| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Türkiye Büyük Millet Meclisi b) Cumhurbaşkanlığı c) Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ç) Sayıştay Başkanlığı d) Kamu Denetçiliği Kurumu e) Başbakanlık f) Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği g) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ğ) Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanlığı h) Başbakanlık Tanıtma Fonu Genel Sekreterliği ı) Diyanet İşleri Başkanlığı i) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı j) Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 31 .10.2017 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli Meclis Başkanımız, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben tekrarlardan kaçınarak bir eleştiri yapmaya çalışacağım. Değerli Meclis Başkanım, Değerli Sayıştay Başkanımız yanınızda 13 Eylülde Sayıştay Başkanımız sizi ziyaret etti ve bu raporları, 200'e yakın kamu denetimiyle ilgili Sayıştay raporunu size sundu, fotoğraflarınız da var. 13 Eylülden sonra bunları ben almak istedim, çalışmak istedim. Henüz Meclis çalışmaya başlamamıştı, 1 Ekimde faaliyetine geçiyor ama bunların dağıtımının yapılmasında sanırım bir mahzur yoktur çünkü evrak dağıtımı sonuç olarak, bir çalışma yapılamayacaktı. Bu evrakları alamadık, bu raporlara ulaşamadık maalesef. Meclis açıldıktan sonra ancak elimize geçebildi ki açılır açılmaz da şu 130 maddelik torba kanun devreye girdi, biz geçen hafta torba kanunu bitirebildik. Hemen arkasından bu bütçe görüşmeleri başladı. Muhalefet şerhinin yazımı, vesaire derken raporları doğru dürüst tetkik edemeden bu bütçe süreci başlamış oldu. Daha önce elimize geçmesi gerekir, Sayın Bakanım da konuşması sırasında belirttiler.
BAŞKAN - Ayın 1'inde bize geldi, biz 3'ünde dağıttık.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı diyor ki: "1'inde geldi, ben dağıttım hemen." Ama top sizde kalmış oluyor, 13'ünden 1'ine kadar siz dağıtmamış oluyorsunuz. Ama sizin bahaneniz şu: Tatilde olduğu süre içerisinde yapmayız. Ama bu evrak dağıtımından farklı bir olay değil sonuçta, raporların ilgili milletvekillerine, talep eden milletvekillerine dağıtımının yapılabilir olması lazımdı. Dolayısıyla da bu bütçe görüşmelerinin ya da kesin hesapla ilgili görüşmelerin çok başarılı ya da istenilen seviyede olmamasının bir sebebi de bu olacaktır, onu özellikle bilmenizi isterim.
Bu görüşmelerde belirtilen Başkanlık Divanıyla ilgili ayrıcalıklar konusuna ben de katılıyorum. Oradaki milletvekili arkadaşlarımızın farklı bir statüsünün olmaması lazım.
Cami konusunda da aynı şekilde düşünüyorum, hatta bu cuma için orayı açabilirseniz de çok mutlu olurum, hep beraber orada olmuş oluruz uygun görüyorsanız da.
Diğer arkadaşlarım çok değinmediler ama ben Cumhurbaşkanlığı bütçesine biraz daha fazla girmek istiyorum, önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığının Anayasa'mıza göre alacağı yetkileri de dikkate alarak bu konuyu daha farklı bir şekilde değerlendirmemiz lazım.
Değerli arkadaşlar, biliyorsunuzdur, Tonyukuk, Nizâmülmülk, Çandarlı, Sokullu... Bunlar bizim tarihimizin çok önemli vezirleri, sadrazamları. Cumhuriyet Dönemi'nde de çok önemli başbakanlarımız var; çok önemli. Bizim iki bin yıllık Türk tarihimiz içerisinde iki bin yıldan beri bir sistemimiz var, bir cumhurbaşkanımız var, bir başbakanımız var; bir padişahımız var, bir sadrazamımız var; bir vezirimiz var, bir hakanımız var. Hep böyle olmuş, ikili bir sistemle gitmişiz ama geldik bu dönemde, 16 Nisanda maalesef çok garip bir karar vererek tekli bir sisteme geçtik tarihimizi inkâr ederek. Keşke ben de İbrahim Aydemir gibi böyle belagati yüksek bir konuşma yapabilsem de şurada böyle zangır zangır bu konuyu anlatabilsem. Yani üzülüyorum tabii, iki bin yıllık bir geleneğimizi bırakıp da böyle bir sisteme geçmiş olmak ve 16 Nisandan sonra özellikle yaşadığımız sıkıntıları da hesaba katarsak bundan sonra çekeceğimiz sıkıntıları düşünerek gerçekten üzülüyorum.
Bizim bugün yaptığımız işlerden bir tanesi, şu benim de on dakikalık sürem içerisinde dile getirmek istediğim konulardan bir tanesi ya da vazifelerimden bir tanesi, 2016 bütçesiyle ilgili olarak da bu kurumların, bu beş kurumumuzun yaptıkları harcamaların doğru olup olmadığıyla ilgili bazı eleştirilerde bulunmak. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle ilgili olarak bunu sadece bu süre içerisinde yapabileceğim ne yazık ki. Sayın Genel Sekreterim, geçen sene de bu konuyu konuşmuştuk, geçen yıl yeniydi, çok kötü bir mali tablomuz vardı. Bilanço biliyorsunuz bir işletmenin, bir kurumun mevcut yapısını gösterir. Varlıklarını, alacaklarını, borçlarını gösterir; bütün her tür varlığını gösterir, bir fotoğraftır. Gelir-gider tablosu da, "kâr-zarar hesabı" denir işletmelerde ona, bir yıl içerisindeki, bir dönem içerisindeki gelir ve giderlerini gösterir. Şimdi, geçen yılki bu Sayıştay raporunda belirtilen, çok olumsuz, Cumhurbaşkanlığına pek yakışmayan bir gelir-gider tablosu vardı, "faaliyet sonuçları tablosu" denmiş başlığına. Onu eleştirmiştim, siz de katılmıştınız birçok hususa, düzeltmeye de çalışmışsınız. Mesela "E" tablosuyla ilgili bu dönem düzeltilmiş ama faaliyet sonuçları tablosu ve bilançoyla ilgili olarak yine eksikler söz konusu. Ayrıca bu tabloyla sizin sunduğunuz 2016 yılı kesin hesabı arasında da, buradaki mizanlar arasında da çok paralellik bulamıyorum, bazı sıkıntılar var.
Sayın Meclis Başkanım, bizim aslında yapmamız gereken işlerden bir tanesi bu, böyle rakamlara girmemiz gerekiyor ama bunun ayrı bir seans olarak yapılması lazım yani böyle sözel eleştiriler sadece bütçeye yönelik. Bizim rakamlara girmemiz lazım çünkü 2016'da 500 küsur milyarlık bir bütçe yapılmış, uygulanmış, harcanmış; bunun hesabını sormamız lazım. Ama işte görüyorsunuz, Sayın Başkan sabahki bölümde anlattı, bunu yapmaya fırsatımız yok, mevzuat bunun için uygun değil. Yeni dönemde bunu yapabilmemiz lazım, onu da ayrı bir seans olarak yapmamız lazım.
BAŞKAN - Bütçe hakkı gereği gereken bir şey.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu bütün dünyada yapılıyor, bundan kaçınmanın bir gereği yok. Siz de zaten öyle bir tutum içerisinde değilsiniz diye biliyorum ama bunun da bir şekilde imkânı olabilmeli.
Sayın Genel Sekreterim, mesela bakın, faaliyet sonuçları tablosunda tüketime yönelik mal ve hizmet alımları, hizmet alımları, mesela 63 milyar 822 milyon lira; bunların detaylarını göremiyoruz. Sonra geçen yıl uçak amortismanı vardı. Dedik ki "Bu yanlış hesaplanmış." Yine aynı şekilde var. Onu da göremiyorum. Mizanda da yok.
Geçen yıl 400 küsur milyon liralık bir amortisman bir kalemde ayrılmış. Bu sene de o devam ediyor. Onu düzeltecektiniz. Şimdi önümüzdeki dönemde bu yeni sistemde, Cumhurbaşkanlığı bütün bakanların da bağlı olduğu bir hâle gelecek. Sizin muhasebe sisteminizin çok farklı olması lazım.
Değerli Sayıştay Başkanım, bu raporun, denetçilerimiz tarafından özellikle bu mali tabloların eleştirilmesi lazım. Bu şekilde gönderilmemesi lazımdı. Çok eksikler var burada. Bu şekilde olmaması lazım.
Sayın Genel Sekreterim, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler var 7 milyon küsur, bir de hane halkına yapılan transferler. Bunlar ilgili bakanlıklar tarafından Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılabilir, buraya alınmasına gerek yoktur diye bir eleştirim vardı geçen dönem. Yine aynı eleştirimi tekrarlayacağım.
Yine, 2016'yla ilgili olarak... Bakın, 2016 başlangıç ödeneğiniz ne kadar biliyorsunuzdur. 434 milyon lira. Bitiş ödeneği ne kadar, yıl sonu ödeneği? 1 milyar 292 milyon lira, 3 misli. Şimdi, bir bütçe yapıyorsunuz 3 misli daha fazla bir ödenekle kapatıyorsunuz. Demek ki bütçe yapılmamış, hiç bütçe yapılmamış. Yani 3 misli ne demek? Yüzde 300 fazlasıyla kapatıyorsunuz. Ve bunların nerede olduğunun, nereye gittiğinin de bilinmesi lazım. Ben bazı rakamları soracağım. Mesela bunlardan genel kamu hizmetleriyle ilgili olan, bakıyorum orada bir artış var ödeneklerde, önemli bir miktar artış, ama bunların detayını göremiyoruz.
Yine, idare taşınır mal yönetimi ayrıntılı hesap cetvelinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KUŞUOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - İlave süre veriyorum.
Buyurunuz.
BÜLENT KUŞUOĞLU (Ankara) - Mikrofon kapanınca konuşmamızın anlamı kalmıyor.
İdare taşınır mal yönetimi ayrıntılı hesap cetvelinde, Sayın Genel Sekreterim, tıbbi laboratuvar sarf malzemeleri grubu mesela.... Diğerlerini sormayacağım, geçen dönemki gibi taşıtlara girmiyorum, hakikaten gerek yok ama bu tür şeyler nedir mesela, bilgi verebilirseniz memnun olurum.
Yine, mobilyalar grubunu falan sormuyorum ama tarihî veya sanat değeri olan demirbaşlar grubu var, 13 milyon 622 binlik bir meblağ bu. Aslında Cumhurbaşkanlığının en fazla tarihî değeri olan ya da sanat değeri olan yerlerden bir tanesi olması lazım, 13 milyonu ben az görüyorum. Ama nelerdir, böyle bir resim koleksiyonu gibi ya da benzeri sanat eserlerinin koleksiyonu gibi bir durum mu söz konusu? Bunun geliştirilmesi lazım geldiğine de inanıyorum. Yani sanatçılarımızı desteklemek amacıyla aslında bu fonun -böyle bir fon varsa da- artırılması, büyütülmesi lazım.
Böyle, rakamlara girince insan sıkılıyor, mikrofonla rakamları ifade etmek... Aslında sizin ekibiniz ile bizlerin ya da Sayıştay ekibinin yan yana oturup bu rakamları görmemiz, göstermemiz, anlatmamız gerekiyor. Bu şekilde bu olmuyor da.
Sayın Meclis Başkanım, görüyorsunuz yani kesin hesapla ilgili uygun bir çalışma ortamı da yok. Hakikaten bu sorunun çözülmesi lazım.
Sonuç olarak hepimizin üzerinde bir sorumluluk var, bu sorumluluğu yerine getirmemiz lazım ama kaç yıldan beri bunu maalesef yerine getiremiyoruz ortam uygun olmadığı için, mevzuatımız uygun olmadığı için. Bu konunun bir şekilde halledilmesi şarttır.
Çok teşekkür ediyorum. Kurum bütçelerimizin hayırlı olmasını diliyorum memleketimiz için. Başarılar diliyorum.