KOMİSYON KONUŞMASI

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2018 yılı bütçesi ve 2016 yılı kesin hesabının görüşmesi dolayısıyla huzurunuzda bulunuyorum. Bütçe sunumumuza başlamadan önce hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Sizlere dağıtılan kitapçık üzerinden Bakanlığımın merkez, bağlı ve ilgili kuruluşları tarafından gerçekleştirilen icraatları ile 2018 yılına ilişkin faaliyetlerimizi, dış piyasalardaki gelişmelerin çalışma hayatımıza etkilerini de inceleyecek bir perspektiften gerçekleştireceğim sunumumu.

Değerli Komisyon üyelerimiz, 2008-2009 küresel ekonomik krizinin ardından, 2016 yılında büyüme oranları o güne kadarki en düşük seviyelerde gerçekleşmesine karşın, 2017 yılında büyümenin toparlanma trendine girdiği görülmektedir. Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'na göre, küresel büyümenin 2017 yılında yüzde 3,6; 2018 yılında ise yüzde 3,7 seviyelerinde gerçekleşmesi beklenmektedir.

Büyüme oranlarının yukarı oranlı revizyonuna Avrupa para alanı, Japonya, yükselen Asya ve Avrupa ülkeleri olumlu etki yaparken, ABD ve Birleşik Krallık'ta büyüme öngörülerinin aşağı doğru revize edilmesi söz konusudur.

Küresel büyümede toparlanma beklenirken nominal ücretlerdeki artış oranı hâlen 2008-2009 küresel krizinin altı seviyelerde devam etmektedir.

Diğer taraftan, küresel ekonomik kriz sonrasında dünyadaki toplam işsiz sayısının artığı da görülmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütünün verilerine göre dünyadaki işsiz sayısının 2016 yılında 197,7 milyon iken 2017 yıl sonu itibarıyla 201,1 milyon olması beklenmektedir. Bu gelişmeler ışığında küresel işsizlik oranlarının bir süre daha yüksek seviyede seyredeceği düşünülmektedir. Bunun temel nedeni, küresel düzeyde yeni yaratılan işlerin iş gücü büyümesinin altında gerçekleşmesidir. Burada, sizlere dağıtılan kitapçıklarda yer alan grafiklerde de söz konusu seyir görülmektedir.

Ülkemiz 2017 yılının ilk yarısında gerçekleştirdiği büyüme hızıyla birçok AB üyesi ülkeyi geride bırakmıştır. İlk çeyrekte yüzde 5,2 olan büyüme, hız kesmeden ikinci çeyrekte de devam etmiş ve yüzde 5,1 olarak gerçekleşmiştir. 2017 yılı sonu itibarıyla büyümenin artarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 2018 ve 2019 yıllarında ise üretken alanlara yönelik yatırımlarla desteklenen, daha çok yurt içi tasarruflarla finanse edilen, verimlilik artışına dayalı bir büyüme stratejisiyle büyümemizin artış hızının yıllık yüzde 5,5 olarak gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Büyümede kaydedilen bu başarı, işsizliğin artışını engellemiş ve istihdamın artışına olumlu katkı sağlamıştır.

Değerli Komisyon üyelerimiz, bölgemizin jeopolitik risklerine karşın, küresel büyüme oranlarında beklenen iyileşme ve artan dış talebin etkisiyle büyümenin ve istihdam artışının önümüzdeki dönemde ülkemize küresel ekonomiler liginde sınıf atlatacağını düşünmekteyim.

Türkiye, bölgede yaşanan istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi eli kanlı terör örgütleri ve ülkemizin meşru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütüyle kararlı bir mücadele içerisindedir. Bu olumsuz tabloya rağmen, aldığımız tedbirler ve uyguladığımız etkili politikalarla ekonomik büyümemizi ve istihdamımızı artırmaya devam ediyoruz.

Geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik puanımız 0,7 puan azalarak yüzde 10,6 olarak gerçekleşmiştir. Tarım dışı işsizlik oranımız ise, yüzde 0,9 azalarak yüzde 12,8 seviyesine gerilemiştir.

Türkiye iş gücü piyasasını küresel kriz sonrasında Avrupa'dan ayıran ve öne çıkaran bir diğer gelişme ise istihdam oranında yaşanan kuvvetli artıştır. 2007 yılına kıyasla 2016 yılında istihdam oranı, Avrupa Birliğine üye 28 ülke ortalamasında 0,3; avro alanında ise 1,3 puan azalırken Türkiye'de 4,8 puan artmıştır. Türkiye'nin 2007 yılında yüzde 41,5 olan istihdam oranı 2016 yılı sonunda yüzde 46,3'e yükselmiştir. Ülkemiz, Avrupa Birliği'ne üye ve aday ülkeler arasında istihdam oranını en fazla arttıran 4'üncü ülke konumundadır. Çarşamba günü açıklanan TÜİK rakamlarına göre, 2017 yılı Ağustos dönemi itibarıyla istihdam oranımız en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 48 olarak gerçekleşmiştir.

Eurostat verilerine göre Türkiye, 2007 yılında 20 milyon 750 bin olan istihdamını, 2016 yılında 27 milyon 216 bine çıkarmıştır. Başta Avrupa Birliği olmak üzere, dünyadaki birçok ülke küresel krizin yakıcı, yıkıcı etkileriyle istihdam kayıpları yaşarken Türkiye, küresel krizden bu yana yaklaşık 6,5 milyon kişiye istihdam sağlamıştır. AB-28 genelinde bu yıllarda gerçekleşen toplam istihdam 3 milyon 810 bin iken Türkiye, tek başına Avrupa Birliği genelinin istihdam artışının neredeyse 2 katı kişiyi istihdam etmiştir.

AB'ye aday ve üye ülkeler arasında istihdamını 2007-2016 yılları arasında hem sayısal hem de oransal olarak en fazla arttıran ülke konumundadır Türkiye'dir. Aynı dönemde 15 AB üyesi ülke istihdam kaybı yaşarken Türkiye, yüzde 31,2'lik istihdam artışıyla rekor kırmıştır. AB genelinde istihdam artışı yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleşirken, avro bölgesinde istihdam artışı sadece yüzde 0,5 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye, son on yılda iş gücüne katılım oranında en fazla artış gösteren ülke konumundadır. Son on yılda iş gücüne katılma oranında Türkiye 6,5 puanlık artış gösterirken, Avrupa genelinde iş gücüne katılma oranı yine 0,5 seviyesinde kalmıştır.

Türkiye 2007-2016 yılları arasında kadın iş gücüne katılma oranını da en fazla arttıran 2'nci ülke konumuna gelmiştir. Türkiye'de kadınlarda iş gücüne katılma oranı 9,3 puan artarak yüzde 32,4'e yükselmiştir. En son açıklanan TÜİK ağustos verilerine göre iş gücüne katılma oranımız 1,1 puan artarak yüzde 53,7 olarak gerçekleşmiştir.

Genç işsizlikle mücadele için uyguladığımız politikalarla gençlerin iş gücüne katılma oranını da son dönemde 1,6 puan arttırarak yüzde 46,7 seviyesine yükseltmiş durumdayız. Böylece AB-28 ortalamasının üzerine çıkmıştır.

Uygulanan başarılı istihdam politikalarının etkisi iş gücü göstergelerimize olumlu yansımıştır. Ülkemizde çalışma çağındaki nüfus her yıl artmaktadır. 2005 yılından 2016 yılına kadar olan süreçte çalışma çağındaki nüfus 10 milyon, iş gücü ise 9 milyona yakın bir seviyede artış göstermiştir.

Son açıklanan TÜK verilerine göre, iş gücündeki bu yüksek artışa rağmen istihdamda daha büyük bir artış sağlanarak işsizlik oranımızda kısmi bir düşüş yaşanmıştır.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyelerimiz; iş gücü piyasasında bu olumlu tablonun ortaya çıkmasında sürekli değişen ve gelişen yapısıyla İŞKUR önemli katkı sağlamaktadır. İŞKUR, Hükûmetimizin istihdam politikalarının uygulanmasında şu anda temel bir aktör konumundadır.

Hükûmetlerimiz döneminde iş gücü piyasası politikalarının kapsamını genişlettik, İŞKUR'un kurumsal kapasitesini güçlendirdik, sunduğumuz hizmetlerin niteliğini ve niceliğini artırdık. Bu bağlamda, 2003 yılında sadece 65.398 kişinin işe yerleştirilmesine aracılık eden İŞKUR, 2017 yılı Ekim ayı itibarıyla bu rakamı yaklaşık 14 kat artırarak 907.969'a çıkarmış durumdadır. Yani 2003 yılından bugüne kadar İŞKUR faaliyetlerinde, istihdamla ilgili çalışmalarında, iş arayanlar ve eleman arayanları buluşturmada ciddi bir performans artışına sahiptir. Yıl sonuna kadar İŞKUR aracılığıyla 1 milyonu aşkın kişiyi istihdamla buluşturmayı hedeflediğimizi de özellikle belirtmek istiyorum.

İŞKUR, 2002 yılında kamu ve özel sektöre yönelik düşük yoğunluklu bir hizmet üretebiliyorken gerçekleştirdiğimiz atılım ve inovasyon neticesinde özel sektör işverenlerinden alınan açık iş sayısı 2003 yılına göre 2017 Ekim ayı itibarıyla 26 kat artmıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri iş ve meslek danışmanlarımız aracılığıyla işverenlerimizle olan diyaloğumuzun artmasıdır. İşe yerleştirme sayılarındaki artış iş gücü piyasalarından toplanan açık işlerin büyük bir kısmının istihdamla buluştuğunun en açık göstergesidir.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; İŞKUR tarafından yürütülmekte olan aktif iş gücü programlarıyla işsizlerimize nitelik ve beceri kazandırıyoruz. Mesleksizlikle mücadele için İŞKUR aracılığıyla mesleki eğitim kursları düzenliyor, iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikte iş gücünü işverenlerimizle birlikte yetiştiriyoruz. 2003 yılından 2017 yılı Ekim ayı sonuna kadar bu kurslardan 1 milyon 391 bin 661 kişi faydalanmıştır. 2017 yılının ilk on ayında düzenlenen kurslara katılan 95.999 kişinin yüzde 69,4'ünü kadınlar, yüzde 30,2'sini ise gençler oluşturmuştur.

İstihdamında zorluk çekilen uzun süre işsiz kalan kişilerin çalışma alışkanlık ve disiplinlerinden uzaklaşmalarını engellemek, iş gücü piyasalarına uyumlarını gerçekleştirerek geçici gelir desteği sağlamak amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarımızla birlikte toplum yararına çalışma programlarını uyguluyoruz. Gençlerimizin iş gücü piyasasına girişlerini iş başı eğitimlerle kolaylaştırıyoruz. İşverenlerimize işe alacakları kişileri iş başında tanıma imkânı sunuyor ve katılımcılara net asgari ücret düzeyinde bir ödeme gerçekleştiriyoruz. Programın başladığı 2009 yılından 2017 Ekim ayı sonuna kadar 832.663 kişi iş tecrübesi kazanmıştır. Programı tamamlayanların ortalama yüzde 75'i ise istihdam edilmektedir. 2017 yılında Ekim ayı sonuna kadar programa katılan 258 bin kişinin yüzde 51'i kadınlar ve yüzde 53,1'i ise gençlerden oluşmuştur.

Kendi işlerini kurmaları için girişimcileri destekliyoruz. Düzenlediğimiz girişimcilik eğitimlerine katılanlara KOSGEB sertifikası veriyor ve finansman desteklerine yönlendiriyoruz. Girişimcilik seminerleriyle girişimcilik kültürünün gelişmesine katkıda bulunuyoruz. 2009 yılından 2017 Ekim ayı sonuna kadar 308 bin 982 girişimci adayına eğitim verdik. 2017 yılında programa katılan 75 bin kişinin yüzde 49,14'ü kadınlar ve yüzde 17,4'ü gençlerden oluşmuştur.

Özel politika uygulanmasıyla ilgili hedef kitlemizde yer alan kişi ve gruplara yönelik de mesleki eğitim kursları ve iş başı eğitim programları düzenleyerek bu kişilerin istihdam edilebilirliklerini artırıyoruz, böylece dezavantajlarını ortadan kaldırıyoruz. Bu kapsamda son üç yıl içinde 111 bin 698 kişinin kurs ve programlara katılması sağlanmıştır.

Ayrıca denetimli serbestlik müdürlükleriyle iş birliği içinde 235 eski hükümlüye hibe desteği vererek işlerinin sahibi olmalarını sağladık.

2017 Ekim sonu itibarıyla İŞKUR'a kayıtlı 48 bin engelli işsizimiz bulunmaktadır. Engelli açık kontenjanımızın 23 bin 623'ü özel sektörde, 464'ü kamuda olmak üzere toplam 24.087'dir. Engelli kontenjan fazlası çalışan iş yeri sayımız ise 10.559'dur.

İŞKUR, 2002 yılından itibaren 366 bin 169 engelli vatandaşımızın istihdamını sağlamıştır. Engellilere yönelik düzenlenen kurslardan son on yılda 35 bin 277 kişi faydalanmıştır. 2016 yılında kurslardan faydalanan engelli vatandaşlarımızın yüzde 41'i kadınlardan oluşmaktadır. Kendi işini kurmak isteyen engellilere verilen 36 bin TL'lik bir hibe desteğimiz bulunmakta, bu hibe desteğini de 50 bin TL'ye yükseltilmiş durumdayız. Bu destekten de bugüne kadar 779 engelli vatandaşımız faydalanmıştır.

"Sanayi 4.0" olarak ifade edilen teknoloji devrimine iş gücü piyasamızı hazırlayacak şekilde hizmetlerimizi de bu dönemde dönüştürmeye başladık. Bu kapsamda geleceğin mesleklerinde nitelikli iş gücü yetiştirmek için başlattığımız çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz. Geleceğin istihdam konusundaki iş kollarından Bulut bilişim uzmanı, kodlama uzmanı, mobil uygulama tasarımcısı, siber güvenlik uzmanı başta olmak üzere belirlediğimiz meslekler için eğitim modüllerimizi hazırladık, eğitimlere başladık.

"Her işsizin bir iş ve meslek danışmanı olacak" sloganıyla çıktığımız bu yolda İŞKUR'a kayıtlı iş arayanlara, işverenlere, öğrencilere iş ve meslek danışmanlarımız aracılığıyla etkin bir hizmet sunmanın gayreti içerisindeyiz. İş ve meslek danışmanlarınca iş arayan danışmanlığı kapsamında iş arayanlara 2017 yılı Ocak-Ekim döneminde daha fazla ulaşabilmek için yeni uygulamaları devreye soktuk. 2017 Ocak-Ekim döneminde toplam 3 milyon 669 bin iş arayanla bireysel görüşme gerçekleştirdi İŞKUR'daki iş ve meslek danışmanı arkadaşlarımız.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, 5'inci sayfasındayız konuşma metninizin, süremizin yarısı gitti. Bu şekilde bir buçuk saate yakın bir şey...

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, erkek bakanlara o kadar tolerans, kırk beş dakika, bir saat, bir buçuk saat veriyorsunuz, bir kadın Bakanımız gelmiş, yarım saatte niye bu kadar ısrar ediyorsunuz?

BAŞKAN - Hayır, ben de tam onu söylüyordum efendim.

Biz namaz için ara verene kadar sizin sunumunuzu dinleyeceğiz Sayın Bakanım, buyurun, devam edin.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Tamamlayabileceğim yani pozitif ayrımcılık.

BAŞKAN - Tabii ki efendim, namaza yetiştirin bizi, başka bir şey istemeyiz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Teşekkür ediyorum, daha hızlanayım.

Tabii, bizim de ilk tecrübemiz olduğu için zaman konusunda belki başlangıçta bir aksaklık olabilir ama bunu hemen telafi ederiz.

İşveren danışmalığı çalışmalarımız da devam ediyor.

İş ve meslek danışmanlarımız ayrıca öğrencilere yönelik meslek danışmanlığı hizmetlerini de sunuyorlar, yine bu kapsamda birçok projeyi uyguluyorlar.

"Bu Kulüpte İş Var" sloganıyla iş gücü piyasasında dezavantajlı gruplara yönelik faaliyet gösteren, iş arama süresince işsizlere motivasyon ve yöntem desteği sağlayan iş kulüplerimizi 7 ilde faaliyete geçirdik. Önümüzdeki dönemde de 2018 yılında da 3 ilimizde daha bu faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.

İşsizliğin ekonomik ve sosyal etkilerini asgari düzeye indirmek amacıyla ayrıca pasif istihdam programlarını da uygulamaya devam ediyoruz.

Çalışanlarımıza işsiz kaldıkları dönemde işsizlik ödeneği ödeyerek geçici gelir desteği sağlıyoruz. İşsizlik ödeneği için 2002 yılı Mart ayından 2017 yılı Ekim ayı sonuna kadar yaklaşık 8 milyon 962 bin kişi başvuruda bulunmuş, 5 milyon 706 bin kişi ise ödenek almaya hak kazanmıştır. Bu kapsamda toplam 17,8 milyarlık bir ödemeyi gerçekleştirmiş durumdayız.

Yine, zor duruma düşen işverenlerimiz için kısa çalışma ödeneğimiz var.

Ücret Garanti Fonu'muzu uygulamaya devam ediyoruz. Ödeme güçlüğüne düşen işverenlerin bu sürecinde ücret alacağı bulunan çalışanlarımıza bu kapsamda ödemelerimizi, üç aylık ücretlerinin ödemesini gerçekleştiriyoruz. Yine bu kapsamda, özelleştirme kapsamında işten çıkanlara iş kaybı tazminatı ödememizi gerçekleştiriyoruz.

Yine kadınlarımızın çalışma hayatından uzaklaşmaması için uygulamaya konan yarım çalışma ödeneği uygulamasını İŞKUR aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Uygulamanın başladığı 2016 yılı Nisan ayından 2017 yılı Ekim ayı sonuna kadar 10.997 kişi yarım çalışma ödeneğine başvurmuş, 10.371 kişi ödenek almaya hak kazanmıştır. Bu kapsamda da 17,5 milyonluk bir ödeme gerçekleştirmiş durumdayız.

İşsizlik Sigortası Fonu'nu piyasa koşullarında etkin ve şeffaf bir şekilde yönetmeye devam ediyoruz. Ekim ayı sonu itibarıyla fonun toplam varlığı yaklaşık 114 milyar liradır. Bu yıl sonu itibarıyla da 116 milyar olacağını tahmin etmekteyiz.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 hedeflerimiz doğrultusunda insan kaynağımızın mesleki yeterliliğe sahip olması için de çalışıyoruz. Bu kapsamda Mesleki Yeterlilik Kurumumuzun çok ciddi çalışmaları söz konusu. 744 ulusal meslek standardını yürürlüğe koymuş durumdayız. Yine uluslararası akredite 95 sınav ve belgelendirme kuruluşunu yetkilendirdik. Bu kuruluşların yıllık sınav kapasitesini 1 milyon 900 bin kişiye çıkarmış durumdayız. Yine, yapılan teorik ve pratik sınavlar sonucunda başarılı olan 251 bin 604 kişiye mesleki yeterlilik belgesi verilerek çalışma hayatına nitelikli eleman kazandırılmasıyla alakalı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Çalışma hayatının önceliklerinden birisi de biliyorsunuz kayıt dışı istihdamla mücadele. Bu kapsamda da çalışmalarımızı ciddi bir biçimde, disiplinli bir biçimde sürdürüyoruz. Kayıt dışıyla mücadele kapsamında, 2008 Ekim-2017 Ağustos döneminde yaklaşık 2 milyon 297 bin 180 çalışanın, 183 bin 497 iş yerinin kayıt dışı olduğu tespit edilmiş ve gerekli çalışmalar yapılmıştır. Yine kayıt dışı istihdamla ilgili çalışmalarımız hem projeler hem yeni uygulamaya koyduğumuz faaliyetlerimizle önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde devam edecek. Her kesime yönelik faaliyetlerimizi oluşturuyoruz.

Denetim, rehberlik ve kayıt dışı istihdamla mücadele faaliyetlerimizi Bakanlığımız ve Sosyal Güvenlik Kurumunda görevli 1.501 müfettiş, 1.952 sosyal güvenlik denetmenimiz aracılığıyla yürütüyoruz. Bakanlığımızca yürütülen denetim, rehberlik ve kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında 2017 Eylül sonu itibarıyla İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen teftişlerde 10 bin 567 iş yeri denetlenmiş, toplam 1 milyon 189 bin 519 çalışana ulaşılmış, 181 iş kazası incelemesi yapılmıştır. Yapılan tüm teftişler sonucunda 3 bin 74 iş yerine toplam 45 milyon 462 bin 581 TL idari para cezası önerilmiş, 103 milyon 231 bin 669 TL çalışanlara, 34 milyon 440 bin 141 TL ise kamuya ödeme yaptırılması sağlanmıştır. Yine Sosyal Güvenlik Kurumunca yürütülen denetimlerde 32 bin 680 iş yeri, 303 bin çalışan denetlenmiş, denetimler sonucunda 3 bin 568 kayıt dışı iş yerinin olduğu, 14 bin 161 çalışanın kayıt dışı çalıştığı tespit edilmiş; bu denetimler kapsamında da 256 milyonluk idari para cezası uygulanmış, sağlık hizmeti sunucuları içinse 445 milyon TL cezai şart önerilmiştir.

Biliyorsunuz 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz Sosyal Güvenlik Reformu ülkemiz açısından bir milat niteliğindedir. Reformun ana bileşenlerinden biri olan "herkese sağlık güvencesi" uygulaması bugüne kadar yerine getirildiği gibi bundan sonra da devam edecektir. Son dönemlerde er ve erbaşların da genel sağlık sigortası kapsamına alınmasıyla nüfusumuzun tamamen kapsama girmesi neredeyse sağlanmış durumdadır.

İş gücü hizmetlerindeki maliyetleri azaltmak amacıyla da 2016 yılından itibaren birçok teşvik uygulamasını ve desteği sürdürüyoruz. 2016 yılında başlanan asgari ücret desteğini bu yıl da devam ettirdik biliyorsunuz. Bu kapsamda 2017 yılı içerisinde yaklaşık 6,7 milyarlık bir istihdama destek sağlamış bulunmaktayız. Yine, örgütlü olan iş yerlerini bu kapsamda, bu destek kapsamında daha pozitif şekilde destekliyoruz. Muhtarlarımızın primlerinin devlet tarafından karşılanmasına yönelik düzenlemeyi de yine bu dönemde hayata geçirmiş durumdayız.

Yine, istihdamı artırmak amacıyla uyguladığımız teşviklerde düzenli prim ödeme alışkanlığı kazandırma konusunda da çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda bölgesel istihdam teşvikini uyguluyoruz. Bu teşvik kapsamında ilave 6 puan prim indirimi imkânından 31 Aralık tarihinde biten yararlanma süresi Bakanlar Kurulumuzca 31 Aralık 2017'ye kadar uzatılmıştı. Benzer şekilde işbaşı eğitimini tamamlayanların istihdama kazandırılması amacıyla sunulan prim teşvikinde de eğitime başlama süresi Bakanlar Kurulumuzca 31 Aralık 2017 tarihine kadar uzatılmıştı. Bu uygulamalarımız da verimli şekilde sürmeye devam ediyor.

Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi hedefliyoruz. Bu hedefi gerçekleştirmek için yaptığımız çalışmalar sonucunda oluşan sosyal güvenlik mali yapısına da kısaca değinmek istiyorum. Sosyal güvenlik kapsamının genişlemesi ve hizmetlerimizdeki çeşitliliğin artması doğal olarak sosyal güvenlik harcamalarımızda da bir artışı beraberinde getiriyor. Sayısal büyüklükleri doğru yorumlamak ve analiz etmek bizlere gerçekte hangi noktada olduğumuzu gösterecektir.

Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirlerinin 2017 yılı sonu itibarıyla 290,3 milyar, giderlerinin 311,7 milyar seviyesinde olması öngörülmektedir. Diğer taraftan, Sosyal Güvenlik Kurumu prim karşılığı olmayan birtakım ödemelere de aracılık ediyor. Bütçe transfer kalemi içerisinde prim karşılığı olmayan ödemeler, teşvikler, finansman açığı ve devlet katkısı bulunmaktadır.

SGK bütçesi değerlendirildiğinde gelirlerin giderleri karşılama oranlarına bakmak bizi daha doğru sonuçlara götürecektir. Sosyal Güvenlik Kurumunun performans göstergesi olan prim gelirlerinin emekli aylıkları ve sağlık giderlerini karşılama oranı 2002'de yüzde 61 iken bugün yüzde 73'e yükselmiş durumdadır. Yine gelirlerin giderleri karşılama oranı yıl sonu tahminimiz yüzde 93,1'dir. Devlet katkısı hariç olarak gelirlerin giderleri karşılama oranı 2017 yılı sonu itibarıyla yüzde 76 seviyesine ulaşacaktır. Prim gelirlerinin giderlerini karşılama oranımız ise yüzde 67 oranındadır. Daha da bu oranları tabii ki artırmak için 2018 yılında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye büyüyor, nüfusumuz artıyor, verdiğimiz hizmetler genişliyor ve tüm bu değişiklikler de tabii ki harcamalarımıza, mali yapımıza etki ediyor. Şu anda sosyal güvenlik sistemimizin mali sürdürülebilirliğiyle ilgili gerekli adımları atıyoruz, önümüzdeki dönemde atmaya devam edeceğiz.

Bizim için diğer bir önemli gösterge ise sigortalı sayılarımızdaki artıştır. Toplam aktif sigortalı sayımız 2009 yılında yaklaşık 15 milyon 97 bin iken 2017 yılı Ağustos ayı itibarıyla 21 milyon 776 bine yükselmiştir. Pasif sigortalı sayımız dosya bazında 2009 yılında 8 milyon 489 bin iken 2017 yılı Ağustos ayı itibarıyla 11 milyon 334 bine ulaşmıştır. 2008 itibarıyla verme sebebimiz de Sosyal Güvenlik Reformu'muz kapsamında yaptığımız düzenlemelerdir, bir milat olarak o tarihi alıyoruz.

Yine sosyal güvenlik sistemleri açısından, biliyorsunuz, en önemli göstergelerden birisi aktif-pasif oranlarıdır. Bu kapsamda 2009 yılında 1,78 olan oran 2017 yılı itibarıyla 1,92'ye yükselmiştir.

Bildiğiniz üzere, emekli aylıklarının yılda iki kez, bir önceki dönemde gerçekleşen altı aylık TÜFE oranında artırılması gerekmektedir ancak hükûmetlerimiz döneminde kanuni artışlar dışında da seyyanen zamlar verilerek emeklilerimiz enflasyon karşısında korunmuştur. Emekli aylıklarının değişimine ilişkin tablodan da görüleceği üzere, 2002 yılındaki asgari emekli aylıkları 2017 Temmuz ayı seviyeleriyle karşılaştırıldığında, SSK işçi emekli aylıklarında yüzde 60, SSK tarım emekli aylıklarında yüzde 86, BAĞ-KUR esnaf emekli aylıklarında yüzde 148, BAĞ-KUR tarım emekli aylıklarında yüzde 345, memur emekli aylıklarında yüzde 38 oranında reel artış sağlanmıştır.

Emeklilerimizin uzun süredir beklediği promosyon ödemeleri hususundaki uzun soluklu müzakereler sonrasında bankalarla mutabakat sağlanmıştır. Buna göre, 1.000 TL'yle kadar emekli aylığı alanlara 300 TL, 1.000-2.000 TL arası emekli aylığı alanlara 375 TL, 2.000 TL üstünde emekli aylığı alanlara ise 450 TL olmak üzere, hiçbir şart aranmadan üç yıllık peşin promosyon ödemesi imkânı getirilmiştir. Bu kapsamda şu ana kadar talepte bulunan 10,3 milyon emekli ve hak sahibine 3,9 milyarlık bir promosyon ödemesi gerçekleştirilmiştir.

Şu anda 12 farklı teşvik uygulamasını yürütmekteyiz, bunu da ayrıca belirtmek istiyorum.

2017 yılında öncelik verdiğimiz alanlardan birisi istihdam konusuydu. Bu yılın başında Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde istihdam seferberliğini başlattık. Bu kapsamda 2016 Aralık ayında bildirilen toplam sigortalı sayısına ilave olarak, işe alınan her bir sigortalının da primini üstlendik. Bu çerçevede de yaklaşık 1 milyon 300 bin kişilik ek istihdam sağlanmış durumda.

Doğal afetlerden etkilenen veya terör nedeniyle sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelerde zarar gören işveren ve sigortalılarımızın da yaklaşık 700 milyon liralık prim borçlarını bu dönemde erteledik.

Ayrıca terörle mücadelede çok önemli görevler üstlenen güvenlik korucularımıza 4/a kapsamında sigortalı olmalarının ve primlerinin devlet tarafından ödenmesine yönelik de düzenlemeyi hayata geçirdik. Aynı düzenlemeyle, 18 bin güvenlik korucusuna emeklilik hakkının verildiğini ve aylıklarının da bağlanmış olduğunu ifade etmek isterim.

Emeklilerimize yönelik bir diğer düzenlememiz ise otuz yılın üzeri hizmeti olanlara fazla sürelerine ilişkin emekli ikramiyesi ödenmesine yönelik yasal değişikliktir, bu kapsamda da çalışmalarımızı yaptık.

Sağlık alanında da pek çok hizmeti yerine getirmeye, vatandaşlarımızın sağlık hizmetinden eşit şartlarda erişimini sağlamaya devam ediyoruz. Son dönemde sağlık alanında gerçekleştirdiğimiz faaliyetlere bakacak olursak,

ayakta tedavide kullanılan protez, ortezler ve tıbbi sarf malzemelerinin eczanelerden ilaç alınır gibi tıbbi malzeme satış merkezlerinden alınmasını sağladık. Gazilerimizin tıbbi malzeme temininde yaşadığını ifade ettikleri sıkıntılarının önüne geçecek düzenlemeleri hayata geçirdik. Fizik tedavi uygulamalarında gazilerimize ayrıcalıklar tanıdık. Kan bileşenleri ve diyaliz işlem fiyatlarında yüzde 10'luk bir artış yaptık. SMA tedavisinde kullanılan ilaçların teminini sağladık. Yine, 40 kamu üniversite hastanesiyle Götürü Bedel Sözleşmesi'ni imzalamış durumdayız.

Sağlık hizmetlerine ulaşımın önündeki engellerin kaldırılması ve sağlığa erişimin kolaylaştırılması neticesinde hekime müracaat sayısı 2002 yılında 3,1 iken 2016 yılına geldiğimizde 8,6 seviyesine ulaşmış durumdadır.

Hekime müracaat sayılarındaki iyileşmeyle yetinmedik genel sağlık sigortası sistemimizi de bu dönemde gözden geçirdik. Bu çerçevede daha önce 71 TL'yle 426 TL arasında 3 kademede değişen prim tutarlarını tek kademe olan 53 TL'ye indirdik. Böylece sigortalılığı olmayan vatandaşlarımız 53 TL ödeyerek özel hastaneler de dâhil tüm sağlık hizmetlerine erişebilir hâle geldi. Geçmiş prim borçlarının da 53 TL'den güncellenerek on iki ay taksitli ve faizsiz olarak ödenmesi imkânını sunduk.

Daha önce gelir testi mecburi iken bürokrasiyi azaltmak amacıyla gelir testi zorunluluğunu kaldırdık. Gelir seviyesi düşük olan vatandaşlarımız gelir testine giderek veya yine primleri devletçe karşılanarak sağlık hizmetlerine ulaşabilme imkânına da sahip oldu. Tüm bu olumlu gelişmeler sağlık harcamalarını etkilemiştir. Bu kapsamda da sağlık harcamalarımızın seyrini de ilgili grafikten izleyebilirsiniz.

Sosyal Güvenlik Kurumumuz kurulduğu günden bu yana, kolay erişilebilir ve çağdaş standartlarda sosyal güvenlik sistemi hâline getirilmesiyle ilgili olarak yenilikçi, insan odaklı, bürokrasiden uzak bir anlayışla hizmet sunmaya gayreti içerisinde. Biz de bu süreçte bu gayreti devam ettirecek, bürokrasiyi azaltacak da birçok adımı attık, atmaya da önümüzdeki dönemde devam edeceğiz.

Özellikle iş yeri tescillerinde işverenlerden daha önce elden alınan iş yeri bildirgesinin e-sigorta yoluyla elektronik ortamda alınmaya başlanması, yine birçok işlemin e-devlet üzerinden elektronik ortamda on-line olarak yapılması da işlerin hızlandırılmasını, vatandaş memnuniyetini artıran düzenlemeler.

1 Ekim 2017 tarihi itibarıyla e-fatura uygulamasına geçtik. Bu uygulamayla kâğıt israfını sonlandırdık. Önümüzdeki dönemde de yine bu yönde düzenlemelerimizi sürdüreceğiz, bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz.

Kıymetli milletvekillerimiz, güvenceli esneklik düzenlemeleriyle yeni istihdam imkânları oluşturmayı, özellikle iş gücüne katılımı düşük grupların işe erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Uzaktan çalışma sistemini mevzuatımıza kazandırarak çalışanlarımıza teknolojik iletişim araçlarını da kullanarak iş yerinin dışında çalışma imkânı getirdik. İş Kanunu'na yönelik yönetmeliklerde değişiklikler yaparak iş gücü piyasasını daha ileriye taşımaya devam ettik.

Kadın çalışanlarımıza doğum izni sonrasında çocuk sayısına göre iki ila altı ay arasında tam ücretle yarı zamanlı çalışma, sonrasında da çocuğu ilköğretim çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma hakkını tanıdık. Kısmi çalışma hakkının kullanılması nedeniyle işten çıkarılmanın geçerli sebep kapsamında olmayacağını mevzuatımızda düzenleyerek bu hakkı güvence altına aldık. Böylece, çalışanlarımızın iş ve aile yaşamı arasındaki dengeyi, uyumu sağlamaları için adımlar atmış olduk.

Ulusal İstihdam Stratejisi'nin, eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi, iş gücü piyasasında güvence ve esnekliğin sağlanması, özel politika gerektiren grupların istihdamının artırılması, istihdam-sosyal koruma ilişkisinin güçlendirilmesi temel politika eksenlerinde 2017-2019 dönemi eylem planlarına ilişkin çalışmalarımızı yaptık.

Çocuk işçiliğinin önlenmesi ve ebeveynlere mesleki eğitim yoluyla beceri kazandırılarak istihdama katılımlarının sağlanması için ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sosyal taraflar ve sivil toplum örgütlerimizle birlikte Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı'nı 2017-2023 yıllarını kapsayacak şekilde hazırladık ve yürürlüğe koyduk. Çocuk işçiliğiyle mücadele 2018 yılında da temel önceliklerimizden olmaya devam edecek.

Yine çalışma hayatımızın önemli paydaşlarından olan sendikalarımıza ilişkin bazı bilgileri de sizlerle paylaşmak istiyorum: Ülkemizde memur ve işçilerle birlikte sendikalaşma oranına baktığımızda, çalışanların toplamda sendikalaşma oranının yaklaşık yüzde 21 olduğunu görüyoruz. Bu oran 2014 yılında yüzde 16,7 olarak ilan edilmiş olan OECD ortalamasının üzerindedir. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'na göre, sendikalaşma oranımız yüzde 69,28, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na göre sendikalaşma oranımız yüzde 11,95'tir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tüm işçileri kapsayan 2017-2018 yıllarına ilişkin, biliyorsunuz, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü'nü imzaladık. Bu kapsamda yine sendikalarımızla da sözleşmelerimizi imzaladık.

AK PARTİ hükûmetleri döneminde 2002 yılına göre 2017 yılında asgari ücret reel olarak yüzde 83,2, nominal olarak ise yüzde 662 oranında artarak çalışanlarımızı piyasa koşullarına karşı koruduk. 2002 yılına göre 2017 yılında asgari ücret 7,42 kat, dolar bazında 3,29 kat, avro bazında ise 2,71 kat artmıştır. Önümüzdeki günlerde de, Aralık ayının başında da yine Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz güçlü yapıdaki anlayışıyla tüm ilgili paydaşlarımızla çalışmalarına başlayacak.

Sayın Başkan, Plan Bütçe Komisyonunun kıymetli üyeleri; günümüzde uluslararası rekabeti kalkınma ve büyüme odaklı ekonomiler oluşturmaktadır. Rekabette üstünlük sağlamak isteyen ekonomiler için nitelikli iş gücü stratejik bir önem kazanmış durumdadır. Bu yüzden, rekabetçi ülkeler yüksek nitelikli iş gücünü çekme yarışına girmişler ve bu yönde kolaylaştırıcı düzenlemeler yapmışlardır. Ülkemizde de Uluslararası İş Gücü Kanunu çerçevesinde gerekli düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda nitelikli yabancı yatırımcılar, çalışanlar ve ailelerine önemli kolaylıklar getiren Turkuaz Kart uygulamasını hayata geçirdik. Yine bildiğiniz üzere, ülkemiz artan ekonomik gücü ve yabancı yatırımlar dolayısıyla göç hareketleri açısından hedef ülke konumuna gelmiştir. Ülkemizde çalışmak amacıyla 2003 yılında 79 ülkeden çalışma izni başvurusu alınmaktayken, bugün 165 farklı ülkeden başvuru almaktayız. Bakanlığımıza yapılan çalışma izni başvuru sayıları on yılda yüzde 618 artış göstermiştir.

Yine, Suriye'de yaşanan insanlık dramı sebebiyle ülkemize gelen kardeşlerimize elimizi ve yüreğimizi açtık. Onların yaşam koşulları ve iş gücüne katılımı için çalışmalar başlattık. Ülkemizde bulunan ve geçici koruma kapsamında olan Suriyeli kardeşlerimizin çalışma izinleri Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik hükümleri doğrultusunda düzenlenmektedir. 15 Ocak 2016'dan itibaren -2017 yılı Kasım ayı itibarıyla- 15 bin 22 Suriyeli kardeşimize çalışma izni vermiş durumdayız. Önümüzdeki dönemde de Bakanlığımızca bu alana yönelik çeşitli projeler uygulanacak. Bu kapsamda Suriyeli misafirlerimizin, geçici koruma kapsamındaki Suriyeli kardeşlerimizin mesleki profillerinin çıkarılması, nitelikli olanların belgelendirilmesi, diploma, sertifika sahibi olanların belgelerinin akreditasyonun sağlanması, vasıfsız olanların ihtiyaç duyulan alanlarda istihdam edilebilmesine altyapı oluşturabilmek için niteliklerinin arttırılmasına yönelik çalışmalarımızı planlıyoruz.

Biliyorsunuz, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'yla ülkemizin iş sağlığı ve güvenliği konusunda çağdaş ülkeler düzeyine gelmesi açısından önemli bir adım atılmıştır. Mevzuatımız bu kanun çerçevesinde AB normlarıyla uyumlu hâle getirilmiştir. Her zaman önem ve öncelik verdiğimiz iş sağlığı ve güvenliği alanında, özellikle, iş kazalarını önlemeye yönelik sektör bazlı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Güvenli iskele uygulamasını başarıyla sürdürüyoruz ve olumlu etkilerinin de olduğunu görüyoruz. Aldırtmış olduğumuz önlemler sonucunda inşaat alanında yüz binde ölümlü iş kazası oranları yüzde 41 oranında azalarak 2002'de yüz binde 44,7 iken 2016 yılında yüz binde 26,3 oranına gerilemiş durumda. Yine, yüksekte çalışma kaynaklı iş kazalarının önlenmesi amacıyla inşaat sektöründe tüm taraflara yönelik bilgilendirme faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. İllerde tüm paydaşlarımızla birlikte iş sağlığı ve güvenliği konularında farkındalığın artırılmasıyla ilgili çok kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. İl ve sektör bazlı risk odaklı değerlendirmelerimizin sonucunda elde edilen veriler ile mevzuatın bize vermiş olduğu inceleme, değerlendirme, araştırma yetkimizi kullanarak iş yeri ziyaretleri gerçekleştireceğiz önümüzdeki dönemde. İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde kişisel koruyucu ve donanımların standartlara uygun ve güvenli olması bizim için önemli. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleriyle çalışanların kullanmış olduğu kişisel koruyucu donanımların mevzuat ve standartlara uygunluğu sağlanmakta, böylece, güvensiz ürünlerin kullanımına da engel olunarak iş kazalarının önüne geçilmeye çalışmak için bir faaliyet alanında daha etkinlikler sürmekte.

Yine, denetimler esnasında rastlanan uygunsuzluk ve güvensizlik şüphesi bulunan ürünlerin testlerini de gerçekleştiriyoruz.

İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını teşvik etmeye de devam ediyoruz. Bu kapsamda, 10'dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerine iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi hizmeti alması durumunda çalışan başına prim desteği sağlıyoruz. Üç sene boyunca sürekli iş görmezlik veya ölümle sonuçlanan iş kazası yaşanmayan, 10'dan fazla çalışanı olan ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde çalışan başına işsizlik sigortası prim oranının yüzde 2'den yüzde 1'e düşürülmesi uygulamasını 2018 yılında başlatacağız.

Yine, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik nitelikli insan kaynağının büyük öneme sahip olduğu hepimizce malum. Bu bilinçle gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla 2017 yılı Ekim sonu itibarıyla toplam 109 bin iş güvenliği uzmanı, 33 bin iş yeri hekimi, hizmet sunmak üzere belgelendirilmiştir. İş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin de eğitimlerini vermek üzere yetkilendirilen eğitim kurumu sayımızı 111'e yükselttik. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin ortam ölçümü yapmakla yetkilendirilen iş hijyeni laboratuvar sayısı 137'ye yükseldi. İş yerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri sunan ortak sağlık ve güvenlik birimleri sayısı da 2.441'e ulaşmış durumda.

Yine, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması için çeşitli etkinliklerimiz var. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında her yıl gerçekleştirdiğimiz ulusal ve uluslararası faaliyetlerimiz var. Şu anda hazırlamış olduğumuz eğitim setlerimiz var, rehberlerimiz var. Bunların tüm iş yerlerine ulaştırılmasıyla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Konuşma metnimizde ve herhâlde, kitapçıklarda detaylar var.

Yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın da her zaman yanında yer alarak bulundukları ülkede haklarının korunması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yurt dışında yaklaşık 6 milyon vatandaşımız yaşamakta, Bakanlığımın 29 ülkede 57 birimiyle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çalışma hayatı ve sosyal güvenlik mevzuatından doğan hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek konusunda da yoğun çalışmaları bulunmakta.

Yine, Bakanlığım ile yabancı ülke muhatap bakanlıkları arasında çalışma, istihdam ve sosyal güvenlik konularında iş birliğini geliştirmek amacıyla 21 ülkeyle de iş birliği anlaşması imzalanmış durumda. Başta Uluslararası Çalışma Örgütü, Avrupa Konseyi, OECD olmak üzere Bakanlığımın görev alanına giren konulardaki diğer uluslararası kuruluşlarla da iş birliklerimiz devam ediyor. ILO'nun 10'uncu Avrupa Bölge Toplantısı'nı ülkemiz ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Avrupa ve Orta Asya'dan 42 ülkenin katılımıyla 2-5 Ekim tarihlerinde İstanbul yaptığımız toplantıda ILO'nun kuruluşunun 100'üncü yıl dönümü öncesinde önemli bir faaliyete ev sahipliği yaptık. Bu toplantı sonucunda Yüzyıl İçin İstanbul Girişimi: Avrupa ve Orta Asya'da Güçlü ve Sorumlu Sosyal Ortaklık İçin İnsana Yakışır İşin Geleceği İnisiyatifi kabul edilmiştir. Söz konusu inisiyatifle ILO'nun önümüzdeki yüzyılına ışık tutacak şekilde işin geleceğine ilişkin kazanımlardan yararlanmayı ve riskleri asgariye indirmeyi önceleyen politikalar sıralanmış, tüm bu politikaların güçlü bir diyaloga dayanması gerektiği de vurgulanmıştır.

Bu dönemde yürüttüğümüz önemli çalışmalardan birisi de Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı'nın ana bileşenlerinden olan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı'nın sürdürülmesi. AB fonlarıyla gerçekleştirdiğimiz uygulamalar neticesinde 11.719 kadın 26 bin 964 genç, 72 bin 885 dezavantajlı kişi istihdam odaklı eğitimler, rehberlik hizmetleri ve girişimcilik desteği almıştır. Kayıt dışı istihdam konusunda 58 bin 158 kişiye eğitim verilmiş, 57 bin kişiye kariyer danışmanlığı hizmeti verilmiş, 32 bin 986 aileye öncelikle kız çocuklarını okula göndermeleri amacıyla ziyaretler gerçekleştirilmiş, 11 bin 11 kız çocuğumuzun ortaöğrenime erişimi, okulu bırakan 2 bin 449 çocuğumuzun okula devamı sağlanmıştır. Ayrıca, 559 bin 860 çocuğumuzun ailelerine sağlanan şartlı nakit transferi neticesinde de eğitim hayatına dönmesi sağlanmış durumda. Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı IPA'nın 2014-2020 yıllarını kapsayan ikinci dönemi kapsamında programlarda kullanılmak üzere 511,7 milyon avro fon tahsis edilmiştir. Çok sayıda kamu kurum ve kuruluşuyla programlar ve projelendirme çalışmaları sürmüştür.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçmiş yıllarda olduğu gibi 2018 yılında da başta eğitim, sağlık, güvenlik olmak üzere kamuda ihtiyaç duyulan nitelikli personel istihdamını gerçekleştireceğiz. İktidarımız döneminde nitelikli personel istihdamına daha fazla önem verdik. Bu bakış açımızla, öğretmen sayısında yüzde 75, hemşire sayısında yüzde 257, doktor sayısında yüzde 92, din görevlisi sayısında yüzde 50, kariyer meslek mensubu sayısında yüzde 351 oranında artış sağladık.

Vatandaşlarımızın kamu personeli alım ilanlarına kolay erişebilmesi için ilanların Devlet Personel Başkanlığı internet sitesinden yayınlanmasını sağladık. Böylelikle, adaylar ilanlara daha kolay, güvenilir şekilde ulaşabiliyorlar.

Kamuya istihdamda da engelleri ortadan kaldırdık. Sosyal devlet olmanın gereği olarak engelli memur kadrolarına yapılacak atamaları genel atama sınırlamasından istisna tuttuk. Son on beş yılda engelli memur istihdamında yaklaşık 9 kat bir artış sağladık. 24 Ağustos 2017 tarihinde en son olarak 2.363 kadroya engelli kardeşlerimizin yerleştirme işlemini gerçekleştirdik. Bu yerleştirme sonrasında engelli memur sayısında 52 bin sayısını aşmış durumdayız. Kamu kurumlarımızın kontenjan açığı, eğitim düzeylerine göre engelli memur talepleri doğrultusunda 2018 yılının ilk çeyreğinde 2.500, son çeyreğinde 2.500 olmak üzere 5 bin engelli kardeşimizi daha kamu kurumlarımıza yerleştireceğiz. 2018 yılı ilk çeyrekteki yerleştirme işlemimizi de Mart ayında yapacağız. Bu konuda yapacağımız bir diğer düzenlemede EKPSS sonuçlarının geçerliliğinin iki yıldan dört yıla çıkarılmasıdır. Bu konuda, engelli kardeşlerimizin bizlerden talepleri, istekleri vardı, geçtiğimiz haftalarda da Sayın Başbakanımız grup toplantımızda açıkladı, bu yönetmelik değişikliğini de gerçekleştiriyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu toprağı vatan yapan kahramanlarımızın emanetlerine daima sahip çıkıyoruz. Bu kapsamda terör mağdurlarının ve yakınlarının kamuda istihdam imkânlarını genişlettik. Görev mağdurlarının yakınlarına kamuda istihdam hakkı sağladık. İktidarımız döneminde 31.454 atama gerçekleştirildi. Bu sayının 21.267'si Devlet Personel Başkanlığımız aracılığıyla son dört yılda gerçekleştirildi. Ayrıca vatanın bütünlüğü ve halkımızın güvenliği için canını feda eden şehitlerimize bir vefa borcu olarak kurum içi yer değişikliklerinde şehit eşlerinin istedikleri yerlere atanmalarını sağlayacak düzenlememizi gerçekleştirdik.

Sosyal hizmet modellerinden yararlanan gençlerimizin istihdamını sağlamaya devam ediyoruz. Bugüne kadar 23 bin kişinin atamasını gerçekleştirdik. Yine, 10 bininin 204 ataması son dört yılda Devlet Personel Başkanlığımız tarafından gerçekleştirildi. Şu anda içinde bulunduğumuz dönemde, kasım ayında hak sahiplerinin atanması amacıyla 3.251 kadro için ilana çıkmış durumdayız, tercih işlemleri tamamlananların yerleştirmelerini de bu ay içerisinde sonuçlandıracağız.

Yine, dünya üzerinde büyük bir ekonomik krizin yaşandığı, Avrupa ülkelerinde kamu çalışanlarının maaşlarında kesinti yapılması ya da işten çıkarma uygulamalarının görüldüğü bu dönemde ülkemiz kamu çalışanları ve emeklilerimizin mali, özlük ve sosyal haklarını geliştirmeye devam ettik. Aile yardımı dâhil en düşük memur aylığını 2017 yılı Temmuz ayı itibarıyla 2.721 TL'ye çıktığını, yine 2017 yılı Temmuz ayı itibarıyla ortalama memur aylığımızın 3.277 TL'ye çıktığını belirtmek isterim. 2002-2017 Haziran döneminde TÜFE'deki artış yüzde 252 olarak gerçekleşirken, aynı dönemde en düşük memur maaşlarında yüzde 593, ortalama memur maaşında ise yüzde 467 oranında artış sağlanmıştır.

Bu yıl yetkili sendika ve konfederasyonlarımızla göreve geldikten hemen sonra gerçekleştirdiğimiz dördüncü dönem toplu sözleşme müzakereleri de mutabakatla sonuçlandı. Toplu sözleşme ile 2018

yılı ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında yüzde 3,5. 2019

yılı ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında da yüzde 5 oranında bir artış sağlandı.

TODAİE ve bünyesinde faaliyetlerimiz, kamu kurum ve kuruluşlarındaki personele yönelik devam ediyor. Bu yönüyle TODAİE Türkiye'de kamu yönetimi anlamında kısa süreli eğitim ihtiyacını sağlayan öncü bir kurum hâline gelmiştir. Farklı konularda 1.131 seminer programı düzenlenmiş, bu programlara 55 bin kişi katılmıştır. 10 yüksek lisans, 2 doktora programı, 1.022 kayıtlı kamu görevlisi ile sürmüştür. Yine, 2017 yılı itibarıyla 32 ülkeden 78 yabancı kamu görevlisi yüksek lisans ve doktora programlarına devam etmektedir. ÇASGEM tarafından da çalışma hayatına yönelik olarak kurumsal ve bireysel gelişime katkı sağlamaya çalışıyoruz. 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde çalışma hayatı konularında 90 eğitim programı gerçekleştirdik. Bu eğitimlere 3.157 kişiyi iş sağlığı ve güvenliği konularında, 52 eğitim programı ile 1.425 kişiyi de farklı konularda eğittik.

Bakanlığımız, faaliyetleriyle ilgili vatandaşlarımızın her türlü soru, öneri, eleştiri, şikâyet ve taleplerini etkin ve hızlı bir biçimde çözmek amacıyla kurulan -benim de çok yakından takip ettiğim, haftalık olarak aldığım ve bazı vatandaşlarımıza geri dönüş de yaptığım- ALO 170 çalışmalarımız var. Ankara, Bayburt, Karaman, Kütahya, Muş, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon illerinde hizmet veriyoruz ALO 170 kapsamında. Kasım 2010 tarihinde hizmete başlayan ALO 170 bilgi hattından 31 Ekim 2017 tarihi itibarıyla 53 milyon 925 bin 456 çağrı karşılanmıştır.

Diğer taraftan, çalışma hayatı ve sosyal güvenlik alanında hedeflerimize ulaşmak için sosyal taraflarla, tüm paydaşlarımızla ortak akıl, istişare ile yenilikçi çözümler üretmeye kararlılıkla devam ediyoruz. 2018 yılında temel önceliğimiz işsizlikle mücadele ve istihdamın artırılmasıdır. Ülkemizin yakaladığı yüksek büyüme oranlarını istihdama yansımasını sağlayacak, işsizlikle mücadele ve istihdamı arttırmak için mesleki eğitim kurslarımızı, iş başı eğitimlerimizi, girişimcilik eğitim programlarımızı daha güçlü ve etkin şekilde yürüteceğiz. Yeni nesil teşviklerle işverenlerimizin ve iş arayanlarımızın daima yanında olacağız. Kadınlarımız, gençlerimiz, engelli kardeşlerimiz öncelikli olmak üzere bu teşviklerden yararlanmalarını sağlayacağız. Profil temelli nitelikli danışmanlıkla iş arayanlarla işverenlerimize daha etkili hizmet sunacağız. İlave istihdam için yeni teşvik uygulamalarımızla ilgili yoğun olarak da çalışmalarımız sürüyor. 2017 yılında başlattığımız millî istihdam seferberliğini inşallah 2018 yılında daha da ivmeli şekilde sürdüreceğiz. İş başı eğitimlerle iş arayanlarımızın daha fazla iş tecrübesi kazanmasını sağlamayı önemsiyoruz. Öğrencilerimizin ve altı aydan uzun süreli işsizlerimizin iş başı eğitim programlarından daha fazla faydalanması ve böylelikle mesleki tecrübe kazanarak iş gücü piyasalarına dâhil olmalarını kolaylaştıracak yeni düzenlemelerle ilgili hazırlıklarımız bitme aşamasına gelmiş durumda, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız.

Sanayi ve turizm sektörü içinden geçtiğimiz dönemde önemli. İstihdam konusunda bu sektörlerimizin çok güçlü potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz, bununla ilgili araştırmalarımızdan çıkan güçlü bilimsel sonuçlarımız var. Bununla ilgili nitelikli iş gücü ihtiyacını işverenlerimizin talepleri doğrultusunda sağlamak için bu alanlardaki programlarımızın sürelerini artırıp daha fazla katılımcıya ulaşacak şekilde güncellemelerimizi gerçekleştireceğiz. İş ve meslek danışmanlarımız aracılığıyla yürüttüğümüz danışmanlık faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Eğitimde ve işte olmayan gençlerimiz atalet içindeki gençlik oranı dediğimiz, şu anda en çok üzerinde çalıştığımız kesimi oluşturuyor. Bu kesimdeki kardeşlerimizin iş gücü piyasalarına girişlerini sağlamaya yönelik yeni uygulamaları hayata geçireceğiz. Eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin eğitime ve istihdama katılmama nedenleri ve çözüm önerilerini içeren analiz raporumuzu hazırladık. Bu kapsamda gençlerin Millî Eğitim Bakanlığı tarafından İŞKUR'a yönlendirilmelerini sağlayacak takip sistemini oluşturuyoruz. 2018 yılında engelli kardeşlerimiz için başlatacağımız destekli istihdam uygulamasıyla ile de engelli istihdamı konusunda daha farklı bir sürecin başlayacağını düşünüyoruz. Özel iş ve meslek danışmanlığı hizmeti vermeye başlayacağız. Özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamıyla ilgili destekleri sürdüreceğiz.

İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak politika geliştirmeye destek olacak bilgi yönetim sistemimiz kurulmasıyla ilgili çalışmalar son aşamaya gelmiş durumda. Sosyal Güvenlik Kurumu MEDULA Sistemi ve Sağlık Bakanlığı veri tabanına entegre olan İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi Yönetim Sistemi ile çalışanlarımızın sağlığının korunması ve iş kazalarının önlenmesine yönelik daha etkin çözümler üretilmesi hedefleniyor. Yeni bir uygulama rehberi hazırlıyoruz iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili. Çalışanların gürültü ile ilgili risklerden korunmalarına ilişkin çalışma rehberimiz, yapı işlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği uygulama rehberi, kule vinçlerinin güvenli kullanımına ilişkin uygulama rehberi, madenlerle ilgili uygulama rehberi, madenlerde metan gazı drenajı uygulama rehberlerinin de hazırlıklarının son aşamaya geldiğini, yakında yayımlanacağını ifade etmek isterim. Tabii, farkındalık artırma çalışmaları, iş sağlığı, güvenliğiyle ilgili önemli. Bu konuyla ilgili tüm paydaşlarımızla etkili, güçlü bir çalışma içerisinde olursak yaşanan kazaların önlenmesi konusunda, yaşanmaması konusunda daha güçlü ilerleme sağlayabileceğimize inanıyoruz. Bu yüzden iş sağlığı ve güvenliği konusunda, iş kazalarının azaltılması konusunda sosyal paydaşlarla ortak çalışmanın önemli olduğunu, bu konuda tüm paydaşlarımızla sorumluluklarımızı yerine getirme konusunda projelerle önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Az önce de ifade ettim, Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Programı'nın uygulanmasıyla ilgili çalışmalarımız var. Özellikle en kötü biçimlerden sayılan, sokakta, sanayide, mevsimlik tarımda çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasıyla ilgili eylem planlarımız tamamlandı. Bununla ilgili yine yerel düzeyde ilgili paydaşlarla ilgili bakanlıklarımızla ortak şekilde hem toplumsal duyarlılığın artırılması, farkındalığın oluşturulması hem bu alanlardaki çalışmaların engellenmesiyle ilgili çok güçlü bir çalışma içerisinde olacağız.

Ulusal İstihdam Stratejisi'yle 2023 vizyonuna yönelik hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. Bu kapsamda, iş mevzuatındaki güvenceli esneklik sağlayan çalışma modellerinin, özel istihdam bürolarının etkinliğinin ve istihdama katkılarının artırılmasına yönelik çalışmaları sürdüreceğiz. Esnek çalışan dezavantajlı gruplara prim gün sayısı ve analık yardımı için daha uygun koşullar sağlayacağız. Esnek çalışanların tespitine ilişkin detaylı bir veri tabanı oluşturarak İŞKUR'un verdiği mesleki eğitimlerden faydalanmaları gerçekleştirilecek. Finans sektöründe engelli istihdamı, turizm sektöründeki yaşanan gelişmelere bağlı olarak yeni programların uygulanması, küçük işletmelerin kayıtlı sektöre geçişini özendirici uygulamalarla çalışmalarımız sürecek.

Mevsimlik tarım işçileriyle ilgili METİP II projemizi hayata geçiriyoruz. 2017 yılında Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, Konya, Manisa, Ordu, Giresun, Düzce'de, 9 pilot ilde prototip uygulamalarımızı yaptık, ikinci boyutuyla ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mecliste görüştüğümüz torba kanunda bu konuyla ilgili önümüzdeki dönemde sahada çok daha işlerimizi kolaylaştıracak bir maddemiz geçti. Bu kapsamda, Mevsimlik Tarım İşçiliği Bilgi Sistemi e-METİP'i kuruyoruz. İçişleri Bakanlığımızla ortak olarak tarım işçilerimizin takibini, izlenmesini sağlayacağız.

Başta emeklilik, sigorta işlemleri olmak üzere sosyal güvenlikle ilgili sunulan kamu hizmetlerinde bürokrasiyi azaltmak için dijitalleşme projelerimizi hayata geçireceğiz.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, iki üç dakika içerisinde ara vereceğim. Artık biraz bütçe büyüklüğü rakamlarına doğru gelirsek.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Tamam.

İlaçta Yerelleşme Projemizi sürdüreceğiz önümüzdeki dönemde.

Başka bir çalışmamız, ev hizmetlerinde olduğu gibi, kolay işverenlik uygulaması. Bu bizim altı aylık eylem planımızda da göreve geldikten sonra yer alan bir konu.

Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek devamlı nitelikteki iş yerleri için iş yeri bildirgesiyle her ay aylık prim ve hizmet belgesi verilmemesini, bunun yerine bir formla tek seferde SGK'ya bildirimde bulunmayı gerçekleştirerek bürokrasiyi azaltmış olacağız.

Yaşlı bakım sigorta sistemimizin teknik ve yasal altyapısını hazırlamaya başladık.

Kamu yönetiminde uzaktan eğitim sistemini yaygınlaştıracak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Sayın Başkan, kıymetli Plan ve Bütçe Komisyonumuzun üyeleri; çalışma hayatının geliştirilmesi, istihdamın artırılması ve sosyal güvenliğin sağlanması amacıyla Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın 2018 yılı mali büyüklükleri hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.

Bakanlığımız bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın 2018 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nda yer alan ödenekleri;

Bakanlığımızın 2018 yılı toplam bütçesi 59 milyar 738 milyon 565 bin TL'dir.

Bakanlığımız merkez ve yurt dışı teşkilatı toplam harcamaları için 353 milyon 245 bin TL ödenek talep edilirken, Bakanlık bütçesinden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına SGK finansman açığı için, işveren prim indirimi için, sandıklara ilişkin teşvik ödemeleri için, işverenlere asgari ücret desteği için olmak üzere 54 milyar 442 milyon TL,

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne cari transferler için, sermaye transferleri için, İşsizlik Sigortası Fonu hazine prim katkısı için olmak üzere toplam 4 milyar 924 milyon TL,

TODAİE'ye cari transferler, sermaye transferleri için 17 milyon 935 bin TL kaynak ayrılması öngörülmektedir.

Devlet Personel Başkanlığı gider bütçesi 31 milyon 978 bin TL, TODAİE'ye gider bütçesi 19 milyon 560 bin TL, gelir bütçesi 19 milyon 560 bin TL, MYK gider bütçesi 26 milyon 362 bin TL, gelir bütçesi 26 milyon 362 bin TL olarak belirlenmiştir.

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; sözlerimi sonlandırırken 2018 yılı bütçesinin ve bu bütçeyle gerçekleştireceğimiz çalışmaların aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, katkılarınızdan dolayı ve sabırlarınızdan dolayı heyetinize şükranlarımı sunuyorum.

Ayrıca bir şeyi de belirtmek istiyorum. Komisyon üyelerimizin odalarına gittiğim zaman çok etkilendim. Yaptığımız faaliyetler kapsamında, İŞKUR'un Elâzığ Kovancılar'da mesleki eğitim kurslarındaki kursiyerlerimiz, kadın kursiyerlerimiz tarafından elleriyle hazırlanmış ufak hediyelerimiz var. Özellikle bakır işlemeciliği erkek mesleği olarak biliniyor. Bu alanda kadınların orada gerçekleştirmiş olduğu çalışmaları sizlerin de görmesini, bu anlamda kurslarımızın ne kadar önemli işlevlere sahip olduğunun bir kez daha herkesçe paylaşılmasını arzu ettik. Hanımlarımızın da selamı var.

BAŞKAN - Sayın Bakanımıza teşekkür ederiz. Aleykümselam. Nazik hediyeleriniz için de teşekkür ederiz.