| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2017 |
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri; 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı kapsamında Bakanlığımızın 2017 faaliyetleri ve 2018 yılı hedefleri hakkında bilgi vermek üzere huzurlarınızda bulunuyorum.
Plan ve Bütçe Komisyonumuz her dönemde olduğu gibi bu bütçe döneminde de üstün ve yoğun çalışmalarıyla ülkemizin gelecek planlamalarına yön vermekte. Ben bu vesileyle, Komisyonumuzun tüm değerli üyelerine yaptıkları ve yapacakları katkılar için şimdiden şükranlarımı sunuyorum.
Sözlerimin hemen başında, dün akşam ülkemizde de hissedilen, Irak'ın Süleymaniye kentinde meydana gelen depremden dolayı kardeş Irak halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Dualarımız ve desteklerimiz Irak'taki kardeşlerimizle birliktedir. Devlet ve millet olarak bu zor günlerinde tüm imkânlarımızla komşumuzun yanındayız ve yanında olmaya da devam edeceğiz. Yaraların bir an evvel sarılması için Türkiye âdeta bir seferberlik hâlinde çabalarını sürdürmekte.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; Türkiye olarak son on beş yılda sosyal devlet anlayışı ve uygulamalarında büyük bir hamle gerçekleştirdik. Gerekli anayasal ve yasal düzenlemelere giderek kurumsal kapasitemizi ve sosyal yardımlara ayrılan mali kaynağı büyük oranda artırdık. 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın kurulmasıyla aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını ve gazilerimize yönelik hizmetlerimizi tek bir çatı altında topladık. Geride bıraktığımız dönemde, toplum ihtiyaçlarını esas alarak geliştirdiğimiz yeni sosyal yardım ve hizmet modelleriyle daha fazla sayıda dezavantajlı insanımıza ulaştık. Bakanlık olarak, zamanın ruhunu yakalayan, değişimi yönetebilen ve buna yönelik dönüşümü gerçekleştiren, sosyal riskleri önleyici sosyal politikalar geliştirmeye ve bunları hayata geçirmeye çok büyük önem veriyoruz. Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı hedeflerine ulaşmak için kurumsal hizmetlerimizi daha da iyileştirmeye, yeni hizmet alanları ve modelleri geliştirmeye ve ortaya çıkan yeni sosyal sorunlara ve risklere yönelik çözümler üretmeye devam edeceğiz.
Türkiye'nin 2023'e doğru tarihsel yürüyüşünde mutlu birey ve güçlü ailelerden oluşan müreffeh bir toplum hedefiyle çalışıyoruz. Müreffeh toplumun temel unsurlarından biri de çocuğun sağlıklı gelişimine verilen önemdir. Bakanlık olarak her çocuğun aile ortamında bakımını sağlamak bizim temel hedefimiz. Bu çerçevede, çocukları kuruluş bakımına almadan öncelikle sosyal ve ekonomik desteklerden yararlandırıyor, böylece çocukların kendi ailelerinden kopmamalarını sağlıyoruz. Hâlen bu kapsamda yaklaşık 105 bin çocuğumuzu destekliyoruz.
Korumamız altındaki çocuklar için koruyucu aile uygulamasının yaygınlaşmasına büyük önem veriyoruz. Çünkü bu çocuklarımızın aile sıcaklığını hissederek yaşamlarını sürdürmelerini istiyoruz. Hâlen 5.460 çocuğumuz koruyucu aile yanında hayatını sürdürüyor. Sadece 2017 yılında 904 çocuğumuzu koruyucu aileye kavuşturduk. Bu uygulamadan daha fazla çocuğumuzun faydalanmasına gayret ediyor, özellikle 0-6 yaş grubundaki tüm çocuklarımızın koruyucu aile yanına yerleştirilmesini hedefliyoruz.
Bakanlık olarak çocuk hizmetleri alanında bu yıl çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirdik. Ülkemizde koğuş türü yapılanmanın olduğu çocuk yurtları ve çocuk yuvaları dönemini tamamıyla kapattık. Kurum bakımı altındaki çocuklarımızın tamamını ev ortamı sunan çocukevleri sitesi ve çocukevlerine taşıdık. Hâlihazırda 108 çocukevleri sitemiz bulunuyor ve burada 6.142 çocuğumuz kalıyor. Bunun yanında, 1.191 adet de çocukevimiz mevcut ve bu çocukevlerimizde de 6.153 çocuğumuz yaşıyor.
Kurum bakımı altındaki çocuklarımızın akademik ve sosyal başarılarını artırmak için de çalışıyoruz. Bu çerçevede, çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerine göre eğitim almalarını, kültürel ve sportif faaliyetlere aktif katılımlarını sağlıyoruz. Ayrıca, bu çocuklarımızı kreş ve gündüz bakımevlerinden, okul öncesi eğitimlerden ücretsiz olarak yararlandırıyoruz.
Bakanlığımız bünyesinde hizmet veren bir başka kuruluş da çocuk destek merkezlerimiz. Bu merkezlerde, suça sürüklenen, suç mağduru olan, madde bağımlısı veya refakatsiz çocuklarımızın rehabilitasyonunu sağlıyoruz. 2017 yılı Ekim ayı itibarıyla 65 çocuk destek merkezimizde 1.571 çocuğumuza hizmet verdik.
Bakanlık olarak bu yıl haziran ayında sokakta çalıştırılan çocuklarımız için yeni bir uygulamayı hayata geçirdik. Bunun için 64 ilde 111 mobil ekip kurduk ve alan çalışmaları başlattık. Uygulamanın ilk dört ayında ekiplerimizce toplam 2.943 çocuğumuza ulaştık. Bu kapsamda 474 çocuk ailesine döndürüldü, 133 çocuğumuz devlet koruması altına alındı, 2.336 çocuk için de eğitim ve sağlık tedbiri aldık.
Bakanlık olarak kısa bir süre önce ilgili bakanlıklarımızla birlikte Okul Servis Araçları Yönetmeliği'nde yeni bir düzenleme gerçekleştirdik. Bu düzenlemeyle sorumluluk alanımızda olan kreş, gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerine devam eden çocuklarımızın taşıma güvenliği için de çok önemli bir adımı atmış olduk.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; günümüzde bilgi ve iletişim araçlarının yaygınlaşması ve çocuklarımızın da dijital dünyaya dâhil olması birtakım tehditleri de beraberinde getiriyor. Çocuklarımızın dijital oyunlar ve sosyal medya üzerinden karşılaşabilecekleri risklerin tespit edilmesi ve önleyici çalışmalar yapılması amacıyla Bakanlığımız bünyesinde Sosyal Medya Çalışma Grubu kurduk. Çalışma grubumuz internet ortamında çocukların maruz kaldığı riskleri tespit ediyor ve bunları ilgili kurumlara ileterek müdahale sürecini başlatıyor. Ayrıca, dijital oyunların çocukların gelişimleri üzerindeki etkilerinin ortaya konulması ve yaşanan sorunlara çözüm üretilmesi amacıyla Bakanlığımızın da katkısıyla Dijital Oyunlar Çalıştayı gerçekleştirildi. Bu çalıştayın sonuçları önümüzdeki dönemde de bu alandaki çalışmalarımıza önemli katkı verecek.
Bildiğiniz gibi kısa bir süre önce yayın hizmetlerinde ailenin ve çocukların korunması ilkesinden hareketle 690 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme doğrultusunda Bakanlık olarak RTÜK'le iş birliği içinde 2018 yılından itibaren aile ve çocuk dostu yapım ve dizileri desteklemeye başlıyoruz.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kadının güçlü olduğu bir ülkede aile ve toplum da güçlü olur. Bu nedenle biz çalışmalarımızda güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum ilkesini esas alıyoruz. Bunun için kadının toplumsal statüsünün güçlendirilmesi, kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması, kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın ortadan kaldırılması Bakanlığımızın kadın politikalarının temelini oluşturmakta.
Türkiye olarak son on beş yılda kadının güçlendirilmesi ve hemen her alanda daha etkin olması adına anayasal ve yasal düzenlemelerle birlikte çok önemli kazanımlar elde ettik. İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ne uyumla hazırlanan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u 2012 yılında hayata geçirdik. 2016-2020 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 3'üncü Eylem Planı çerçevesinde kadına karşı şiddetle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Buna ilave olarak kadının güçlendirilmesine yönelik iki yeni eylem planını da önümüzdeki dönemde hayata geçiriyoruz. Bunlardan birincisi, 2018-2023 yılları arasında uygulanacak olan Kadının Güçlendirilmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'dır, diğeri ise yine aynı dönemi kapsayacak Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı'dır. Böylece üç temel eksendeki eylem planlarımızın hayata geçirilmesiyle birlikte kadının güçlenmesi, kadına yönelik şiddet ile erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele konularında önemli gelişmeler kaydedeceğimize inanıyoruz.
Bakanlık olarak şiddetin önlenmesi, koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının etkin olarak uygulanması için şiddet önleme ve izleme merkezleri yedi gün yirmi dört saat kesintisiz hizmet vermekte. Hâlen 68 ilde bulunan şiddet önleme ve izleme merkezleri yakın zaman içinde 81 ilimizde de yaygınlaştırılacak.
Yine kadınlarımıza yönelik önemli bir hizmet birimi kadın konukevlerimiz. Bugün Bakanlığımız, belediyeler ve diğer kuruluşların açtıkları kadın konukevleriyle birlikte toplam 137 kadın konukevimizde 3.444 kapasiteyle şiddet mağduru kadına ve beraberindeki çocuklarına da hizmet vermekteyiz.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hizmet birimlerimiz kadar önemli bir husus da bazı durumlarda mağdurların özel tedbirlerle korunmasıdır. Bu doğrultuda teknik yöntemlerle takip sistemlerinin kullanılmasına yönelik pilot bir uygulamayı başlattık. Can güvenliği riski yüksek vakalarda mağdur ile şiddet uygulayanın birlikte takip edildiği Elektronik İzleme Sistemi'ni 30 Haziran 2017 tarihinden itibaren Ankara, İzmir, İstanbul, Bursa, Gaziantep ve Antalya illerinde hayata geçirdik.
Bilişim teknolojilerini kadına yönelik şiddetle mücadelede aktif bir şekilde kullanıyoruz. Bu amaçla Bakanlığımız veri sistemini Haziran 2017'de Adalet Bakanlığının UYAP sistemine entegre ettik. Böylece 6284 sayılı Kanun kapsamında alınmış tedbir kararlarına anında UYAP sisteminden ulaşabiliyoruz. Bu bilgiler ŞÖNİM üzerinden mağdura anında ulaşmamızı, bu da müdahaleyi hızlı ve etkin bir şekilde yapmamızı sağlıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğüyle de eylül ayında veri sistemlerimizi entegre etmeye yönelik protokolümüzü imzaladık. Böylece Emniyete intikal eden şiddet vaka kayıtlarının da eş zamanlı olarak Bakanlığımıza ulaşmasını sağlıyoruz.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve SGK gibi konuyla ilgili diğer kurumların verilerine yönelik de entegrasyon çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz.
Bu yeniliklerle birlikte kadına şiddetle mücadelemizde âdeta bir devrimi ortaya koyuyoruz. Bunun olumlu yansımalarını orta vadede hep birlikte göreceğimize inanıyoruz.
Bakanlığımız kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik eğitim faaliyetleri de gerçekleştiriyor. Bu kapsamdaki çalışmalar İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğinde yürütülüyor. Bu çerçevede 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 47.500 din görevlisine eğitimler verdik. Millî Savunma Bakanlığımızla yaptığımız iş birliği kapsamında 7.600 Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile 465 bin er ve erbaşa ulaştık. Bu kapsamda eğitimlerimizi 2018 yılında da artırarak devam ettirmeyi hedefliyoruz.
Kadının iş gücüne katılımı ve istihdamının artırılması, kadın girişimciliğinin desteklenmesi Bakanlığımızın öncelikli çalışma alanları arasında. Yaptığımız düzenlemelerle 2005 yılında yüzde 22,7 olan kadının iş gücüne katılım oranı Temmuz 2017 yılı itibarıyla yüzde 34,3'e yükseldi.
Kadının iş ve aile yaşamının uyumlu hâle getirilmesi amacıyla da önemli düzenlemeler yaptık. Çalışan kadınlara hamilelik, doğum ve süt izinlerini kullanmaları için esnek çalışma imkânı getirdik. Devlet memurlarının doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerinin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağladık. Çalışanlara, doğuma bağlı yarı zamanlı çalışma hakkı, kısmi süreli çalışma haklarının düzenlenmesini ve çalışan ebeveynlere kısmi süreli çalışma hakları getirdik.
Kadının istihdamının artırılması çerçevesinde, özel kreş ve gündüz bakımevlerinin desteklenmesi adına bu kuruluşların faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren beş dönem boyunca gelir vergisinden ve kurumlar vergisinden muaf tutulmasını sağladık. İşverenlerin kadın çalışanlarının çocukları için kreş ücreti yardımı vermeleri hâlinde bunun belirli bir sınıra kadar olan kısmının gelir vergisinden istisnasına yönelik de bir hazırlığımız bulunmakta.
Bakanlık olarak organize sanayi bölgelerinde kreş açılmasına yönelik "Annemin İşi, Benim Geleceğim" Projesi'ni kadınların çalışma hayatında kalmaya devam etmeleri ve aynı zamanda, nesiller arası kültür aktarımını da sağlayan Büyükanne Projesi'ni, ayrıca yükseköğrenim dönemindeki, özellikle mühendislik alanındaki kız çocuklarımızı desteklemek üzere Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi'ni de başlattık.
Kadın girişimcilerin finans kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak için kredi garanti kurumlarınca sağlanacak hazine yardımlarında kadın girişimcileri destekleyen pozitif hükümler getirdik. Kadınların KOSGEB girişimci desteğinden daha fazla yararlanmaları için önlemler aldık. Hâlen bu desteklerden yararlanan kadın girişimci oranı yüzde 48. Yine, KOSGEB tarafından verilen uygulamalı girişimcilik eğitimlerine katılanların yüzde 46'sını kadınlar oluşturuyor.
Kadınla ilgili pek çok sorunun temelinde eğitim konusu doğrudan ya da dolaylı bir biçimde yer alıyor. Türkiye olarak son on beş yılda özellikle kız çocuklarının okullaşma oranında çok önemli bir başarıya imza attık. Ülkemizde kız çocukları için ortaöğretim kademesinde net okullaşma oranı 2002-2003 öğretim yılında yüzde 45,2 iken bu oran 2016-2017 öğretim yılında yüzde 82,4'e yükseldi. Yükseköğrenimde ise kızlarımızın okullaşma oranı 2002-2003 yılında yüzde 13,5 iken 2016-2017 yılında bu oran yüzde 44,4'e ulaştı. Okullaşma oranında yüzde 100'e ulaşana kadar bu alandaki çabalarımızı artırarak devam ettireceğiz.
Kız çocuklarımızın okullaşma oranındaki anlamlı yükseliş, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesiyle mücadelemize de olumlu bir katkı sunuyor. Nitekim ülkemizde istatistiki veriler incelendiğinde erken yaşta evliliklerin yıllar itibarıyla azalmakta olduğu görülmekte. 16-17 yaşında evlenen kız çocuklarının toplam evlilikler içindeki oranı 2002 yılında yüzde 7,3'ken bu oran 2016 yılında yüzde 4,6'ya geriledi. Ancak bu orandaki düşüşü de asla yeterli bulmadığımızı ve ülke ortalaması üzerindeki orana sahip 8 ilde çok özel bir çalışma yürüttüğümüzü de buradan bir kez daha belirtmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ailenin birey ve toplum açısından üstlendiği fonksiyonlar çok özel ve asla yeri doldurulamaz çünkü aile yaşattığı insani değerlerle sevgi, merhamet, adalet, birlik ve kardeşliğin aslında ortak çatısı. Bundan hareketle ailenin sorun çözme kapasitesini artırmak, sağlıklı, güçlü aile yapıları inşa etmek temel amacımız.
Aileye yönelik hizmetlerde araştırma, eğitim, danışma ve yönlendirme faaliyetlerine özel önem veriyoruz. Bakanlık olarak, evliliğe hazırlanan vatandaşlarımıza ve ailelerimize yönelik eğitimler düzenliyoruz. Evlilik Öncesi Eğitim Programı kapsamında 620 bin vatandaşımıza, Aile Eğitim Programı'mız kapsamında da 670 bin vatandaşımıza eğitim verdik. Diğer yandan, boşanma düşüncesinde ya da boşanma sürecinde olan çiftler için aile ve boşanma süreci danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Bu alanda temel eğitim almış meslek elemanlarımızla yaklaşık 12 bin başvuruya danışmanlık hizmeti sunduk. Bu hizmet kapsamında, boşanmış ebeveynlere de çocuklarıyla olan ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi ve tek ebeveyn olmanın yol açabileceği sorunlara yönelik de çalışmalar yapıyoruz.
Bakanlık olarak vatandaşlarımıza yönelik sosyal hizmetlerin daha etkin ve daha erişilebilir sunulmasına önem veriyoruz. Bu amaçla bütünlüklü hizmet sunan sosyal hizmet merkezlerimizi ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz. Sadece bu yıl içinde 52 sosyal hizmet merkezi açtık ve toplam merkez sayımızı 268'e ulaştırdık. 2023 yılı sonuna kadar sosyal hizmet merkezlerimizin sayısını 422'ye ulaştırmayı hedefliyoruz.
Öte yandan, aile kurumunun ve toplumsal yapımızın güçlendirilmesi adına Aile Sosyal Destek Programı'mızı hayata geçirdik. ASDEP, ihtiyaç sahibi aile ve bireylerin sosyal yardım ve sosyal hizmet ihtiyaçlarının yerinde tespiti, ihtiyaca göre hizmet modelinin planlanması ve gerektiğinde diğer kamu kurumlarına yönlendirilmesi esasına dayanan, çok önemli, yeni bir hizmet alanımız. Bu kapsamda 1.500 ASDEP görevlisini 2016 yılının ikinci yarısında istihdam ettik, eğitimlerini gerçekleştirdik. Bu sayı yıl sonuna kadar 3 bine ulaşacak. Ayrıca 2018 yılı içerisinde 1.500 ASDEP personelinin daha istihdamını gerçekleştirecek ve ülke genelinde çok daha etkin bir hizmet dönemini başlatmış olacağız.
Bakanlığımız, aile ve toplum hizmetleri kapsamında, yuva kurmayı düşünen gençlerimiz için çeyiz hesabı ve devlet katkısı, şimdiye kadar ev sahibi olma imkânı bulamayan ailelerimiz için de konut hesabı ve devlet katkısı ve dinamik nüfus yapımızın güçlendirilmesi için de doğum yardımı uygulamalarını projelendirmiş ve hayata geçirmiştir.
Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerimizde yürüttüğümüz Aile Destek Merkezi Projemizin uygulamasına çok büyük önem veriyoruz. Bu merkezlerde bölgedeki dezavantajlı kadınlarımızın psikososyal, sosyokültürel, mesleki ve kişisel yönden gelişimlerine destek veriyor, ayrıca devlet-millet kaynaşmasını da sağlıyoruz.
Bakanlığımız, ülkemizdeki afet ve acil durumlarda kriz bölgelerinde psikososyal destek hizmetlerini de aktif bir şekilde yürütmekte. Bu kapsamda, tüm ülke çapında bir afet hâlinde harekete geçecek ekiplerimiz belirlenmiş, alanda yapacakları çalışma ve uygulamalar konusunda eğitilmişlerdir. Bakanlığımız ekipleri 2016-2017 yıllarında toplam 63.044 hanede 370.630 vatandaşımıza psikososyal destek sağladı.
Terörle mücadele sırasında terörden etkilenen vatandaşlarımızı da yalnız bırakmadık. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki 11 ilimizde terör olaylarından etkilenen ailelere ve diğer illerdeki terör saldırısı mağdurlarına da destek sağladık. Bu kapsamda yaklaşık 55 bin hanede 357 bin vatandaşımıza ulaştık.
Günümüzde madde bağımlılığı bireyin yanında aile ve toplum yapımızı da tehdit eden en önemli sorunların başında gelmekte. Hükûmetimiz bu sorunla mücadele için gerekli adımları bir bir atmakta. Bu konuda 8 bakanlığın aktif görev ve sorumluluk üstlendiği Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı doğrultusunda gerekli çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bakanlık olarak bu kapsamda Türkiye üniversite gençliği profil araştırmasını tamamladık. Bu araştırma gençlerle ve gençlik üzerine ülkemizde yapılmış ilk profil alan çalışması olma özelliğini de taşıyor. Ayrıca 14-19 yaş arası eğitime devam eden gençlerde bağımlılık araştırması da önümüzdeki yılın başında tamamlanacak.
Sosyal uyum kapsamında da İstanbul'da 2, ayrıca Ankara ve Antalya'da 1'er olmak üzere 4 pilot sosyal uyum merkezimizi de hizmete açtık. Bu birimlerde madde bağımlılığı tedavisi biten kişilerin toplumsal entegrasyonunun sağlanmasını hedefliyoruz. Bağımlılıkla mücadelede farkındalık oluşturmanın da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunun için aile eğitim programımız kapsamında 64 bin kişiye madde bağımlılığından korunmaya yönelik eğitimler verdik. Ayrıca Yeşilayla iş birliğinde başlattığımız bağımlılıkla mücadele eğitimlerimiz kapsamında 2017 yılının sonuna kadar 60 bin kişiye daha eğitim sunacağız.
Ülkemizde dezavantajlı grupların sosyoekonomik statülerinin yükseltilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel bütünleşmelerinin sağlanmasına büyük önem veriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Roman vatandaşlarımıza yönelik başlattığı açılım çerçevesinde Roman vatandaşlara yönelik strateji belgesini hayata geçirdik. Strateji belgesi çerçevesinde belirlenen eğitim, istihdam, sağlık, barınma, sosyal yardımlar ve sosyal hizmetler alanında ilgili kurumların çalışmalarını takip ve koordine ediyoruz. Bakanlığımız ve Avrupa Birliği iş birliğiyle 2015 yılında hedef kitlesi Romanlar olan SİROMA yani Sosyal İçerme Projesini başlattık. Bu projeyi Kasım 2017 itibarıyla tamamladık ancak başlatılmış çalışmaları Bakanlık olarak yeniden değerlendirdikten sonra yaygınlaştırarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Bakanlık olarak Roman vatandaşlarımızın yoğun olduğu bölgelerde dezavantajlı kadınların toplumsal uyumunu artırmak için 6 ilimizde 15 sosyal dayanışma merkezi, SODAM'ı faaliyete geçirdik.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de Hükûmetimiz döneminde yoksullukla mücadele alanında önemli başarılara imza attık. Ekonomide sağladığımız büyümeyle birlikte sosyal yardımlara daha çok mali kaynak ayırdık ve çok sayıda yeni sosyal yardım programını da hayata geçirdik. Sosyal yardımlara ayrılan mali kaynak 2002 yılında 1,4 milyarken, 2016 yılında bu miktar 32 milyar liraya yükseldi. Bu tutarın 2017 yılı sonunda yaklaşık 38,3 milyar lira olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz.
Sosyal yardım programlarının temel çıktısı öncelikle yoksulluğun etkilerinin ve esasen, bizatihi yoksulluğun azaltılmasıdır. Ülkemizde 2002 yılında kişi başına günlük harcama düzeyi 4,3 doların altında yaşayanların toplam nüfusa oranı yüzde 30'ken bu oran 2015 yılında yüzde 1,5'a düştü. 2006 yılı itibarıyla da kişi başı günlük harcaması 1 doların altında kalan vatandaşımız kalmamıştır. Dünya Bankası tarafından iki hafta önce yayınlanan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Atlası 2017 Raporu ülkemizde bu alanda kaydedilen başarının ortaya konması bakımından önemlidir. Dünya Bankasının bu son çalışmasına göre Türkiye dünyada yoksulluk oranlarını son on beş yılda en fazla azaltan ülkedir. Diğer yandan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2016 İnsani Gelişmişlik Raporu'nda Türkiye insani gelişme açığını en hızlı kapatan 9'uncu ülke olarak yer aldı. Son on yıllık dönemde Türkiye orta insani gelişmişlik düzeyinden yüksek insani gelişmişlik düzeyine yükseldi.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hükûmetlerimiz döneminde dezavantajlı kesimlere daha fazla ulaşmaya önem verildi. Böylece 2002 yılında sadece 4 alanda verilen sosyal yardım programı 2016 itibarıyla 39'a çıkarıldı. Bunun yanında sosyal yardımlardan faydalanacakların belirlenmesinde esas alınan sosyal güvence sahibi olmama kriterini hayatın gerçeklerine göre değiştirdik ve böylece yardımlardan daha fazla vatandaşımızın faydalanmasına imkân sağladık.
Bu yaklaşımlar sonucunda daha öncesinde sosyal yardımlardan faydalanamayan çok sayıda ihtiyaç sahibi insanımız destek kapsamına alındı. Nitekim sosyal yardımlardan yararlananların 2,4 milyonu ekonomik yetersizlikleri nedeniyle eğitim hayatları kesintiye uğramasın diye desteklenen çocuklarımız. Ayrıca, hayata geçirdiğimiz diğer sosyal yardım programlarıyla eşi vefat etmiş kadınlarımıza, 278 bin kadınımıza, 75 bin muhtaç asker ailesine ve yaklaşık 8 bin muhtaç asker çocuğuna, ayrıca 56 bin yetim ve öksüz çocuğumuza düzenli nakdi yardım yapmaktayız.
Bildiğiniz gibi ülkemizin sahip olduğu dinamik nüfus yapısının korunması ve ailelerin güçlendirilmesi amacıyla başlattığımız diğer bir program da doğum yardımı. Uygulamanın hayata geçirildiği Mayıs 2015'ten bu yana 2,7 milyon anne doğum yardımı programından faydalanmıştır. Bakanlık olarak yakın zamanda ihtiyaç sahibi tüberküloz ve SSPE hastalarına yönelik de yeni bir düzenli yardım programı başlatacağız. Ayrıca, ağır kronik hastalığı nedeniyle cihaza bağlı ihtiyaç sahibi hastaların da elektrik fatura bedeli ve kesintisiz güç kaynağına yönelik ihtiyaçlarını da Bakanlık olarak biz karşılayacağız.
Bütün bu sosyal yardım programlarının uygulanması ve yönetiminde de çok büyük bir dönüşüm sağladık. Sosyal yardımları Bakanlığımız tarafından geliştirilen ve Dünya Bankasınca da üye ülkelere örnek olarak gösterilen bütünleşik sosyal yardım bilgi sistemi üzerinden kaydediyor ve takip ediyoruz. Bu sistemin bütünüyle hayata geçirilmesi sayesinde ihtiyaç sahiplerinin bugün artık muhtaçlıklarını ispatlama külfetini ortadan kaldırdık. Bu bütçe sunumu kitapçığımızda da eskiden sosyal yardım almak için vatandaşlarımızın nasıl bir çile çektiğinin belgesini görebilirsiniz. Onlarca imza, onlarca farklı evrak toplamak yerine artık vatandaşlarımızın sosyal hizmet merkezlerimize, vakıflarımıza başvurmaları ve bütünleşik sistem üzerinden hiçbir evrak alınmadan yardım taleplerini iletmeleri, internet üzerinden, online sistem üzerinden yeterli. Sistemin diğer ilgili kurumların veri tabanıyla entegrasyonu için gerekli teknik altyapıyı da kurduk. Önümüzdeki dönemde verilerin karşılıklı paylaşımıyla birlikte sosyal yardımlar alanındaki mükerrerliği de ortadan kaldıracağız.
Ayrıca, sosyal yardımların sunumunda insanı merkeze alan bir yaklaşımla yardım kuyruklarında ve kuyruklarda beklemeye de son verdik. Bunun için 2 milyon haneye sosyal yardım kartı teslim ettik. Vatandaşlarımıza yardım ödemelerinin yattığı dönemlerde SMS göndermeye başladık ve konutta ödeme uygulamasına geçtik. Önümüzdeki dönemde istihdam dostu sosyal yardım modellerine öncelik vereceğiz. Esasen bu konuda bazı somut adımlar da attık. Örneğin, devletten sosyal yardım alan hanelerde yaşayan çalışabilir durumdaki bireylerin istihdamı hâlinde bir yıl süreyle işveren sigorta pirimi Bakanlığımız tarafından üstlenilecek. Bu düzenleme 2018 yılı başı itibarıyla yürürlüğe girecek.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın hayatın her alanında yer almalarını sağlamak ve sosyal hayata katılımlarının önündeki engelleri kaldırmak bizim temel hedefimiz. Hükûmetimiz döneminde ülkemizin ilk Engelliler Kanunu'nu hazırladık ve yürürlüğe soktuk. Biz engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın en çok ailelerinin yanındayken mutlu ve huzurlu olacaklarına inanıyoruz. Bu anlayışla evde bakım aylığı uygulamasını hayata geçirdik. Eylül 2017 itibarıyla evde bakım uygulaması kapsamında yaklaşık 500 bin engelli ve yaşlı vatandaşımızın yakınına nakdi destek sağladık ve sağlamaya da devam ediyoruz. Ailesi yanında bakımı mümkün olmayan engelli ve yaşlılarımız için bakım hizmetleri, Bakanlığımıza bağlı veya denetimimiz altındaki kuruluşlarca verilmekte. Engellilere yönelik hizmetler ülke genelindeki 98 yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezi, 184 özel bakım merkezi, 6 gündüzlü aile danışma ve rehabilitasyon merkezi, 136 umutevi aracılığıyla yürütülmekte. Bu kuruluşlarımızda hâlen toplam 21.549 engelli vatandaşımız hizmet almakta.
Diğer yandan, engellilerimizin eğitimine de önem veriyoruz. Özellikle, Engelliler Kanunu'yla yapılan düzenlemelerle özel eğitim okullarında, özel eğitim ve kaynaştırma sınıflarında öğrenim gören engelli öğrenci sayısı 2001-2002 yılında yaklaşık 53 bin iken bu sayı bu yıl, 2016-2017 öğretim yılında yaklaşık 306 bine yükseldi.
Engellilerimizin eğitimlerine destek olmak amacıyla yöntem çeşitliliği, katılımcı sayısı ve oluşturulan veri tabanının genişliği açısından da dünyada bir ilk olan Türk İşaret Dili Araştırma Projesi kapsamında Türk İşaret Dili Dilbilgisi Kitabı'nı hazırladık.
Engellilerimizin toplumsal yaşamda etkin yer almalarını sağlayan en önemli faktörlerden birisi de istihdama katılımları. 2012 yılında dünyada bir ilk olan Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı sistemini uygulamaya koyduk. Böylece, 2002 yılı itibarıyla engelli kontenjanında memur olarak çalışan engelli sayımız 5.777 iken 2017 yılı Eylül ayı itibarıyla bu sayı 49.873'e ulaştı, ayrıca ataması yapılan, işbaşı yapacak da 3 bine yakın engelli kardeşimiz var. 2018 yılında 5 bin engelli vatandaşımızı daha kamuda istihdam edeceğiz. 2017 yılı Ağustos ayı itibarıyla istihdam edilen engelli işçi sayısıysa kamuda 9.787, özel sektörde ise 91.783'tür. Engelli vatandaşlarımızın istihdamına yönelik Şubat 2014'te yaptığımız bir yasal düzenlemeyle korumalı iş yeri uygulamasını başlattık. Bu uygulamayla iş yerlerinde engellilerimizin istihdamını cazip hâle getiren indirim, istisna ve destekler getirdik.
Erişilebilirliği evrensel bir insan hakkı olarak görüyoruz. Bu çerçevede, engellilerin toplumsal hayata katılımı önündeki engelleri kaldırmak üzere kamuya açık alan ve binaların engelliler için erişilebilir hâle getirilmesi zorunluluğunu uygulamaya koyduk. Önümüzdeki dönemde, engelli bireylerin sosyal hayata aktif katılımlarına imkân sağlayacak ve gündüzlü hizmet verecek Engelsiz Yaşam Merkezleri Projemiz sosyal politikalar alanına yeni bir soluk getirecek.
Sayın Başkan, değerli üyeler; yaşlılar bizim toplumsal hafızamız ve değerlerimiz. Türkiye'de 65 yaş ve üzeri insanımızın toplam nüfusa oranı 2016 yılı itibarıyla yüzde 8,3'e ulaşmıştır. Nüfus projeksiyonlarına göre bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2'ye, 2050 yılında ise yüzde 20'lere ulaşacağı öngörülmekte. Biz ilgili kurum ve kuruluşlarımızın da katkısıyla 2018-2020 dönemini kapsayacak Aktif Yaşlanma Strateji Belgesi'ni hazırladık. Hâlihazırda yaşlılarımıza Bakanlığımıza bağlı 144 huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezi, 44 yaşlı yaşamevi ile özel kuruluşlara ait 176 huzurevimizde hizmet veriyoruz. Bu kuruluşlarda hâlen toplam 20.573 yaşlımız hizmet almakta.
Bakanlığımıza bağlı huzurevlerimizdeki yaşlılarımız için sosyal, kültürel, sportif ve hobi faaliyetlerinin düzenlenmesine ve yaşlılarımızın bu faaliyetlere katılımlarına özel önem veriyoruz. Bu kapsamda sosyal servislerimiz tarafından özellikle el sanatları, müzik kursları, ayrıca hobi bahçeleri uygulamaları, tarihî ve kültürel geziler gibi etkinlikler düzenliyoruz. Bu çerçevede, Yetişkin Gençler Bocce Ligi etkinliğimiz yaşlılarımız tarafından çok büyük ilgi görmekte. Son yapılan turnuvaya 47 ilimizden 78 huzurevimizden 700 yetişkin gencimiz katıldı.
Bakanlık olarak yaşlılarımızın sosyal çevrelerinden kopartılmadan aile ortamlarında desteklenmesi, evde bakımlarının sağlanması amacıyla YADES Projesi kapsamında büyükşehir belediyelerinin yaşlılara yönelik evde bakım ve destek projelerine de maddi katkılar sağlıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak şehit yakınlarına ve gazilerimize yönelik çalışmalarımızı büyük bir onurla yürütüyoruz. Türkiye olarak zor bir coğrafyadayız. Bu coğrafyada güçlü bir devlete sahip olmak, medeniyetimizi ecdadımızdan aldığımız mirasa layık bir şekilde geleceğe taşımak durumundayız. Türkiye'nin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde dünyanın vicdanı hâline gelmesini ve güçlenmesini hazmedemeyenler hain planlarına devam ediyorlar. Terör örgütü FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi ülkemizin istiklaline ve istikbaline kasteden kirli planların en ağırlarından biri oldu ama buna rağmen, milletimizin dirayetiyle bu hain darbe girişimi geri püskürtüldü. Bu ülke için, bu vatan, bu bayrak, bu ezanlar için canını ortaya koyan tüm şehitlerimize ve gazilerimize minnet borçluyuz. Şehit yakınları ve gazilerimiz için ne yapılsa azdır.
Milletimiz adına kendilerine destek vermeye ve her zaman yanlarında olmaya özel önem veriyoruz. Yaptığımız çalışmalarda şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hukuklarının korunmasını her zaman merkeze alıyoruz. Bu çerçevede, yılda 2 defa olan şehit yakını ve gazi atamalarında süre sınırını kaldırdık. Terör mağduru sivil vatandaşların anne ve babalarının da istihdam hakkını kullanabilmelerini sağladık. 2014-2017 yılları arasında toplam 21.269 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamuya atamasını gerçekleştirdik.
Şehit yakınlarından sadece 1 kişi için alınacak aracın ilk iktisabı olan ÖTV vergisinden muaf tuttuk.
Şehit yakını, gazi ve gazi yakınları ile vazife malullerine ücretsiz seyahat kartları 141 bin hak sahibinin adreslerine Kasım 2017 tarihi itibarıyla teslim edilmiştir.
Şehit ailelerimize ve gazilerimize psikososyal destek sağlıyoruz. Kendilerini her fırsatta ziyaret etmeyi, farklı vesilelerle onlarla bir araya gelmeyi önemsiyoruz.
Bu arada, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda bulunan Kurtuluş Savaşı, Kore ve Kıbrıs gazilerimize ait 763 mezarın bakım onarım işlemlerini de yıl sonuna kadar tamamlamış olacağız.
Bu vesileyle, tüm şehitlerimizi ve ahirete intikal eden gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; 2014 yılında yapılan yasal düzenlemeyle Bakanlığımıza yurt dışı teşkilatı kurma yetkisi verildi. Bu kapsamda, Duesseldorf Ataşeliğimiz Mayıs 2015'te, Köln Ataşeliğimiz Eylül 2017'de faaliyete geçti. Berlin müşavirliği ve Stuttgart, Hamburg ve Münih ataşeliklerinin açılması için çalışmalarımız sürüyor.
2018 yılında Almanya'da ikamet eden Türk soylu ailelerin profil araştırmasını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Takip eden yıllarda ise Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde yine bu tarz araştırmalar yapmayı hedefliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, Türkiye olarak yaklaşık 3,5 milyon Irak ve Suriyeli mülteci kardeşimize kapılarımızı ve gönüllerimizi açtık. Mültecilere yönelik olarak, Avrupa İnsani Yardım Fonu (ECHO)...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, son dört dakikanız, toparlamanızı istiyorum.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - ...Dünya Gıda Programı ve Türk Kızılayıyla iş birliği İçinde Sosyal Uyum Yardımı Programı'nı geliştirdik. Bu programla kamp dışında yaşayan Suriyelilere ve diğer yabancı uyruklulara yardım yapıyoruz. Sosyal uyum yardımından 2017 yılı itibarıyla 1 milyonu aşkın kişi faydalandı, Avrupa Birliği fonlarından 632 milyon lira ödeme yapıldı.
Bununla birlikte, okula devam eden Suriyeli misafirlerimizin çocuklarına okula devamları karşılığında şartlı eğitim yardımı yapıyoruz. Bu kapsamda, 137 bin yabancı uyruklu çocuğa şartlı eğitim yardımı yaptık yine AB fonlarından gelen kaynakla.
Bakanlık olarak geçici koruma statüsündekilere de hizmet ulaştırıyoruz. Bugüne kadar 290 bin Suriyeliye psikososyal destek hizmeti verdik.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin değişen ve çeşitlenen sosyal hizmet ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vatandaşlarımıza gündüzlü ve yatılı hizmetlerin sunulduğu çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik hizmet kuruluşlarıyla sosyal hizmet merkezi inşaatlarımıza devam ediyoruz. 2011-2016 döneminde 149 kuruluşumuzun inşaatı tamamlandı ve hizmete açıldı. 2017 yatırım programımızda yer alan projelerimizden 8'i tamamlandı, 41 projemizin inşaatı devam ediyor. Bu yıl içinde 10 projemiz daha tamamlanarak hizmete açılacak.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2018 yılı için tasarıda öngörülen bütçe tutarı 26 milyar 690 milyon liradır. Bakanlığımızın bütçesi bir önceki yıla göre incelendiğinde personel giderlerinde yüzde 14, devlet primi giderlerinde yüzde 16, cari transferlerde yüzde 11 oranında artış gerçekleşmiştir. Ayrıca, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan yaklaşık 6,6 milyar liranın yine sosyal yardım harcamalarında kullanılması planlanmaktadır. Personel giderleri için ayrılan kaynak toplam bütçemizin yaklaşık yüzde 3'ünü oluştururken yeni hizmet kuruluşları inşaatları ile araştırma projelerine ayrılan kaynak yaklaşık yüzde 1 düzeyindedir. Bakanlığımıza tahsis edilen kaynakların yüzde 96'sı sosyal yardım ve sosyal hizmetlerde kullanılmaya yöneliktir.
Bakanlığımızın çalışmalarında kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve gönüllülerimizin destek ve katkıları bizim için çok kıymetli.
Sözlerime son verirken 2018 yılı bütçemizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyor, siz değerli Komisyon üyelerimize hizmet sunduğumuz tüm vatandaşlarımız adına şükranlarımı sunuyorum, destek ve katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.