| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ç) Devlet Personel Başkanlığı d) Türkiye İş Kurumu e) Sosyal Güvenlik Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 17 .11.2017 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ben de görevinizde başarılar diliyorum ve bütün katılımcıları da saygıyla selamlıyorum.
Taşeron konusu, evet, elbette önemli Sayın Bakan. Gerçekten sayılara ulaşamıyoruz, ne kadar taşeron işçi olduğu konusunda sağlıklı bir istatistik yok. Ama ben şu konuya vurgu yapmak istiyorum: Gerçekten güvencesiz çalışanları ve çalışma koşullarını dikkate almamız gerekiyor, bir motivasyon düşüklüğü yaratıyor, hizmet kalitesi düşüyor ve sizin sunuşta üzerinde durduğunuz nitelikli insan kaynağı profilinden oldukça uzaklaşıyoruz. Bu konuyu aciliyetle Bakanlar Kurulunda gündeme almanızı ben de elbette öneriyorum.
Kadın istihdamı konusunda özellikle sunuşta Avrupa Birliği ülkeleri ve Avrupa ülkeleriyle ağırlık olarak bir karşılaştırmada bulundunuz. Burada ama baktığımız zaman, 2017 verilerinde kadınların iş gücüne katılım oranı bizim ülkemizde yüzde 33 seviyesinde, istihdam ise yüzde 29. Evet, geçmişte siz de karşılaştınız, bir aşama var ama bu çok yetersiz gerçekten. İş gücüne katılım oranı küresel ölçekte yüzde 50, Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 70. Buna baktığımız zaman, biz gerçekten çok çok geride oluyoruz.
Başka istatistikler var ama hızlıca geçiyorum.
TÜİK'in Temmuz 2016 verisinde işini kaybedenlerin içerisinde yine ağırlıklı kadınlar. Sanayide 76 bin istihdam kaybının 69 bini, eğitimdeki 124 binin 83 bini kadın çalışanlardan oluşuyor. Yine Ağustos 2017'de genç kadın işsizlik oranı yüzde 27, kentsel genç kadın işsizliği yüzde 26 ve ne eğitimde ne istihdamda olan kadınların oranı da yüzde 38.
Kayıt dışından bahsettiniz, kayıt dışı çalışma oranı en yüksek oranla neredeyse yüzde 62 kadınlara ait. Bu verileri ben de sizin dikkatinize sunuyorum tekrar.
Genç işsizlikle ilgili veriler gündeme getirildi burada. 15-24 yaş arası genç nüfusumuzun yüzde 20'si işsiz. Gerçekten her 4 gençten 1'i şu an işsiz.
Ben burada bütçeleri takip ediyorum. Plan ve Bütçe Komisyonu, burada plan konusunda gerçekten bir sorun var. Bütün bakanlıklarda temel sorun alanlarında gerçekten -işte eğitimdi, sosyal politikalardı, ekonomiydi- sizin de bugün Bakanlığınızda bu istihdam sorununa ilişkin bir plan ortaya konulamıyor. Evet, veriler var, sorunlar var ama bunu nasıl çözebileceğimize yönelik bir plan ben göremedim.
İşte Avrupa Birliği IPA projelerinden bahsettiniz sunuşunuzun 19'uncu sayfasında. Siz sunuşunuzu numaralandırmamışsınız ama ben numaralar verdim. Sayfa 19'da nasıl somut sonuçlar alındığı var, Avrupa Birliği bütçesinde muazzam bir pay, siz de verilerinizde belirttiniz. Avrupa Birliği ülkelerinde işsizlik bir kriz ama nasıl bir plan ortaya koyduklarını ve nasıl bir fon ayırdıklarını siz de orada, sunuşunuzda ayrıntılı anlatmışsınız.
İŞKUR programlarından ayrıntılı bahsettiniz, birçok fon, kaynak ayrılıyor oraya, bütçe ayrılıyor ve eğitim veriyorsunuz. Şimdi, burada "nitelikli insan kaynağı" derken bir eğitim politikası ve bu nitelikli insan kaynağını yaratacak bir eğitim sistemimiz yok ve siz muazzam bir kaynağı da eğitimini tamamlamış, iş arayan insanlara eğitim vermek için kullanmışsınız. Bu tezatlığı da yine ben sizin dikkatinize sunuyorum.
İşsizliğin çözümünde Cumhurbaşkanının himayelerinde seferberlik dediniz, istihdam seferberliği. Sayın Cumhurbaşkanının işverenlerle ilgili bir toplantısında bu gündeme geldi, iş verenlerden talep etti "Her biriniz 1 kişi istihdam edin." diye. Bu sorunun böyle çözülemeyeceği ve seferberliğin de nereye geldiği ortada. "Nitelikli insan kaynağı" deyip iş verenin 1 işçi almasıyla sorun çözülemeyecek elbette.
Son olarak da kadın çalışanlarla ilgili yine sunuşunuzun 6'ncı sayfasında kadınların çalışma hayatına katılabilmesi için yarı zamanlı uygulamadan bahsettiniz. Baktığımız zaman gerçekten 1 milyon 112 bin kadın -2015 verileriyle- zorunlu bakım masrafları nedeniyle iş gücüne katılamadığını belirtmiş. Bu konuda gerçekten çocuk bakım hizmetlerinin, kreş yardımlarının da SGK kapsamına alınması gerekir. Avrupa'da çok güzel örnekler var, Fransa örneğini belki dikkatinize sunabilirim. Çalışan ve çocuğu olan kadının devlete ödeyeceği vergi yükünden düşürülerek oluşturulacak bir fonla kreş katkısı belki oluşturulabilir. Büyük sanayi sitelerinde, özel sektörde özellikle buna dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum ben. Burada yarı zamanlılık konusunda ise şöyle bir sorun var: Yarı zamanlı çalışacak kadınların hizmet süresi, derece yükselmesi, kadroyla ilerlemesiyle ilgili sıkıntı var, bu da yarı zamanlı çalıştığı sürece bir kayıp oluyor.
Son on saniyede ise...
BAŞKAN - Hayırlı olsun dersiniz ancak.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.