Sayın Akar...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, bu aynı mesele, TOKİ'de de biraz evvel görüştük. Sonuçta bir maliyet hesabıyla götürü veriliyor işler. Diyelim 10 milyon TL'ye verilen bir işin daha sonra geçici kabulünü yapmak için eksikler tespit ediliyor, eksiklerin de yasa gereği yüzde 5'i geçmemesi gerekiyor. İşte 9 milyon TL'lik bir işin yüzde 5'i ne yapıyor? 450 bin TL yapıyor. Bakıyoruz Sayıştay raporlarına, eksiklikler tarif ediliyor ve 450 bin TL'ye bağlanıyor. Sonra bir başkasına bakıyoruz yine aynı şey var, bir başkasına bakıyoruz yine aynı şey var. Sonunda hesap kitap yapılıyor bu ilave işler için. O 450 bin TL'lik yüzde 5'lik kısım yüzde 13'lere, 14'lere çıkmış ve TOKİ'de bu ortalama yüzde 10 ile 15 arasında bir rakama tekabül ediyor. Sizin rapordaki detayları incelemedim ama konuyu bildiğim için söylüyorum yani kanuna arkadan dolanılıyor. Biliyorlar ki ben bu geçici kabulü yapamam, eğer yüzde 6 eksik gösterirsem, eksik, tamamlanmamış işi gösterirsem bu geçici kabulü yapamam diyor. Dediği için de ne yapıyor? Yüzde 5'lik kısmına bağlıyor. "Ama ne yapalım ya, sonra ortaya çıktı işler." denip yüzde 13'lere, 14'lere çıkıyor bu rakam. Bu doğru değil, bunun düzgün yapılması gerekiyor. Kanunlar yapılıyorsa bir nedeni vardır, yüzde 5 konulmasının nedeni vardır ve geçici kabulü yapılan işlerde de birçok problem çıkıyor bu nedenden dolayı. Yani bunun özellikle TOKİ'de ve bu kurumda dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi. Bana göre, kanuna arkadan dolanmak bir suçtur yani Sayıştay aslında burada bir suç unsurudur. Eğer birincide, ikincide, üçüncüde hep bu yapılmışsa, hiçbiri yüzde 5'e bağlanmamışsa, sonuçta yüzde 5'in üzerinde ödemeler yapılmışsa suç işleniyor demektir, doğru tespit yapılmadığı için.

Bana göre, bir zimmet suçu işleniyor burada, belki şeyine geçirilmiyor ama geçici kabulü yaptığı için bir zimmet suçu işlendiğini düşünüyorum. Bunun düzeltilmesini rica ediyorum. Yani bir daha gelirken, biz burada olur muyuz olmaz mıyız, ama bunların her biri...

BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Bulunursun inşallah.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, önemli değil ama bizim...

BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Senden iyisini mi bulacaklar?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim, sağ olun.

Bunlara dikkat etmenizi rica ediyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Gerçi Ziver Bey'e söz verdik fazla konuşmayacağız diye ama çok yorulduk, gerçekten de yorulduk arkadaşlar. Bu kadar arkadaş bir emek sarf ediyor, gerçekten Sayıştay üzerinden denetlemeye çalışıyoruz. Size yönelttiğimiz tüm suçlama demeyeyim ama tüm ihtarlar veya gördüğümüz olumsuzlukların tümü bizim kamuoyundan veya gelişigüzel duyduğumuz şeyler değil, Sayıştay raporları üzerinden bunu yapmaya çalışıyoruz.

Burada gördüğüm, bu gelir paylaşımı sistemindeki gördüğüm en büyük usulsüzlük, bana göre usulsüzlük, ekspertiz değerlerinin doğru tespit edilmediğidir. Bunu da her yerde örnek veriyoruz, Ataşehir konusunu örnek veriyoruz.

Bakın, sizin bu projelerin satış toplamına "39 milyar 164 milyon" dediniz, "şirketimizin payı da 12 milyar 421 milyon" dediniz. Baktınız ortalamasına, yüzde 30'luk bir gelir paylaşımı görüyoruz orada sonuç olarak.

Şimdi, ben size bir soru sormak istiyorum: Ataşehir'de 5 dönümlük bir yerinize, 10 dönümlük bir yerinize bir müteahhit firmaya şahıs olarak yüzde 30 gelir paylaşımı yöntemiyle verir misiniz? Ya da işte ne bileyim, Torunlar'a -kaç liraya verdiğinizi bilmiyorum ama- ya da diğer İstanbul'un merkezî bir yerinde yüzde 30'la bunları verir misiniz? Vicdan var burada ya, yani yüzde 70'e verilen, yüzde 70'e kadar çıkan yerlerde şahıs arazileri, inşaat için verildiğinde yüzde 70'e kadar çıkan... Kentsel dönüşümde de böyle oldu, yüzde 50'nin altında yok kentsel dönüşümde o bölgelerde ama bizim kurumlarımız bunları yüzde 30'a yakın, yüzde 30- 35'lik bir gelir paylaşımı yöntemleriyle vermiş. Bu yazıktır diyorum yani vicdan sahibi insanın bunu yapmaması, insanların bunu yapmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü burada herkesin hakkı olduğunu düşünüyorum. Bunu önemsiyorum, dediğim gibi, yüzde 5'lik olayı da önemsiyorum, olmaması gerektiğine inanıyorum. İhalelerinizi de 21/b'ye veya 22'ye göre değil de normal Kamu İhale Kanunu'nun size vermiş olduğu acil durumlar dışındaki, davet usulü dışındaki normal açık ihaleleri yaparsanız devletin daha çok kazanacağını, sizlerin daha çok kazanacağını düşünüyorum. Böyle yapmanızda da fayda olduğunu görüyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.