var Sayın Bakanım.

Çok vaktim kalmadığı için hemen...

BAŞKAN - Vaktiniz bitti aslında da ilave süreyi kullanıyorsunuz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, teşekkür ederim.

Sayın Başkanın anlayışıyla ben Sayıştay raporlarına geçeyim.

Bakanlığınız yine şartlı görüş almış Sayıştaydan, önemli olan bir ikisini burada zikredeyim. Teminat mektuplarının muhasebeleştirilmemesi konusu var, önemli Sayın Bakanım bunlar. Bu yatırımcı kuruluşlarda maalesef muhasebe, kayıt sistemi gibi konulara önem verilmiyor, bunlar önemli.

"Petrolden devlet hissesi gelir tahakkuku tutarlarının muhasebeleştirilmemesi, gelir bilgilerinin kamu idaresi mali tablolarına yansıtılmaması." diye bir eleştiri var Sayıştaydan gelen, bu da önemli.

2016 yılında 252 milyon Türk lirası ham petrolden, 33 milyon Türk lirası doğal gazdan olmak üzere, toplam 285 milyon 707 bin Türk lirası devlet hissesi tahakkuku gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, vergi dairelerince yapılan tahsilatlarda Bakanlığın kurumsal kodu kullanılarak muhasebeleştirilmediğinden, Bakanlık 2016 yılı mali tablolarında gelirler hesabı bu kadar miktarda eksik tahakkuk etmiş.

Borla ilgili olarak da yine Bor Enstitüsüyle ilgili şartlı görüş verilmiş. Faaliyetleri çok fazla olmamasına rağmen onlar da önemli görüşler Sayın Bakanım, bulgular önemli. Bunların dikkate alınması lazım.

Maden Tetkik ve Aramada da, MTA'da da şartlı görüş söz konusu. Bir tanesi önemli, onu burada tutanaklara geçmesi için zikredeyim. Jeotermal ve doğal minarelli su kaynak alanlarının devri, kiraya verilmesi veya kullanım hakkının vadeli olarak ihalesinde KDV'nin tamamının tahsil edilmesi gerekirken, her yıl ödenen taksitlerle birlikte tahsil edilmesi sonucu 391 hesaptaki katma değer vergisi hesabının hatalı olarak yer alması o miktarda söz konusu olmuş.

Atom Enerjisiyle ilgili olarak da şartlı görüş değil, olumlu görüş var ama bir eleştiri var. Kurumda kadro karşılığı çalışan sözleşmeli personele ödenen ücretlerin ve diğer özlük haklarının yasal dayanağının bulunmaması. Tabii bir bakanlıkta böyle bir şeyin olmaması lazım, yasal dayanağın olmadan ödeme yapılması olmaz tabii.

EPDK'yla ilgili olarak olumlu bir rapor var ama Sayın Başkanım, bu 86 milyon liralık bir hizmet alımı var faaliyet sonuçları tablosunda, onun detayını verebilirseniz memnun olurum. Dışarıdan hizmet alıyorsunuz galiba, 86 milyon küsurluk bir şey.

Sayın Bakanım, bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.