KOMİSYON KONUŞMASI

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, İçişleri Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, değerli gazeteciler; hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Kadim bir medeniyetin evlatları olarak iki bin yılı aşkın devlet geleneğine sahip bir milletiz. 2018 yılı bütçe teklifini görüşmekte olduğumuz İçişleri Bakanlığı da ülkemizin en köklü geleneğine sahip kurumlarının başında gelmektedir.

Devletin en temel birçok görev ve sorumluluğunu üstlenen bu Bakanlığımız fevkalade geniş bir çalışma alanına sahiptir. Güvenlikten nüfusa, mahalli idarelerden sahil güvenliğe kadar; illerde valiler ve ilçelerde kaymakamlar aracılığıyla diğer birimlerin koordinasyonundan, sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesine çok geniş bir yelpazede vazife yapmaktadır. Bir bakıma vatandaşlarımızın hayatlarının her safhasına sirayet etmektedir. Buna bir de son yıllarda mülteci, sığınmacı meselesi eklenmiştir.

Değerli arkadaşlar, herkes bilir ki, İçişleri Bakanlığının temel görev alanları içerisinde yer alan kamu düzeni ve güvenliği bağlamındaki ana gündemi terördür. Yine, malumdur ki, uzun yıllara yaygın, huzur ve güvenliğimize, birlik ve beraberliğimize kasteden PKK, DEAŞ ve en az onlar kadar tehlikeli, aynı odağa hizmet eden FETÖ'nün terör saldırılarıyla mücadele etmekteyiz.

Eski bir mensubu olmaktan her daim iftihar ettiğim Bakanlığımız, demokrasi, hukuk devleti ve sivil seçilmiş iradenin yanında durmaktan asla taviz vermemiştir. Tabii, buna bağlı olarak da, mücadele azim ve kararlılığıyla şehitler vermiş; ama ihanet şebekelerine asla ve kata geçit vermemiştir. Bilindiği üzere, FETÖ'nün alçak darbe girişiminde 250 vatandaşımız şehit düşmüştü. Bu noktada, aziz şehitlerimize özel bir paragraf açmayı vazife biliyorum. Hain terör örgütleri ile büyük bir fedakârlık ve azim içerisinde mücadele ederken şehit düşen tüm kahraman güvenlik güçlerimizi, vatandaşlarımızı minnetle anıyorum, Allah hepsini rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın. Tabii, gazilerimizi de unutmuyoruz, onlar bizim şeref sayfalarımızdır, kendilerini hep minnetle, şükranla anacağız.

İçişleri Bakanlığımız birimleri, millî birliğimize, beraberliğimize ve huzurumuza kastetmiş terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele gerçekleştirilerek devletin gücünü göstermiştir ve göstermeye de devam edecektir.

Yapılan operasyonlar sonucunda, toplum güvenliğini olumsuz etkileyen terörle iltisaklı illegal yapılanmaların cesareti kırılmış, kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok girişim, yapılan operasyonlar sayesinde önlenmiştir.

Milletimizin huzur ve esenliğini, ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini amaçlayan bu mücadeleler askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, köy korucularımızla çok daha sıkı bir koordinasyon içinde yürütülerek başarıya ulaşacak ve ülkemiz ayağındaki terör prangasından kurtulacaktır.

Bakanlığımız terörle mücadeleyi de kapsayan bu güvenlik hizmetlerini Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı vasıtasıyla yürütmektedir.

Değerli arkadaşlar, Emniyet teşkilatımız kamu düzenini bozan, insan hayatı için tehlike arz eden her gelişmeye karşı mücadelede azimlidir. Sosyoekonomik ve siyasal düzeni olumsuz yönde etkileyen, toplum huzurunu bozan bütün suç örgütlerine karşı mücadeleyi başarıyla sürdürmektedir. Bundan millet olarak duyduğumuz memnuniyetin haddi hududu yoktur.

Emniyet teşkilatımız, memnuniyetle ifade edelim ki, Sayın Bakanımızın da sunumunda işaret ettiği üzere, çağın gerektirdiği imkânlara sahip olan ve ileri teknolojiyi başarıyla kullanabilen bir güvenlik teşkilatı hâline gelmiştir.

Ülkemizin yüzde 91'lik alanı jandarma görev ve sorumluluk bölgesindedir. Askerî bir güvenlik ve kolluk kuvveti olan Jandarma Genel Komutanlığımızın da vatan toprakları üzerinde görev yaptığı her noktada, emniyet ve asayişiyle kamu düzeninin korunmasını sağlamak; mevzuatla verilen mülkî, adlî ve askerî görevleri yerine getirmek; terör, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele etmek gibi kanunların öngördüğü diğer bütün görevleri yerine getirme azim ve kararlığı içerisinde olduğunu görüyoruz.

İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilgili yapılan düzenlemelerle modern hukuk devletlerinde olduğu gibi tüm iç güvenlik teşkilatları, sivil seçilmiş iradenin emrine verilerek darbe artığı antidemokratik uygulama ve görüntüye son verilmiştir. Bundan böyle, vesayetçi anlayışların, en çok ihtiyaç duydukları Jandarma teşkilatı bütünüyle millî irade temsilcilerinin emir ve kontrolündedir. Böylece Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları asli görevini yapmak üzere yeniden yapılandırılmıştır.Memnuniyetle ifade ediyoruz ki, 12 Eylül cuntasının hazırladığı Jandarma Teşkilat Kanunu'ndaki tüm antidemokratik maddeler birer birer ayıklanmıştır.

Devletimizin terörle mücadele kapasitesini artırmak adına yapılan en önemli kurumsal reformlardan biriside hiç kuşkusuz, İçişleri Bakanlığımıza bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının kurulmuş olmasıdır. Müsteşarlığın kurulmasıyla birlikte terör sorunu, çok boyutlu bir bakış açısıyla ele alınmakta ve bilimsel verilerden hareket edilerek, kapsamlı politika ve stratejiler geliştirilmektedir. Müsteşarlık farklı disiplinlerden pek çok uzman ve akademisyenle birlikte, terör sorununun çözümüne dönük politika ve stratejiler geliştirme görevini yerine getirmektedir.

Gündemde olan kayyum atanan belediyeler konusuna değinirsek; kayyum atanan belediyeler halka hizmet yerine terör örgütüne hizmet etmişlerdir. Kendi görev alanında yer alan sokak ve caddelere çukurlar kazan teröristlere göz yummuşlardır, desteklemekten geri durmamışlardır. Vatandaşlarımıza hayatı zehir eden, insanların seyahat özgürlüğünü engelleyen bu yollar devletin imkânlarıyla yeniden yapılmıştır. Belediyeler kendi sorumluluk alanındaki yolları tahrip eden herhangi bir teröristten şikâyetçi olmamış, iş makineleri kendilerinden habersiz kullanılmış yalanına sarılmışlardır. Yaptıkları toplu sözleşmelerde işçi ve memurun maaşlarından rızası olmadan paralar kesilerek terör örgütü yandaşı derneklere aktarılmıştır. Alçak saldırılarda milletin evi arabası, dükkânı cayır cayır yanarken bir itfaiye gitmemiş; polis hem teröristlerle mücadele etmiş hem de TOMA'larla yangınları söndürmüştür.

Değerli arkadaşlar, son dönemde Türkiye'nin artan ekonomik gücü ve istikrarı, ülkemize yönelik göç hareketleri için bir çekim unsuru oluşturmaktadır. Yakın bir zamana kadar transit ülke olarak nitelenen Türkiye, artan ekonomik gücü ve istikrarıyla göç hareketleri açısından hedef bir ülke hâline gelmiştir. Kuşkusuz iyi bir göç yönetim sistemi için kurumsal yapılanma hayati öneme sahiptir. Ülkemizde göç alanındaki kurumsal yapılanmaya duyulan ihtiyaç İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kurulan Göç İdaresi Genel Müdürlüğüyle giderilmiştir. Yeni kurulmuş olmasına rağmen Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ilk sınavını Suriye krizi gibi zorlu bir konuyla vermiştir.

İftiharla söylüyoruz ki, Türkiye, bugün 3 milyona yakın Suriyeli sığınmacıyı misafir etmektedir. Türkiye, Suriyeli sığınmacılara sunduğu yüksek standartlar bakımından, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası camiada öncü ve model bir ülke konumuna ulaşmıştır.

Değerli milletvekili arkadaşlar, İçişleri Bakanlığımız, Ankara merkezde önemi ve işlevi pek öne çıkmamakla birlikte Anayasa'mızın belirlediği çerçevede 81 vilayetin tamamında, ülkenin her karışında sürekli kesintisiz hizmet veren, merkezî hükûmetin taşra uzantıları olan valilikler ve kaymakamlıkların Bakanlığıdır. Bu sebeple sadece güvenlik ve huzurun teminatı değil, yerine göre susuz köye su götüren, soğukta üşüyen bir aileye yardım elini uzatan, hasılı bu millete devletin her türlü imkânını ulaştırmaya çalışan bir teşkilattır.

Sözlerime son verirken, masanın her iki tarafını da bilen mülki idare amiri kökenli biri olarak mülki idare amirlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi hususuna değinmek istiyorum Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Son on beş yirmi saniyeniz, buyurun.

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Bitmek üzere Başkanım.

Meslektaşlarımızdan bize ulaşan istekleri size iletmek istiyorum.

Mülki idare tüm idarenin amiridir, anasıdır. Bugüne kadar tarihî birikimi ve gelenekleriyle diğer idari birimlere daima örnek olmuş, yol göstermiştir. Yetiştirdiği devlet adamlarıyla modern ve müreffeh Türkiye'nin inşasında daima en önde yerini almıştır. Mülki idare amirlerinin yaptıkları görevin önemi aldıkları maaşla asla ölçülemez. Bu meslek zengin olmak için yapılmaz, gönül işidir. Bu millet için yüreği atmayan insanın yapacağı iş değildir. Buna en somut, en net örnek, vatan hainlerinin katlettiği Kaymakamımız Muhammet Fatih Safitürk'tür; rahmetle ve minnetle anıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Başkanım, bitmek üzere.

BAŞKAN - Lütfen toparlayın, rica ediyorum.

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Mülki idare amirleri geçmişten beri, kendi eşiti ve dengi olduğunu düşündükleri diğer meslek gruplarından oldukça düşük maaş almaktadırlar. Bu meselenin çözülmesi için sayıları toplam bin civarında olan 1'inci sınıf mülki idare amirlerinin maaşlarının 1'inci sınıf hâkimlerle aynı duruma getirilmesi yeterli olacaktır.

Taşrada devletin, hükûmetin ve ayrı ayrı tüm bakanlıkların temsilcisi olarak kendilerine verilen görevleri özveri ve gayretle fiilen 7 gün 24 saat yerine getiren mülki idare amirlerinin yetki, görev ve sorumlulukları ile özlük hakları arasında bir denge kurulacağı konusunda İçişleri Bakanlığımızca gerekli çalışmaların yapılacağına inancımız tamdır.

Sayın Bakanım...

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Ama teşekkür etmek zorundayım, iktidar partisi vekilleri bu kadar konuşmaz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkanım, o kadar tolerans gösterin yani.

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Bitmek üzere hem eski bir mülki idare amiri olarak konuşuyorum ve çok konuşmuyorum Başkanım, bilirsiniz. İbrahim bana beş dakika verir.

MUSA ÇAM (İzmir) - Aynen katılıyorum, destekliyoruz Sayın Kavaklıoğlu.

BAŞKAN - Arkadaşlar, zaten şu an geride Komisyon üyemiz 4 milletvekilimiz, onların dışında zaten hiç kimseye söz vermeyeceğim, söz talepleri kapandı ve siz de toparlarsanız devam edeceğim.

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Tamam, bitiyor Başkanım.

Sayın Bakanım, bu mülki idare amirlerinin özlük haklarıyla ilgili Plan ve Bütçe Komisyonunda üçüncü konuşmam, Genel Kurulda da en az 5 kere konuştum. Sizlerle birkaç sefer bir araya geldik, sizden önceki Bakanımız Efkan Ala Bey'le bir araya geldik ama bir netice çıkmadı. Arkadaşlarımızın büyük bir beklentisi var, bu konuda somut bir adım bekliyoruz.

Bir konuda teşekkür etmek istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Kavaklıoğlu, siz mülki idareden geliyorsunuz, bunu Sayın Bakanımızla baş başa konuşmanız lazım, burada değil.

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Burada kayıtlara geçsin istiyorum Başkanım. Bir konuda teşekkür etmek istiyorum. Niğde Hükûmet Konağı Projesi'ne verdiğiniz destekten dolayı. İl Emniyet Müdürlüğü hizmet binasının yapımına verdiğiniz destekten dolayı çok teşekkür ediyorum.

Bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, hepinize saygılar sunuyorum.