| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ç) Devlet Personel Başkanlığı d) Türkiye İş Kurumu e) Sosyal Güvenlik Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 17 .11.2017 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Başlayabiliriz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan size müfettiş gönderecek az sonra.
BAŞKAN - Bana müfettiş. Ne için?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Çalışma şartlarıyla ilgili, taşeronla...
BAŞKAN - Siz önce kendi çalışma şartlarınızı düşünün.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tabii, onda da haklısın.
BAŞKAN - Sen kendi hakkını savunamıyorsun, başkasının hakkını nasıl savunacaksın?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama şartları sen belirliyorsun Başkan, ben ne yapayım?
BAŞKAN - Sayın Bakan, size sonsuz süre. Onun için, siz kırk beş dakikada tamamlayın lütfen.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Müfettiş gelmesin diye yapıyor Sayın Bakanım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Meclisle bu konuda geçmişte örneklerimiz var yani yapılmamış bir şey değildir, onu hatırlatayım.
Bütün Komisyon üyelerimize, komisyonumuzda...
BAŞKAN - Sayın Bakan, ben sadece bir bilgi arz edeyim de kayıtlara geçmesi açısından.
Burada çalışan arkadaşlarımız yani hizmetli arkadaşlarımızla ilgili olarak çalışma sisteminde bütçe dönemi olduğu için, biz Bütçe Başkanlığı olarak buraya takviye arkadaşlarımızı aldık yani sayımızı ikiye katladık ve bizlerle beraber kendi içlerindeki sistemde on birde yani Komisyon başlama saatiyle beraber geliyorlar ama normalde Meclis çalışmalarında eğer çalışan arkadaşlarımız gece 02.00'den sonraya kaldılarsa ertesi günleri boş oluyor, bir gün sonra işe geliyorlar, ertesi gün dinleniyorlar yani genel çalışma sistemi bu ama bütçe yoğunluğundan dolayı burada böyle bir uygulama yapılıyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Müfettişe de anlatırsınız.
BAŞKAN - Ben, müfettişe anlatmak için uğraşmayayım, bir daha bana sormasına gerek yok tutanakları alırsınız diye söyledim.
Buyurun Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - İş sağlığı, güvenliği açısından bizim geçmişte, iş sağılığı güvenliği kuralları açısından örneğimiz var.
Başta Başkanımız, Başkanlık Divanı, tüm Komisyon üyelerimiz, Komisyonumuza bugün gelip görüş ve önerilerini, sorularını bizlerle paylaşan Komisyon üyesi olmayan vekillerimize teşekkür etmek istiyorum ve bütün bu süreçte sarf edilen efor için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum, geçtiğimiz sene yaptığım konuşmada da bunu ifade etmiştim. Bence, Plan ve Bütçe Komisyonu da Meclisimizin en ağır emek işçiliğini yapıyor.
BAŞKAN - Yok, bugün ikramlarınız iyiydi, hiç yorgunluk hissetmedik. Teşekkür ediyoruz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Teşekkür ediyoruz, sağ olun.
BAŞKAN - Bir de yaprak sarmasının, dolmacının adresini isteyeceğim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Onların da bilgisini vereyim aslında.
Dolmamız ve baklavamız Beypazarı'ndan geldi, simit Ankara simidi, orijinal, peynirimiz Kızılcahamam'dan, Kavun'umuz da Kazan'dan geldi.
BAŞKAN - Üzün suyumuz da Akyurt'tan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Üzüm suyu da yüzde yüz doğal bir üzüm suyu, o da Akyurt ilçemizden, belirtmiş olayım.
Dolma ve baklavada emek verenler de kadınlar, Beypazarı'ndaki kıymetli hanımlarımız. Onlara da teşekkür ediyoruz.
BAŞKAN - Hepsine teşekkür ediyoruz, ellerine sağlık diyoruz biz de.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Bizlere bugün çalışmalarımızda yardımcı olan bütün emekçi kardeşlerimize, basından aramızda olan herkese de özellikle teşekkür etmek istiyorum.
Bütçe uzun bir maraton. Benim de ilk deneyimimdi. Bu bağlamda, ben kendi çalışma arkadaşlarımı da özellikle burada anmak istiyorum, hepsine teşekkür ediyorum. Çok özenli bir çalışma gerçekleştirdiler.
Tabii, çok farklı görüşler, çok farklı ifadeler belirtildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, herkesin de altını çizdiği gibi, 80 milyon vatandaşımızın dününü, bugününü, geleceğini, kadın, erkek, genç, yaşlı, emekli, engelli, işçisi, çiftçisi, işvereni, esnafı, memuru; tüm toplum kesimlerini içine alan, sorumluluğu, yükümlülüğü ağır olan bir bakanlık. Göreve geleli üç buçuk ay oldu. Göreve geldiğimiz andan itibaren, geçmişten bugüne yapılan çalışmalarla ilgili değerlendirmelerimizi yaptık, geleceğe ilişkin perspektiflerimizi ortaya koyduk. İnşallah, azimle, kararlılıkla bugüne kadar AK PARTİ iktidarlarının getirmiş olduğu, geçmiş dönemdeki bakanlarımızın da göstermiş olduğu performansların devamı hatta bazı konularda, değişen, gelişen şartlar konusunda üzerine çıkaracak şekilde güçlü adımlar atma arzusundayız. Bunun için biz de Çalışma Bakanlığında gece gündüz, hafta sonu çalışmalarımızı güçlü şekilde gerçekleştiriyoruz. İnşallah, ilerleyen günlerde de bunları hem kamuoyuyla hem paydaşlarımızla paylaşacağız. Tabii, çalışmalarda geleneksel yapısı gereği istişare, üçlü yapıda çalışma yapan bir bakanlık, paydaşları güçlü. Bu anlamda, yapacağımız bütün çalışmalarda bundan sonra -bunun altını özellikle çizerek belirtmek istiyorum- diyalog, birlikte çalışma kültürünün daha da geliştirilmesi, ortak akla ulaşma konusunda mekanizmaların işlerlik anlamında en üst seviyede çalışması ve inşallah, güçlü bir biçimde paydaşlarımızla iyi ilişkilerle tüm çalışmaları yürütme konusunda kesin bir kararlılığımız var.
Bülent Kuşoğlu Vekilimizden başlayarak ben tek tek ifade etmeye çalışacağım, bütün konulara tabii girebilecek zamanımız olmayacak gibi görülüyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bitmez o notlar Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Evet, özet özet inşallah geçeceğim.
Bu bağlamda, tabii ki cevap veremediğimiz hususları yazılı olarak yarın arkadaşlarımız tutanaklardan net bir biçimde alacaklar soruları ve bütün ilgili vekillerimize, katkı sağlayan vekillerimize ileteceğiz.
Sayın Bülent Kuşoğlu, tabii, SGK'nın yapısından başlayarak çok nezaketli bir biçimde -bunun için de teşekkür ediyorum- ifadelerinde çok hassas bir dil kullanarak görüşlerini ifade ettiler. Beni kendisi tanır, birlikte Ankara'da da milletvekilliği yaptık. Çok kamuoyu önünde polemik yapmaya müsait bir mizacım yok normalde. Bütün vekillerimiz öyle ifade ettiler ki sanki hiçbir şey yokmuş da ben kendi başıma çıkmışım da "SGK böyle." diye söylemişim gibi. Özellikle bunu belirtmek istiyorum. Salı günü yapılan grup toplantısında Sayın Kılıçdaroğlu bu konuyu gündeme getirdi ve bu konuyla ilgili çok iddialı -geçmişe de baktığımız zaman- ifadelerde bulundu.
Şimdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyım, Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili ifadeler kullanıyor, şu anda olduğu durumla ilgili iddialarda bulunuyor, buna sessiz kalmam mümkün değil. Ben nezaketli şekilde -belki konuşmamızdan bazı başlıklar ifade edildi ama- çok güçlü parametrelerle, çok güçlü rakamlarla o ifadelere ilişkin görüşlerimi yine kendime uygun bir dille aktardığımı, kamuoyuyla paylaştığımı düşünüyorum. Sonrasında tekrar Türk Eczacıları Birliğinin kongresinde konuyu devam ettiren ve konuyla ilgili yine şahsımı hedef alarak, sizi de sürecin içine dâhil ederek sürdüren Sayın Kılıçdaroğlu, bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Kurumum, Bakanlığım söz konusu olduğu zaman ortaya atılan hiçbir iddia karşısında sessiz kalmam söz konusu olamaz. Az önce de söyledi herkes... Ne olursa olsun tüm hedef kitlemiz olan kesimlerle ilgili gerektiği yerde gerektiği konularda sessiz kalınmaması ve mücadele bakanlığı olması konusunda ve Bakanlığım da söz konusu olursa ben hem ilgili kesimlerle ilgili, işçinin, emekçinin, çiftçinin, tüm toplum kesimlerimizin hakları, menfaatlerinin ileri gitmesi konusunda duruşumuz Çalışma Bakanlığı olarak her zaman bu kesimlerden yana tabii ki de olacaktır. Aynı şey yine Bakanlığımın hakkı, hukuku söz konusu olduğunda da olacaktır, bunu ifade etmek istiyorum.
Ama bizler de -işimiz çok- inanın zamanı yetiştirmekte bile zorlanıyoruz bütün arkadaşlarımızla birlikte -hafta sonu- polemiklerle değil yaptığımız işlerle gündem olmak istiyoruz ve vatandaşlarımızın hayatına dokunacak ihtiyaçlar, beklentiler, talepler şu anda... Hepiniz ifade ettiniz, bekleyen birçok kesim var bazı konularla ilgili adımları, bazılarıyla ilgili yapabilecek konumdayız, bazılarını ilerleyen süreçlerde geliştirme durumundayız, bazılarını mali imkânlar çerçevesinde ya da önümüzdeki döneme ilişkin perspektifler çerçevesinde belki de hayata geçiremeyecek konumdayız. Bunların hepsiyle ilgili çalışma yapma durumundayız. Ama Halının altına süpürmek yok, hiçbir sorunu, hiçbir sıkıntıyı, hiçbir konuyu, talep, beklenti olarak bize ifade edilen hiçbir konuyu ötelememiz, bir kenara bırakmamız söz konusu değil, hepsiyle ilgili gündemimizde bir maddemiz var, bir çalışmamız söz konusu, bizler de bunlara odaklanmak istiyoruz, bunlara konsantre olmak istiyoruz. Bu anlamda bu, benim şahsımın tercihi değil, mizacıma da uygun bir durum değil. Daha önce Plan ve Bütçe Komisyonundaki endüstriyel iş yerleriyle ilgili konularda da söylemiştim, kolay kolay da bu konularla ilgili de bu şekilde...
Ama söz konusu olan AK PARTİ iktidarı döneminde on beş yıldır gerçekten önemli bir aşama kaydeden Sosyal Güvenlik Kurumumuz olunca, Bakanlığım olunca buna da sessiz kalmam mümkün değil. Şu anda...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, siyasiydi. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı parti başkanı olarak tekrar girmiş o konuya. Onlar siyasi partilerin genel başkanları olarak yapıyorlar, siz girmeyin efendim, çünkü o farklı bir şey.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Tarım Bakanımızla ilgili de çok ağır ifadeler...
Ya, şunun da şaşkınlığını yaşadım, rakamlar ortada, geçmiş ortada, 10 tane çalışma bakanıyla çalışmış Sayın Kılıçdaroğlu, bunlara girmek istemiyorum şu anda, bakanlar gitmiş ama Kılıçdaroğlu kalmış.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Fatih Altaylı da bugün yazmış zaten, Fatih Altaylı da bugün yazmış.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - O yazıyı bir okursanız oradan anlarsınız hâlinizi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - 10 bakanla çalışmış. Artık bu anlamda bu konulara girmeyi düşünmüyorum.
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Yani bugün SSK'nın batmış olması otuz yıl önce yapılan eksikliklerin... Böyle mi cevap vereceksiniz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Vallahi 1990 yılında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Öyle mi cevap vereceksiniz? On beş yıldır yönetiyorsunuz burayı.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Lütfen, dinleyelim arkadaşlar.
BAŞKAN - Sayın Bakan, siz sorulan soruları aldınız.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Evet, onlarla ilgili...
BAŞKAN - Sadece elinizdeki sorulara cevap verin lütfen.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - 1990 yılında yüzde 15 fazla veren bir bütçeye sahip olan Sosyal Güvenlik Kurumu 1999 senesinde yüzde 31 bütçe açığı veren bir kurum hâline gelmiş durumda, bu da bir gerçek.
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 1999'dan nereye geldik Sayın Bakan? 1999'dan nereye geldik? Yani sıkışsanız tek parti dönemine gideceksiniz.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ya, kimin iktidarı? Hükûmet kim? Yani CHP iktidarı mı?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Bugün nüfusumuz 79 milyon, Sosyal Güvenlik Kurumumuz 79 milyon vatandaşımızın tamamını kapsama almış durumda. Toplam hastane sayımız 1999 yılında 520 iken şu anda 202.396'ya ulaşmış durumda. Yatak başına düşen hasta sayısı, kişi sayısı 1999 yılında 1.064 iken bugün 382'ye düşmüş durumda. Yine sosyal güvenlik kapsamında...
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 1999'dan öncesi ne kadardı?
BAŞKAN - Sayın Akkaya, lütfen... Sayın Akkaya, lütfen...
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Böyle bir usul yok ama.
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Ama 1999 öncesinden Sayın Başkan...
BAŞKAN - Ee, ne yapsın? Allah Allah...
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - CHP iktidarda mıydı?
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, müsaade edin...
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Ne alakası var?
BAŞKAN - Sayın Akkaya, sizin istediğiniz gibi cevap vermek zorunda mı? Bu nasıl bir usul?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Allah Allah...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Niye bağırarak konuşuyorsun ya?
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Duyurmak için konuşuyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olur mu öyle şey ya.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Saygılı olmanızı da rica ediyorum. Ses yükseltmek...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olur mu öyle şey?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Olur mu ya?
BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade edin siz de.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Konuyu çarpıtıyor Sayın Başkanım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Arkadaşlar, tamam, ben her türlü cevabı verecek konumdayım, durumdayım, bu anlamda hiçbir sıkıntı yok, sadece saygısızlığa izin vermem.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ne ayıp bir şey ya!
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Ayıp değil, duyurmak için, koskoca salon... Mikrofon mu açık önümde?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Senin kulakların duymuyor o zaman, git başka yere ya! Öyle şey olur mu? Rahatsız ediyorsun insanları burada.
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Size mi soracağım?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Siz her türlü şeyi söylediniz.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
MUSA ÇAM (İzmir) - Ne kadar ayıp bir şey ya! Rica ediyorum, sakin olun.
HİKMET AYAR (Rize) - Kendini nerede zannediyorsun?
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Siz ne zannediyorsunuz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Ben bütün eleştirileri, bütün ifadeleri -çok ağır da konuşmalar oldu- bunları büyük bir anlayış ve hoşgörü içerisinde dinledim, şimdi de müsaade ederseniz sürem içerisinde ben cevap vermek istiyorum. Dinlemeye tahammül edeceğinize de inanıyorum. Sizin de geçmişinizi biliyoruz bu konularda.
Cevap vereyim size: Nüfus 1999 yılında 62 milyon 243 bin kişiymiş, şimdi 79 milyon 814 bin kişi. SSK kapsamındaki nüfus 34 milyonmuş, BAĞ-KUR'lu sayısı 4 milyonmuş, Emekli Sandığı iştirakçisi 4 milyonmuş, toplamda yani SSK, Emekli Sandığı, BAĞ-KUR olarak 42 milyon 950 bin kişiye hizmet veriliyormuş, kapsam da yüzde 69'muş, şu anda yüzde 99 hizmet veren bir Sosyal Güvenlik Kurumumuz var. Yine 1999 yılında, az önce ifade, ettim 520 hastaneyle vatandaşlarımıza hizmet sunuluyormuş, bugün SGK kapsamında 2.396 hastaneyle biz hizmetlerimizi sunuyoruz.
Yine eczane sayısı kurum bünyesindeki 261'miş, şu anda 24.900 eczaneyle hizmet sunar hâle gelmişiz. Ülke genelindeki eczanelerden yararlanma oranı, SSK dışında BAĞ-KUR, Emekli Sandığını da dâhil ettiğimizde yüzde 21'miş, şu anda yüzde 100 oranında.
Yine toplam ilaç giderleri 1999 yılında 304 milyonmuş tutarı, bugün geldiğimiz aşamada 21 milyar 590 milyonluk bir ilaç giderine sahibiz. Kurum eczanelerinden 247 milyonluk bir ilaç gideri imkânı söz konusuymuş. Sözleşmeli eczanelerden 57 milyonluk bir ilaç gideri söz konusuymuş, şu anda bizim, az önce de ifade ettim, toplam 21 milyar. Kişi başı ilaç harcaması 9,3 TL'ymiş, bunu TÜFE'yle bugüne getirdiğimiz zaman 94 TL'ye denk geliyor. 2016 yılı itibarıyla şu andaki güncel verilere göre 276 TL'lik bir kişi başına düşen bir ilaç harcamamız söz konusu.
Yine emekli sayılarını vermek istiyorum: 1999 yılında 3 milyon 26 bin SSK emeklimiz varmış, BAĞ-KUR emekli sayımız 1 milyon 179 bin kişiymiş, nüfusa oranı yüzde 1,9. Emekli Sandığı emekli sayısı 1 milyon 239 bin kişiymiş, nüfusa oranı yüzde 2. Toplam emekli sayısı SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı olarak 5 milyon 445 bin 901 kişiymiş, şu anda 11 milyon 800 bin 977 emeklimiz sosyal güvenlik kapsamımızda diye ifade etmek istiyorum.
Emeklilere harcanan toplam tutarlar vesaire var, bunlara girmeyeceğim ama bütçe açığı anlamında söylenenlerle ilgili olarak sadece şu rakamı vermek istiyorum: Prim gelirlerinin giderleri karşılama oranı 1999 yılında yüzde 55'miş, bugün yüzde 67. Bu anlamda birçok konuşulan, söylenen, sorulan şey oldu. Bunlarla ilgili sanırım bu kadar cevap yeterli olacaktır diye düşünüyorum.
Yine açıklarımızla ilgili ifadeler birçok konuşmacımız tarafından ifade edildi. 2017 yılı sonu itibarıyla 0,71 devlet katkısı dâhil açığımız söz konusu gayrisafi yurt içi hasıla içindeki pay olarak, devlet katkısı hariç olarak da yüzde 2,4; bütçe transferleri olarak yüzde 4,2 olduğunu, sağlık ödemelerinin bütçe içindeki payının 2,61; emekli aylık giderlerinin yüzde 7,1 olduğunu ifade edeyim 2016 yılı itibarıyla. 2017 yılında bu oran 6,91; emekli aylık giderlerinin gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı düşmüş durumda, sağlık ödemelerinin 2,54'e düşmüş olduğunu ifade ederek Sosyal Güvenlik Kurumumuzla ilgili konuları geçmiş olayım.
Bundan sonra amacımız sürdürülebilir güçlü bir Sosyal Güvenlik Kurumunun oluşması. Bu konuyla ilgili birçok konunun altı çizildi. Tek çatı altında toplanan, bu bağlamda hak sahiplerine, hedef kitlesine en üst seviyede hizmet verme arayışı ve gayreti içerisinde olan bir Sosyal Güvenlik Kurumumuz var bu 80 milyon vatandaşımız için. İnşallah, şu anki Sosyal Güvenlik Kurumumuzun yapısını hep birlikte daha ileri seviyeye getirmek için var gücümüzle çalışacağız. En önemli şu anda bu anlamdaki gündem maddemiz bilişim altyapımızın güçlendirilmesi.
Birçok konuşmacı Sayıştay raporlarına girdi, Sayıştay raporlarındaki eleştirilerden bahsetti. Bu eleştirilerin büyük bir oranının yaşadığımız bilişim altyapısıyla alakalı olarak teknik aksaklıklardan ve sorunlardan kaynaklandığını ifade etmem gerekiyor.
Sayın Kuşoğlu'nun yine bu konuda ifadeleri vardı. 2010 yılından bu yana SGK'yı denetliyor Sayıştay. İlk denetimler başladığı zaman tespit edilen sayı, sıkıntılı olarak 100'ün üzerindeyken bugün 44'e kadar düşmüş durumda. Bu bulguların, ifade edilen Sayıştay raporlarındaki hususların...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama izlemeye alındığı için öyle düşmüş. Onların hepsi izlemede.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - ...hiçbiri yolsuzluk, usulsüzlük, ceza gerektiren bir husus değil; bunu, özellikle, herhâlde hepimizin altını çizmesi, belirtmesi gerekiyor; tamamı muhasebe sistemlerinden ve programlardan kaynaklanan hususlar olarak zaten raporlarda da yer alıyor.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Bakan, vefat etmiş kişilerle ilgili bir sosyal... Bunların programla açıklaması nedir ki onun?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Onların hepsiyle ilgili cevap vereceğim.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Programla açıklanmayacak olanlar var, rakam rakam verilmiş.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Bunlarla ilgili cevaplarımız...
Şimdi, bu konularla ilgili geldiğim andan itibaren ilk talimatlarımdan biri Sosyal Güvenlik Kurumumuzun Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü kapsamında gerekli çalışmaların yapılması; bununla ilgili analizlerimiz, araştırmalarımız gerçekleştirildi. Bilgi Yönetim Sistemi Projesi'ne başlıyoruz.
Bilişim altyapısı konusunda çalışmaların, ben, Türkiye'nin geleceği açısından millî bir mesele olduğuna inanıyorum. Bu bağlamda da bütün teknik şartnamelerimiz hazırlandı ve ihale aşamasına gelmiş durumdayız. Bu anlamda, inşallah, önümüzdeki dönemde gerekli çalışmalar yapılacak.
Yine, Sayıştayın avans kapatmayla ilgili olarak bir tespiti söz konusu. Üniversite hastanelerinin evraklarının personel yetersizliği nedeniyle gecikmesinden kaynaklı bir durum olup, bu konu global bütçeye geçişle birlikte çözülmüş durumda şu anda.
Yine, Sayıştayın ölenlere sigorta primi tahakkuk ettirilmesine dair bir tenkiti var. Bu da programsal bir sorundan kaynaklanmıştır ve fark edildiğinde düzeltme yapılmış, kimseye borç ödeme emri çıkarılmamış ve Sayıştayla da bu konuda uyum sağlanmıştır, gerekli görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
Yine, Sayıştayın, aynı kişinin aynı anda birden fazla sağlık tesisinde hizmet almasına dair bir tenkiti söz konusudur. Bu da risk analiz birimlerince tespit edilmiş durumdaydı zaten. Hemen ödenen hususlar söz konusu olduğu gibi, sağlık sosyal güvenlik merkezleri ya da müfettişlerce tespit edilen vakalarda anında sözleşmeler feshedilmiş durumda, ödemelerine de bloke konulmuş durumda ve bu tarz usulsüz işlemlerle alakalı da savcılığa suç duyurusu yapılmıştır. Sadece bu gerekçeyle çok sayıda özel sağlık hizmet sunucusunun sözleşmesi de feshedilmiştir.
Diyaliz, hemoterapi gibi aynı tarihlerde tatbiki mümkün olmayan vakalarda yine sistemi takip ediyoruz, aynı tarz sıkıntılar yaşanmaması için de önlemlerimizi almış durumdayız.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Haksız işveren primleri vardı Sayın Bakan, bir de o önemli.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Onlarla ilgili de, bunların hepsi muhasebe kayıtlarıyla alakalı olarak gerçekleştirilen şeyler. Bunlar, gerekli olan düzeltmeler yapıldığında muhasebe konusunda... Yakup Akkaya da sormuş bu konuyu. Bunu birazdan arkadaşlarımız bulsunlar.
Mevsimlik tarım işçileriyle ilgili Sayın Tamaylıgil'in sorusu vardı. Yine, çocuk işçilerle alakalı olarak, bu konuda kapsamlı olarak değerlendirmeleri oldu teşvikler ve Sayıştay raporu dışında. Mevsimlik tarım işçileri konusu, benim Bakanlığa göreve geldiğim ilk anda yaptığım ilk faaliyet. Polatlı'da ilk ziyaretimizi mevsimlik tarım işçisi kardeşlerimize gerçekleştirdik ve şu an ihalesi yapılıyor, pilot bir uygulamaya başladık. Bu uygulamayı gerçekleştirdikten sonra, önümüzdeki dönemde -nisan ayı itibarıyla biliyorsunuz tekrar bir hareketlilik başlıyor- nisan ayından itibaren bu modelimizi mevsimlik tarım işçilerin yoğun olduğu illerimizde uygulamayı hedefliyoruz. Bu konuda bir Başbakanlık genelgemiz var. Bu Başbakanlık genelgesi sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını değil, hatta şu an vergiyle ilgili torba yasamızda da mevsimlik tarım işçilerinin izlenmesiyle alakalı İçişleri Bakanlığımızla ortak gerçekleştireceğimiz çalışmayla ilgili hükümler yer alıyor. Sağlık Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bu konuda Başbakanlık genelgesiyle birçok sorumlulukla görevlendirilmiş durumda.
Biz, Çalışma Bakanlığı olarak mevsimlik tarım işçilerimizin bulundukları yerleri insan onuruna yaraşır bir çalışma ve yaşam koşuluna uygun hâle getirmek için görevlendirilmiş durumdayız, bununla ilgili kısmi bir ödeneğimiz aktarılıyor, çalışmalarımızı bu bağlamda yapıyoruz. Bizim için temel öncelik, mevsimlik tarım işçilerinin şu anda özellikle iş sağlığı, güvenliği bağlamında, kuralsız, kayıtsız şekilde çalıştırılmasıyla alakalı olarak süreçlerin denetim altına alınması, bununla ilgili çalışmaları yapıyoruz.
Çocuk işçiliği konusu en hassas olduğum ve asla taviz vermeyeceğimiz bir alan. İlk görevden almamı da bu konuyla ilgili yapmışımdır, belki kamuoyuna düşmediği için bilmiyorsunuzdur. Bu da yine mevsimlik tarım işçiliğiyle bağlantılı olarak, geçtiğimiz iki hafta içerisinde yaklaşık 20 müfettişimiz Şanlıurfa'da, Adana'da tarla tarla gezerek, tarlalarda çalışan eğitime devam etmesi gereken çocuklarımız varsa bunların tespitini yaptılar ve bu çocukların okula dönüşüyle ilgili, gerek ailelerle rehberlik anlamında konuşuldu gerekse çalıştıran kişilerle alakalı ve çalıştıranlarla alakalı işlemleri gerçekleştirdiler. Tabii, sadece denetimle, sadece Çalışma Bakanlığının çalışmasıyla bu konularda ilerleme sağlamak mümkün değil. Bu konuda paydaşlarımızla... Türkiye, çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda, geçmişte, özellikle 2006 yılında çok ciddi bir başarı elde etmiş bir ülke.
O günden bu yana geçtiğimiz süreçlerde büyük bir risk olmasa da, bazı bölgelerimizde, bazı dönemlerde bu konuyla ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Bu konuda da paydaşlarımızla, güçlü işçi, işveren konfederasyonlarımız, işveren örgütlerimizle birlikte, şu an güçlü de bir proje hazırlığı içerisindeyiz; önümüzdeki dönemde öncelikli olarak çalışacağımız, çalışma hayatı bağlamında istihdam, işsizlik, iş gücü piyasasının düzenlenmesi, iş sağlığı, güvenliği, sosyal güvenlik, bu alanlar dışında en temel olarak çalışacağımız alanlar mevsimlik tarım işçileri ve çocuk işçiliğiyle mücadele konusudur. Bunun altını çok kalın çizgilerle çizmek istiyorum.
Yine, ilave istihdam şartını sağlamayan işverenlerin prim teşvikinden yararlanmasıyla alakalı olarak bir sorunuz olmuştu. Kusuru olanlarla ilgili soruşturmalar gerçekleştirildi ama sorunun ağırlıklı olarak sistemsel bir sorun olduğu da ortaya çıktı. Bununla ilgili teşvikten yersiz yararlandıkları tespit edilen iş verenlerden yersiz yararlandıkları destek tutarlarını gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte tahsil edilmesiyle ilgili olarak bizim il müdürlüklerimize, merkez müdürlüklerimize talimatlarımız oldu. Bu konuyla ilgili gerekli takip ve izleme gerçekleştiriliyor.
Sayıştay raporu ilk göreve geldiğim zaman alıp tek tek çalıştığım bir rapor. Bununla ilgili de inşallah yapacağımız çalışmalarla amacımız özellikle sistemsel konularda önümüzdeki dönemde herhangi bir sıkıntı yaşanmaması, bununla ilgili bir daha bu konuların gündeme gelmemesi.
Sayın Mustafa Kalaycı'nın hem çok sayıda sorusu hem de bizler için kıymetli önerileri, kıymetli değerlendirmeleri oldu. Özellikle toplum yararına çalışma konusuyla ilgili yapılan konuşmayla ilgili aslında ben arkadaşlarımızdan danışmanlarınızı bilgilendirmelerini istemiştim, imamların temizlik işleri kapsamında çalıştırılmalarıyla ilgili. Tabii, biz Toplum Yararına Çalışma Programı'nda sadece bizden talepte bulunan kurumlara bununla ilgili imkânı sağlıyoruz. Nerede çalıştırıldıkları vesaireyle ilgili tabii ki denetimlerimizi yapıyoruz ama bu konuda sorumluluk bizim üzerimizde değil. Bunu ifade etmek istiyorum. Özellikle işsizliğin yoğun olduğu dönemlerde ve yerlerde doğrudan ve yüklenici eliyle toplum yararına bir iş ve hizmetin gerçekleştirilmesi yoluyla istihdamda zorluk yaşayan, uzun süredir çalışma hayatından uzak kalan kişilerin tekrardan çalışma hayatına dönüşü, çalışma disipliniyle tekrardan bir araya gelmesi, bu disiplin içerisine girmesiyle alakalı olarak önemli bir program olduğunu düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili de önümüzdeki dönemde yine bazı çalışmalarımız olacak ama göreve geldikten sonra bazı kriterler koyduk; özellikle gelirle ilgili kriterlerimizi koyduk, yaşla ilgili kriterlerimizi güncelledik ve önümüzdeki dönemde de daha da bu alanı nasıl disipline ederiz diye arkadaşlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2017 yılı Ocak-Ekim döneminde toplam 225 bin toplum yararından faydalanan çalışan -"çalışan" dendiği için- hedef kitle içerisinde yer alan, iş gücü olarak değerlendirebileceğimiz kişiler yer aldı.
Yine birçok kişi tarafından gündeme getirildi bizim millî seferberlik uygulamamız kapsamındaki rakamlar. Sayın Kalaycı tarafından da bu rakamlar gündeme getirildi. İstihdam seferberliğimiz 2017 yılı Şubat ayında başlatıldı. Biz bütün kıyaslamalarımızı o yüzden Ocak ayı itibarıyla yapıyoruz. Az önce ben arkadaşlarımızdan "web" sayfasında yer alan rakamları da istedim. Özellikle bu stajyerler konusuyla ilgili çok haksız bir durumla karşı karşıyayız Sosyal Güvenlik Kurumu olarak. İstatistiklerimiz bizim "web" sayfamızda çok şeffaf şekilde yer alıyor. Çıraklar yönünden iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortası uygulanmakta, yüzde 1 kısa vadeli prim kesilmekte, yine yüzde 5 de genel sağlık sigortası primi alınmakta. Stajyer ve kursiyerler açısından ise sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanmakta. Stajyerler için yüzde 1 kısa vade, yüzde 5 genel sağlık sigortası primi kesilmekte; kursiyerler için yüzde 1 kısa vade, yüzde 4,5 genel sağlık sigortası primi ödenmekte. Tüm sigorta kollarına tabi olanlar için ise yüzde 2 kısa vade... Biliyorsunuz, "4/A" dediğimiz çalışanlarda yüzde 20 yaşlılık, malullük, ölüm sigortası primi, yüzde 12,5 genel sağlık sigortası primi, yüzde 3 işsizlik sigortası primi ödenmekte. Bu bağlamda bizim "web" sayfamızda yayınlanan istatistiklerde aslında "4/A kapsamındaki zorunlu sigortalılar" diye bir grafik yer alıyor. Bu grafikte ağustos ayı itibarıyla 14 milyon 265 bin 4/A sigortalısı olduğu ifade ediliyor. Altında da bir dipnot yer alıyor "Stajyer ve kursiyer hariç olup uzun vade sigorta kolları kapsamındaki bildirimlerdir." diye. Burada bir şekilde bizim bunu farklı şekilde yazmamız, istatistikleri, sistemimizi değiştirmemiz gibi bir şey söz konusu değil. Sosyal Güvenlik Kurumumuzun bilişim altyapısı böyle değişiklikleri kısa vadede yapabilme... Çünkü çok fazla sigorta kolumuz var, çok fazla alanımız var, yaptığımız en ufak bir değişikliğin farklı alanlarda yansımaları olabiliyor. Böyle, istatistiklerde bir aldatmaya, hileye gitme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Gayet şeffaf bir biçimde istatistiklerimiz kamuoyuyla "web" sayfamızda paylaşılıyor. Bu bağlamda da rakamlarımızdan eminiz. Millî İstihdam Seferberliği kapsamında elde ettiğimiz sonuçlardan da eminiz.
Şu rakamları ben vereyim: Kamu-özel stajyer ve kursiyer, hepsinin toplam olarak ağustos itibarıyla 15 milyon 335 bin 1 kişiden oluştuğunu -elimde en son istatistikler- ve bu bağlamda ocak ayından itibaren yani uzun vadeli 4/A kapsamında kamu-özel stajyer ve kursiyer artışımızın toplamda 1 milyon 402 bin olarak en son istatistiklerimizde yer aldığını ifade etmek istiyorum. Sadece kamu ve özeldeki 4/A sigortalı artışımız da 1 milyon 144 bin kişidir. Burada stayjer ve kursiyerler yer almamaktadır. Bu istatistiklerimiz de ayrı ayrı olarak Sosyal Güvenlik Kurumumuzun "web" sayfasında yer almaktadır.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İmalat sanayisine giren kaç kişi?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Biz, SGK olarak, biliyorsunuz sadece bildirgeler üzerinden bu istatistikleri tutuyoruz. Aldığımız istatistikler şu an Millî İstihdam Seferberliği kapsamında ama eğer daha kapsamlı -imalat sanayi, tarım, hizmetler- hangi alanda ne tarz istatistik istiyorsanız hem Sosyal Güvenlik Kurumumuz bunları sizlere hazırlar hem de "web" sayfamızda da bunlar bu tarz ayrımlarla yaş gruplarına göre vardır. Bununla ilgili bir sıkıntımız yok.
Yine Sayın Kalaycı'nın İşsizlik Sigortası Fonu'muzla alakalı olarak bazı değerlendirmeleri olmuştu ve başka CHP'li özellikle milletvekillerimizin, HDP'li vekillerimizin işsizlik sigortasının biraz böyle amacı dışında kullanıldığına dair vurguları olmuştu. Zaman kısıtlı olduğu için isim isim gitmek yerine bu tarz bir cevaplamanın sanki daha uygun olacağını düşündüm, yanlış bir usul değildir inşallah Başkanım. İşsizlik Sigortası Fonu'muzla ilgili, biliyorsunuz, yasal bir düzenlememiz var. Bu yasal düzenleme çerçevesinde biz çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. İşsizlik Sigortası Fonu'nun kuruluş amacı sadece işsizlik ödeneği ödemek olarak yasamızda tanımlanmamış durumda. Aynı zamanda, iş gücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak, teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdamı artırıcı ve koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, iş gücü piyasası araştırma ve planlama çalışmalarını yapmak olarak da tarif edilmiştir. Yaptığımız gerek aktif iş gücü programları çerçevesinde gerek pasif iş gücü programlarımız çerçevesindeki bütün faaliyetlerimiz İşsizlik Sigortası Fonu'nun kanunda yer alan amacıyla bire bir örtüşmektedir. Bu anlamda, biz, kanunun vermiş olduğu görevin yerine getirilmesiyle alakalı da çalışmalar yapıyoruz İŞKUR aracılığıyla.
Pasif ödemelerle ilgili ve aktif ödemelerimizle ilgili bilgi vermek istiyorum ve yaptığımız programlarla ilgili olarak. Birazcık böyle birbirine karışmış gibi bir hâl de söz konusu. Aktif iş gücü programlarımızdan, özellikle aktif iş gücü piyasası programlarımızdan 2005 yılında 11.473 vatandaşımız yararlanırken 2016 yılına geldiğimizde toplam 420.638 vatandaşımızın, 2017 Ocak-Ekim döneminde 429 bin vatandaşımızın faydalandığını ifade etmek istiyorum. Katılanların yüzde 55'i kadın, yüzde 61'i gençlerimizden oluşmakta. Bu kapsamda, ilk, öncelikli olarak mesleki eğitim kurslarımızı veriyoruz. Mesleki eğitim kurslarımıza katılan vatandaşlarımıza günlük 25 TL'den 45 TL'ye kadar cep harçlığı veriyoruz. Kursiyerlerimizin genel sağlık sigortasıyla iş kazası ve meslek hastalığı primlerini karşılıyoruz. Az önce de ifade ettiğim gibi İŞKUR tarafındın mesleki eğitim kurslarımıza katılanlar SGK'daki o stajyer, kursiyer vesaire kapsamında yer almıyor. Sadece uzun vadeli sigortası yatanlar orada yattığı için, bununla ilgili de bazı ithamlarla karşı karşıya kalıyoruz.
2017 yılında mesleki eğitim kurslarımıza katılanların yüzde 69'unu kadınlarımız, yüzde 46'sını da 15-29 yaş grubundaki gençlerimiz oluşturmuş. Yaklaşık 2002 yılından 2017 yılı Ekim ayı sonuna kadar 744 bin kadının mesleki eğitim kurslarından faydalanarak meslek becerisi sahibi olması sağlanmış durumda. On beş yıllık dönemde de kurslarımızdan yararlanan vatandaşlarımızın sayısı 79 kat artarak yaklaşık 120 bin kişiye ulaşmış durumda, 1.500 kadar da kurs düzenlemişiz.
Diğer taraftan önemli bir gerçekleştirdiğimiz faaliyet İşbaşı Eğitim Programı. İşverenlerimize işe alacakları kişileri işbaşında tanıma imkânı sunun bir program. Katılımcılarımıza net asgari ücret düzeyinde bir ödeme gerçekleştiriyoruz. Gençlerimizin iş gücü piyasasına girişlerini işbaşı eğitim programlarıyla kolaylaştırdığımıza inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu işbaşı eğitim programlarımızın süresiyle alakalı olarak yine çalışmalar içerisinde olacağız. Katılan vatandaşlarımıza da 54 TL'ye kadar cep harçlığı veriyoruz. 2009 yılında 1.285 vatandaşımız İşbaşı Eğitim Programı'ndan faydalanmış, 2017 yılına geldiğimizde de 258.144 vatandaşımız yararlanmış yani yaklaşık 200 katlık bir artış olmuş. Yoğun olarak gençlerimiz faydalanıyor, katılımcıların yüzde 74'ü genç.
Yine Girişimcilik Eğitim Programı yapıyoruz, İşsizlik Sigortası Fonu'muzdan bunları karşılıyoruz.
Diğer taraftan, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan yaptığımız bazı ödemelerimiz söz konusu, bunlarla ilgili de bilgi vermek istiyorum. İşsizlik ödeneği hak eden sayısı ve ödeme miktarlarıyla ilgili 2017 yılı itibarıyla 1 milyon 91 bin kişi başvurmuş, 565.198 işsizimiz işsizlik ödeneği almaya hak kazanmış ve toplamda da 3 milyar 515 bin 789 bin TL'lik bir ödeme gerçekleştirilmiş. 2002 yılından bugüne kadar da işsizlik sigortasına 8 milyon 962 bin 260 kişi başvurmuş, 5 milyon 706 bin işsizimiz ödenek almaya hak kazanmış ve toplamda 17 milyar 829 bin TL'lik bir ödeme gerçekleştirilmiştir.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Bu, az değil mi Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Bununla ilgili bizim planlara, programlara giren de işsizlik sigortasından faydalanma koşullarının kolaylaştırılmasıyla alakalı olarak hedeflerimiz var. Özellikle az önce sorulan sorular arasında da vardı, "İstihdamla ilgili hedefli bir plan, strateji, eylem planı dâhilinde çalışılmıyor." diye ifadeler Sayın Özdemir'indi. Bu kapsamda oluşturduğumuz ulusal istihdam stratejimizde de bu konuda bazı hükümlerimiz var. Hak etme koşullarıyla alakalı önümüzdeki dönemde değerlendireceğimiz konular içerisinde yer alıyor. Tabii, pasif ve aktif iş gücü tedbirlerinin dengeli şekilde, birbirlerini bütünleyici, tamamlayıcı şekilde uygulanması önem arz ediyor Bunu dengeli şekilde götürme konusunda bir çaba içerisinde olacağız.
Sayın Özdemir "İşsizlikle mücadele, istihdamın artırılması konusunda bir plan yok." dedi. Bu konuda orta vadeli program, Onuncu Kalkınma Planı -şimdi On Birinci Kalkınma Planı'mız hazırlanıyor- bizim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın ulusal istihdam stratejisi özellikle, çok güçlü hedeflerle, bütüncül bir yaklaşımla, kadın, genç, engelli konusundaki özel politika gerektiren grupları da içine alan şekilde bir stratejimiz var. Bu stratejimize bağlı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yine, içinden geçtiğimiz dönemde, ben göreve geldikten sonra gençlerle ilgili, kadınlarla ilgili ifade edilen hususlar, özellikle kadınların iş gücü piyasasına girişleri, devamları, iş ve aile yaşamlarının uyumlaştırılması; gençlerle ilgili, şu anda ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerimiz yüzde 24 oranında -"NEET" diye ifade ettiğimiz- onların aktifleştirilmesi; engelli kardeşlerimizle ilgili şu an kamuda, özellikle özel sektör ve kamuda 50 ve daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerindeki kota bağlamında kısıtlı bir imkâna gelmiş durumdayız.
Kamuda 464 kişilik engelli kontenjanımız kalmış durumda, özel sektörde de yaklaşık 11 bin engelli kardeşimizle alakalı açık diyebileceğimiz, kontenjanla alakalı durumumuz, 11 bin kişilik bir imkân söz konusu. Şu an 102 bin engelli kardeşimiz bu 50 artı üzeri işçi çalıştıran yerlerdeki zorunlu istihdam kotası kapsamında hâlihazırda istihdam ediliyor. Engelli genç ve kadınlarla ilgili, önümüzdeki dönemde güçlü hedeflerimiz var. İstihdam stratejimiz kapsamında bu güçlü hedeflere ulaşabilmek için ilgili tüm paydaşlarımızla görüşmelerimizi gerçekleştirdik.
Kadınlarla ilgili, Kadınların İstihdamını İzleme Başbakanlık Genelgemiz kapsamında oluşturulan, uzun süredir de toplanmayan kurulumuzu topladık.
Gençlerimizle ilgili, ilgili bütün STK'ları bir araya getirerek "gençlerin enerjisinden, dinamizminden daha fazla nasıl faydalarınız"la ilgili arayış içerisinde olduk, özel istihdam bürolarımızla bir araya geldik, Türkiye'nin öncü firmalarının insan kaynakları yöneticileriyle bir araya geldik, engelli STK'larımızla bir araya geldik. Politikalarımızı güncellerken de paydaşlarımızın görüş, önerileri, ortak aklı bulma arayışımız çerçevesinde ortaya koyduğumuz çalışma şekliyle inşallah önümüzdeki dönemde hedeflerimize ulaşma açısından daha uygulanabilir modeller, daha yeni nesil teşvik uygulamaları, daha farklı, yenilikçi adımlarla süreçleri ilerletme hedefindeyiz ve arzusundayız.
Güçlü hedeflerimiz var; evet, konjonktürel olarak geçtiğimiz süreçler, bölgesel olarak yaşadığımız gelişmeler, ekonomik olarak dünyanın içinden geçtiği süreçler ülkemiz iş gücü piyasası açısından büyük belirleyici ve etkileyici ama biliyorsunuz, ekonomi politikalarında, oluşturulmasında ve uygulanmasında kararlılık da çok önemli. Biz inşallah bütün zorlukları aşarak yeni politikalarla, yeni bir vizyonla, hem İŞKUR'umuzun kurumsal kapasitesi anlamında hem Çalışma Bakanlığımızın 81 ildeki kadrolarıyla önümüzdeki döneme ilişkin heyecan ve azimle çalışmalarımızı yürüteceğiz. Tabii, hedef kitlemiz içerisinde ve konularımız arasında iş sağlığı ve güvenliği konusu öncelikli olarak, hiç tavizsiz şekilde, inşallah, kazalarla ilgili, önlenebilme açısından farkındalık artırıcı çalışmalarla bunları yürüteceğiz.
Taşeron konusu, birçok vekilimiz tarafından -artık isimlere girmeden cevap vermek isterim- vurgulandı. İnşallah, yıl sonuna kadar bu işi halledeceğiz, tekrardan söylüyorum. Tabii, zor bir konu. Geçmiş dönemde çalışma yapılmış ve disipline edilmeye çalışılmış bir alan. Sendikalara üye olma hakkı getirilmiş, toplu sözleşme hakkı getirilmiş, kıdem tazminatı güvence altına alınmış, diğer taraftan, ihalelerin üç senelik olarak yapılmasıyla ilgili düzenlemeler gerçekleştirilmiş ama bir beklenti, bir süreç var şu anda. Bu süreci, bizden beklenti içinde olan kesimlerin... İnşallah, gerekli sunumlarımızı çalışmalarımız yaptık Maliye Bakanlığımızla birlikte, Sayın Başbakanımıza, ilgili mekanizmalara arz edeceğiz; ondan sonra kamuoyuyla paylaşacağız, yine paydaşlarımızla görüşeceğiz, son hâline getirdikten sonra Meclise de on gün içerisinde, bütçe görüşmeleri başlamadan herhâlde getirmemiz gerekiyor.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, çok teşekkür ediyoruz.
Kalan sorulara yazılı olarak cevap vermenizi rica edeceğim.
Bütçeniz hayırlı olsun diyelim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Yazılı olarak cevap verelim.
Teşekkür ediyorum, ilk bütçe deneyimimizdi.
Tüm vekillerimizin, Komisyon üyelerimizin görüşleri benim için çok faydalı oldu. Herkesin, inşallah, sorularına cevap ileteceğiz.
Umarım, bütçemiz hayırlı olur, bereketli olur.
BAŞKAN - Amin, teşekkür ediyoruz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Tüm vatandaşlarımıza dokunacak, onların hayat standartlarını iyileştirecek, insan onuruna yaraşır bir yaşam standardına ulaştıracak şekilde dokunacak konularda atacağımız adımlarda faydalı olur diye duygu ve düşüncelerimi ifade ediyorum.
Tekrardan, bizlerin bugünkü çalışmalarına katkı sağlayan herkese, Plan ve Bütçe Komisyonundaki çalışanlara, kendi çalışma ekiplerine teşekkür ediyorum, hayırlı akşamlar diliyorum.
BAŞKAN - Ben de teşekkür ederim.