| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Kalkınma Bakanlığı b) Türkiye İstatistik Kurumu c) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı f) Kalkınma Ajansları |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .11.2017 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim.
Aramızdan ayrılışının 97'nci yılında millî birliğimizin simgesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü özlem ve saygıyla anıyorum. Yine, ayrıca, asrın devlet adamı hakkında dünya devletlerinin liderlerinin birkaç söylemini de paylaşmak istiyorum heyetinizle. Yine, Amerika Birleşik Devletleri Devlet Başkanı Kennedy "Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar, bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarıyla gösteren bir örnek yoktur." Yine, Rus lideri "Mustafa Kemal sosyalist değildi fakat görülüyor ki iyi bir devlet adamıydı. Yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu da kıran bir devlet adamıydı." diyor. Yine, bir İngiliz generali "Ben şimdiye kadar 15 hükümdar ve cumhurbaşkanıyla özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var." diyor. Yine, Churchill "Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir." Yine, bir Alman profesör "O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı." diyor. Yine, Afgan Kralı "O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün Doğu milletleri için de en büyük önderdi." diyor. Yine, bir Alman gazeteci "Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu, zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığı bir şeydir." Yine, bir tarihçi "Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğini örnek ve kuvvet olarak alsınlar." Yine, bir devlet adamı "Dünyanın, çağdaş ve en büyük kişilerinden biridir." diyor.
Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kalkınma Bakanlığı bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Kalkınma Bakanlığı, özellikle ülkemiz gibi, 7 bölgenin olduğu, 4 mevsimin yaşandığı bölgeler arası iklim ve kültürel farklılıklara sahip iller için önemli bakanlıklardan biridir. Kalkınma, taşradaki kentlerin en büyük ve en önemli beklentisidir. Kentlerimizin stratejik ürünlerini baz alan, teknolojinin, turizmin ve tarımın geliştirilmesi, ekonomik kalkınmanın ve beraberinde sosyal kalkınmanın ortaya çıkmasını sağlayacak bölgesel yatırımlar, yöre halkı için çok önemlidir.
Kalkınma, sadece ekonominin gelişmesi, hibe desteklerinin sağlanmasıyla olmaz. Önemli olan, bu hibeleri hangi alanlarda yaptığınız ve ortaya çıkan sonuçların niteliğidir.
Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Başkan, Sayın Bakanım; demokrasi olmadan, eşitlik olmadan, hukuk olmadan kalkınma olmaz. Her gün onlarca kadın cinayetlerine şahit olduğumuz, iş kazalarının can almaya devam ettiği, kalıcı barışı sağlayamadığımız, ormanları, dereleri koruyamadığımız, eğitimi çağdaş, bilimsel ve teknolojik koşullara getiremediğimiz, çiftçinin ürününü yok pahasına sattığı, taban fiyatların olmadığı bir ülkede kalkınma olmaz.
Laik cumhuriyetin değerlerini koruyamayan, sosyal devlet olma ilkesini sağlayamayan bir yönetim anlayışıyla da kalkınma olmayacağı aşikârdır.
Geçen gün tarlasındaki yüzlerce nar ağacını kesmeye kalkan çiftçiyi, bir başka bölgede mandalina bahçesine eline baltayla girmiş bir çiftçiyi, yine fındık ağaçlarını kesen bir Karadeniz çiftçisini ve bunların benzerlerini görmekteyiz; görüntüleri izlerken ülkem adına üzüldüm.
Artık, ürün para etmiyor diye çiftçiler taralılarını ekmiyor, ağaçlarını yok ediyor. Çiftçinin 1 liraya zor sattığı bir ürünü biz pazardan 5 liraya alıyoruz. AK PARTİ iktidarının sürdürülebilir tarım politikasızlığı üretimi bitirmiş, ülkemizi bu noktaya getirmiştir.
Üretimin olmadığı, bölgelere yayılmadığı, çiftçinin korunmadığı bir ülkede kalkınma olmaz. Bu sorunları da çözmeden ülkemizin kalkınmadaki yerini değerlendiremezsiniz.
Geçtiğimiz yıl da konuştuk yine gündeme getireceğiz çünkü ülkemiz, hâlâ 11 kalkınma hedefleri doğrultusunda yeterli aşamayı kaydedememiştir. Birleşmiş Milletler ve üye ülkelerin 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri olan 17 belirlenmiş ortak hedefi var. Türkiye de bu 17 hedefi hayata geçirmeyi taahhüt eden ülkelerden biridir.
Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedefleri olan 17 temel hedefe Türkiye'nin de imzası var. Bu hedefleri gerçekleştirme noktasında ne durumdayız?
Kalkınma hedeflerinin daha da ötesinde yoksulluğun ana nedenlerine çözüm bulmayı hedefleyen bir projedir. Yoksullukla mücadele hareketi olan "Bin Yıl Kalkınma Hedefleri" yeni sürdürülebilir kalkınma gündemi için bir adım olmuştur. Bu 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleridir ve şunlardır:
Hedef 1) Her tür yoksulluğu nerede olursa olsun sona erdirmek.
Hedef 2) Açlığı bitirmek, gıda güvenliğini sağlamak, beslenme imkânlarını geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek.
Hedef 3) İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini ve herkesin her yaşta refahını sağlamak.
Hedef 4) Herkesi kapsayan ve herkese eşit derecede kaliteli eğitim sağlamak ve herkese yaşam boyu eğitim imkânı tanımak.
Hedef 5) Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların, kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek.
Hedef 6) Herkes için suyun ve sıhhi koşulların erişilebilirliği ve sürdürülebilir yönetimin güvence altına alınması.
Hedef 7) Herkes için erişilebilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerji sağlanması ve güvence altına alınması.
Hedef 8) Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik kalkınmayı sağlamak, tam ve üretici istihdamı ve insan onuruna yakışır işleri sağlamak.
Hedef 9) Dayanıklı altyapı inşa etmek, sürdürülebilir ve kapsayıcı sanayileşmeyi ve yeni buluşları teşvik etmek.
Hedef 10) Ülkelerin içinde ve aralarındaki eşitsizlikleri azaltmak.
Hedef 11) Kentleri ve insan yerleşim yerlerini herkesi kapsayan, güvenli, yaşanabilir, güçlü ve sürdürülebilir kılmak.
Hedef 12) Sürdürülebilir tüketimi ve üretimi sağlamak.
Hedef 13) İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acil adım atmak.
Hedef 14) Okyanusları, denizleri ve su kaynaklarını sürdürülebilir kalkınma için korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak.
Hedef 15) Karasal ekosistemleri korumak, restore etmek ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak, ormanların sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve çölleşmeyle mücadele etmek, toprakların verimlilik kaybını durdurmak ve geriye çevirmek ve biyo-çeşitlilik kaybını azaltmak.
Hedef 16) Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve herkesi kucaklayan toplumları teşvik etmek, herkesin adalete erişimini sağlamak, her seviyede etkin, hesap verebilir ve kucaklayıcı kurumlar inşa etmek.
Hedef 17) Sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığın uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı yeniden canlandırmak.
Sayın Bakanım, Kalkınma Bakanlığı bu süreçte önemli aktör ve koordinatör bakanlıklardan biridir. Bazı çalışmaların yürütüldüğünü genel anlamıyla biliyoruz. Sayın Bakanım, bu 17 hedefi bütünüyle uygulamaya koyacağınıza dair bir açıklamanız da oldu ancak bu açıklamanın devamında, hedeflerin yerine getirilmesine dair yansımalarda ne yazık ki iyi bir durumda değiliz.
Bu 17 hedefin gerçekleştirilmesi Türkiye'nin eşitsizliklerinin giderilmesi, ekonomik büyümenin ve istihdamın güçlendirilmesi, şehirler ve yerleşim alanlarının iyileştirilmesi, sanayileşmenin sağlanması, sularımızın ve ekosistemin korunması, enerjinin daha sürdürülebilir biçimde üretilmesi ve tüketilmesi anlamında iklim değişikliğinin önlenmesi, sürdürülebilir tüketimin geliştirilmesi ve insan haklarının korunması alanında büyük atılımlar yapılmasını gerektirir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Tokat) - Bu hedefler doğrultusunda kalkınan bir Türkiye'de ne eşitsizlik ne hak ihlalleri ne hukuksuzluk ne de çevre sorunları olur. Ülkemizin çağdaş medeniyetler seviyesine, gelişmişlik düzeyine erişebilmesi için bu hedefleri gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Eğer gerçekten kalkınmadan, ilerlemeden söz edeceksek teknolojik ilerlemenin, hukuksal alandaki eşitsizliklerin, çevre konusundaki tahribatların acilen ortadan kaldırılması ortak hedefimiz olmalı ve katkı sunmalıyız.
Özellikle, dezavantajlı kesimlere odaklanmış politika geliştirmeye ve uygulamalara acilen ihtiyaç vardır. 23 bin engelli kadrosu hâlâ boştur; engelliler de atama beklemektedir.
Yoksulluğun azaltılmasına ve istihdamın, kırsal kalkınma ve üretimin arttırılmasına yönelik yapısal politikalara acilen ihtiyaç vardır ancak Hükûmet Programı'na baktığımızda bu hedefler doğrultusunda hiç bir söyleme ne acı ki rastlanmıyor. Ekonomi, çevre, enerji, tarım, teknoloji ve daha birçok alanda bakanlıkların bütçeleri belirlendi, sunumlar yapılıyor. Bakanlıkların bu hedefler doğrultusunda çok da uygulanabilir projeleri bulunmamaktadır.
Kalkınma Bakanlığı tarafından bu 17 hedefin uygulanmasına yönelik hazırlanan son raporlarda; OECD ülkelerinde gelirin yüzde 50'sinin altında gelire sahip nüfus ortalaması yüzde 11 civarında olmasına karşılık Türkiye'de bu oran yüzde 17,2 olarak ifade edilmektedir. Bu ise Türkiye'nin en yüksek oranda onca kaynak israfıyla yoksulluk riskine sahip olduğunun aleni göstergesidir.
Türkiye olarak bu 17 hedef ve 169 alt hedefin uygulanması için nasıl bir yol haritası geliştirdik? Kamu dışı paydaşların sürece etkin bir şekilde yani sadece danışma ve bilgi alma verme değil, etkin bir şekilde katılımı için nasıl bir mekanizma kuracaksınız? Sivil toplum örgütlerinin özel sektör ve üniversitelerin de bu sürece katkılarını alıyor muyuz? On Birinci Kalkınma Planı'nın bu küresel hedeflerle uyumlu olması için nasıl bir yöntem izleyeceğiz? Biliyoruz ki 2017 yılı itibarıyla yeni beş yıllık kalkınma planının hazırlıkları başlayacak ve başladı. Bu 17 küresel hedef yeni plana nasıl entegre edilecek?
Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım; Tokat, en fazla göç veren kentlerden biri. Gençlerimiz işsiz, emeklilerin durumu malum, esnafımız perişan, borçlu, KOBİ'ler zorda; köylü, ürettikleri ürünü yok pahasına satıyor.
Tarihî dokusu gelişmiş de bir kentimiz Tokat. Yaylalarımız, bağ yaprağı, domatesi, kirazı, şeftalimiz var ve ülkemizin alabalık üretiminin yaklaşık yüzde 25'ini üretiyoruz. Yazmacılık gibi önemli el sanatlarımızdan biri var ama bu ürünleri geliştirecek projelere desteğiniz yeterli değil. Destek olmayınca bu kentin kalkınması mümkün olmuyor. Devlet yatırımları ilimizde oldukça zayıf.
Kentin değerlerini belirleyip kalkınma planlamasında değerlere öncelik verilmeli. Bu eksende yatırımlar, kalkınma planları il bazlı hazırlanmalıdır. Ürün bazlı teşvikleri artırmak durumundayız. Bölgemizde çok önemli bir turizm potansiyeli varken geliştiremiyoruz; oysa bu potansiyel devlet desteğiyle ve yatırımlarla büyük getiriler sağlayabilir.
Tarımın, hayvancılığın, sanayinin, turizmin gelişmediği bir kentin bu kadar çok göç vermesi kaçınılmaz oluyor Sayın Bakanım. Büyükşehirlere sürekli yatırımlar yapılıyor ama bizim gibi taşra kentleri biraz da kendi kaderine terk ediliyor. Kalkınma Bakanlığımızın şehirlerdeki ticaret ve sanayi odası, ziraat odaları, TESOB, ticaret borsalarıyla iletişimi ne durumda merak ediyorum. Bakanlığınızın, resmî kurumlar dışında sivil toplum kuruluşlarına da öncelikli olarak yüzünü dönmesi kaçınılmazdır.
Bu kuruluşları önemseyip koordinasyon içerisinde yatırım planlandığında daha doğru sonuçlar alınacağına inanıyorum.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakanım; biliyorsunuz, kalkınmanın bir diğer ayağı da sanayi. Tokat ilinde faal nüfusun ancak yüzde 5'i imalat sanayisinde çalışmaktadır. 10 ve daha fazla işçi çalıştıran iş yeri sayısı 100'e yakındır. Tütün, gıda, taş ve toprağa dayalı sanayi ve kimya sanayisi dalı iş yerlerinin önemli bir kısmını teşkil etmektedir.
Yine havasından RES ve suyundan HES geliri elde eden kuruluşlarımız da mevcuttur. Ülkemizin gururu DİMES'imiz var. Turhal Şeker Fabrikası 1.000 kişiye iş vermekte, günde yaklaşık olarak 2.550 ton pancar işlemektedir. Fakat bugün 78 bin pancar üreticisi, o 1.000'e yakın emekçisi Turhal Şeker Fabrikasının özelleştirme havuzundan tedirgindir, rahatsızdır, önünü görerek yatırım yapamamaktadır. Bölgede kalkınmanın önemli ayaklarından biri olan, binlerce kişiye ekmek sağlayan bu fabrikanın özelleşmesi işçi ailelerini, Tokat'ı, besicisinden nakliyatçısına kadar birçok sektörü mağdur edecektir.
"Kalkınma" sözcüğüne dahi aykırı olan bu uygulama son bulmalıdır. "Özelleştirme" kelimesi kalkınmaya zıt bir kelimedir. Bunun da dikkate alınması gerektiğine inanıyorum.
Halkın olanı, devlete, halka kazandıran bir kuruluşu özelleştirmenin anlamını, mantığını da çözemiyorum.
Sayın Bakanım, 2016
yılında Tokatlılar adına talebimizi dikkate alıp ilimizi DOKAP kapsamına aldınız. Tokatlılar adına şahsınızda tüm ekibinize teşekkür ediyorum.
(Oturum Başkanlığına Kâtip Emine Nur Günay geçti)
BAŞKAN - Sayın Durmaz, toparlayabilir miyiz?
KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum efendim.
2017 yılı yatırım programında DOKAP bölgesi tanıtım ve markalaşma projesi ve turizm master planı projelerine bütçe ayrıldığı, bu projelerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu tanıtım projelerinin ayrıntısını paylaşırsanız sevinirim.
Tokat turistik açıdan çok önemli değerlere sahip bir kentimizdir ama turistik yapısı tanıtılmıyor. Tokat, Amasya, Çorum gibi küçük illere yönelik bölgesel turizm planları yapılmalıdır. Yöremiz tarım ve hayvancılıkta da nadide ovaları, yaylakları ve sulakları olan bir yapıya sahiptir. DOKAP'ta hayvancılık ve tarımsal yatırım merkezli de bir pencerenin açılarak bu anlamda da teşvik verilmesinin yararlı olacağına inanıyoruz. Ve biz marka değerlerimizi üretmekte de mükellefiz. Bu konuda da yerelde çabamızı sürdüreceğiz. Bu nedenle DOKAP tanıtım projelerinin içeriği bizim için çok önemlidir. Bu projelere 2018 yılında ayrılacak toplam bütçe miktarı da il bazında belli midir?
"Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi amacıyla Türkiye ile Avrupa Birliğinin ortaklaşa finanse ettiği Kırsal Kalkınma Hibe Destek Programı IPARD kapsamında 42 ilde tarım, hayvancılık ve balıkçılıkta işletme ve pazarlama yatırımlarına yüzde 50 hibe desteği sağlanacak." denmektedir.
Bakanlığınız penceresinden bakınca bu konuda Tokat olarak neresindeyiz? Bunu da öğrenmek istiyorum. Bu hibe desteği ilimiz için çok önemli. Hibe desteği için toplamda ne kadar başvuru yapıldı? Her il için ayrılan miktarlar belli midir? Bu hibe projeleri kapsamında öncelikli ve öngörülen istihdam artışı ne kadar olacaktır?
Kırsal kalkınmada önümüzdeki süreçler için yeni hedefleriniz nelerdir? İller bazında açıklayabilir miyiz? Ayrıca bu proje sonuçları ne zaman paylaşılacak? Çünkü bu hibelerin kentlerimizin kalkınmasına olan katkıları sunduğumuz somut verilerle sivil toplum örgütlerinde de görülmek istenmektedir. Sağlıklı gıda üretiminden dünya markası yaratmayı belli bölgelerde hedeflemeliyiz. Üç ovası sit alanı ilan edilmiş Tokat'da bu illerden biridir, buna taliptir. Bakanlığınızın desteği de çok önemlidir Sayın Bakanım.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; KOBİ'ler kentlerin gelişmesi için çok önemlidir. KOBİ'lere yeniden sürdürülebilir öncelik verilmelidir, kaynakları artırılmalıdır.
BAŞKAN - Sayın Durmaz, rica ediyorum.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
KOSGEB hibe kredilerinde tartışılan ve hile olduğu anlaşılan birtakım desteklemeler olmuştur. Bu konuda Sayın Bakanım, kontrollü, denetimli ve şeffaf bir kredilendirme sistemine sizin de müdahil olmanızı istiyoruz.
Yine ülkemizde bir kaynak aktarma kargaşası var. Ekonomi, Maliye, Çevre Şehircilik, Sanayi Bakanlığı gibi bakanlıklar teşvik veriyor. Bunun bir elde toplanması gereklidir. Kalkınma Bakanlığı tüm teşvikleri koordine eden bir yapıya acilen dönüştürülmelidir.
Bölgesel kalkınma ajanslarının etkinliğinin izleme ve değerlendirmesini nasıl yapıyorsunuz? Bu ajansların stratejik planlarında öngördüğü hedefler ve harcadığı bütçeyle elde edilen çıktıları karşılaştırarak bir performans değerlendirmesi yapabiliyor muyuz? Örneğin bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması konusunda gelinen noktada bu ajansların nasıl bir katkısı oldu? Bölgesel gelişmişlik farklarında neler değişti?
BAŞKAN - Sorular bölümünde de soruları sorabiliriz. Orada da süremiz olacak. Onu hatırlatmak istedim.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sormayacağım. Bir toplantıya katılacağım. O yüzden affınıza sığınıyorum.
BAŞKAN - Peki.
KADİM DURMAZ (Tokat) - İnsan, çevre ve doğaya dost, kentleri geliştirecek projeler kabul edilmelidir. Belediyeler asli işleri için bu kaynakları asla kullanmamalıdırlar Sayın Bakanım. Bunun örneklerini sizler biliyorsunuz. Bunun bir çerçevesi denetim mekanizması olması gerekir.
Tokat'ımızın Avrupa Birliğine uyumlu entegre, atmosfer uyumlu depoları ile...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Tokat) - ...yaş sebze meyve hâline acilen, fuar alanı ve bütünleşik EXPO kongre ticaret merkezine de kaçınılmaz ihtiyacı vardır Sayın Bakanım.
Kalkınma Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren SODES, Sosyal Destek Programı 2008 yılından itibaren ülke çapında proje faaliyetlerini göstermektedir. 2008 yılında uygulanmaya başlanan bu proje, dezavantajlı bölgelerin beşeri sermayesini güçlendirmek, toplumsal bütünleşme sürecine destek olmak amacıyla bu bölgelerde göç, yoksulluk ve işsizlik gibi sorunların ve değişen sosyal yapının ortaya çıkardığı ihtiyaçlara karşı kısa sürede dokunuşlarla olumlu sonuçlar alınacak bir projedir. Geçen yılki bütçede "Tokat o rakamları yakalıyor, önümüzdeki yıllarda bu müjdeyi verebiliriz." demiştiniz. Bugün bu müjdeyi alabilir miyiz Sayın Bakanım.
Bölgemiz iktidarınız döneminde fabrikaları kapatılan, Türkiye'nin de en çok göç veren kentlerinden biri. Defalarca yapılan başvurulara rağmen hâlâ SODES programında değil ama ben sizin o rakamları dikkate alacağınıza ve önümüzdeki 2018 yılında o kapsamda olacağına yürekten inanıyorum.
Bölgenin kalkınması, göç eden halkımızın yeniden Tokat'a geri dönüşü, gençlerimizin, kadınlarımızın üretmesi için mutlak projelere ihtiyaç vardır. Her yıl göç vermeye devam eden Tokat'ın ciddi devlet yatırımlarına ve dokunuşlarına da ihtiyacı vardır.
Göçü önlemek ve işsizliğe çözüm bulmak için, Kazova, Erbaa, Niksar, Zile, Artova, Sulusaray, Yeşilyurt, Almus, Reşadiye, Sulusaray ovaları ve buna bağlı tarım, turizm ve sanayi potansiyelini güçlendirecek destekler kapsamında biz projeleri yapacağız Sayın Bakanım, sizden de destek bekliyoruz.
Bu ovalarda yaşayanlar, uygulanan tarımsal üretim ve taban fiyatları olmaması sonucu göç etmektedir.
BAŞKAN - Sayın Durmaz, zamanı etkin ve adaletli kullanmamız gerekiyor.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, 2017 yılı bütçe görüşmelerinde de TOKAT iline de Siirt Havaalanına bulunan bir çözümün bulunmasını canıgönülden istiyoruz. 2018 yılı bütçenin hedeflerinin tutması, o dokunuşlarla ülkemizde işsizliğin azalması, üretimin artması noktasında şahsınıza ve ekibinize başarılar diliyorum. hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.