KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İç önerilerden 40 ve 41'in de üst önerilere taşınmasını ben öneriyorum.

BAŞKAN - Onunla ilgili olarak öneride bulundunuz ama Sayın Sarıbaş, bir önerge verilmesi mi gerekiyor bununla ilgili?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Yok, sözle verdiğimiz zaman yeterli, biliyorsunuz.

BAŞKAN - Önce bu ilgili iç önerilerden 40'ıncı maddenin gündeme alınıp alınmayacağını oylarınıza sunuyorum...

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Ama önce bir okumanız gerekiyor.

BAŞKAN - Bir dakika...

Gündeme alınıp alınmayacağını ben önce oylayayım, eğer alınırsa okutalım, alınmazsa...

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Bilmeden nasıl alacağız?

BAŞKAN - Tamam, yani burada siz öneride buluyorsunuz...

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Okutmadan nasıl bileceksiniz efendim? İnsanlar ne diye havaya kaldıracaklar o elini?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, tabii ki mecburen 40 ve 41'inci maddeler iç önerilerde kabul edilmediği için oradan başlamak istiyorum. Özellikle de kamuoyunda çok tartışılan ve Türkiye Cumhuriyetini de çok yakından ilgilendiren bir konu olduğu için aslında...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Aliciğim, müsaade edersen bir şey diyeceğim. Buradaki şey Atatürk Orman Çiftliği'nde yapılan bina mı bu 351 milyon?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Dinlersen söyleyeceğim ağabey, tamam.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bir dakika, yani 351 milyon liraya ihale edilen Atatürk Orman Çiftliği'ndeki yer mi?

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Sayın Başkanım, Beştepe'deki.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Ağabey, dinle ben söyleyeceğim, Allah Allah!

BAŞKAN - Evet, aslında Sayın Sarıbaş'ın konuşmasını ve yapacağı, yönelteceği sorular varsa onları dinleyelim, diğer arkadaşlarımızın da sorularını alalım, daha sonra da topluca hepsini Sayın TOKİ Başkanı cevap versin.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Aynı şeyi bahsedeceğiz ağabey.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Sarıbaş, devam edin.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Onun için, buradaki kamuoyunun ve hepimizin geleceği bir konuydu. Bu, diğer konulardan farklı değildi ama gündeme alıp tartışsaydık burada bence KİT Komisyonundaki tüm Parlamentodaki milletvekillerimiz açısından da çok iyi olacağına emindim, onun için önerdim çünkü biz burada istesek de istemesek de, tartışsak da tartışmasak da, bugün de tartışmasak, yarın da tartışmasak, öbür gün de tartışmasak bu ömür boyunca çocuklarımız tarafından da tartışılacak bir konu. Onun için hiç bundan kaçışımız yok ve bu konuda da bir 2008 yılında çıkartılan 4734 sayılı Yasa'da özellikle bu Yasa çıkarıldıktan sonra ve Türkiye'de Atatürk Orman Çiftliği içerisinde dünyada benzeri görülmemiş bir saray inşa ettik. Bu saray, yine sabahtan beri konuştuğumuz Türkiye'nin fakir fukarasının konut yapması, deprem gömlekleri yapan bir TOKİ tarafından da inşa edilmiştir. Onun için sorularımla ilgili burada da çok net, kamuoyunda Türkiye'de tartışılan ve iki ay ihale aşamasında gerçekleştirilen ve ihaleler içerisinde de hiçbir şekilde 1.000, 2 bin, 3 bin kat paraların ödendiği ve hiçbir yasal dayanağı olmayan ve teknik açıdan da hiçbir şekilde dünyada görülmeyecek kadar ödemelerin yapıldığı bir saraydan bahsediyoruz. Aslında TOKİ, bu anlamda Toplu Konut İdaresinin asli konunun dışında Türkiye Cumhuriyetinin sarayını da yapmıştır. Şimdi, burada soru şu: TOKİ, Atatürk Orman Çiftliği içerisinde parsel yaparak oradan ya da bir başka şekilde arsa tahsis edilmiş midir, tahsisi almış mıdır? Orada imar planlarıyla birlikte orasının şu anda ruhsatı var mıdır? İnşaat ruhsatı alınmış mıdır? Şu anda kullanma ruhsatı alınmış mıdır? Orada yasal bir mevzuatla ilgili sıkıntı var mıdır ve yine burada Sayıştay raporlarından aldığımız gibi burada Türkiye'deki arsa ve tahsislerle ilgili kamuya ve özellikle de Türkiye'deki fakir fukara için arsa sirkülasyonu yaratırken Atatürk'ün malı olan Atatürk Orman Çiftliği'nin içerisine hiç de ihtiyacı olmayan, dünyada örneği olmayan bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, önce Başbakanlık -burada Başbakanlık yazıyor- şimdi Cumhurbaşkanlığı konutunun yapıldığını görüyoruz. 50 bin dönüm... Bugünkü, buradaki ihaleler 68 milyon, 350 milyon TL diye bahsediliyor ama 1 katrilyon 370 trilyon liralık bir ihaleden bahsediyoruz. Bu ihale 2008'deki bu yetkiye dayanarak yapılmıştır, yani az önce sabah saat on buçuktan beri kullanılmasını istemediğimiz bu yetki özellikle Başbakanlık sarayında kullanılmıştır ve burada her türlü inceleme ve tekniğin, her türlü müteahhit kayırmasının, her türlü özel projelerin, her türlü mimarlığın bütün unsurları yok sayılarak yapılmıştır. Bu bir yüz karasıdır. TOKİ adına da söylüyorum, esefle söylüyorum ve burada bunu konuşmaktan da çok gerçekten zül ediyorum kendime. Onun için de bu konuda bu kadar paranın açıklığa kavuşması, bu Türkiye Cumhuriyetindeki her vatandaşın bilmesi gereken, hepimizin helal sütlerle emdiği bu paralardır. Atatürk'ün ve bugüne kadar bütün cumhurbaşkanlarının oturduğu bina, tarihî eserlerinde ve dünyanın hiçbir yerinde daha bu kadar olmayan bir saraya niçin ihtiyaç duyulmuştur? Neden bu kadar para harcanmıştır ve birden bu kadar kısa süre içerisinde hızlı bir şekilde yapılmıştır, kamuoyundan hiçbir tekniği, hiçbir ihaleye, hiçbir ödemelere Sayıştayının da belirttiği gibi yazarken bile zorlanmışlardır, yazarken açık yazamamışlardır çünkü haklılar, başlarına gelecekleri onlar da biliyorlar, çok dolaylı yoldan ifadeler kullanmışlar burada, ifadeleri teknik açıdan, o kalemlerin nasıl edebileceğini zorlanmışlardır.

ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Soralım bakalım hakikaten öyle mi?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Oku önünde var, kitapta var, okursan bulursun. Orada bu teknik açıdan okuduklarında bunu bile göremezsiniz. Onun için iksayla birlikte dediğimiz, sürekli kullanılan ve demir dediğimiz iksalarla çok yapılan bir parayı ahşapla yapılan bir para ödemesine kadar aşağıya düşürmüştür.

Değerli arkadaşlarım, bu ülkenin parası bu kadar hunharca ve kontrolsüzce harcanamaz. Bu ülkenin parası bir seçilmişin veya Türkiye Cumhuriyetindeki bir insanın krallık yapabileceği, kralca yaşayabileceği bir TOKİ'nin aracılığını kullanarak fakir fukaranın amacının dışında saray yapması saray yapması kullanılarak da burada böyle bir inşaata göz yumulması hiç hoş olmamıştır. Onun için 1 katrilyon 370 trilyon liraya mal olan ve bizim de burada bunları açıkça, şeffafça işlenmediği ve özellikle alınmadığını da gördüğüm bu konu aslında en önemli konulardan bir tanesidir. Onun için 1.000 yataklı ve özellikle 50 dönüm üzerine kurulmuş ve dünyada hiçbir ülkede örneği olmayan bu sarayın karşılığında TOKİ'nin kanunları ve özel kanunlarla yapıldığını belirtmek istiyorum. Bu anlamda da bunun konularında biraz açılarak bunun hesabının da Sayıştay tarafından net olarak ortaya konulmasını istiyorum. Diyorum ki, burada belirtilen maddeler içerisinde kalemleri ele aldığımızda birinci ihale de dâhil olmak üzere baktığımızda birkaç maddeyle okuyayım ve sizlerinde bunun nedenlerini, niçinlerini daha iyi algılayacağınızı söylemek istiyorum. Bakın ne diyor, buradaki arkadaşımızın "Yüklenici birim fiyatının-teklifinin tespitinde kullanılan teklif metninde idarenin sunduğu ve yeni iş kalem grubu ile benzerlik gösteren iş kalemlerden, grupların analizleri kıyaslanarak bulunacak analizler..." Ne kadar zorlamış ifade etmekte? Yani şu, burada teknik açıdan ifade şu: Bir, burada bir kazı varsa, burada ödenmesi gereken küskülük kaya varsa, paçavsa fiyatı bellidir, makineli kazısı da bellidir, elle kazı da bellidir, bunu iki saat dolaştırarak bin katı vereceğiz diye ifadeler kullanmanın hiç anlamı yok. Burada bu fakirin, bu fukaranın parasının bir şekilde, birileri oturacak diye seçilme işlemi o ülkede hesabını vermek zorundadır. Bu paraları herkes vermek zorundadır, bundan önce oradaki insanlar, cumhurbaşkanlığında oturan her insan seçilmişti, şimdikinin ondan ne farkı var? Onun da iki ayağı, onun da iki kulağı, onun da iki kolu var, hiçbir farkı yok, onlar da Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanlarıydı, onlar da bu ülkeyi yönettiler ama hiçbirisi gelmeden önce böyle bir saray yapmayı ve gelmesini ve açılışını da seçim tarihine getirerek hızlı bir şekilde ihalelerin her türlü yetkilerini kullanarak, TOKİ de kullanılarak bu hâle getirilmesi gerçekten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını üzmüştür ve kamuoyunda gelecekte yaradır. Bunun hesabını mutlaka Sayıştay tek tek incelemeli ve kanunların arkasına sığınmamalıdır çünkü özellikle de Cumhurbaşkanı oturuyorsa, devletin bugün başındaki halkın temsil devletin başı dediğimiz insanlarımız burada oturuyorsa onun vebali boynuna kalmaması için tek tek hesabı verilmeli ve şeffafça paylaşılmalıdır. Yoksa bu ülkede asırlarca tartışılacak bir konu olacaktır ve bu konunun vebaline de bugünkü KİT Komisyonundaki ben de dâhil olmak üzere arkadaşlarımızın hepsi bunu söylemediğimiz sürece de vicdan azabı olacağını da biliyorum. Onun için de bu konunun üzerinde özellikle durmak istiyorum ve bu anlamda da burasıyla ilgili net artış kalemlerini, ihalelerini bunların istiyorum ve özellikle de bahane üretilerek dolaylı bir şekilde getirilmesini de sizlerden özellikle istirham ediyorum. Yoksa bunu gerçekten sürekli istemeye de devam edeceğim.

Değerli Başkanım, şimdi, toparlamak gerekirse bu konuda çünkü Cumhurbaşkanlığının 40 ve 41'inci maddesini reddettiniz ancak mutlaka bunu taşımalıydınız ve gündemde kalmalıydı. Şimdi, Sayıştay var, sabah da söyledim, arkadaşlarım diyor ki TOKİ iyi yönetiliyor. Hayır, TOKİ, burada yaptırdığı 2009, 2010, 2011, 2012 yıllarında anketlere bir bakalım ve Sayıştaya rica ettim, dedim ki: TOKİ, iyi gitmiyor, iyi yönetilmiyor ve bu yönetim tarzından da ileride bunu öneri hâline getirin dediğim madde şuydu ve bundan sonra mutlaka öneri hâline getirilmesi gerekir çünkü inşaatlarda ödediği cezalarla ilgili değil, insanlar memnun değil. Bakın, memnuniyet oranına bir bakın, satış oranına bir bakın, davalarına bir bakın ve kalemlerine bir bakın 2009'dan beri ödediğimizde teslim edilmiş, dediğim gibi sadece 154 bin konutun dışında diğer 400 bin küsur konut daha bitmemiştir, biten konutlar da yaradır, TOKİ bu hâliyle giderse elindeki konutları bırakın, yarın TOKİ'nin gerçekten konut yapmaktaki kıstasları ortadan kalkacak ve TOKİ iflas durumuna gelir. Bakın, bu uyarıdır, bunu söylüyorum ve bu anlamda da Sayıştay bunu mutlaka öneri hâline getirmeli bu şikâyetlerle ilgili önerisini geliştirmeli ve önümüze taşımalıdır çünkü TOKİ'nin yöneticileri de bunu bu şekilde aşabilirler asli konuları olmadığı sürece. Bu anlamda da... Toparlıyorum, söylemek istediklerim aslında TOKİ'yle ilgili diğer konularda çok konuşmadık çünkü maddeler üzerinde... Müsaade eder misiniz?

BAŞKAN - Sayın Sarıbaş, siz de konuşmadıysanız artık hiç kimse konuşmuyor.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) -Tabii ben de konuşacağım yani başka konuda konuşmayacağım da...

BAŞKAN - Yani Komisyonumuzda en çok söz talebi olan ve hakikaten, istediklerini de söyleyen bir arkadaşımızsınız.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Toparlıyorum, kimseye haksızlık yapmak istemiyorum, katılıyorum, doğrudur.

BAŞKAN - Bakın, diğer arkadaşlar da bekliyor sabırsızlıkla.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Bitiriyorum efendim, söyledim bitiriyorum.

Bununla ilgili dava sayılarının artması, 1.200 davanın olması, TOKİ'nin kâr marjının düşmesiyle ilgili ve her türlü olanaklarının olmasına rağmen TOKİ için tehlike çanları çalıyor, TOKİ'den insanlar memnun değil. TOKİ'de balkonsuz ev olmaz, TOKİ'de insanların mutfakları olmaz, TOKİ'de korkuluksuz ev olmaz, TOKİ'de kentin kilometrelerce ötesinde kent yaratamazsınız, TOKİ'de insanlar yaşam standardını sadece AVM'lerle bağlayamaz, bu anlamda da TOKİ'nin özüne dönerek konut üretimine devam etmesini ve özünde de ihtisaslaşmasını diliyorum.

Hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.