| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı b) Avrupa Birliği Bakanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2017 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Konuşmamdan önce Irak ve İran merkezli, Süleymaniye merkezli depremde kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. İnşallah çok fazla kayıp söz konusu olmayacaktır diye düşünüyorum.
Sayın Bakanım, geçen dönem siz ilk bütçe sunumunuza gelmiştiniz, yeni bir Bakandınız, "prezantabl", eğitimli, biz de sizi çok sevmiştik. Keşke şu referandum öncesi Hollanda'da yaşanan olay olmasaydı, sınır dışı edilen ilk Türk Bakan siz olmasaydınız, hakikaten üzüldüm. Sizin adınıza da ülkem adına da çok üzüldüm, öyle bir talihsizliği keşke yaşamasaydınız.
BAŞKAN - Ama "prezantabl"ından bir şey kaybetmedi Sayın Bakanımız.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Türkiye kaybetti, Sayın Bakan kaybetmediyse de Türkiye kaybetti onun için üzüldük.
Sayın Bakanım, geçen yıl da söylemiştim, bu konu, çok önemli bir konu sosyal politikalar, sosyal yardımlar, aile. Önemli bir Bakanlığın başındasınız ve çok da önemli bir dönem, bir değişim dönemi. Türkiye için de, dünya için de bir değişim dönemi. Sosyal yardımların çok fazla önem kazandığı bir dönem. Küreselleşme nedeniyle Türkiye'de bir değişim dönemi yaşıyoruz, kentleşme nedeniyle bir değişim dönemi yaşıyoruz. O klasik, bildiğimiz birbirine yardım eden, birbirine bağlı büyük aile tipi yok oluyor ya da öyle bir toplum yok oluyor, gittikçe daha bencil bir toplum oluyoruz. Biraz önce anlattınız, harcamalarınız, projeleriniz var, uğraşıyorsunuz hakikaten, yapılması gerekenleri yapıyorsunuz. Bunları rakamlar ya da projeler olarak adlandırdığımızda, rakamlaştırdığımızda güzel şeyler ama geçen sefer de söylediğim gibi bütün bunlara rağmen neden toplumda sosyal olaylar, sorunlar gittikçe daha fazla oluyor, cinayetler artıyor, aile içi şiddet artıyor, toplum içerisindeki yardımlaşma duygusu azalıyor, sıkıntılar artıyor, çocuklarla ilgili, gençlerle ilgili sorunlar artıyor? Bu konuyla ilgili bir araştırma yaptınız mı? Hem bir taraftan Bakanlık olarak yapılması gerekenleri yapıyorsunuz, uğraşıyorsunuz, para harcıyorsunuz. "Para harcıyorsunuz." derken şunu da söyleyeyim: 2016'ya göre 2017 bütçeniz daha azdı, düşmüştü, şimdi, 2018 bütçeniz de yüzde 10'un altında bir artış var ama genel bütçedeki artış yüzde 18'in üzerinde. Siz yarı yarıya yine geri kalmışsınız yani geçen yıl da öyleydi, bu yıl da öyleydi. Sizin bütçenizin daha fazla artması lazım, toplumun ihtiyaçlarına bakarsak sizin bütçenizde daha büyük bir artış olması gerekirdi, sizin bunu talep etmeniz gerekirdi. Aslında, değerli milletvekillerimiz de buradayken ben sizin bütçenizin artırılması gerektiğini de teklif ediyorum. Hep beraber Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının belli kalemler itibarıyla bütçesini artıralım değerli arkadaşlarım çünkü genel bütçedeki artışın altında bir artış, yarı yarıya bir artış söz konusu. Genel bütçe yüzde 18'in üzerinde, yüzde 9,8'lik bir artış var Bakanlık bütçesinde maalesef. Geçen yıl da bütçe düşmüştü bir önceki yıla göre. Ama şimdiye kadar burada bu yaptığımız teklifler, muhalefet olarak, hiç kabul görmedi. Nasıl geldiyse Maliye Bakanlığından o şekilde kabul ediliyor, ona da şaşırıyorum. Aslında bunların burada görüşülüyor, tartışılıyorken -ki bütçede amaçlanan odur Sayın Başkanım- dolayısıyla burada da bu makul taleplerin yerine getirilmesi lazım, herhâlde Sayın Bakanın da buna karşı çıkması söz konusu değildir.
BAŞKAN - Biz Sayın Bakanın bu konuda Bakanlığın bütçesi üzerindeki kavgayı yeterince yaptığına inanıyor ve itibar ediyoruz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - O zaman yeterli yapmamış şimdi. "Kavgayı yeterince yaptığına inanıyorum." derseniz Sayın Bakanın o kadar düşük bir bütçe istediğini sanmıyorum. Herhâlde daha fazlası için mücadele etmiştir ama böyle bir uzlaşma söz konusu.
BAŞKAN - Bana sorduğunuz için söylüyorum yoksa karışmam biliyorsunuz Sayın Kuşoğlu.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, burası da bu bütçenin yapılacağı yer. Genel Kurula indikten sonra orada ödenek artırıcı teklifler söz konusu olmuyor, burada olabiliyor, Plan ve Bütçe Komisyonunda oluyor, aşağıda olmuyor. Dolayısıyla bir artış söz konusu olacaksa burada olacak, sizin de böyle bir talebiniz varsa burada yapacağız bunu. Arkadaşlarımızın da buna itirazları söz konusu olmaz. Maliye Bakanlığıyla da görüşürüz, Maliye Bakanı geldiğinde böyle bir artışı yaparız. Sizler de uygun görüyorsanız, teklif kabul görüyorsa bu yapılabilir.
BAŞKAN - Sayın Bakanımızın ilk bütçesi değil yani onun için sorun yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Geçen bütçenizde sizden konuyla ilgili yaklaşımınızı, stratejinizi, bakışınızı, vizyonunuzu öğrenmek istemiştik, bu sefer de onu vermediniz ama şöyle bir şey söylemiştiniz bizim eleştirilerimiz karşısında, özellikle yoksulluğun yönetilmesi konusundaki eleştirilerimiz karşısında: "Hayır böyle bir şey söz konusu değil." Demiştiniz, "En fazla sosyal yardımlara önem veren iktidar biziz. Yoksulluğu yönetmiyoruz ve yoksullukla da övünmüyoruz, çok fazla sosyal yardım yapmak bizim övüncümüz değil, çok fazla sosyal yardıma muhtaç kişi olduğu için biz o yardımları yapıyoruz." gibi bir savunma yapmıştınız.
Sayın Bakanım, sosyal yardımlar bir hak, bir devlet yardımı sonuç olarak, insanların hakkı, vatandaşlık hakkı bu. Dolayısıyla tabii ki iktidarların bu konuyla ilgili olarak bir devletin toplumuna bu şekilde yaklaşması gerekir. Yalnız sizin döneminizde sanki bu hak, bu yardımlar devlet yardımı değil, vatandaşın hakkı değil de sanki iktidarınızın ihsanıymış gibi sunuldu, öyle takdim edildi yani devlet tarafından veriliyor gibi değil de parti tarafından veriliyor, hatta parti de değil sadece bu partinin lideri tarafından veriliyor gibi sunuldu, öyle algılandı, öyle algılatıldı, maalesef bu çok olumlu olmadı, güzel olmadı, devlet değil parti itibar gördü maalesef. "Allah devlete değil de bilmem kime zeval vermesin." dendi. Bu, güzel bir taraf değildi, bunun daha doğru anlatılması, yerli yerine oturtulması gerekir düşüncesindeyiz.
Toplumda binlerce yılda oluşan bir vicdan vardı Anadolu'da, gelenekler vardı maalesef onları da yok ediyoruz. Aileyi yok ediyoruz. Dünkü gazetelere baktınız mı? Dünkü gazetelerin özellikle size yakın, iktidara yakın gazetelerin birçoğunun manşeti ailenin yok olduğu, boşanmaların çok fazla arttığı şeklindeydi, bundan şikâyet ediyorlardı. Tartışılabilir bir konu, ben de tartışırım ama maalesef hakikaten boşanmalarda çok önemli bir artış var, şiddette çok büyük bir artış var, sıkıntılar var. Aileyi ön plana çıkarıyorsunuz, Bakanlığınızın adında da "aile" var ama maalesef aileyi, aile bütünlüğünü, aile kavramını koruyamıyoruz, nereye doğru gittiği belli değil. Bu konularla ilgili daha hassas çalışmalar yapmamız lazım. Bu konuyla ilgili bir araştırma yaptırırsanız, bir rapor hazırlatırsanız gidişatın nereye doğru olduğunu... Evet projeler var, harcamalar var ama gidişat nereye doğru? Olumlu bir toplum oluşuyor mu? Yarınlarımızdan emin miyiz, çocuklarımızdan, geleceğimizden emin miyiz? Sonuçta bu toplum için bu harcamalar yapılıyor. Bu şekilde değerlendiriliyor mu bu yapılan harcamalar? Bunlarla ilgili bir rapor söz konusu olur, bir tartışma ortamı sağlanırsa doğru olur düşüncesindeyim.
Geçen yine sunumunuzda Gini katsayısıyla ilgili olarak da hep olumluya gittiğini söylediniz ama son TÜİK'in yayınladığı istatistikte de görüldüğü gibi tekrar 2006 seviyesine gelinmiş vaziyette maalesef toplumda yani çok olumlu bir gidişat söz konusu değil.
Sayın Bakan, 2016'yla ilgili olarak da biliyorsunuz hesap veriyorsunuz. 2016'yla ilgili geçen yıla göre Sayıştay denetim raporu daha olumlu. Geçen dönem bir şartlı görüş vardı. Bu dönem denetim görüşünü etkilemeyen bir bulgu var sadece. O da geçen yılki eleştirisi Sayıştayın, o konuda bazı gelişmeler olduğunu da biliyorum. Siz de bu 5510'un 60'ıncı maddesiyle ilgili sıkıntının farkındasınızdır biliyorum. Ama onun dışında sormak istediğim faaliyet sonuçları tablosuyla ilgili olarak -arkadaşlar not alabilirse- birkaç konu var. Şu hizmet alımları 1 milyar 802 milyon lira tutarında. Hizmet alımlarının detayını verebilirse arkadaşlar memnun olacağım. Menkul mal gayrimaddi hak alım, bakım ve onarım, bu da 6 milyar 346 milyon lira. Gayrimaddi mal bakım ve onarım giderleri 6 milyar 179 milyon lira. Bir de bunlarla ilgili bilgi alabilirsem memnun olacağım. Cari transferlerimiz 18 milyar 619 milyon lira. Görev zararı var 7 milyar lira. Bu nedir? Hazine yardımları 315 milyon lira. Hane halkına yapılan transferler var. Tabii özellikle sizin işiniz olduğu için Bakanlık olarak hane halkına 11 milyar 300 milyon liralık bir transfer yapılmış ama bunun detayını verebilirseniz memnun olurum son bölümde.
Yine, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'yla ilgili raporu herhangi bir eleştiri yok ama Sayıştayın, şöyle bir faaliyet sonuçları tablosuna bakıyorum: 5 milyar 597 milyon liralık bir gelir söz konusu. Net olarak ne kadar bu gelirler? Burada ret ve iadeler var, onlardan arındırdığımızda ne kadarlık bir net olarak gelir söz konusu ve hangi kaynaklardan söz konusu? Bir de bu harcamalarla ilgili yine aynı şekilde detay ilgi verebilirseniz çok memnun olacağım. Zaten Bakanlığın ana faaliyetlerinden bir tanesi bu. Bu konuyla ilgili geçmiş dönemlerde de fazla bilgi alamadık. Bu konuyla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olacağım.
Bir de, 61 taşıt istemişsiniz bu dönem. En fazla taşıt talebinde bulunanlardansınız. Geçen dönem bu ambulans ve hasta nakil aracı tartışmamız olmuştu. Aldınız mı bütün ambulansları? Yine, 10 tane ambulans talebiniz var. Bunların aslında nakil aracı olması daha doğru diye düşünüyoruz. Geçen yılki ısrarınızı devam ettirecek misiniz bilmiyorum.
2017'yle ilgili olarak bugün itibarıyla aldığınız başlangıç ödeneği 2017'yle ilgili 24 milyar 303 milyon liraydı, 20 milyar 407 bin liralık bir harcama yapmışsınız. Yıl sonu itibarıyla herhâlde ödenekleriniz kafi gelecek görünüyor. 2016'yla ilgili daha fazla konuya girmeyeyim, arkadaşlarım da o konuda konuşacaklardır.
Sayın Bakanım, 2018 bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum size ve ekibinize. Hayırlı olsun bütçeleriniz.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.