KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Komisyon üyeleri ve değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum, bütçenin de başarılı olmasını diliyorum elbette.

Evet, Sayın Bakan, sunuşunuzu dinlediğimizde, bütün konuşan vekillerimizin söylediği gibi genelde ticaret üzerine ağırlıklı ve ihracattaki büyümeye odaklı bir sunuş yaptınız. İhracata dayalı büyüme gerçekleştiren ülkelere baktığımız zaman ya da başarılı ülke örneklerine baktığımız zaman, genelde, özellikle ihracatın yapısında yapısal dönüşüm gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Özellikle ihracat ürün kompozisyonlarının katma değeri yüksek ürünlerden oluşması ve ekonominin bütününde, sadece ticaret değil, bütününde bir yapısal dönüşüm görüyoruz, ürün yapısı, ürün kompozisyonunda da katma değeri yüksek ürünler, teknoloji yoğun ürünler yönünde ve buna yönelik de AR-GE, inovasyon, eğitim politikalarında bir dönüşümü yine görüyoruz, güçlü imalat sanayilerini görüyoruz ama siz sunuş yaparken genel olarak hep karşılaştığımız üzere, bir miktar sayısal ve özellikle de uygulamalar noktasında, teşvikler ve teknik düzenlemeler ağırlıklı bir sunuş yaptınız, yapısal dönüşümler konusuna çok değinmediniz. Genel olarak, sizin ifadenizle, miktar bazında bir artış ve değer bazında da bir düşüş. Aslında, tam da on beş yıllık hükûmetlerinizin temel politik alanlarındaki uygulamaları da bu. Biz burada birçok bütçeyi şu ana kadar dinledik, hep sayısal bir artış var ama değer ve nitelik anlamında ise düşüş yaşandığını gördük.

İşte, orta vadeli programla belirlenen hedeflerde, ekonomik hedeflerde geriye gidişi görüyoruz yine. İşsizlik, genç işsizlik noktasında bir yükseliş eğilimi, TL'nin değer kaybı, faizlerin yükselmesi ve enflasyon rakamlarında bir geriye dönüş ve tekrar yükselen eğilimdeki çift haneli rakamlarla karşı karşıyayız.

Gayrisafi millî hasıla konusuna hiç değinmediniz. Burada yine orta gelir tuzağında çıkış noktasında da bir eğilim yok. Aksine, daha da kötüye giden bir süreç var ve TL'nin değer kaybı, enflasyon ve faiz oranlarıyla birlikte bir kısır döngü sarmalı içerisinde bir süreç bizi bekliyor gibi gözüküyor.

Bunun dışında söyleyeceğim, kırılgan bir ekonomi ve eğer bu şekilde bir belirsizlik ortamı devam ederse bu kırılganlığın artacağı ve sonuçlarının da ağır olacağı gibi bir durum söz konusu.

Bir fakirleşme eğilimi var, refah kaybıyla karşı karşıyayız. Bu konularda da sunuşunuzda yine pek bir şey söylemediniz.

Çoğu OECD ülkelerinde işsizlik düşerken Türkiye'de ise bir artma eğilimi var. Bu konuda ne diyeceksiniz, nasıl açıklayacaksınız?

Bunun dışında söyleyeceğim, büyüme oranlarına baktığımız zaman, burada da yine beklenen hedef gerçekleşmediği gibi, bir de geriye gidiş noktasındayız. Küresel sorunlardan burada bahsettiniz ama kendi içsel sorunlarımız noktasına değinmediniz.

Benim önemsediğim gelir adaletsizliği konusundaki sorunlar üzerine de bir açıklamanız olmadı. Bildiğiniz üzere, TÜİK'in verilerine göre en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay önceki yıla göre artış eğiliminde ve yüzde 47'de. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun ise yüzde 6,2'de olduğunu görüyoruz. Gini katsayısı da gelir adaletsizliğini ölçen katsayı da yine 0,40 düzeyinde. Burada da bir sorun olduğunu belirtmek istiyorum. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Sayın Bakan, okuryazar olmayanların yüzde 26'sı, yükseköğretim mezunlarının da yüzde 2'si yoksul.

Dış ticaret verilerinde, sizin sunuşunuzdaki veriye göre, dış ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranında bir düşüş olduğunu söylediniz ama ben TÜİK'in verilerine baktım, 2016 Eylül ayında yüzde 73,1 iken 2017 Eylül ayında yüzde 59,3'e düşmüş ihracatın ithalatı karşılama oranı. Şimdi, sayfa 12 ve 13'e baktığımız zaman, böyle bir durumun ortaya çıkması zaten çok doğal. Siz belli sektörlerdeki ihracat ve ithalat rakamları ve dış ticaret açıklarını açıkladınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sibel Hanım.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tabii ki.

Buradaki ürün kompozisyonuna baktığımız zaman, gerçekten Türkiye'nin ihracat yapısının ithalata bağımlı, dışa bağımlı bir yapıya dönüştüğünü zaten gözler önüne seriyor. Bu konuda yani ihracat yapısının ithalat bağımlılığı noktasında bir değişim olacak mı?

Devam edecektim ancak sürem yetmedi Sayın Bakan, sanırım soru-cevap kısmında devam ederim.

Teşekkür ederim.