KOMİSYON KONUŞMASI

DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Bakan, değerli arkadaşlarım; herkesi selamlıyorum.

Öncelikle uzun zamandan sonra bu alana emek vermiş birinin bu alanı koordine ediyor olması bizler açısından mutluluk verici. Ayrıca, bu vesileyle yani 21 bakanlık içerisinde zaten kadınlara layık görülen Aile Bakanlığının dışında yani Türkiye'nin çok temel bir sorunuyla ilgili çözüm üretmekle görevli bir bakanlığı bir kadının ayrıca koordine ediyor olması ve çözüm arayışında bulunuyor olması da bizler adına sevindirici bir durum, öncelikle onları ifade edeyim.

Sayın Bakan ve Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri; ben Ağrı Milletvekiliyim, açıkçası ben biraz kendi ilimle ilgili sorunları paylaşmak istiyorum. Yani Türkiye'de istihdam sorunu çok derin bir problem ama Ağrı sanırım bu problemlerin en derin yaşandığı illerden biri. İŞKUR verilerine göre nüfusun yarısından fazlasının işsiz olduğunu biz biliyoruz. Aslında Ağrı bir tarım şehri ama maalesef bütün ülkede tarım meselesinde yaşanan sorunlar, sıkıntılar Ağrı ilimizde de yaşanıyor. Dolayısıyla bu alanla ilgili de kentte çok ciddi sıkıntılar var.

Yine Ağrı'da her yıl 30 bin kişi göç ediyor yani bir göç durumu yaşanıyor. Yaptığımız hesaplamalara göre her 100 erkekten 11'i inşaat işlerinde çalışmak için farklı illere, çevre illere göç ediyor, daha doğrusu daha çok batı illerine göç ediyor. Neredeyse her ay bir Ağrılı işçinin, inşaat işlerinde çalışan bir işçinin ölüm haberini maalesef alıyoruz. Daha 15 Ekimde Samsun'da bir binanın dış cephe mantolama işinde çalışan 18 yaşındaki Mehmet Vural üçüncü kattan düşerek yaşamını yitirdi.

Yine devletin işveren olduğu Ağrı Devlet Hastanesinde geçen gün Sağlık Bakanlığı bütçesinde de, altı yıldır bir türlü bitirilemeyen hastaneden söz etmiştim. İşte, bu bir türlü bitirilemeyen devlet hastanesinin inşaatından da 2 işçi düşerek yaşamını yitirdi. Bunlardan biri 6 çocuk babası 42 yaşındaki Abbas Başbağ'dı, diğeri ise 4 çocuk babası olan 49 yaşındaki Ahmet Yiğit. Bunlar ikisi de hastanenin inşaatından düşerek yaşamını yitirdi.

Ya açıkçası Ağrı'da iş diye bir gündem yok çünkü kentin yarısı işsiz. Dolayısıyla iş olmayınca iş güvenliğinden de söz etmek çok gerçekçi olmuyor.

Sadece bir fotoğraf paylamak istiyorum, bu, Ağrı'daki durumu biraz özetliyor, net görünmüyor olabilir, sonra size teslim de edebiliriz. Aslında bu, Ağrı'nın normal durumu, hem işsizlik yani güvencesiz işlerde çalışma, kentin yarısı işsiz, diğer yarısı da bu koşullarda çalışıyor. Bu biraz Ağrı'nın normali hâline gelmiş, aslında çok normal olmayan bir durum.

Yine, bu eylül ayında Ağrı için yeni bir istihdam projesi açıklandı "Toplum yararına çalışma kapsamında dokuz aylığına işçi alınacak." denildi. Yani öncelikle nüfusun yarısından fazlasının işsiz olduğu, kadınların ancak yüzde 10'unun çalıştığı bir kent için dokuz aylık ve sınırlı güvenceyle sağlanan iş imkânının müjde olarak duyurulması bile aslında Ağrı'nın içerisinde olduğu durumu izah etmek için yetiyor. Öyle ki mesleki eğitim kurslarından alınan yevmiyelerle insanlar geçiniyor yani gerçekten orada o eğitimi almak daha sürdürülebilir bir iş yapmak için değil, o kısa vadede ailesini geçindirmek için bunu kullanıyor.

Yine, Ağrılılara, çobanlara sürü yöneticilik kursu veriliyor yani aslında bu çok trajikomik bir durum, zaten insanların bildiği bir meslek, yıllardır yaptığı bir meslek, bir kez daha onlara bunun yöneticiliği adı altında bir alan açmanın kendisi gerçekten hiç gerçekçi değil. Eğer gerçekten işsizlikle mücadele edilecekse, bu anlamda kente bir katkı sunulacaksa istihdam garantili kurslara ihtiyaç var ve bunların açılması gerektiğini düşünüyoruz.

Yine, toplum yararına çalışma kapsamında istihdam edilirken 300-400 liralık eğitim aylığı alan onlarca kişiden emeğinin karşılığı olan parayı faiziyle geri istiyorsunuz. Yine, 300-400 lirayla geçinen insanların 10 bin liradan fazla ödeme yapmasını bekliyorsunuz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Bu dediğiniz şey neyle ilgili?

DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - İfade edeceğim. Toplum yararına çalışma kapsamında istihdam edilirken 300-400 liralık yetim aylığı alan onlarca kişiden tekrar emeğinin karşılığı olan para faiziyle geri istendi. Bize bu yönde çok başvurular oldu. Sonra size daha kesin bilgileri isimleriyle birlikte aktarabiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Kâtip Emine Nur Günay geçti)

BAŞKAN - Toparlayabilir misiniz?

DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - İşsizlik ödeneğinden yararlanmalarının kolaylaştırılması gerekirken işsizlik koşullarında yaşayanlardan para talep ediliyor; onunla ilgili bilgi vereceğim size.

Yine, biz ne zaman Ağrı'daki işsizlik sorununu dile getirsek güvenlik gerekçesi hep önümüze konuluyor. Sayın Bakan, bugün işsizliğin en önemli kaynağı olan Ağrı Şeker Fabrikası 2014 yılında güvenlik gerekçesiyle mi kapatıldı, gerçekten bunu merak ediyoruz. Daha yeni açıldı alımlar ama tam olarak hayata geçirilemedi. Yine, Doğu teşvik primi bu nedenle mi hayata geçirilemiyor? Yani bunlar hep güvenlik gerekçesi gündeme getirilerek engelleniyor ya da yapılmıyor. Avrupa'da yüzde 2 olan nişasta bazlı şeker kotası güvenlik nedeniyle mi yüzde 15'e çıkarıldı? Biz bunları merak ediyoruz.

Yine, artık bu bahaneleri bırakıp Ağrı halkının işsizlik sorunundan kurtulmasının önünü açmalıyız. Ağrı açısından öncelikle güvenilir veriler elde ederek sorunu ilin koşullarına göre yeniden değerlendirmek gerektiğine inanıyoruz. Bu açıdan öncelikle Ağrı ili için bir iş gücü eylem planının hazırlanmasına ihtiyaç var diye düşünüyoruz. Özellikle kadınlar için çalışmayı seçenek hâline getirmek -en fazla doğumun olduğu 3'üncü il Ağrı ilimiz- onun için de bu bakım hizmetlerinin genişletilmesi gerekiyor Ağrı'da. Bu konuyu dikkate alacağınızı umuyoruz, Ağrı halkı için çalışmayı marjinal bir durum olmaktan çıkarıp bir hak düzeyine taşıyacak politikaların hayata geçirilmesini de sizlerden bekliyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Taşdemir.