Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Kalkınma Bakanlığı b) Türkiye İstatistik Kurumu c) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı f) Kalkınma Ajansları |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 10 .11.2017 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Ben de öncelikle, ebediyete intikalinin 79'uncu yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hürmet, minnet ve şükranla anıyorum. Atatürk ve tüm kurucu kahramanlarımıza, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.
Sayın Bakanım, Sayın Başkanın ifade ettiği hususlara harfiyen katılıyorum, teşvik sistemiyle ilgili. Ben de aynı şeyi soracaktım yani yeni bir çalışmamız var mı, SEGE'yle ilgili bir çalışmamız var mı diye. Onunla ilgili bilgi de verdiniz ama ben konuyu biraz da -siz de çok yakından biliyorsunuz- kısa bir açarak söyleyeyim. Şimdi, birçok ilden büyük ilçelerim var benim, Konya'nın ama Konya 2'nci bölge olduğu için benim bu ilçelerim geri gidiyor. Örnek vereyim, Akşehir, Ereğli, Beyşehir gibi, hemen komşu il 3'üncü, 4'üncü bölge olunca yatırım alamıyor. Siz de çok iyi biliyorsunuz, Konya'nın 28 ilçesi var taşrada. Bu 28 ilçede il merkezinin sosyoekonomik gelişmişliğini yakalayan bir ilçe yok yani hatta sosyoekonomik gelişmişlik açısından 6'ncı bölgeden daha geri durumda olan ilçelerim var. Yani bunun teşvik sistemini bu şekilde dar bölge uyarlarken bunların da dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum, haksızlık oluyor, ondan sonra... Dün Ekonomi Bakanımıza da söyledim, ben bir ilçemize gidince basın mikrofon dayıyor, "Bizim ilçe Niğde'ye bağlansın, Aksaray'a bağlansın. Siz ne diyorsunuz?" diye bana soruyor, hakikaten çok acı bir durum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Niğde'den haberleri yok Mustafa Bey.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok, yok. Yani örnek veriyorum.
Şimdi, Sayın Bülent Kuşoğlu Bey de ifade etti, bu Sayıştay raporlarıyla ilgili ayrı bir gündem yapılması hususunu ben de destekliyorum çünkü çok önemli bulgular var, ayrı görüşmemiz lazım. Şimdi tek tek bulgulara girsem diğer söyleyeceklerime zaman kalmayacak.
Yine, Sayın Kuşoğlu bu KOP İdaresiyle ilgili "İlk sekiz aylık harcama neden düşük?" diye sordu. Herhâlde şey diye düşünüyorum ama ona da cevap verirseniz, gelir, Maliyeden aktarma mı...
KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Hak edişler, son aylarda...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tamam. Çok cüzi bir harcama görünüyor, dikkatimi çekti.
Sayın Bakanım, elimde bir tablo var, şimdi, bu tabloda Onuncu Kalkınma Planı ile son orta vadeli programın 2018 hedeflerini karşılaştırıyor; tabii, millî gelirde bir revizyon olduğu için millî gelir rakamlarını da yeni millî gelir serisine revize eden bir çalışma. Gayrisafi millî hasılaya bakıyoruz, ilk hâlinde 1 trilyon 286 milyar dolar iken yeni seriye göre bu 1 milyar 539 milyon dolar oluyor, 2018 OVP'de 923 milyar dolar yani yüzde 40 sapma var. Aynı şekilde kişi başına millî gelirde de aynı hesaplamaya göre yüzde 40 sapma var. İşsizliğe bakıyoruz, tabii, Onuncu Kalkınma Planında eski seriye göre yer alıyor, 7,2, onu da uyarladığımız zaman 6,4; orta vadeli programda 2018 için öngörülen 10,5, burada da sapma yüzde 64 düzeyinde. Aynı şekilde enflasyonda, baz alınan dolar kurunda yani yüzde 55, yüzde 89 sapmalar var. Buradan şuraya geleceğim: Yine, geçen seneki OVP ile bu seneki OVP'nin hedeflerini karşılaştırdığımız zaman da aynı yıl için öngörülen rakamlarda çok büyük farklılıklar olduğunu görüyoruz. Yani bunu millî gelirde görüyoruz, hadi millî gelir, yeni seriye göre hesaplama değişti, rakamlar büyüdü ama işsizlikte görüyoruz, enflasyonda görüyoruz. Hemen söyleyeyim, 2017 için bir önceki OVP'de yani geçen yıl açıklanan OVP'de enflasyon 6,5, şimdiki OVP'de 9,5. Ki bu da tutmayacak çünkü Merkez Bankası en son tahminini 9,8'e çıkardı, son açıklanan enflasyon rakamlarına baktığımız zaman, yurt içi ÜFE'ye baktığımız zaman bunun da tutmayacağı görülüyor. Yine, cari açıkla ilgili de aynı şekilde, millî gelire oranında 4,2'yken hedefimiz 4,6 olarak değiştirmişiz 2017 gerçekleşme tahminini. Aynı şey bütçe dengesinde de... Yani şunu söyleyeceğim: Hedeflerdeki bu sapmalar yani kalkınma planı olsun, OVP olsun ortaya koyduğunuz hedeflerdeki sapmalar iç ve dış piyasadaki ekonomi aktörlerine olumsuz yansıyor. Yani zaten gerek bütçe görüşmeleri gerek plan süreçleri gerek OVP süreçleri kamuoyundan da pek ilgi görmüyor, heyecan vermiyor, umut vermiyor. Bu durumu öncelikle bir dikkatinize getirmek istedim.
İkincisi: Sayın Bakanım, tabii, biz yıllardır Milliyetçi Hareket Partisi olarak "Bir an önce yapısal reformları yapalım, gündemimize alalım." diye sürekli dile getiriyoruz. Siz de öyle, sayın bakanlarımız da dile getiriyor, hatta ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımıza onu ifade ettim, sunumunda aynı şeyler, işte, vergi reformlarını saymış, gelir vergisi, Vergi Usul Kanunu; dedim ki: "Siz Maliye Bakanıyken de sunumunuza bakalım, aynı şeyleri yine söylüyordunuz." Yani bu vergi reformunu, ekonominin ihtiyacı olan alanlardaki reformları ne zaman gündemimize alacağız, ne zaman gerçekleştireceğiz? Bu konuda da bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek vereceğimizi ifade ettim Sayın Bakanım.
Türkiye olarak bir de büyüme rakamlarına baktığımız zaman dikkat çekici bir durum var, son yıllarda, son beş yıla baktığımız zaman, ekonomi büyüyor ama ekonomi büyüdükçe işsizlik artıyor, ilginçtir; kişi başına düşen millî gelir azalıyor. Rakamları da vereyim: Bakın, 2012'de işsizlik 8,4; 9'a çıkmış, 9,9; 10,3; 10,9; 2017'de tahminî beklentimiz 10,8. Kişi başına millî gelire baktığımız zaman 2013'te 12.480; 12.112; 11.019; 10.883 ve 2017 gerçekleşme tahmini 10.579. Bu da ilginç. Hani bunu söyleyince işte, istihdam boyutuyla cevap vereceğinizi tahmin ediyorum, "İstihdamda şu kadar artış var bu dönemlerde." diyeceksiniz. Doğrudur ama siz de biliyorsunuz ki bir ülke ekonomisinin makroekonomik performansının değerlendirilmesinde öncelikle enflasyon, işsizlik, millî gelir, bütçe açığı, cari açık, bakılan şeyler bunlar. Bu açıdan da baktığımız zaman durum pek de iç açıcı değil. Zaten kırılgan beşli ekonomiler arasında artık sürekli durur hâle geldik yani kadrolu hâle geldik, diğer ülkelerde değişiklikler oluyor ama Türkiye kırılgan beşli arasında yer almaya devam ediyor.
Tabii, bununla ilgili risk alanları itibarıyla da baktığımız zaman mesela finans kesimi dışındaki firmaların borçları önemli bir risk alanı; 211 milyar dolar yanlış şey yapmadıysam. Yine, dış borcumuza baktığımız zaman, özel sektör ağırlıklı 302 milyar doları 432 milyar dolara çıkan bir dış borcumuz var. Yine, cari açık son iki yıl düşme eğilimindeyken tekrar son iki yılda artış 4,6 bekleniyor 2017 için. Yine, bütçe açığı, hani en sağlam yerimiz, en övünülebilecek göstergemiz derken orada da bu sene katlama var, orada da millî gelire oranı 1,1'den 2'ye çıkıyor bu 2017 için. Bu konuları şunun için söylüyorum: Yani yapısal reformları ne olur artık gündeme alalım yani bir an önce bizim de bu konuda Hükûmete gerekli desteği vereceğimizi buradan ifade ediyorum.
Sayın Bakanım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika lütfen...
Buyurun Sayın Kalaycı.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ülkemizdeki en önemli sorunlardan birisi de bölgeler arası gelişmişlik farkları. Bu konuda çalışmalar var mı? Var. Ama yeterli sonuç alınıyor mu? Kabaca bazı konuları ifade etmeye çalışacağım.
60'lı yıllardan bu tarafa bölgeler arası farkları azaltmak amacıyla proje, plan, programlar hazırlanıyor. Ayrıca bölge kalkınma idareleri kuruldu. 1989'da GAP Bölge Kalkınma İdaresi, 2011 yılında da işte KOP, DAP, DOKAP Bölge Kalkınma İdareleri kuruldu. Burada şunu ifade edeceğim Sayın Bakanım: Yani bu idareleri kurduk ama kurumsallaştıramadık ki daha önceki Hükûmetin eylem planında vardı, yıllık programda da tedbir olarak var. Diyorsunuz ki: "Bölge kalkınma idaresinin kurumsal yapısının iyileştirileceği..." İyileştirilecek. Gerçi burada aralık sonu demişsiniz, bir şey de kalmadı ama aralık sonuna kadar inşallah iyileştirirsiniz.
Yine, bu yönetim süreçlerinde personel yapısının geliştirilmesine dönük düzenlemeler yapılacağını vadediyorsunuz ama hiçbir şey yapılmadı. 64'üncü Hükûmet Programı'nda altı ay içinde yapılacak eylemler arasındaydı ama yapılmadı. Biz biliyoruz, kalkınma ajanslarında da aynı sorun var. Personel ücretleri arasında bile farklılıklar var yani bölge kalkınma idareleri, kalkınma ajansları arasında. Bir soru olarak da onu zaten soracağım. Yani bunları, bölge kalkınma idarelerini kurumsallaştırmamız lazım, personelin, çalışanların haklarını vermemiz lazım. Bu konuyu dikkatinize getirmek istedim.
Bu eylem planlarıyla bölge kalkınma idarelerine tahsis edilen, daha doğrusu, eylem planlarıyla bu bölgeler için öngörülen yatırımlar için ayrılan kaynaklara baktığımız zaman ilk 2008-2009 yıllarında bu İşsizlik Sigortası Fonu'na özelleştirme gelirlerinden ayrılan kaynaklarla GAP eylem planı için plan çıkarıldı. Daha sonra da 2015'te, 2014-2018 dönemini kapsayan KOP, DAP, DOKAP ve İkinci GAP Eylem Planı açıklandı. Baktığımız zaman, rakam olarak en düşük 9,9 milyar lirayla KOP bölgesi. Hâlbuki KOP bölgesindeki vilayet sayısı da arttı. Baştan Konya, Karaman, Aksaray, Niğde varken Nevşehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale de eklendi. Rakam artmadı. Ben bölgelere bu yılki tahsis edilen kaynaklara, ödeneklere baktım Sayın Bakanım, hep 4,6; 4 milyar düzeyindeyken, KOP bölgesindeki yine 2 milyar.
KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - İdareninkini artırdık.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ha, idareninkini artırdınız. Orada şunu da ifade edeceğim: Tabii, idareye çok küçük rakamlar konuluyor ama o küçük rakamlarla da iyi işler beceriliyor. Hakikaten, özellikle yapıldığı yer anlamında büyük başarılar sağlıyor. Onu da burada açıkça ifade edeyim. O projeler mutlaka yapıldığı beldelere, köylere, mahallelere önemli katkı sunuyor.
Şunu biraz önce kısmen ifade ettim: Bu Konya örneği tüm illerimiz için geçerli Sayın Bakanım. Yani ilçelerimiz, beldelerimiz, köylerimiz boşalıyor. Hani bölgesel gelişmeden kasıt şu mudur: "Mahalledeki, beldedeki, köydeki insanımız, pılını pırtını topla, şehre göç." Çünkü yaşanan bu. 2007'dir adrese dayalı nüfus istatistiklerinin başladığı tarih, TÜİK'in, 2007'ye göre ne olmuş diye baktım ilçelerimizin durumuna. Hepsinin nüfusunda azalma var. Bir iki istisna var. Yüzde 30'un üzerinde nüfusu düşen ilçelerim var. E, bu durumun genelde birçok il için de aynı olduğunu düşünüyorum. Yani bunu, geliştireceğimiz, alacağımız kararlarda üzerinde önemle durmamız gereken konu olarak size iletiyorum, yani teşvikle ilgili olsun, diğer kararlarla ilgili olsun.
Yine Büyükşehir Yasası, iddia edilenin aksine o da göçü hızlandırdı. Yani bir göçü önleme, insanımızı yaşadığı yerde bırakma konusunda bir katkısı olmadı ve demin de ifade ettim, Türkiye'nin en geri kalmış, en gelişmemiş yeri bana göre Toroslar Sayın Bakanım. Yani Toroslar boşalıyor. Biraz önce söylediğim, yüzde 30'un üzerinde nüfus azalışı olan yerler Toroslar bölgesindeki ilçelerimiz. Bunların dikkate alınması lazım. Yani bunun somut örneği de var. Herkes o kömür faciasından dolayı Recep amcayı tanıdı, değil mi? O yırtık lastikli, "gislaved" lastikli Recep amcayı tanıdı. Bu, o bölge insanının ekonomik, sosyal durumunu çok net olarak gösteriyor. Allah'a şükür, bizim bölgemizden hain çıkmaz. Devletine yine de "Allah devlete zeval vermesin." duasını eder, elindeki ekmeğini de isteseler verir.
BAŞKAN - Allah razı olsun.
Tamamlayalım mı, toparlayalım mı?
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tamamlıyorum.
Bu Cazibe Merkezleri Programı'ndan hiç bahsetmediniz Sayın Bakanım. Tabii, Başbakanlık sorumlu bildiğim kadarıyla bundan ama bir koordinasyon... Çünkü aynı şeye hizmet ediyor neticede. Biz de destek verdik. Bizim de Milliyetçi Hareket Partisi olarak hazırladığımız programımız var. Hatta ondan da yararlanılmasını istedik uygulamada ama tıkandı mı, kaynak sorunu mu yaşanıyor? Yani o konuda pek bilgi vermediniz. Ayrıca sizin bölgesel kalkınma idareleriyle ilgili ya da bu eylem planlarıyla ilgili çalışmalarınızla çakışıyor mu? Yani karar verilirken size soruluyor mu? Yani sizin etkiniz, koordinasyon konumunuz var mı? Merak ettim bilgi de vermeyince sunumunuzda. Varsa bilgi, ne kadar, ne yapıldı? Ne kadar projeye ne destek verildi? Kısaca o konuda da bilgi alalım.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Son bir şey söyleyeceğim Sayın Başkanım.
Herkes kabul ediyor özellikle ağır sanayi yatırımlarının Marmara Bölgesi'nde sıkıştığını. Artık bu yatırımları Konya gibi, Kayseri gibi, Mersin gibi, Ankara gibi, Erzurum gibi yani Anadolu'ya kaydırmamız gerekiyor. Bu konuda da alınacak kararlarda bunu gözeten bir yaklaşım içerisinde olmamız gerekiyor. Bu kapsamda da Konya ağır sanayi yatırımları açısından önemli özellikleri olan, avantajları olan bir ilimiz. Yine, Konya'mız çok istiyor Türk malı ilk millî otomobilimizin Konya'da yapılmasını. Bu konuda da Hükûmeti Konya'mızda temsil eden biri olarak gördüğümüz için, bir hemşehri olarak gördüğümüz için ilk Türk malı otomobilin Konya'da yapılması konusunda mutlaka çabanız olacaktır. Bunu Konyalılar bekliyor, Konyalı olarak bekliyoruz. Siz çok iyi biliyorsunuz, Konya otomotiv sanayisinde önde gelen bir şehir, bir otomobilin her türlü parçasının üretildiği bir yer Konya. 5 babayiğidimiz de herhâlde Konya'nın seçilmesinden memnuniyet duyar diye düşünüyorum.
Ben bütçelerimizin hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum. Sabrınız için sağ olun Başkanım.