| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı b) Karayolları Genel Müdürlüğü c) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .11.2017 |
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli hazırun; sabahtan itibaren oldukça detaylı olarak bir sunum ve arkasından da değerlendirmeleri takip ettik. Ben mükerrer bir değerlendirme içine girmeden burada tespit ettiğim başlıkları sizlerle paylaşmak dileğindeyim.
Öncelikle tabii, ülkemizdeki ulaştırma alanında ortaya çıkan olumlu gelişmeler ve bunda emeği geçenleri ben de kutlamak isterim. Ama tabii, bu gelişmeler ve sonrasında ortaya çıkan sonuçların içerisinde eğer bazı olumsuz başlıkların yani yapılan işin ve iş şeklinin veyahut oradaki tercihlerin, yaptırılan kişilerin, yaptırılış şeklinin ve buradaki büyük montanlı rakamlar üzerinden ortaya çıkan bana göre "şaibe" diyebileceğim ama şaibeyi ve şaibe sonrasındaki gerçeği ortaya koyacak doğru adımların atılması noktasındaki eksiklerin de altını çizerek bazı konuları paylaşmaya devam etmek istiyorum.
Şimdi, Sayın Bakanım, ben faaliyet raporunuzu inceledim. Şöyle bir baktığımız zaman -şöyle ilk iki, üç sayfasına bakıyorum- rakamlar verilmiş ama rakamlar arasında hem yıllar arasındaki karşılaştırma imkânı veya o karşılaştırmadaki doğru sonuca varma imkânını tanıyan hem de miktar, daha doğrusu birimler açısından baktığınızda farklılıklar var.
Bunlardan birincisi, ilk başta hemen söyleyeceğim, "Yatırımların Sektörel Dağılımı" diye bir tablomuz var. Bu tabloya baktığınızda, 362 milyar TL olarak gözüken bir rakamla karşılaşıyoruz. Ama hemen birkaç sayfa ilerisine gittiğimiz zaman, bu "Yatırımların İstihdam Üzerindeki Etkisi ve Gayrisafi Millî Hasıla Üzerindeki Etkisi" başlığını incelerken orada da "İstihdam Etkisi" kalemine baktığımda orada da yatırımların birincisi, ilki 2003-2017 arasında Türk lirası bazında 362 milyar olarak verilmiş; sonra "Yatırımların istihdam etkisi" diye baktığımızda 2003-2016 yıllara için milyar dolar olarak verilmiş ve baktığınızda işte toplam 144 milyar dolar. Diğer tarafta kur açısından ve alt, işte kara yolları, demir yolları, hava yolları, denizcilik diye baktığınızda tam bir kakofoni var; kur açısından, ortalaması açısından, yıllar açısından...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sonra cevap vereceğim ama hakkınızı helal edin, sözünüzü kesmeyeyim. Baştan bu ikisinin niye böyle farklı olduğunu özellikle üzerine basarak arz ettim.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ben duymadım, kusura bakmayın.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Siz ya yoktunuz ya duymadınız. Anladım, açıklarım.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ben yoktum, onun için, belki geç geldiğim içindir ama böyle bir farkın olması değerlendirme açısından baktığınızda bir şey çıkartıyor.
Diğer taraftan, yine, bu devam eden yatırım projelerindeki harcanan kısma bakıyorum, bu harcanan kısım ve tamamlanan rakam arasındaki tahakkuk-tahsilat rakamları mıdır, onu değerlendirmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
Diğer taraftan, genel bütçe büyüklüklerine baktığımda, ben Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun görevlerini ve üstlendiği -hele hele bu dönemdeki- ağırlıklı sorumluluğu çok önemsiyorum. Çünkü AGİT toplantılarına katılıyoruz Türkiye parlamenteri olarak. Geçtiğimiz yıllarda iki konu konuşulurdu, biri enerji güvenliği, biri gıda güvenliği; ağırlıklı olarak bunlar gündemdeydi ama son zamanlarda bütün dünyanın önünde siber güvenlik var ve bunun için bütün ülkeler kendi açısından tedbirler alıyor ve bu tedbirlere bağlı olarak da ortaya koydukları projeleri var. Ama Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bakıyorum, geçtiğimiz seneki bütçe ödeneği içindeki yatırım payı ile 2018'deki bütçe ödeneği ve onun içindeki yatırım payı arasında da önemli bir geriye gidiş olduğunu görüyorum. Bunun sebebi nedir? Yani bütün yatırımlar tamamlanmış mıdır ve bundan sonraki süreçle ilgili beklentiler nedir, onu merak ediyorum. Çünkü baktığınızda bu uluslararası siber saldırı istihbarat ağı ATLAS'ın raporları var. Özellikle eylül ayına bile baktığınızda, siber saldırıların başta Türkiye, ki 1'inci sırada Türkiye geliyor. Türkiye'ye saldıran, saldırının gerçekleştiği ülkeler açısından da baktığınızda, ülkelerde yani 1'inci sırada Amerika geliyor, arkasından Hollanda geliyor ve böyle böyle devam eden ülke sıralamaları var. Önümüzde de teknolojik öncülüğü olan yerlerden gelen birtakım olaylar. Bu konuda ben daha etkin, daha detaylı bir çalışma olması konusunda uyarmak isterim.
Diğer taraftan, teknoloji ve internet, daha doğrusu bilgi sistemleri üzerinden gidersek, şimdi biz en pahalı interneti kullanan, daha doğrusu yükleme açısından baktığınızda sınırları olan, hatta sınırı aştığınız zaman yeni ödemelerin gündeme geldiği bir karşılaştırma içindeyiz. Yani Romanya bile bizden daha düşük, hem daha fazla yükleme imkânı olan ve kullanma olan bir ülke. Bu konuda da son torba yasada bir de vergi artışı söz konusu oldu. Yani en fazla dönemde... İşte en çok kayıp buradan oluşuyor diye üzerine gidilirdi ama buradaki kullanıcı açısından, hele hele bugünkü şartlarda karşımıza çıkan sonuçlarla baktığınızda bugünkü şartlarla değerlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Şimdi, ben Sayıştay raporlarında -tabii tek tek "Şunlar, şunlar olmuş." diye söylemeyeceğim ama- bulduğum bulgularla yani Sayıştayın ortaya koyduğu bulgular ve sonuçlar ile bir taraftan da diğer bağlantılı olarak ortaya çıkmış olan bulguları iyi karşılaştırıp neticede çözüm üreteceğiz mi? Çünkü burada yapılması gereken ve uyarıcı olan konular aslında tabii, sonucu doğruya götürmek içindir.
Şimdi, başlangıç ödeneği ve gerçekleşenler açısından baktığınızda yüzde 100'lerin üzerine çıkan oranların bu sene geriye gittiğini görüyorsunuz ama burada diğer bir tespite bakıldığında, işte ihalesi tamamlanmış olan kişilerin yeni ihalelerdeki fiyat tespitini ortaya koyacak analiz raporlarının eksikliğinden tutun, burada doğru fiyatlandırmayı ortaya koyacak olan raporlama ve çalışmalarda eksiklik olduğunu görüyoruz. O zaman, tamam, geçmiş yıllara göre performanstaki tahminlerdeki iyileşme olsa bile tahminleri doğru yapacak alt kriterlerdeki eksikliklerin hâlâ devam ettiği, bunun kimisinin teknolojik, yazılım eksiklikleri, kimisinin belgeleme eksiklikleri, bazen bakıyoruz -şimdi geneli o kadar yoğun ki ben başlık başlık saymayacağım- muhasebeleştirme eksiklikleri ve kimi zaman da şimdi karşımıza çıkan tablolarda burada bize işaret eden bir başlık var.
Bakın, burada sizin verdiğiniz hizmetlerde fiyat farkı, teminat mektubunda eksiklik olduğunu dile getiren veya teminat mektuplarıyla ilgili zamanı geçmiş teminat mektupları olduğunu vurgulayan, iki sene, 2016'nın tespitleri var.
Bugün görüyoruz ki, yine torba yasada biz "kefalet sigortası" diye bir sigorta getirdik ve o kefalet sigortası da nedir? Teminat mektupları, yani gayrinakdi kredilerde artık portföyünün limitine gelenlerin kamu ihalelerinde sigorta kefaletinin kullanılma imkânını getiren bir yasal düzenleme yapıyoruz. Şimdi, neden? Ve eğer böyle bir ihtiyaç varsa veyahut bu teminat mektuplarıyla ilgili ortaya çıkan sorunlar varsa bunların bu zamana kadar beklemek yerine alternatif garanti... Çünkü devlet garantör oluyor ama kendisini garantiye alacak işlemlerde daha zayıf kalıyor gibi bir görüntü ortaya çıkıyor.
Şimdi, tabii, bu pazarlık usulüyle ihale konusu da çok tartışıldı, bu konunun Genel Kurulda da görüşmeleri gensoru içeriğinde yapıldı ama ortada olan bir tespit var ise ve işte kanuni olarak bir Kamu İhale Kanunu var ve onun da alt maddelerinde tanımlanmış sınırlar var ise, bu sınırlar eğer baktığınızda uygulanmıyorsa, gerekliliğin tam ihtiyacın açıklaması olmuyorsa veya geçen sene 6 milyarlık bir pazarlık usulündeki ihale bu sene 16 milyara çıkıyorsa ve burada da kişiler üzerinde yoğunlaşma söz konusu oluyorsa, kaldı ki Sayıştay tespitlerinden hukuk biriminin de teyidi alınıyorsa oturun bence şapkayı bir önünüze koyun, "Biz nerede hata yapıyoruz?" diye defa defa defa tekrar düşünün diye uyarmak istiyorum.
Şimdi, diğer taraftan baktığınızda biz bu seneki bütçemize bu kamu-özel iş birliğinden gelen yükümlülüklerden dolayı 6,2 milyarlık bir bütçe koyduk ama bunun kara yollarıyla ilgili olan, daha doğrusu köprü, yol ve size düşen kısmı 3 küsur. Şimdi, bizim yıllık bütçe açığımız 65 milyar civarında olarak bekleniyor 2018'de, böyle baktığınızda genelde bütçe açığının yüzde 10'una, özelde de size tekabül eden bütçe açığının yüzde 5'ine karşılık gelecek bir oran burada garantiden bütçeye düşen oran. Şimdi, bakın, Türkiye'de yüzde 12'lere ve hatta üstüne çıkmış olan bir faiz yükü var ve burada bu projelerin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tamaylıgil, iki dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Tamam.
...alternatif maliyetleriyle beraber yükünü hesap ederken lütfen bugün kamunun üzerindeki borç ve ona karşı olarak bütçe açıklarını -ki biz çifte açık veriyoruz şu anda- oluşan yükü de değerlendirerek maliyet hesaplarınıza bunu da dâhil etmenizde fayda olduğunu düşünüyorum.
Sayın Bakanım, şimdi, İstanbul'da banliyö trenleriyle ilgili 2013 yılından itibaren bir yenileme oldu. Bunun, yenilemenin iki yıl süreceği dile getirildi ama yüklenici -yine firmaya bağlı olarak karşımıza, işte- firma sorumluluğunu yerine getiremedi ve hâlâ devam ediyor. Bir, Halkalı- Sirkeci, Haydarpaşa-Gebze hattının banliyö sorunu var. Çalışmaların olduğunu görüyorum.
Bir de şunu söylemek istiyorum: Tabii, entegre bir ulaşım çok önemli. Bugün bu yatırım kalemlerini okurken bakıyorum yine kara yolları genel yatırımların yüzde 80'ini almış. Benim kara yolu düşmanlığı gibi bir şeyim yok ama Türkiye'nin üç tarafı denizle çevrili, denizin altından tüp geçit, üstünden köprü yapıp denizin üstünü kullanmıyoruz. Yani bugün Karadeniz'e baktığınız zaman yıllar önce İstanbul'dan Karadeniz'e, Trabzon'a, Samsun'a, Hopa'ya gayet güzel gemi seyahatiyle gidiş vardı. Bu neye imkân tanıyordu? Hem ticarete hem de turizme imkân tanıyordu veya Ege açısından düşündüğünüzde... Bugün bunlar yok. Uluslararası açıdan düşündüğünüzde de entegre bir ulaşım sisteminin kurulması olmazsa olmaz. Ama baktığınızda biz bu entegrasyondaki fayda, maliyet ve zaman kavramlarını, yolcu ve yük açısından hangi korelasyonda hangi doğru hesaplamayla kullanıyoruz, bu da bir soru işareti. Ben banliyö trenlerinin geleceğini ve buradaki hedefi sormak istiyorum.
Bir sorum da şu: Malum, asrın projesi diye bir sayfa koymuşsunuz faaliyet raporuna ama bir Kanal İstanbul projesi var. Bu üçüncü köprü söz konusu olduğu zaman Başbakanlıktan bir genelge yayınlanmıştı, aman Allah'ım, neler neler getirmişti ve içerisinde askerî alanlar, işte imar planları, kamulaştırma, birçok konuyu da beraberinde işleyen bir genelgeydi. Şimdi, tekrar bu Kanal İstanbul söz konusu olduğu zaman burası hem iyi su açısından baktığınızda hem tarihî kalıntı açısından hem çevre açısından hem tarım arazileri açısından baktığınızda çok hassas olan bir bölge. Tam olarak zaten şey hattı belli midir belli değil midir, onu bilmiyorum ama yapılacak düzenlemelerde bir kere bu başlayacak mı? Bu düzenlemeler üçüncü köprü gibi etrafında imardı, işte ağaçtı, tamamen yıkarak "Biz köprü yaptık, yerine gelmeyecek." şekilde veya "Havaalanı yaptık, gelmeyecek." şekilde mi yapılacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Son iki kelime söyleyeceğim.
BAŞKAN - Buyurun.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Bir de tabii bu Kanal İstanbul'un, hele hele bugünkü dünyada yaşanan finansman sorunu, bugün Türkiye'deki gelinen işte kur seviyesinden enflasyona olan sorun ve "İlla yapacağım." diye bastırarak karşımıza çıkacak olan acaba bir Varlık Fonu mudur? İşte, duyuyorum -benim bölgem de orası- Çinliler buraya talip, işte burayla ilgili ihale hazırlanıyor, şu olacak, bu olacak ama burada Varlık Fonu'yla beraber bir finansman modeli işleyecekse orada çıkacak karşımıza sorunlar, diğer taraftan değerlemesi çünkü stratejik açıdan da çok önemlidir kime ne şekilde nasıl bir işletme yapılacağı.
Ben gösterdiğiniz zaman açısından, bana gösterdiğiniz açıklık için teşekkür ediyorum.
Size de çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Türkiye'nin ekonomisi, Türkiye'nin geleceği, Türkiye'nin gerçekten kalkınması için Bakanlığınızın işlev ve çalışmalarına çok ihtiyaç var ama lütfen buradaki uyarıları da gelecek olan, yarınlar için önemli gördüğümü söyleyeyim ve bizim Merkez Türkiye Projemizin bir farklı örneğini de faaliyet raporunda gördüğüm için de sizi de tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tamaylıgil.